Anons (~ The Announcement) ' Filminin Konusu : Ordudan atılmış 4 asker, 1963'ün Mayıs ayında bir gece yapılması planlanan darbenin İstanbul ekibi olarak İstanbul Radyosu'na girerek darbe bildirisini okumakla görevlidir. Güçlü bir ses tonu ve inandırıcı ifadelerle okunan bir bildirinin, halk desteğini ele geçirmelerinde hayati önem taşıyacağına inanmaktadırlar. Ancak gece boyunca hesaba katmadıkları şeylerle karşılaşacaklardır. İlk olarak 29 Aralık 2017'de kısıtlı gösterime giren Anons, daha sonra 19 Ekim 2018'de yeniden izleyicilerle buluştu.
Ödüller :
Kelebekler(2018)(7,8-4455)
The Legend of the Ugly King(2018)(7,7-127)
Climax(2018)(7,2-27923)
Sibel(2018)(7,0-1234)
Uzak Ihtimal(2009)(7,0-1901)
Yozgat Blues(2013)(6,8-2986)
Yom Adaatou Zouli(2018)(6,8-64)
Radiogram(2018)(6,6-115)
Borç(2018)(6,6-71)
Güvercin(2018)(6,4-178)
Aydede(2018)(6,3-158)
Son Çikis(2018)(5,9-139)
bir habercilik terimidir.. muhabirin hazırladığı haberde kendi görüntüsüyle izleyiciye seslendiği kısımdır.. muhabir anonsu genellikle ismini, çalıştığı kuruluşun adını ve habere konu olan şehri söyleyerek bitirir **` : gazze`*
(tupitupite - 10 Ocak 2007 23:30)
ibrahim tenekeci' nin üç köpük adlı kitabında yer alan şiiridir.allah biliyor ya benim şaşkınlığım sizinkine benzemez hayrete düşürür beni, umursamadığınız şeyler mesela ırmağa binen balık güneşi sırtında taşıyan dağ ve peribacaları, avurtları çökmüş kayalar ve sarışın semazenler, ayçiçekleri hayrete düşürür beni. merakım da sizinkine benzemez şöyle seslenirim bazen;yağmurkuşu bana bir şeyler söyle deli ırmak ne fısıldar denize. savaşım da benzemez savaşınıza yalın kalem dayanırım kelam kapılarına ya simmurga ya morga, farketmez. ve korkum, o da sizinkine benzemez saflar sıklaştıkça korkarım anlaşılmaktan korkarım, düşlerimden korkarım üstelik kırmızı ışıkta cam silen çocukları şoförlerden sakınmak zorundayım.
(jang geum min jeong ho ve ben - 22 Aralık 2012 14:53)
şanlıurfa'nın bi ilçesinde, ilçe merkezine diliken fidanlar ertesi gün kırılınca;"tikkat tikkat!..belediyemizin diktiği ağaç fidanlarını kıran, heyvansa, zaten heyvandır. çocuksa, heyvan çocuğıdır. eğer büyükse, heyvan oğlu heyvandır. duyurulur"
(quant - 26 Ekim 2003 02:18)
uzak ihtimal ve yozgat blues'tan tanıdığımız mahmut fazıl coşkun'un, 1960'larda bir darbe girişimini anlattığı yeni filmi. sonbahar gibi vizyonda görürürüz diye umuyorum.
(fuchs3471 - 25 Temmuz 2018 17:17)
75. venedik film festivali’nin orizzonti bölümünde dünya prömiyerini yapan ve en iyi akdeniz filmi ödülü’nü kazanan film.16 kasım'da gösterime girmesi beklenen filmin sinopsisi ise şöyle;"1963 yılının mayıs ayında ankara’da başlayacak olan bir darbenin hazırlık çalışmaları vardır. teğmen şinasi, binbaşı kemal, binbaşı rıfat ve albay reha darbenin istanbul ayağında görevlidirler. etkili bir bildirinin darbenin başarısında önemli olacağını, halkı bu sayede yanlarına çekeceklerini düşünen dört asker, darbe gecesi ankara’daki radyolarda okunacak darbe bildirisinin bir benzerini istanbul’da okumayı planlarlar. fakat hesap etmedikleri bir şey vardır o da sivil hayatın görünmeyen gücü."
(saintly - 8 Eylül 2018 00:21)
mahmut fazıl coşkun'un yeni filmi. filmde geçen fıkra için buyrun; --- spoiler ---2.dünya savaşı yıllarında ingiltere'de ajanlık yapan 2 alman askeri bir bara gidip içmeye karar verirler. yalnız askerlerden birisi ingilizce'yi iyi konuşurken diğeri çat pat bilmektedir. bu sebeple iyi ingilizce bilen diğerine "-sakın ha.. sen konuşursan alman olduğumuz anlaşılır ve deşifre oluruz. siparişleri verme muhabbeti de dahil bırak hep ben konuşayım, sen sadece sus" der. neyse bara gidilir garson gelir ve ne istediklerini sorar ve olay cereyan eder : ingilizce'yi iyi bilen "- two martini's, please!" der, garson "- dry?" der. diğer mal atlar ve "- nein zwei ! " der. bence komik bir fıkra. neyse efendim filme dönecek olursak eğer özellikle mekan olarak hikayeye sadık kalınıp istanbul radyosu'nun bugünkü halinin kullanılması film gerçekliği açısından şahane olmuş. öte yandan kara mizah durumunu sanki biz beceremiyoruz gibi gelmiştir hep bana ki nitekim bu filmde de bu durumu izleyen herkes gözlemleyecektir. ama özellikle radyo müdürünün, radyoculukla alakalı hiçbir şey bilmemesi durumu, oldukça komik bir şekilde anlatılabilmiş ve ülkemizde müdürlük kurumunun ne denli berbat işletiliyor olduğu lezzetli bir biçimde aktarılmış izleyiciye.--- spoiler ---hep söylerim ve bundan dönmeyeceğim: emek verilmiş mi ? evet. o zaman gidin izleyin efendim. tabi bu tavsiyem emek verip, iyi kötü filmciliğe katkı sunanlara destek anlamındadır. yoksa emek sömürüsü yapan kolpaları tabi ki izlemeyin.ayrıca; (bkz: dry martini) (bkz: yeni başlayanlar için almanca)not: filmi sanırım ismail saymaz'la beraber izledim. kendisine önerim şu ki; pera sıkışık bir salon ama bir o kadar da tatlı malum. bunu kabul etsin. ayağına basan kadına nasıl baktığını gördüm ismail.
(estodi - 19 Ekim 2018 21:26)
1963 talat aydemir ve albaylar cuntasının ikinci ihtilal girişimi sırasında trt istanbul radyosundan darbe bildirisi okumak üzere görevlendirilmiş emekli edilmiş oldukları anlaşılan küçük subay grubunun bildiriyi okutmak yolunda başından geçen trajikomik olayları konu edinen mahmut fazıl coşkun filmi. senaryosunu ercan kesalla birlikte yazmışlar. özellikle başlangıcındaki müthiş bir film noir atmosferi yavaş yavaş ince bir mizahla kırılıyor. sabit kamerayla kesmesiz uzun planlar ve donuk oyunculuklar bunu destekliyor. tam türkiye işi diyebileceğimiz aksilikler kara mizah unsurları ile harmanlanıp keyifli bir iş ortaya çıkarmış.yakın tarihin gerçekçi bir vesikası olma gayretinde olmayan film kurgu tarih ya da tarihten belli bölümlerinden beslenerek böyle alternatif ele alınışı sinemamız açısından öncü olabilir. zaten son derece evrensel bir şekilde işlenmiş olduğu venedik film festivalinden aldıkları jüri özel ödülü ile de kanıtlandı.https://www.imdb.com/title/tt8751804/
(eksineyler - 23 Ekim 2018 04:13)
sinemada kolay uyuklamam, ağır filmlere idmanlıyımdır ama bu filmde gözlerim kapandı itiraf edeyim. başından beri ortada deneysel bir şeyler döndüğünün farkındaydım, kameranın "olay"a değil "seyir/ seyreden"e odaklanması gibi mesela. fotografik bir vaziyet de vardı ayrıca, her şeyin bir anda tıpkı fotoğraftaki gibi donduğu anlar görsel açıdan güzeldi. çok harika bir şeyler oluyor orada kesin, tamam anladık. lakin konusu çarpıcı olmasına rağmen seyirci olarak beni yakalayamadı film. fazıl coşkun hakkında kafam karışık. jenerikte yazdığına göre hikâye ahmet hakan'ınmış, sevmiyorum adamı n'apayım. bununla birlikte yiğidi öldürelim ama hakkını yemeyelim: --- spoiler ---taksi sahnesi başından sonuna çok başarılıydı. taksici, filmdeki en iyi işlenmiş karakterdi bana kalırsa. "albayım" ve ekürilerinin martini içtikleri sahnede arkadaki duvarda tanpınar'ın sigaralı meşhur fotoğrafı gözümüzden kaçmadı, güzel bir sekanstı. tanpınar'ı o yıllar için olduğundan meşhur (radyoevine fotoğrafı asılacak kadar) göstermeleri hoşuma gitti. radyo müdürünün* adının "hamdi irdal"* olmasına ne demeli: alakasız olsa da şahane.--- spoiler ---
(kirkinin da kulpu kirik kup - 25 Ekim 2018 23:22)
son zamanlarda izlediğim en güzel film. kesinlikle tavsiye ederim. mahmut fazıl coşkun ve ercan kesal'ın eline sağlık.
(tzoey - 29 Ekim 2018 16:12)
filmin akşam seansında o kadar çok solcu vardı ki bu kadar solcuyu en son gezi direnişinde görmüştüm.
(dinakaki - 29 Ekim 2018 19:35)
Yorum Kaynak Link : anons