Rei Davi (~ King David) ' Dizisinin Konusu : Donnie Darkonun; ölümünden 7 yıl sonra ablası Samantha Darkonun başından geçenler anlatılıyor. Düşen bir meteor Samantha'yı etkiler ve mental açıdan Donnie'nin durumuna gelir. Bu esnada ailesiyle ilgili bazı gerçekleri de öğrenir ve olaylar gelişir.
Jesus(2018)(7,9-13)
Sansão e Dalila(2011)(7,0-47)
Nada a Perder(2018)(6,7-22442)
Milagres de Jesus(2014)(5,9-86)
José do Egito(2013)(5,8-630)
King David(1985)(5,2-1855)
Os Dez Mandamentos(2015)(4,9-591)
A Terra Prometida(2016)(4,7-273)
O Rico e Lázaro(2017)(4,4-176)
Apocalipse(2017)(4,3-213)
Os Dez Mandamentos: O Filme(2016)(3,5-986)
King David(2018)(0,0-0)
ilki 1993 yılında denver, colorado'da 2800 kişilik bir seyirci kitlesine karşı düzenlenen ufc, gerçek bir kuralsız dövüş organizasyonuydu. siklet farkı olmayan, dövüşçülerin eldiven giymediği ve saç çekmekten, yaranın içine parmak sokmaya kadar herşeyin serbest olduğu bu konsept, brezilya'nın ünlü vale tudo'sunun amerika'ya pazarlanışıydı."kural yok" manasına gelen vale tudo'yu brezilya'dan amerika'ya getiren efsanevi royce gracie'ydi. 1992'da vale tudo dövüşlerinden görüntüler içeren "gracies in action" video kasetleri, ufc için en büyük ilham kaynağı olmuştu. ufc'nin hedefi, farklı dövüş disiplinlerini karşı karşıya getirmek ve kimin nihai galip çıkacağını bulmaktı.ilk ufc eventi, 2 kickbox'çu (patrick smith ve kevin rosier) ; bir savate dövüşçüsü (gerard gordeau) ; bir karate hocası (zane frazier) ; bir shootfighter dövüşçüsü (ken shamrock) ; bir sumo güreşçisi (teila tuli) ; bir profesyonel boksör (art jimmerson) ; ve brazilian jiu-jitsu siyah kuşak sahibi royce gracie'den oluşuyordu. çeyrek final, yarı final ve finalin aynı gecede yapıldığı bu amansız dövüşler sonunda finalde royce gracie, gerard gordeau'yu rear naked choke ile mağlup etti.pay-per-view olarak televizyon kanallarında paralı izlenebilen ufc event'leri amerikalı izleyiciler tarafından anında büyük bir ilgiyle karşılandı. yalnız bu ilginin hepsi de olumlu değildi. bir çok eyalette yasaklanan ufc'ye karşı açılan kapatma kapanyasının başında senatör john mccain vardı...artan tepkiler sonunda önce ufc 12'de siklet klasmanları getirildi. ardından ufc 14'de eldiven takmak zorunlu hale getirildi ve saç çekmek, kafa atmak ve kasıklara darbe yasaklandı. ufc 15'te kafanın arkasına vurmak ve small joint manipulation (mesela tek bir parmağı kırmaya çalışmak) yasaklandı. ufc 21'de 5'er dakikalık roundlar getirildi ve böylelikle bir serbest dövüş kimliğinden sıyrılarak, bir spor ortaya çıkmaya başladı. bu spora "karışık dövüş sanatları" manasına gelen mixed martial arts, yani kısaca mma ismi verildi.bu değişim esnasında ufc popülaritesinden çok şey kaybetti. japonya'da pride fc'nin doğuşuyla en iyi dövüşçülerini de pride'a kaptıran ufc, ufc 23 ve ufc 29 event'lerini videoya pazarlamakta bile zorlanıyordu.2001 yılında boks organizatörü dana white, zarar batağı içindeki ufc'yi 2 milyon dolara satın aldı ve zuffa şirketini kurdu. hemen ardından ufc 33 ile ufc, pay-per-view olarak televizyona geri döndü. yavaş yavaş çıkışa geçen ufc, las vegas'taki ünlü otellerde event'ler düzenlemeye ve fox sports kanalında kendine yer bulmaya başladı. ufc ilk mega maçı sayılan ufc 40'taki "ken shamrock vs tito ortiz" rövanş maçı pay-per-view ile 150.000 satış yaptı ve artık ufc'nin 'yer-altı' günlerinden çıktığının sinyallerini vermeye başladı. ancak 2004 yılına geldiğimzde zuffa hala 34 milyon dolar zarardaydı.2006'ya geldiğimizde ise mma patlama yaratak amerikan güreşi (wwf) ve boks müsabakalarından daha çok izleyici çekmeyi başarıyordu. "ultimate fighter" televizyon programı ve spike tv'nin kuruluşuyla büyük bir popülarite kazanan ufc, sonunda 2007 mart ayında dünyadaki en büyük, ve gelmiş geçmiş en görkemli mma organizasyonu olan pride fc'yi satın alıp, kapatarak mma dünyasında tek isim haline geldi...diğer mma organizasyonları ne durumda?bugün ufc, mma dünyasını domine etmeye çok yakın. amerika'da ufc'nin tek rakibi olan elite xc'nin iflası ve japonya'da pride fc'nin de ortadan kalkmasıyla mma dünyasının en iyi dövüşçülerinin neredeyse yüzde 80'ini ufc toplamış durumda..mma'in gelmiş geçmiş en büyük dövüşçüsü fedor emelianenko'yu elinde tutan affliction daha emekleme devresinde. japonya'daki dream ise hem yeni hem de birkaç eski yıldıza sahip olmasına rağmen pride fc günlerinden çok uzak...kaynak : http://kansporu.blogspot.com/
(formidable - 12 Haziran 2009 11:13)
"ultimate figthing championship" denen ilginç bir organizasyon. "octagon" adi verilen bir ringde yapilir. kurucusu brazilian jiujitsu'nun önde gelen temsilcilerinden rorion gracie, ki aynı zamanda kendisi gracie kardeşler denilen enterasan oluşumda en büyük kardeştir, tarafından bjj'nin etkililigini ortaya koymak icin meydana getirilmis, tum stillere acik bir dovus organizasyonudur. daha sonra gordugu yogun ilgi sebebiyle, yayin haklari cesitli tv kuruluslari tarafindan satin alinmis ve bugunku haline gelmistir. bu gibi ayrıca pride, k1 gibi kimi degisik organizasyonlar da bulunmaktadır. ayrintili bilgi icin http://www.ufc.tv/ adresine bakilabilir.
(aegeus - 24 Kasım 2002 13:36)
siddet olaylarından hoslanmayanların kusmasına neden olabilir cünkü sürekli kan akmaktadır...bunun yanında bütün dövüs stillerinin serbest olması we oraya cıkan insan evlatlarının nasıl bu kadar korkusuz oldugunu tartısmak alıskanlık yapar ve izleme engellenemez...ultimate fighting in kafeste yapılanıda wardır ki o kafes görüntüsü nedeniyle daha dehsetli ve vahsi bi ambiansa sahiptir...gladiator olayının ne vahsice ve insanlık dısı bisey oldugu konusulurken günümzde bu tip bir organizasyonun nasıl yasal oldugunu anlamak,dünyanın döndügünü anlamak kadar zor bir durumdur...dövüscülerin hepsi birbirinden psikopattır...hele hayoto sakurai die bi adam wardır ki psikopatın önde gidenidir...ultimate fighting izlemek isteyenler kazaa dan bir cok görüntü temin edebilirler...
(groovy - 17 Mart 2003 01:59)
şu muhteşem knock out u paylaşmadan olmaz diyorum.
(suicideboy - 26 Aralık 2011 08:23)
dovus sporlarinin son noktasidir bu.hakemlerin onemine dikkat etmek lazim yalniz. izbandut gibi bir herif, otekini yere yatirmis yumruklari kafasina gozune indirip beyin travmasi gecirtecekken hakem araya girip maci bitiriyor. cok erken girse, alttaki muhtemelen maci cevirme sansindan olacak; cok gec girse, bu sefer de canindan olacak.hakem onemli hocam.
(zombieg - 22 Mart 2012 22:57)
ea sports ufc'nin tanıtımı yapılırken 2014'te türkiye'de de bir organizasyon yapılacağı söylenen turnuva. kaçmaz!edit: tabi böyle bir şey sonradan gerçekleşmedi. kesin bizim organizatörler ellerine yüzlerine bulaştırmışlardır.
(mridul - 21 Ağustos 2013 08:43)
spordan çok savaşa benzeyen dövüş. bu nasıl birşeydir ya, şu an lig tv3 kanalında izlemeye çalışıyorum ama her yer kan oldu. adamın suratında beyaz yer kalmadı. ring desen farklı değil. adamın yüzünü sildikleri havlunun rengi tamamen değişti. olmaz olsun böyle spor.
(jborne - 15 Aralık 2013 00:12)
öncelikle boks ile karşılaştırılması gereken ufc değil (ufc bir organizasyonun adıdır, mesela pride gibi) mixed martial arts yani karışık dövüş sanatlarıdır. boks mu ufc mi tartışması çok komik oluyor.ufc (bkz: gracie ailesi)nin ve dolayısıyla (bkz: gracie jiu jitsu)'nun ((bkz: brazilian jiu jitsu) yazmadım özellikle çünkü gracie ailesinin geliştirdiği sistem olan gracie jiu jitsu daha farklı bir sistemdir) domine ettiği ilk yıllarından (bkz: dana white)'ın ellerinde küresel bir organizasyon konumuna geldiği günümüze kadar hep seyir açısından olumlu dönüşümler geçirdi. şu an bariz şekilde izlemesi en zevkli dövüş sanatı organizasyonu (bkz: ufc) diyebiliriz. belki de boks organizasyonlarının popülerliğinin azalması yönünde en fena darbeyi ufc vurdu; içerik olarak bir çok dövüş sanatını barındırması, dövüşlerin çok daha tempolu olması vesaire derken inanılmaz bir popülarite kazandı.
(judoka - 1 Ekim 2014 16:37)
ringde ölüm olmadığı için boksa göre daha güvenli olduğunu savunmak akıl işi değildir. diz, dirsek, tekme ve yerdeki adamın yüzüne yumruk/dirsek atmak bu organizasyonda serbesttir. dolayısıyla ense ve boyun gibi kritik bölgeler riske son derecede açıktır. örneğin yerdeki adam yüzüne bir yumruk yediğinde aynı zamanda oradaki gücün etkisiyle ensesine de darbe alır vs.şu ana kadar bir ölümün yaşanmamış olmasının sebepleri hemen hemen aşağıdaki nedenlerle açıklanabilir.- boksa göre henüz çok daha genç bir organizasyondur.- sporcuların kapasiteleri profesyonel boksörlere göre oldukça kısıtlıdır.bunların dışında genel anlamda ufc için düşüncem klasik amerikan görgüsüzlüğünün bir aynası olduğu yönünde. herşeyin bokunu çıkarıp sonra bunu pazarlamaya meraklı paralı redneckler, monster truck, çocuk güzellik yarışmaları, ya da kioluk bifteklerden sonra dövüş sporlarını da kendilerine uyarlamışlar ve böyle bir garabet ortaya çıkmış. spor dallarının çoğunda kuralların genişletilmesi, kalite üzerinde olumsuz bir rol oynar. örneğin futbolda topun her oyuncu tarafından en azından bir kaç metre için elle taşınması serbest olsaydı bugün messi veya ronaldo'dan çok daha az bahsediyor olurduk. basketbol potasının yüksekliğini 2 metreye sabitleyip çember çapını 1 metreye çıkarsak lebron ya da jordan gibi adamlar bu kadar büyük efsaneler olmayacaklardı. vs vs vs.mma konseptinin boksla bu kadar yoğun karşılaştırılıyor olmasını bu nedenle pek uygun bulmuyorum. daha dar bir kural kümesinde, var olan yeteneklerini maksimize ederek farklılaşabilen sporcuların aksiyonlarıyla, her anlamda daha vasat adamların birbirlerine kafa göz dalmasını aynı kefede değerlendirmek bence çok ciddi bir haksızlık...nihayetinde konu dövüş sporları olduğunda üst seviye boks, her zaman öndedir ve muhtemelen bundan sonra da öyle kalmaya da devam edecektir.
(loosey - 13 Aralık 2014 17:24)
dövüş sporlarının tümünün birleştiği mma sporunun organizasyonudur ve tüm dünyadaki tüm spor organizasyonlarının en hızlı büyüyenidir. ana sebebi insanların dövüş seyretmeyi iç güdüsel olarak sevmesi ve kural kanun çerçevesinde doğru şekilde pazarlanmasıdır. sonuçta en baba futbol maçını seyrederken bir yerde bir kavga çıksa millet maçı bırakıp kavgayı seyretmeye başlıyor, beynimizin doğada hayatta kalmaya programlı kadim kısmından kaynaklandığını düşünüyorum, tabi bu tamamen kaynak götüm şeklinde bir açıklama.fakat şu anda çok ciddi bir eşiğe geldiler. giriş seviyesi sporcuların kazançlarının başarılı sporculara göre çok düşük kalmasından dolayı süper atletlerin ilgisi bu tip bir spora karşı oldukça mesafeli. çünkü bu bir basketbol değil, maç kaybettiğinin ertesi günü çıkıp tekrar maça çıkamıyorsun, knock out durumunda en az üç ay dinlenme gerektiriyor ve iki üç maç arka arkaya kaybettiğinde kontratını kaybedip sistemin dışında kalıyorsun, yani risk çok. kilo tutturma sakatlık ve sporcuların saçmalıkları sebebi ile bir sürü promosyon yapılan maçlar iptal olabiliyor ve bunlar hep büyük mesele. ayrıca heyecanla beklenen ama sıkıcı geçen maçların da seyirciyi çok ters etkilemesi ve bir sonraki ppv yi düşürmesi de büyük problemlerden. sonuçta elinizde bireysel ve tamamen octagon a giren sporcunun performansı ve hazırlığına bağlı olarak müthiş zevkli veya hıyar gibi maçlar çıkabilen bir spor var. her organizasyon gibi süper star ihtiyaçları çok yüksek, seyirci de iyi maçlar, süper starlar görmek istiyor fakat diğer sporlardan farklı olarak en sık aralıkla sağlıklı şekilde octagon a çıkacak adam beş ayda bir maç yapabiliyor. şu anki sıkletlerin her birinde en az dört süper star olmalı ki yaptıkları her organizasyon başarılı olabilsin. şirketin 4 milyar dolarlık satışından sonra organizasyon başına kırk-elli milyon dolarlık ppv satışı ile yapı sürdürülebilir değil gibi gözüküyor. yakın dövüş sporları ile ilgilenmiş insanlar olayı seyrederken anlayabiliyor, fakat yakın dövüş yapmamış insanların sporu anlamasının ve olayın iki kişinin birbirinin canına okuması gibi basitçe açıklanamayacak oldukça taktik ve teknik bir iş olduğunu insanlara anlatmaya çalışmanın zorluğu da başka bir mesele. benim açımdan en iyi tarafı usada ile yapmış oldukları anti doping anlaşması, daha önce çok moda olan rizin, k1, pride gibi organizasyonlar benim ilgili çekmiyordu, çünkü otuz iki yaşında yüzde 7-8 yağ oranlı ayı gibi kaslı herifleri gördüğümde steroid ve testesteron kürleri ile kendini şişiren et kafalı herifler görüyordum ve dopingin serbest olduğu herhangi bir performans bana spor olarak hitap etmiyor. ufc de tamamen yetenek, antrenman, teknik ve taktik karışımının en tepe noktasını görebiliyorum ve taktir ediyorum. işi wwe gibi sirke çevirmedikleri sürece bende bir takipçileri var. maymunluk yapmayıp efendi gibi sporun özü olarak devam ederlerse ne ala, yoksa önceki dövüş organizasyonları gibi tarihin tozlu raflarında yerlerini almaları hala ihtimal dahilinde. bu riskten kurtulmanın yolu süper atlet dediğimiz tipleri buraya çekmek onun için de sporcuların riskini azaltmaları gerekiyor, ha nasıl yaparlar bilmiyorum, bilsem zaten gider bir şekilde yaparım.
(kurremkamerruk - 10 Mart 2017 15:03)
Yorum Kaynak Link : ultimate fighting championship