alec baldwin'in cia direktörünü oynayacağı yepyeni hulu projesi.

(brooklyn carter - 4 Haziran 2017 21:25)

11 eylül'e giden süreçte abd'deki istihbarat teşkilatları arasındaki iletişimsizliği ve rekabeti anlatan the looming tower çok iyi işlenmiş bir dizi.

(alfaneox - 29 Mart 2018 00:22)

"the looming tower" ifadesi nisa suresinin 78. ayetindeki bir kısmından gelir. burada: "nerede olursanız olun, isterseniz korunaklı kalelerde olun ölüm gelip sizi bulacaktır" şeklindeki kısmın ingilizcesi olan "wherever you are, death will find you, even in the looming tower"'dan gelmektedir.

usame bin ladin'in 11 eylül saldırıları ile ilgili olan gruba yönelik bir videosunda geçtiği söylenir.

(buck rogers - 5 Nisan 2018 22:21)

beklediğimden çok daha iyi olmuş hulu projesi. ödül sezonunda mini series dalında oldukça iddialı bir yapım olacak.

o değil de internette gördüğüm kadarıyla bazı türkler sırf amerikan karşıtı olmalarından ötürü diziyi boklamışlar. fbi'ın terörle mücadele uzmanını jeff daniels, cia direktörünü alec baldwin oynuyor dizinin yapımcısı da alex gibney gibi bir adam. ilk 2 sezonunu sevsem de hırtlar vadisi'nin reyting rekorları kırdığı türkiye'de bunu söylemek ne demek kıskanç köpekler sjdhgfdhsjfhjs.

dizi lawrence wright'ın aynı ismi taşıyan kitabından uyarlama. eğer dilerseniz bununla beraber robert fisk'in büyük medeniyet savaşı ortadoğu'nun fethi kitabını da okuyabilirsiniz.

(brooklyn carter - 13 Nisan 2018 03:14)

netflix'in kuzey amerika'daki^* rakibi hulu'nun yeni bombası the looming tower. lawrence wright'ın pulitzer ödüllü 2006 çıkışlı the looming tower al qaeda and the road to 9/11 kitabından uyarlanmış bir politik gerilim. adından da anlayacağınız üzere bir 11 eylül saldırıları hikayesi anlatıyor fakat artık bunu suyu çıkarılmış hollywood filmleri yöntemiyle değil de sağlam bir altyapı ile servis ediyor.

dizinin kuru amerikan milliyetçiliğinden uzaklaştığı çok fazla alan var ve bunları öylesine güzel kurgulamışlar ki. direk ismine bakıp "gene 9/11 safsatası, gene gereksiz yere kendilerini övüyorlar vs." demeden önce ilk birkaç bölümü izlenmeli ve tarafsızlığına hayran kalınmalı. özellikle amerika'nın bel kemiği iki büyük kurumun (cia ve fbi), bürokratik mastürbasyonlar sebebiyle kendi insanlarının ve ertesinde orta doğudaki masum bir sürü sivilin hayatını nasıl yok ettiğini ilmek ilmek işliyorlar. tabirimi mazur görün ama dizinin senarist ekibinin amerikan başkanından cia'de çalışan office boy'a, el-kaide militanından 3. dünya ülkesinin sade vatandaşına kadar uzanan bir skalada her gördüğüne göte göt demesi takdirimi kazandı (kitabında da bu kadar doğrucu mudur okumadığım için yorum yapamayacağım).

başrollerinden birisi de tahar rahim. lübnan asıllı, müslüman bir amerikalı fbi ajanını canlandırıyor. "hadi biraz politik doğruculuk, bütün müslümanları şirin gösterelim" gibi bir dertleri de yok, "bütün müslümanlar teröristtir" gibi bir dertleri de. dediğim gibi, dizinin senaristi günümüzün hastalığı olan politik doğruculuğu bir kenara koymuş ve bunu da başrole müslüman bir fbi ajanı koyarak yapmış. vatandaşlık bilincinde, birçok "öz amerikalı'dan" işini çok daha iyi yapan, dizinin çoğu alt-metninin kendisi üzerinde döndüğü bir karakter.

kısacası, politik-gerilim türünü seven birisi olarak ben çok beğendim. zaten house of cards gibi bu işin dişlilerinden birisini çoktan yalayıp yuttuysanız bu dizinin adını duymamanıza imkan yok.

not: bu arada dizi bir "miniseries" olarak tasarlandığı için tek sezonluk ve 10 bölümlük. eğer zamanınız varsa binge-watching için gayet uygun.

(cd rom failure - 23 Nisan 2018 14:56)

mukemmel bir yapim. the americans, homeland, designated survivor vb. izleyicisini kendine cekebilecek gercek olaylara sadik bir anlati var dizide.

bir demokrasi icin meclis bunyesindeki arastirma komisyonlarinin ne denli onemli oldugunu her bolumde gorebilirsiniz. allaha sukur bizim demokrasimizde de var ama kagit uzerinde; sagolsun akp ve bahceli mhp'si her birini acilmadan engelliyor.

(koray - 1 Mayıs 2018 17:47)

kaliteli, gerçekçi, vurucu, çarpıcı ve bir o kadar objektif bir yapım.

ek olarak adamların demokrasi ve adalet anlayışı şapka çıkarılacak cinsten. ha, çarpık yönleri var mı, var. zaten dizi de eleştirilen konulardan birisi. ama yerine göre de bu iki öğeyi çok güzel tesis ediyorlar. zira bakanını, cia başkanını karşılarına alıp, çatır çatır sorgulayıp, halı gibi silkeliyorlar.
biz de böyle bir şey görebilmemiz için 800 milyon yıl geçmesi lazım galba.

dizide ingiliz polis şefinin söylediği şu söz muhteşem. direk ülkemiz gözümde canlandı. bu cümle vs. türkiye dediğimiz zaman resmen bir kitap yazabiliriz üzerine.
"istediğini elde edemedin diye kuralları çiğneyip suç uydurmayacağım. çünkü devlet böyle çökmeye başlar."
ergenekon kumpası akla geliyor hemen di mi.

bu arada küçük çocuğun "şeytan" konuşması cidden etkileyici idi. adamlar ne güzel kendilerini yerden yere vurabiliyor. burada ekonomi kötü desen terörist ilan ediliyorsunu geçtim, seçimlerde rakip olman bile vatan haini olmak için basit bir neden artık!!.

bu arada bu dizi için amerikan propagandası diyen veya müslümanları kötü gösteriyor diyen beyinsizler, diziyi neresi ile seyretti yoksa seyretti mi merak ediyorum.
bu embesil sürüleri ile dizinin sonundaki kandırılmış el-kaide üyesi aynı zekaya sahip. hatta o el-kaide üyesi bu maloğlu mallardan daha akıllı. diziyi izleyenler anlar.

yahu dizi resmen 11 eylül saldırılarındaki amerikanın zaafını, görmezden gelişini, cia'in ne kadar iğrenç olduğunu ortaya seriyor. cia'in terörizm ayağına masumları katletmesi, bu bahane ile savaş var deyip, ülkeleri işgal etme isteklerini bir güzel açığa vurup, eleştirmiş.
can dündar benzer şeyler yapmıştı adam hain ilan edildi. bu diziyi yapanlar veya kitabı yazanların hain ilan edildiğini hiç zannetmiyorum. keza michael moore'u da unutmayalım. adam 11 eylül ile ilgili bir çok gizli bilgiye ulaşıp, servis etmişti.

yine diziye dönecek olursak;
el-kaide veya benzer terör örgütlerinin aslında gerçek islam ile bağdaşmadığı, militanların bir çoğunun kuran'dan bile bi haber olduğu, okumadığı, şeyh/şıh denen o.çocuklarının "bak ayet bunu diyor" yalanları ile kandırıldığını gösteriyor.

ama en güzeli ve önemlisi dizinin finali; müslüman bir fbi ajanın, el-kaide militanına kuran ve gerçek islam adı altındaki monoloğu cidden şahane. inanılmaz bir sahne idi.

bir de dizi de şu ifade müthiş. bu ifadeyi duyunca aklıma malum birileri geldi.
"münafık, kendini 3 alametle belli eder...
...ağzını her açtığında yalan söyler...
...verdiği hiçbir sözü tutmaz...
...ve kim güvenirse ona ihanet eder."

son olarak;

--- spoiler ---

oneill için gerçekten çok üzüldüm. adam o kadar mücadele etti ama sonunda mücadele ettiği şeyin kurbanı oldu. gerçekten trajik ve üzücü bir olay.

--- spoiler ---

(kesesini kaybeden kanguru - 9 Mayıs 2018 12:30)

sleeper cell'den uzun yıllar sonra nihayet 11 eylül temalı, eli yüzü düzgün bir yapım izledik bu mini dizi sayesinde. 11 eylül'ün göstere göstere gelişi ve amerika'daki güvenlik örgütleri arasındaki iç çekişmeler yüzünden yaşanan ihmaller; başarılı bir kurgu ve iyi oyunculuklarla aktarılmış.

öncelikle diziye esin kaynağı olan müslüman fbi ajanı ali soufan'ın konuk olduğu bbc'nin hardtalk programını şuradan izleyebilirsiniz.

tahar rahim'e; un prophete ^* göndermesi yapmayı da ihmal etmemişler.

--- spoiler ---

bir sahnede tahar rahim'in canlandırdığı karakter; 11 eylül öncesinde usame bin ladin tehlikesine dikkat çeken bir konuşma yaparken rahim'in amiri john o'neill^* diğer arkadaşına dönüp:

- bu çocuğa iyi bak; ileride onu bir ''peygamber'' olarak anacaksın!; der.

bir de o uzun sorgu sahnesinde ''walid muhammad salih bin roshayed bin attash'' diye aranan adamın 11 eylül itibarı ile muhammet atta olarak dünya tarihine damga vuracağını bilerek izlemek ilginçti.

--- spoiler ---

(godot yu hacklerken - 27 Mayıs 2018 15:53)

öncelikle sezonluk dizi değil mini dizi güzel kardeşlerim. 10 bölüm izleyip noktayı koyuyorsunuz. mis. 11 eylül'ün arkaplanına dair merakı olanları kesinlikle pişman etmez. su gibi akıyor.

bazı karakterler birebir gerçek hayattaki karşılıklarını yansıtırken, bazılarının ismi değiştirilmiş, bazıları ise birkaç gerçek kişinin karışımı. abd'de istihbarat görevlilerinin kimliklerinin izinsiz ifşa edilememesine dair sıkı bir yasa var. sanırım bu yüzden özellikle istihbarat tarafındaki karakterler birebir isimlendiril(e)memiş.

ana konu: 11 eylül'e giden süreçte fbi ve cia arasındaki kutuplaşmadan ötürü ortaya çıkan husumetin yol açtığı zaafiyetler ve bunun sonucunda 11 eylül'ün önlenememiş olması.

dizinin senaryosu büyük oranda fbi'dan yana. ve biraz araştırınca siz de bu tarafgirliğe hak veriyorsunuz.

dizideki iki kutuptan fbi tarafını temsil eden ana karakter john o'neill birebir gerçek hayattan.

onun cia'deki karşıtı martin schmidt karakteri ise michael scheuer'in isim değiştirilmişi. kesin bilgi. gerçekte var olan alec station'ın ismi michael scheuer'ın oğlunun adından geliyor. scheuer, cia'in israil yanlısı tavrını eleştirdiği imperial hubris kitabının yazarı olduğu ortaya çıkınca 2004'de cia'den istifa etmek zorunda kalmış biri.

schmidt'in sağ kolu olan ve onun ardından alec station'ın başına geçen diane marsh karakterinin gerçek hayattaki karşılığı ise alfreda frances bikowsky. nam-ı diğer queen of torture (işkence kraliçesi). yapımda en sinir olunan karakter olması boşa değil. bahsedilenlerden ötesini araştırdıkça daha da sinir oluyorsunuz (bkz: alfreda frances bikowsky). bu arada bunlar, michael scheuer ve bu kadın, evliler şu an.

--- spoiler ---

dizi işin kanıtlanması güç olan komplo teorisi taraflarına pek dalmasa da 11 eylül ve öncesinde cia başkanı olan george tenet'in suudilerle olan gizli ilişkilerine üstü çok kapalı olarak da olsa birkaç sahnede değiniyor.

dediğim gibi, kör gözüne parmağım bir komplo teorisi mesajı kesinlikle yok fakat 10 bölüm boyunca değinilenlerden

- george tenet - suudi bağlantıları,
- john o'neill'e karşı yürüyen sistemli ve gizli mücadele,
- zorla florida'ya gönderilmesi, orada çantasının çalınması,
- nihayetinde adamın bu yüzden istifaya zorlanıp ikiz kuleler güvenlik müdürü oluşu. ve 11 eylül'de görev başında insanları kurtarmaya çalışırken can vermesi (ilelebet sus(turul)ması).
-son bölümde richard clarke, condoleeza rice'a "olayın arkasında el-kaide'nin olduğunu çok yakında ispatlayabileceğiz" haberini verdiğinde rice'ın "rumsfeld, olayın ırak ve saddam'a bağlanmasını istiyor" cevabı
..

bir arada düşünüldüğünde en azından "abd derin devleti saldırıya izin verdi" komplo teorisini yabana atılmasına müsaade etmeyecek biçimde destekliyor.

--- spoiler ---

(sir real lancelot - 13 Ekim 2018 10:50)

bugün tüm bölümlerini bitirdiğim, gelmiş geçmiş en gerçekçi 11 eylül gerçekten aktarma draması. bakış açısı öylesine farklı ve alışılmışın dışındaki bugüne kadar izlediğim hiç bir 11 eylül konseptine uymuyor. izlemenizi tavsiye ederim.

(tgif - 25 Kasım 2018 14:16)