--- spoiler ---

...
-well not only johns... sometimes peters.
-how'bout dicks?

yarıldım lan ohahahahah

--- spoiler ---

(ostralapitekus - 20 Ocak 2008 18:49)

(bkz: tarence kinsey)

(isiz ajun - 7 Haziran 2008 21:29)

filmin en etkileyici tespitlerinden biri biri, insanlarin neredeyse tamaminin ayni sorunun cevabina ac olmalariydi;

"am i normal?"

(jack o lantern - 17 Ocak 2009 18:33)

cinsellikle ilgili dillendirilegelen envai çeşit mit örneklerini görebiliriz bu filmde, en eğlenceli kısımları bu sunumlardı. film, cinselliğin psikolojisini göz ardı ediyormuş gibi gözükse de, cinsellik aktivitesine başlangıç yaşı, ilk cinsel deneyim, mastürbasyon alışkanlıkları, cinsel organların işlevleri ve yanlış bilinen şeyler vs gibi kişilerin o anki cinsel hayatlarının gidişatına ışık tutacak bir takım geçmiş zaman deneyimleri (kişinin psikososyal geçmişi) ile ilgili bilgi alma yönünden psikolojiyi yabana atmamıştır gibi geliyor. ha o, bu bilgiyi yorumlama veya bu bilgilerin ne işe yarayacağı ile ilgili bir argüman sunmasa da, sadece istatiksel sonuçlar çizmeye çabalasa da yani, eminim ki cinsel işlev bozuklukları, cinsel kimlik bozuklukları gibi bir çok konu için en azından değerlendirme kısmı için sağlam kaynak oluşturmuştur.

bizlerde ise, sanırım conceptten kopma kıvamına gelinmesi, yani "ayol adam ne güzel anlatıyordu heheh ne şeker bilmiyormuş sevişmeyi" derken "aman canım bunlarda da hiç duygu yok, hem aşk ne olacak" gibi aklımıza takılan sorularla eş zamanlı sanırım. haklılık payımız illa ki var da, bu konulardan kaçılmaması, bahsedilmesi açısından katkısını da belirtmeden geçmek ayıp olur.

(le fate ignoranti - 24 Aralık 2010 13:25)

benim adamlarımdan biridir liam neeson aşırı severim. arada gelirler bana türü konusu falan öncelik sıramda olmaz liam neeson, hugh jackman vs.. filmi seyredeyim diye illa o adamların oynadığı filmi seyretmek isterim. geçenlerde bir sebepten ötürü liam neeson filmi seyretme aşkıyla yanıp yanıp tutuştum ve filmin konusu ilgi çekici ve ayrıca gerçek yaşam hikayesi olması da cabası olduğundan kinsey'i seyrettim. ve filmi çok başarılı buldum. özellikle liam neeson her zamanki gibi muhteşemdi.
--- spoiler ---
bastırılmış duyguların daha da güçlenerek çıkacağından bahsederken think about it deyişine öldüm öldüm herifin ya. bir adam nasıl bu denli karizma olabiliyor hayret doğrusu.

yalnız benim için erkekliğin sembolü, dağlar gibi liam neeson'ın bir başka erkekle öpüştüğünü görmek yıkım oldu orası ayrı. ^*

--- spoiler ---

(filler dunyanin en masum hayvanlaridir - 11 Kasım 2012 23:08)

kimse yazmamış, filmin müziklerinden birinin performansı idil biret'e aittir.

(siyah kan - 24 Aralık 2012 19:37)

cinselliğin hala önemli bir tabu durumunda olduğu 1940 ve 50'li yıllarda bu konuda çok örneklemli anketler düzenleyen alfred kinsey'in hayatını konu alan bir film. filmi izleyince hıristiyanlığın zamanında bu işi benim zannettiğimden çok daha fazla abarttığını fark ettim.

film hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://en.wikipedia.org/wiki/kinsey_(film)

tema:
(bkz: popüler kültür /@derinsular)

(derinsular - 21 Ocak 2013 22:50)

başrolde ed harris'in oynadığı 2004 yapımı amerikan filmi.

(bagel and waffle - 19 Temmuz 2014 18:02)

ilginc ve izlenesi arastirmaci-egitmen filmlerinden biri.
trailer

http://www.imdb.com/title/tt0362269/

(theory of everything - 12 Mart 2015 05:52)

kinsey enstitusunun seks uzerine yaptigi geni$ capli ara$tirmayi belirtir genelde. bu konuda guvenilir ve $a$irtici veriler sunar. (bkz: hokuwata monosaki)

(tsan chan - 30 Ağustos 2001 03:14)

sex hakkında bilmek istediğiniz ama sormaya çekindiğiniz her şey ile ilgili olarak, 40’lı ve 50’li yıllarda hazırladıkları raporlarla, 60’ları kasıp kavuran cinsel devrimi tetikleyen kuşkusuz en önemli isimlerden dr. kinsey ve ekibinin hikayesi, seyirciye soluttuğu akademik hava ve kafası oldukça karışık baş karakteri nedeniyle a beautiful mind ile oldukça benzeşiyor ama kuşkusuz çoğunluk için sex, matematikten daha heyecan verici bir konu ve bu nedenle kinsey’in 2004’ün oldukça ses getiren ve ilgi çekici projelerinden biri olması da sürpriz değil.

dr. kinsey’in çocukluk ve ilk gençlik döneminde özellikle babasından kaynaklanan problemleri, muhafazakar amerikan ailesinde tabu olarak görülen ve kulaktan dolma bilgilerle yaşamaya çalışarak sonuçta deneme-yanılma yöntemiyle keşfettiği cinselliği ve izci kampı sahnelerinde üstü kapalı olarak verilerek yıllar sonra birlikte çalıştığı asistanı sayesinde su üstüne çıkan bastırılmış eşcinsel eğilimleri neticesinde aslında dr. kinsey’in bu araştırmayı başlatmasında bilim aşkından öte kendi kişisel problemlerinin oldukça ağır bastığını görüyoruz. "sexual behavior in the human male" adlı raporun 1948’de dünya gündemine atom bombası gibi düşmesini takiben bir anda ünlü olan kinsey ve ekibinin, ilk raporu takiben 50’lerde yayınladığı kadın cinselliğine ilişkin raporla birlikte bir anda günah keçisine dönüşmeleri de aslında erkek-egemen dünyanın kadınların gizli (ya da gözardı edilen) dünyasına bakmakta ne kadar zorlandığını da gözler önüne seriyor. dünya genel anlamda bile sex hakkında konuşmaya hazır değilken, bir adamın ortaya çıkıp böylesi cesur açıklamalar yapması insanları çileden çıkarıyor ve dr. kinsey eşine soruyor: “neden benden bu kadar nefret ediyorlar?” yanıt ise olduça tatminkar: “çünkü sen onlara annelerinin ve anneannelerinin mastürbasyon yaptığını anlattın.”

bu noktadan sonra filmin vermek istediği mesaj biraz karışıyor çünkü seyirci şöyle bir ikilemle karşılaşıyor: “gerçekten sex hakkında bu kadar açık açık konuşulmalı mı?” çünkü kinsey ve ekibi araştırma adına cesur adımlar attıkça, kendileri de yavaş yavaş kabak çiçeği gibi açılıyorlar ve bir noktadan sonra kinsey ailesi, asistanlar ve asistanların eşleri arasında bir “kimin eli kimin şeyinde” oyunu başlıyor. araştırma sonucunda insanlığın yorgan altında saklanan tü kaka cinsellikle barıştığı mı yoksa tam tersine pandoranın kutusunun açılarak her türlü cinsel sapkınlığın legalize edilip insanlığın başına musallat edildiği mi soruları da oldukça havada kalıyor. belli ki yorum izleyiciye bırakılmış ama dr. kinsey’in oldukça tutarsız bir adam olarak perdeye yansıtılmasıyla beraber zaten bilimselliği ve güvenilirliği tartışılan bu raporların aslında ne kadar da geçerli olduğu soruları da devamında geliyor. kariyerine amerika kıtasındaki eşekarısı^* türlerini toplayarak başlayan dr. kinsey’in cinsellik ile ilgili bu araştırmasında da özellikle wasp’ları^* denek olarak seçmesi hem komik bir rastlantı, hem de bu adamın yaptığı işin en çok eleştirilen yönü. bir biyoloji profesörünün, psikolojiyi ve daha detaylandırmak gerekirse davranış bilimlerini gözardı ederek sadece fizyolojik açıdan cinselliği ele alması da kişisel görüşüme göre çok fazla tatmin edici değil.

oyunculuk olarak bakıldığında liam neeson’ın performansı kesinlikle göz dolduruyor. yönetmen bill condon’un 1998 tarihli gods and monsters’ını baz alırsak, dr. kinsey’e oldukça benzeyen gay hollywood yönetmeni james whale’in gerçek hayat hikayesiyle ian mckellen’a gelen oscar adaylığını ve neden eleştirmenlerce bu kadar yere göğe sığdırılamadığını hala anlayamadığım far from heaven’ı da düşünerek, akademi üyelerinin cinsel kimlik sorunlarıyla boğuşan karakterleri pek sevdiği gerçeğini de hesaba katınca, liam neeson’ın bu yıl oscar’a aday olmasına kesin gözüyle bakılabilir. bir diğer oscar gözdesi film olan mystic river’dan hatırladığımız laura linney de, canlandırdığı mrs. kinsey karakteriyle oldukça inandırıcı ve başarılı. peter sarsgaard’ın, bay ve bayan kinsey’i ayrı ayrı baştan çıkartıp yatağa atmayı başaran asistan performansı da ilgi çekici ancak filmde chris o’donnell’ın ne işe yaradığı konusunda en ufak bir fikrim bile yok.

kendi içinde tutarsızlıkları nedeniyle hedefine çok da ulaşabildiğini düşünmediğim kinsey, sadece ve sadece liam neeson’ın performansıyla gündemde ve oscar yarışında yer alacak bir film olarak değerlendirilebilir.

(arsonist - 3 Ocak 2005 11:48)

bilim adına neler yapılabileceğini göstermiş bir filmdir ki ben yapar mıyım hiç sanmıyorum.

(staretz - 9 Şubat 2005 15:01)

kendi hayatını, dünyasını, ailesini ve algılama biçimlerinin tamanını bilimsel araştırmaya kurban eden bir adamın öyküsü. bir çeşit "çılgın bilim adamı dünyayı tehtid ediyor" filmi. konusuna bakıp hatun ile seyredeyim, çoşarız gibi bir yaklaşım beklememek lazım. anne baba ile kesinlikle ve kat-i suretle seyretmemek lazım, herkes bir taraflara kaçışabilir.

--- spoiler ---
finaldeki "sünnet derimi kestim" sahnesi kadar zavallı bir duruş pek az filmde görülmüştür. ayrıca; zorlama mutlu son da süper olmuş!

--- spoiler ---

(thew - 17 Şubat 2005 12:17)

--- spoiler ---
kinsey in karısıyla tanışma ve yakınlaşma sahnelerini izleyip,
akıl oyunlarıfilmindeki benzer sahneleri hatırlayınca konu kadınlar olunca o kadar okul eğitim bir işe yaramayabiliyormuş dedirten yapım.
--- spoiler ---
liam neeson un makyajıyla ilgili sorunlar sebebiyle yaşlılığıyla gençliğinin birbirine karıştığı film.ayrıca finali de oldukça zayıf.

(sade - 21 Mart 2005 09:18)

- bay kinsey! her şeyden bahsettiniz: cinsellikten, aileden, okuldan, işten… ama hiç aşktan bahsetmediniz.
- konu aşk olunca hepimiz karanlıkta kalıyoruz.

(uzunada1969 - 27 Mart 2005 18:08)

--- spoiler ---
karısının nasıl bi başka adamla sevişmesini onaylayabiliyor ve nasıl bir anda eşcinsel olabiliyor.. bilim adına dahi olsa 'bu kadar kolay ve ani olmasa gerek yaw' dedirten film
--- spoiler ---

(ndugu - 2 Nisan 2005 14:17)

dün akşam izledim, cok begendim..kinsey raporu v.s. ne olduğunu ögrendim..düşününce genel, o yilalrda bu kadar büyk çaplı araştiröayi yapabilmek büyk cesaret ve özveri olmuş..liam neeson harika oynamiş..film biraz uzun evet, ama kesinlikle izlemeye değer. cok güsel bir son ile bitiyor..onca hizli tempolu koşuşturmadan sonra, cok duru ve sakin akan su gibi..anlatilan biyografi de ; kim ne yapmiş, neler başına gelmiş diye izleyin lütfen derim..cünkü siradışı ! kimse böylesine, hele o yillarda cesaret edemezdi, konuşamazdi..

(shalimar - 5 Nisan 2005 08:44)

sonlara doğru insanın içini bayan film. tamam yarı hayvaniz, hatta kimilerimiz safi hayvan. tutkularımız, şehvetimiz söz konusu oldu mu insanlığımızdan sıyrılıp bi milyar adım atabiliyoruz geriye doğru da sevişmek denen bir ruh üstü olgu da var. aşk çoğu zaman karanlıkta kalsa da...

her sey bir yana amerikan tarihine kısmen ayna tutan belgesel kıvamında, eğlenceli sayılabilecek bir film. adamlar kac yıl once çözmüş bitirmişler olayı, türkiye'de öpüşerek hamile kalabileceklerini sanan yüzlerce kız yasıyor.

(anneke - 13 Temmuz 2005 19:30)

cinselliğin varyanslarını, ne kadar çok insan varsa o kadar çok cinsellik olduğu, konuşularak/paylaşılarak yaşanan bir cinselliğin ilişkileri kurtarıp olmadık güzel yerlere sürükleyeceğini, cinselliğin ayıbın günahın olmadığını, kendinizde tuhaf bulduğunuz bir çok şeyin aslında bir çok kişinin farklı şekillerde de olsa hissedip, yaşadığını gösteren müthiş bir film. o dönemde, cinsellik/cinsel oyunlar/yönelimler/cinsel hayata ilişkin istatistikler nasıl bomba gibi düşmüşse de bugün konuşulmayan/paylaşılmayan/tartışılmayan cinselliğimizin de aradan geçen onca yıla rağmen benzer etkiyi yaratacağını düşündüren film.

kinsey iyi ki yaşamış, iyi de bu istatistikleri yapmış, iyi ki yayınlamaya curet etmiş, iyi ki bu film yapılmış ve iyi ki seyretmişim.

(ride - 5 Aralık 2005 16:04)

öyle bir filmi vardır ki, araştırma, rapor falan unutulur akılda tek bir cümle kalır.

- lan ne geniş, ne tiksinç bir adammışsın be kinsi

(nosferatu - 31 Mayıs 2006 15:35)