• "başrolünde xabi alonso'nun oynadığı film."
  • "gerilim filmi değil kesinlikle. orjinal sayılabilecek bir intikam hikayesi. salt konusu için izlenilebilir bir film."
  • "oldukça güzel ve izlemeye değer bir film. "klişe, zaman kaybı vs" yorumları düpedüz haksızlık. orjinal ve derinliği olan bir sonu var."
  • "gayet başarılı ve gerilim düzeyi oldukça iyi ayarlanmış film. gibi olmasın da şahsen mientras duermes 'a benzettim."




Facebook Yorumları
  • comment image

    çok net hatırlayamamakla birlikte bu filmle ilgili aklımda en net şu olay kalmıştır. çok zekice..

    --- spoiler ---
    araba tamircisi, sorunlu eleman babasından nefret eder. rüyalarında hala o "mavi elmas"ı gördüğünü söyler, "beni babam mahvetti" türü şeyler sürekli. biz de babası bu çocuğa ne yapmış bir türlü anlamayız. ama babasını yaktığı sahnenin son karesinde kamera babanın göbeğine zoom yapar. işte o esnada adamın göbek deliğinin altında mavi bir elmas dövmesinin olduğunu görürüz. korkunç!
    ---
    spoiler ---


    (sir gawain - 27 Ocak 2009 23:56)

  • comment image

    --- spoiler ---

    bullynin mumu yatsıya kadar yanar temalı gerilim filmi.

    yıllarca lisede çoluğa çocuğa zorbalık et kötü davran, iş hayatında da bu huyunu devam ettir terfi etmek için rakiplerinin ismini karalamaya çalış, millete e posta gönder. en sonunda işte böyle hem eşinden hem işinden olursun, diyor film adeta.

    biraz fazla ahlaki doğruculuk filmde bana göre. zira bu tarz hikayeler anca filmlerde olur. gerçek hayatta bu tarz kişiler yaptıklarının bedelini maalesef ki ödemeden bu dünyadan göçüp gider. bu bağlamda filmin hikayesinin gerçekçilikten de bir nebze uzak olduğunu söyleyebiliriz.

    filmin finalindeki ' bebeğin benden değil... şaka yaptııım, benden... yok yok benden değil, ama olabilir de bilemiyorum' geyiği ise dna testinin olmadığı bir evrende işe yarayabilirmiş. ya da senarist yönetmen oyuncu joel edgerton kötü saç ve top sakal imajının etkisiyle bu ayrıntıyı atlamış olabilir.

    ---
    spoiler ---


    (il pompiere - 30 Aralık 2015 14:12)

  • comment image

    funny games esintisi ile başlayıp sonradan şerit değiştiren 2015 yapımı film.

    --- spoiler ---

    sinir bozucu olan takipçi arkadaşın tavırları değildi bence. en azından bir yere kadar değildi. ben, çiftin takıntılı arkadaşa bir daha görüşmemek istediklerini açıklama zorunluluğunu hissettikleri an ve sonrasında gerildim daha çok. karşıda çok saf ve kırılgan bir karakter var (başlarda karakterin hep zayıf ve kaybeden yönü ön plandaydı.) ve senin bir şekilde o konuşmayı yapman gerek. söze nasıl girilir? ne kadar kibar olunabilir? karşıdaki bu konuşmadan ne derece hasar görür? bu sorular dolanıp durdu benim kafamda. o çift ile empati kurdum ikide bir. bence film, o konuşmadan sonra daha tahmin edilebilir ve aşina bir hale büründü. yine de filmin genelinde gizem dozu iyiydi.

    ---
    spoiler ---.

    merak duygusunu olabildiğince uzun süre diri tutabiliyor film. ben şahsen sıkılmadan izledim.


    (drahomaturg - 25 Ocak 2016 00:59)

  • comment image

    entelektüel zevkleri ilgilendiren kategorilerde pek sıralama yapmam ve anket ortamlarında pek bulunmamaya çalışırım fakat 2015 senesinin en iyi film ve senaryosu alanında ben bu filmi 1. sırama koyuyorum.*
    joel edgerton senaryo/yönetim/oyuncu boşluklarını doldurarak sınırsız saygımı kazandı. aynı bir roberto benigni, woody allen ya da ne bileyim coen'ler kadar özgün ve kendi işini çıkarabilmiş. tabi bu saydıklarım kadar olabilmesi için kariyerinde belli bir süreklilik yakalaması gerekiyor ama zaten şu an kıvılcımları çakmış durumda.

    rahatsız edicilik konusunda ne kadar michael haneke'den ilham alındığı malum olsa da film belli bir süre sonra kendi çizgisini yakalamayı başarıyor. şöyle bir vurunca kurgudan 'tok' sesi çıkor yani.
    filmin bendeki hoş etkisinin en büyük nedenlerinden birisi oyunculuklar. sürekli romantik komedi gişe filmlerinde oynayıp sağlam bir dramla karşımıza çıkan vince vaughn'dan sonra aynı performansı jason bateman'dan da görmek oldukça şaşırtıcı. hani bizim ülkemizdeki her rolde oynarım diyen sanatçılarımızın fırsat bulup da dram filmlerinde oynama şansını yakalayan versiyonları gibi bu iki adam. (bu arada bizimkiler komedi icra etmeye devam eder) bateman'ın karakterini bu denli iyi oynamasını kendi kişiliğinden de kırpıntılar eklemesiyle açıklayabiliyorum.

    --- spoiler ---

    -çocuklar işte.. çocuklar kaba olur.

    +çocuklar dürüst olur.

    olaylar ayyuka çıktığında anlarız ki her ikiside haklıymış. biri toplumsal gerçekleri, kabullenmiş halde süslü nostaljik paketlerde sunarken diğeri başkalarının hayatından kendini sorumlu hissetmez, suçu diğerinin güçsüzlüğünde arar ve değişememeyi hayata yön vermekteki beceriksizlik olarak sunarken çocukluğundaki halini muhafaza eder. aslında o da değişememiştir fakat modern hayatın sansürlemeleriyle beraber güzel bir yaşam kurabilmiştir kendine.

    ---
    spoiler ---

    --- spoiler ---

    birazda karakter gelişimlerindeki iyi ayarlanmış dozu öveyim. simon başından beri bize kibar ve uyumlu bir eş olarak gösterilir. fakat geçmişten gelenle beraber agresif tutumu klişe senaryo kalıplarıyla "haa o öyle değildi böyleydi" kıvamına evrilmez. bu seçim aslında gidişat açısından filmi bir bütün olarak beğenmemde önemli rol oynuyor. bir ara simon'un gözlerindeki ateş beni ne kadar hayal kırıklığına itelese de 'geçmişle hesaplaşan adam' rolü film için en iyi sonlardan biri olmuş.

    ---
    spoiler ---


    (serifdogukaneksi - 29 Ocak 2016 03:23)

  • comment image

    o denli denyo filmler (bkz: pearl harbor) yere göğe konulamaz, bir çok film* "abi ama efektleri süperdi" diye adamdan sayılır iken the gift, ya da türkiye'de oynadığı ismi ile 3. göz, hem kurgusuyla hem de hiçbir efekt kullanmadan çok güzel yansıtabildiği dream sequence'ları ve çeşitli gerilim sahneleri ile bence göz dolduruyordu. hepsi bir yana filmin sonuna kadar tahmin edemediğimiz sonu, bu sona ulaştırmak için verdiği ayrıntılar ve bu ayrıntıları yansıtırken kullandığı saman altı close-up'lar, bizi hercule poirot rolüne soyunduran (ve son dakikalara kadar patlamamıza sebep olan) akışı ile film bence kesinlikle kötü değil, aksine kendi türünde başarılı addedilmesi gereken bir popüler çalışma idi. cate blanchett esp sahibi egzantrik kadın rolüne pek uygun, bunun yanı sıra herkes "allahın siktirettiği yer brixton'lı" imajını epey güzel yansıtmış, wasted southerner, redneck gibi kavramların canlı kanıtı bir takım insanlar olarak (rol icabı) ortamda yerlerini almışlar.


    (cheja - 23 Ağustos 2001 03:18)

  • comment image

    oldukça güzel ve izlemeye değer bir film. "klişe, zaman kaybı vs" yorumları düpedüz haksızlık. orjinal ve derinliği olan bir sonu var.


    (savaras - 30 Ağustos 2016 01:12)

  • comment image

    2015 yapımı joel edgerton tarafından yönetilen film için konuşmak gerekirse.

    öncelikle filme biraz önyargılı yaklaştım çünkü kapıya gelen süprizli kutu senaryo yazımı eğitimlerinde verilen temel egzersizlerden biridir. normal giden yaşamın bir değişkenle kırılmasına sebep olmak klasik anlatının gereklerinden. neyse ki filmin kurgusu bu kadar basit değil. filmin tükçe başlığı biraz daha fikir veriyor bize aslında "geçmişten gelen"

    ilk uzun metrajı olmasına rağmen yönetmen eli yüzü düzgün bir film çıkarmış. gerilim dozu fena değil.

    --- spoiler ---
    açılışı kusursuz görünen bir çiftle yapıyoruz mutlu, başarılı ve zengin. hem de yeni ve güzel evlerini geziyorlar. bu yaşantı geçmişten gelen tekinsiz bir adamla kırılırken hem çiftin yaraları hem de adamın geçmişindeki defoları ortaya çıkıyor.

    temel korkularımız olan konut dokunulmazlığının ve vücut dokunulmazlığının ihlali konuları her zaman korku sinemasının konusu olmaya devam edecek bu filmde bunu şok olgusu olarak kullanarak finali yaptı.

    daha sağlamı için (bkz: rosemary's baby)

    ---
    spoiler ---


    (eksineyler - 17 Ağustos 2017 04:42)

Yorum Kaynak Link : the gift