bilmekten bikmis haliyle kadın olduğuna, melek olduğuna,kırılgan olduğuna,güzel olduğuna, zeki olduğuna, kendine ve karşısındakine acımasız olabilmeyi bilen, eğlencede sınır tanımadığına inandığım, yakından tanıdığımı sandığım birini tıpatıp çağrıştıran, tanımadığıma emin olduğum suser..
bu entry de hiç bi gizli anlam yoktur.. yazarın sütten dili yanmış, kullanılmaz hale gelmiştir...

(umut - 2 Ağustos 2002 02:40)

melankolide beni kat be kat aşabilecek olduğunu gördüğüm, yazdıklarını ne zaman okumaya kalksam ağzımın ekran karşısında açık kaldığı, bana söylediklerinde haklı çıkacağına beni inandıran duyguların tercümanı suser.

(meldamon - 19 Mart 2009 02:18)

çözümcü...
birileri öyle dedi geçenlerde... yok öyle çözebildiğimden değilde, onun deyişiyle "hepsini çözmeye çabalıyorsun, oysa ki problemler sende değil!"
çaresizlikde bundan olsa gerek... sen kendi içinde düğümlen dur, zilyon farklı çıkışı bulsan da kar etmiyor işte, arıza başka zihinde...

(charming - 23 Mayıs 2009 01:10)

sadece "aşık" şu ara...
ve sadece, çok uzun zamandır ilk defa "çok mutlu"...
çok hem de...

(charming - 15 Haziran 2009 03:36)

her nefes alış verişi için gönlümü peşine takıp, yanından aslında hiç ayrılmadığımdır.

(adore - 24 Ekim 2009 12:35)

nam-ı değer charm'dır.
çekicilik, sevimlilik, cazibe, albeni, alımlılık, tılsım, sihir, büyü gibi anlamlara gelmektedir ismi..
yeni bir yaşını kutlamaktadır bu kar soğuğu kokulu akşamda,
şuan bahçesinde dallarında yanıp sönen ışıklarla sarılmış ağaçlar vardır,
saçaklarında akarken donmuş buz sarkıtları,
masasında rakısı ve illaki közlendikten sonra sarımsaklı sirke karışımına yatırılmış kırmızı biberi..

dileğim; kendi için dilemeye başladığı dilekleri demlenirken, tam demini almışken, dumanı henüz üzerindeyken ve nihayet keyifle yudumlarken bardağına kırmızı rujunun bulaşmasıdır.

(ciottolo - 25 Aralık 2011 23:39)

değil üç milyon entry, uğruna on milyon entry feda edilebilecek bir insandır kendisi. bir demet yasemen'den dördünü yollarına, ikisini boynuna, birini de saçlarına ayırdım. her minik yaprağa 3 kez adını yazdım, yazarken çini mürekkebi değil saf su kullandım evet. derinlerinde gizli "benliğinin" sadeliğine en yakışan olsun diye saf su çektim kalemime ve öyle yazdım.

her geçen gün ve yaşanan her saniye için şükrediyorum. varlığını olabilecek en güzel şekilde hissettirdiği için üç milyon ömür daha yaşasın...

(spinapubica - 22 Haziran 2003 02:12)

canı istedi mi, kafasına koydu mu, tutar elinden, ne olduğunu bile anlamazsın, götürür seni..

önce sıradan bir öğle yemeği zannedersin.. portakal suyunun ilk, bilemedin ikinci yudumunu henüz kamışından çekmişken bir bakmışsın italyanca kursu için gün seçiyorsun.
sonra seçtiğin o günlerin akşamından birinde bir bakmışsın derse "yazar alımları başlamış" haberi ile gelmiş. ilk on entry girişindeki yanındalığı ve çaylaklığın sabırsız bekleyişinin ardından yazar olmuşsun.
ya da sıradan bir kahve içeceğiz diye oturduğun masada, bir de bakmışsın ki, hayal ülkenin masal şehrine doğru götürüyor seni..

işte bunun gibi -bir de bakmışsın ki-li anlar hep charming benim için.
şanslıyım.

ikimizin de pek sevdiği bir balıkçıda şimdi,
ille de sevdiğimiz rakı kadehinde,
o acı soğuk dışarısında,
dileklerim cebinde ..

(ciottolo - 25 Aralık 2013 22:59)

1 yılın 4 mevsim, 1 ayın dört hafta olduğunu biliyorum. 4'ün kilit sayılardan biri olduğuna hep inanmıştım zaten bunca zaman. yanyana eklediğim tüm 4'leri biraraya getirip kendisine yolladığımda mutlu olabileceği ihtimaliyle sıvadım kolları, kendi mutfağımda bir tutam tarçın katılmış tadımlık kurabiyeler yaptım. işte bu benim kurabiyem. afiyet olsun, bir ömür boyu afiyet...
dörtmilyondörtyüzkırkdörtbindörtyüzkırkdört kere maşallah.

(spinapubica - 27 Mayıs 2004 15:13)

insana anlam yüklemek, insan olmanın ötesine geçirmek sanırım bir başkasının yapabileceği bir şey, altından kalkabileceği bir olay değil. ancak bunca zamandan sonra kendime şöyle bir bakınca görüyorum ki: yüklediğim tüm anlamlar yerindeymiş, doğruymuş ve gerekliymiş. hoş, ben yüklemesem de zaten hep varmış ve oradaymış.

(spinapubica - 10 Ekim 2004 15:17)