beş parasız ölmüştür. hatta intihar etmiştir. herkes bir ricardo olamıyor hayatta ne yazık ki.

(bktrus33xxx - 8 Mayıs 2011 15:47)

"cebel-i tarık, malta, girit ve kıbrıs üzerinden geçip, kahire-süveyş'e ve oradan da şam ve bağdat'a kadar uzanacak büyük bir köprünün ingiltere tarafından ne zaman kurulacağını bugün hayatta olan hiç kimse bilemez. ancak şunu söyleyebiliriz: günün birinde, insanoğlu bu büyük düşün gerçekleştiğini görecektir."

1830 ila 40'lı yıllarda söylenildiği kabul edilen bu kahince sözlerin sahibidir.

kaynak: imparatorluk stratejileri ve ortadoğu.

(fatih3289 - 23 Ekim 2015 23:23)

ulusal politik iktisat sistemi adında bir kitap da yazmış olan, alman iktisatçı.

(tharkun - 21 Şubat 2005 18:36)

serbest ticaretin nasıl da herkes için kazançlı olmadığını açık seçik ortaya koymuş alman iktisatçı. hiçbir şey değilse bile çok doğru tek bir şey olsun söylemiştir: eğer bir ulus yeni gelişmekte ise bebek sanayîni^* himaye edip olgunlaştırmadan vahşi kapitalistlerin (ingiltere mesela) oyun alanına sürerse ham yapılır.^*
bu yüzden de önce rekabet gücü kazanıncaya kadar koruyucu bir siyasetle bebek olan sanayî kesimi güçlendirilmeli; ondan sonra serbest ticarete geçilmelidir.

bu amca, alman ulusunun bütünleşip birleşmesinde çok önemli pay sahibidir
ayrıca, gümrük birliği fikrinin ilk savunucularındandır ve son olarak, karl marx amcanın feyz aldığı insanlardan biridir.

(zifir - 31 Mayıs 2005 20:18)

evrimselci bir amcadır hatta tasarladığı evrimin evreleri itibariyleadam smith'le koşutluklar sergiler. buna göre
1. barbarlık
2. hayvancılık
3. ziraî
4. ziraî + imalat sanayî
5. ziraî + imalat sanayî + ticarî

evrelerden geçmiştir yahut geçecektir insanlık. 19. yy almanyası 4. evrededir. beşinci evreye geçiş kendiliğinden^* olamaz; iktisadî korumacı bir siyaset gerekmektedir. bu gelişim tamamlandıktan sonra ticarete atılınabilir. bunun anlamı şudur: ticarette taraflar "eşit" olmalıdır; biri diğerinden küçükse, büyük olan tarafından hazmedilir. ricardo'nun kuramı ise kozmopoliststir, ve daha gelişmiş olanın çıkarlarını (yani, ingiltere'nin) gelişmemiş olana nazaran yeğ tutmaktan ve teşvik etmekten başkaca bir anlam taşımaz.
refah değil; refahı yeniden üretecek kudret önemlidir: refahı yeniden üretmenin altyapısı tesis edilirse uzun dönemli büyüme mümkün olur; böylece bir ülke henüz sermaye birikimine sahip değilse bile, gelecekte sahip olabilir. kalkınmanın yolu, himaye vasıtasiyle sanayîleşmeden geçer.

list'in düşüncesi kısaca böyle özetlenebilir. savlarını "karşılaştırmalı yöntembilim" üzerine kurmuştur ve

bahse değer son nokta da şudur ki, ilk "kalkınmacı"^* iktisatçıdır kendisi.

(zifir - 31 Mayıs 2005 22:50)

son bir kez daha vurgulamak isterim, zira arada kaynamış olabilir,,
şu lafı çok önemlidir ve ben bu hususta kendisine sıkça gönderme yaparım:

"refahı üretecek kudret, refahın bizatihi kendisinden daha önemlidir."
(power to produce wealth is more important than wealth itself)

ayrıca,,
(bkz: merkantilizm)
(bkz: kalkınma)^**

(zifir - 31 Mayıs 2005 22:55)

"1841’de, ingilizlerin uluslararası serbest ticaretin faydaları üstüne türküleri başka ülkelerde de popülerleşmeye başlarken, friedrich list bu fikre karşı çıkan ekonomi politiken ulusal sistemi'ni yayımladı. list alman’dı ve almanya’da endüstri henüz gençti, gelişmemişti. birleşik devletler’de bulunmuş, amerikan endüstrisi için de aynı durumun geçerli olduğunu gözlemlemişti. list, uluslararası serbest ticaret kurulursa ingiltere ile eşit düzeyde bulunmayan ülkelerin ona yetişebilmelerinin -yetişmeleri mümkünse- çok zaman alacağını gördü. o da serbest ticaretten yanaydı - ama ancak az gelişmiş ülkeler kalkınmış ülkelere yetiştikten sonra. “bazı talihsizliklerden ötürü endüstri, ticaret ve denizciliği öteki ülkelerin gerisinde kalan, ama bu dallan geliştirecek zihnî ve maddî imkânlara sahip bulunan her ülke, daha ileri uluslarla serbestçe rekabet edebilecek duruma gelmek için önce kendi gücünü geliştirmelidir.”

ucuzluğun her şey demek olmadığını, ucuzluğun da fazlasıyla pahalıya mal olabileceğini söylüyordu. bir ülkeyi büyük yapan şey, herhangi bir zamanda eli altında bulunan değerler stoku değil, değerler üretme yeteneğiydi. “servetin nedenleri servetin kendisinden tamamen ayrıdır. bir insan servet sahibi olabilir... ama, tükettiğinden daha değerli nesneler üretme gücüne sahip değilse, yoksullaşacaktır... şu halde servet üretebilme gücü servetin kendisinden çok daha önemlidir. uluslar söz konusu olunca bu durum... özel bireyler düzeyinde olduğundan çok daha fazla önem kazanır.”

list, serbest ticareti slogan edinmeden önce büyük bir ulus haline gelen ingiltere’nin şimdi başka ulusların kendisini izlemesini imkânsızlaştırdığını söylüyordu: “büyüklüğün doruğuna erişen birinin kendi tırmandığı merdiveni tekmeleyerek başkalarının arkasından tırmanmasını engellemeye çalışması, çok iyi bilinen bir kurnazlıktır.”

böylece list korumayı, gümrük duvarlarını savunur, çünkü bunların ardında iç pazar güvenliği bulmuş yavru endüstriler gelişip kendi kendilerine ayakta durabilecek hale gelirler. ancak güçlendikten sonra serbest ticaret dünyasında kavgaya çıkabilirler. list, uluslararası iktisada karşı ulusal iktisat sisteminin güçlü bir savunucusuydu. fikirleri özellikle almanya ve birleşik devletler’de büyük etkiler yarattı. adam smith ve onu izleyenlerin serbest ticaret öğretisine karşı gümrükçü korumadan yana olan list klasik okulun yanılmazlığından şüpheye düşenler arasındaydı ve bunların sayısı gittikçe çoğalıyordu. ondokuzuncu yüzyılın ilk yansında o kadar popüler ve güçlü olan klasik iktisat yüzyılın ikinci yansında gücünü kaybetmeye başlamıştı..."

man's worldly goods, iletişim, s. 233-235.

(nietzschecicocuk - 1 Kasım 2018 22:59)

meiji restorasyonundan sonra japonya'nın ekonomisini olabildiğince hızlı bir şekilde geliştirmek için fikirlerinden çokça yararlandığı ekonomist.

(frosties - 5 Aralık 2018 01:42)