Volver (~ Dönüs) ' Filminin Konusu : class="text-collapsed" style="overflow: hidden;" Madrid. Günümüz. Raimunda sıkı çalışan genç ve güzel bir annedir. Kocası işsizdir, ergenlik çağında bir kızı vardır. Ailenin mali durumunun sıkıntılı olması nedeniyle birkaç işte birden çalışır. Doğuştan mücadeleci ruha sahip çok güçlü bir kadındır ama duygusal açıdan bir o kadar da kırılgan yapıdadır. Çocukluğundan beri kendine sakladığı bir sırrı vardır. Raimunda'nın ablası Sole ise utangaç, tedirgin ve cesaretsiz bir kişiliğe sahiptir. Paula onların halasıdır. Tüm aile üyelerinin doğduğu yer olan La Mancha adlı kasabada yaşamaktadır. İlkbaharda bir Pazar günü kızkardeşi Raimunda'yı arayan Sole, kasabadaki Paula halanın öldüğünü haber verir. Raimunda halasını taparcasına sevdiği halde cenazeye gidemeyecek durumdadır. Sole istemeden de olsa kasabaya tek başına gider. Cenaze sırasında ona eşlik eden kasabalı kadınlar arasında bir dedikodu yayılmıştır. Buna göre, yıllar önceki yangında ölen annesi, hasta olan Paula halanın son günlerinde bakımını yapmak için öbür dünyadan çıkıp gelmiştir. Komşu kadınlar Sole'in annesinin hayaletinden son derece doğal birşeymiş gibi söz etmektedirler. Tüm bu gelişmeler; karmaşayla sadeliğin, duygusallıkla acımasızlığın aynı anda kol gezdiği, başta Raimunda'nın ailesi olmak üzere komşu kadınları ve birkaç erkeği etkileyecek olaylar dizisinin sadece başlangıcı olacaktır.
Ödüller :
Hable con ella(2002)(8,0-96863)
Todo sobre mi madre(1999)(7,9-80490)
La piel que habito(2011)(7,6-140147)
Mujeres al borde de un ataque de "nervios"(1988)(7,6-30983)
La mala educación(2004)(7,4-57469)
Carne trémula(1997)(7,4-25592)
Los abrazos rotos(2009)(7,2-35581)
Tacones lejanos(1991)(7,1-11990)
Julieta(2016)(7,1-23601)
¡Átame!(1990)(7,0-21233)
Kika(1993)(6,5-10933)
Los amantes pasajeros(2013)(5,6-19934)
Cannes Film Festivali : "Best Actress"
gidin gorun, yonetmenlik nedir, bir film nasil yaratilir, nasil basarilir?gidin gorun oyunculuk nedir, carmen maura kimdir, penelope cruz kimdir?gidin gorun renk kullanimi nedir, insanin gozunu oksamak ne demektir?gidin gorun kurgu nedir, anlatilan sey izleyicinin beynine ve kalbine nasil islenir?gidin gorun, pedro almodovar nicin buyuktur ve nicin daha uzun yillar film cekmelidir?film+ film festivali'ne sukranlarimla
(henryleyden - 16 Ekim 2006 22:25)
her nedense, filmden aklımda kalanın, penelope'nin o kocaman, simsiyah, bol makyajlı ve her an ağlamaya hazır gözleriydi ki, bir kadın ancak bu kadar hem çocuksu hem kadın olabilir diye düşünüyorum. ispanyol olmak varmış anasını satayım.--- spoiler ---tipik almodovar sahneleri ise, senaryodan çok daha fazla etkiledi beni, ne yalan söyleyeyim. mutfakta bulaşık yıkayan kadını göğüslerinin en güzel gözükeceği yerden çekerek saniyeler boyunca sadece bunu izletmek; fayanslara bulaşmış kanı temizlemek için kan birikintisinin üzerine konan kağıt havlunun gözenekleri kanla şişerken yakın plan almak vb. belki de almadovar'ı şahane bir yönetmen yapan, bizlerin göremediği bu sıradanlıktaki olağanüstülüktür.--- spoiler ---
(mavikedi - 7 Kasım 2006 17:05)
belki seyrettiğim en müthiş film değildi ama seyrederken içimi ısıtan, salondan çıktıktan sonra uzun süre duygusuyla çevreleyen bir film oldu "volver". bir hollywood filmi olsa, senaryoda "açıkta kalmış noktalar" tespit etmek mümkünken, almodovar sanki "anlatmak istediğim başka" diyor. istese seyircinin duygularını allak bullak edebileceği bir konuyu işlemesine rağmen bunu tercih etmiyor ve yer yer hüzünlendirse de sanki bunu belli bir seviyede tutuyor, böylece filmin tabiri caizse ağdalanmasını önlüyor. renk kullanımı ve müzikler mükemmel, özellikle de cruz'un giysilerinin renkleri ve "söylediği" şarkı, estrella morente çok etkileyici... (bkz: #10242026) kahramanların, memleketleri "la mancha" da, madrid'e gidiş gelişlerinde her seferinde gösterilen modern yel değirmenleri de (bkz: http://www.borishoppek.de/) elbette doğrudan "la manchalı yaratici asilzade" don quijote'yi çağrıştırdı bana. son bir söz de penelope cruz için: şimdiye kadar hiçbir filminde beğenmediğim hatta görmeye katlanamadığımdan, oyunculuğu hakkında nesnel bir yargımın oluşmadığı bu kadını, seyretmeye bayılacağımı, çok "füsûnkâr" bulacağımı asla tahayyül dahi edemezdim. belki olgunlaşmanın getirdiği bir anlam ve müthiş cazibe yüklüydü ki bu afişten çok belli olmuyor, orada olduğundan genç görünüyor ve farklı bir ifadesi var.
(eneenteenteene - 12 Kasım 2006 01:30)
çaçaron akdenizli kadınlığının penelope cruz'un üzerine tam da oturduğu "bizim mahalle" kıvamında film. çok acılı bir öyküyü içine bol pudra şekeri katarak sunmuş almodovar, yanaklardan toplanan gözyaşlarının tuzuna karışıyor. çok renkli, çok sade.bir tavsiye: matinede babel suarede volver iyi bir sıralama değil, kaçırmamalıyım ikisini de diyorsanız tam ters sıralama deneyin.
(monchhichi - 12 Kasım 2006 20:22)
almodovar'ın yine şaşırtmadığı film. adam otomatiğe bağlamış gidiyor. yine kusursuz oyunculuk, yine etkileyici senaryo, yine aykırı cinsellik, yine aman bitmesin dedirten bir film. penelope cruz'un güzelliğini baştan yaratan almodovar minimalist ve sımsıcak bir film yaratmış. transeksüel ve homoseksüeller'in yerini ensest ilişki almış. almodovar yine aykırı bir şeye dokunmadan edememiş. keşke her sene bir film çekse bu adam.
(crowley - 15 Kasım 2006 22:38)
penélope cruz'un filmdeki varlığı sanki anna magnani'lere, sophia loren'lere, akdeniz sinemasının tüm o unutulmaz kadınlarına bir saygı duruşu gibi. almodóvar'ın renkleri de, şimdiye dek hiçbir kadın oyuncusuna bu kadar yakışmamıştı...
(arsonist - 16 Kasım 2006 23:51)
filmden bahsedilmis, filmin sarkisindan bahsedilmis, sozleri yazilmis (bkz: #9741892), estrella morente denmis, ve fakat carlos gardel unutulmus.evet, filme adini veren volver 1935 tarihli bir carlos gardel tangosudur. bir cok gardel bestesinde oldugu gibi sozleri alfredo le pera'ya ait.carlos gardel'in sesinden dinlemek isteyenlerin asagidaki linke tiklamalari yeterli...http://www.todotango.com/…id=668&f=wax&amkyw=gardel
(hydra hyalt - 10 Aralık 2006 02:04)
flor de mi secreto filminde referans verildigi uzere, hikayesinin on yildir almadovar'in zihninde yer etmis oldugunu anladigimiz filmdir..her almodovar filminde oldugu gibi ana karakterler kadinlar; hollywood filmlerinin inadina. almadovar kadinlari "erkeklerin gozuyle" anlatmaktan sakiniyor ozellikle, raimunda (penelope cruz) ne kadar cekici olsa da kadinligini asla kullanmiyor, kendi ayaklari uzerinde durmaya calisiyor.. hollywood filmerinde aksesuar niteligindeki kadinlarin yerini erkekler aliyor bu filmde. erkeklerin zayifliklari turlu orneklerle goz onune seriliyor. ornegin, raimunda'nin kocasi issiz gucsuz, ailesine ilgisiz, zihinsel islevlerinin bir yarisini erkeklik organina, diger yarisini futbol maclarina vakfetmis ispanyol usulu bir homer simpson. raimunda'nin babasi ayri bir facia, o da tum kredisini sehvetini bastirmak ugruna harcayabilecek kadar zayif bir adam. annesi ise tersine, ailesini kollayan, kendi acisiyla yillarca yalnizca, ailesinden saklanarak yasamayi basaran; en sonunda gerceklerle yuzlesmekten korkmayan guclu bir kadin..almadovar kendi agziyla kadin karakterlerin uzerine film yapmayi cok daha ilginc buldugunu acikca itiraf ediyor zaten.. etmemis olsa da filmlerini takip eden herkes bunu acikca farkeder. bu yaklasimi biraz daha uc noktalara kaydirmayi da seviyor almadovar, kadinlarla erkelerin alisilagelmis kimliklerini degis tokus ederek ornegin (kimi zaman cinsel anlamda da; bad education ya da all about my mother'da oldugu gibi) mesela matador filminde bir matadorun, birlikte oldugu erkekleri katleden bir kadinla (maria) yasadigi tutkulu ask anlatiliyor.. belki ortak noktalarinin olumle ilgili takintilari olmasindan kaynak buluyor bu tutkulari; diego (matador) en azindan boyle dusunuyor.. ancak filmin sonunda maria baskin cikiyor, ve matadoru da olduruyor; bir matador gibi.. filmde enteresan bir ironi vurgulaniyor sanki: boga guresleri her ne kadar erkeksi bir dunyaya ait de olsa da matador boga guresi esnasinda kadinsi bir rol ustleniyor. o parlak kostumun icine girdiginde bir gladyatoru animsatiyor. ancak kostum oylesine vucuda oturuyor ki, matadorun her hareketi o kadar kadinsi ki; bir balerin edasiyla kaciyor bogadan. boga gureslerinin ilk kisminda matador cezbedendir. bogaya once biraz yuz verir, sonra sirtini cevirir; bogayi bastan cikartir matador. ki bu tipik kadin roludur iliskilerde... bu filmde maria matadoru once cezbeder, ayni bir boga guresinde diego'nun bogayi cezbedecegi gibi, ardindan diego'yu infaz eder; ayni matadorun bogayi infaz edecegi gibi.. volver de iliskilerdeki kadin-erkek guc dengesine deginse de, kanimca almadovar'in bu konudaki en guclu irdelemesi matador filminde somutlasmaktadir. o yuzden deginmeden gecemedim.elbette ki almadovar'in filmlerini cinsiyet kargasasina indirgemek yanlis olacaktir. almadovar bu konuyu cok sik irdelese de, daha bir cok kavrami da inceler; dinin hayat uzerindeki etkisi, milli benlik, sosyal tabakalar, cinsellik mesela.. ancak volver'de kadin-erkek rollerinin takas edilmis olmasi bir kez daha goze batiyor, bu da bir gercek..
(kazimakos - 17 Ocak 2007 10:50)
holywood un senaryolari, aktorleri, aktristleri nasil harcadigini tekrar anlamami saglamis olan filmdir, kocaman kafasiyla, uzerinde her an dusecekmis gibi duran bikinisiyle, tom cruise un kolunda ucuz magazin dergilerinde boy gostermesiyle tanidigim, bildigim penelope cruz un aslinda ne sicak, ne icten ne buyuk oyuncu oldugunu bana gostermis olan filmdir, o eski seksen oncesi yesilcam filmlerinde nasil yonetmen once mahalle aralarini, dar sokaklari, tek katli evleri, dar - isiksiz odalari gosterir arada da bir kac sahne buyuk, gorkemli istanbul sehrini, salonlari, havaalanlarini gosterirse, bunun benzerini almodovar yapmis, gercekten samimi, hisli, hakikatli bir film olmus,
(thunderroad - 17 Mart 2007 20:07)
almodovar'in, raimundasiyla kadinlari direkt ezdigi bir filmdir. zaten ezigim raimunda ile bittim. daha once de todo sobre mi madre'de manuela icimizi ezmisti, hable con ella'da benigno tum sapikligina ragmen finalde izleyici uzuntuye bogmustu. la mala educación'in kendisi zaten yurek agrisiydi. ama bu film baska..volver aldigi olumsuz elestirilere ragmen, (cok da seyimde yani) yaslandigimdan mi raimunda'ya asik olmamadan mi bilmem, insani (kadini daha dogrusu) daha derinden etkileyebilecek bir film. ya da yaslandik iste, bir ustanin elinden boyle dogrudan kadin dayanismasi, anne-kiz-anneanne iliskileri, aile ici trajedileri izlemek daha bir sadistce zevk veriyor. manuela icin de "sen bizim her seyimizsin" sloganini attim ama raimunda tabii ki akla zarar guzelligiyle, sogukkanliligiyla daha ayri bir yerde. neyse diyecegim sey sadece su: tek basina penolepe cruz icin bile seyredilebilecek bir film, gerisi sinemasal degerlendirmeler ve hic anlamam.
(malloryknox - 16 Ekim 2007 16:49)
2006 yapımı bir almodovar filmi.59.cannes film festivali'nde, 6 kadın oyuncusu(penelope cruz, carmen maura, lola duenas, blanca portillo, yohana cobo, chus lampreave), hep birlikte "en iyi kadın oyuncu" ödülünü, pedro almodovar da en iyi senaryo ödülünü almıştır.filmde, ensest bir ilişkinin, ailedeki tüm kadınların hayatlarını nasıl değiştirdiği çok güzel bir kurguyla anlatılıyor.izlediğinizde, bir ev kadınını oynayan penelope cruz'un, seslendiriyor göründüğü şarkı ve göğüslerinin aklınızda kalması çok muhtemel...tabii bir de almodovar'ın, bu kadar küçük popolu ev hanımı olmaz diyerek, cruz'un poposuna eklediğini söylediği proteze dikkat kesilebilirsiniz. (hoş bence yine de küçük görünüyordu.)filmde beni rahatsız eden tek şey; cruz'un kızının (babası tarafından taciz edilen bir kadının kızının), olması gerekenden daha rahat tavırları... bu psikolojideki bir kadının kızı, o kadar rahat oturamaz, anası oturtmaz!
(kerametikendindenmenkul - 7 Aralık 2007 03:06)
ölenler, yaşamın bütün hayhuyundan uzak, soğuk, terkedilmiş korkunç bir yere tıkılmıştır. yaşamın listesinden çıkarıldıkları gibi, yaşayanların aklından da silinmiştir çoğu. mezarlık kelimesi bile tüylerimizi diken diken etmeye yeter. kırk yılda bir gerçekleşen ziyaretlerde de aklımıza yer eden korkunç tanımlar pek değişmez, mezarlığı da canlandıramaz doğrusu. siyah gri giyinmiş insanların mermer taşlardan da soğuk durduğu resimler kazınmıştır filmlerden aklımıza. ya da bayramdan bayrama yapılan ziyaretlerde dökülen bir bidon suyla toprağa yaşam katma çabası. kalabalık olsa da cıvıl cıvıl olmaz mezarlıklar. gündelik konular kapı dışında bırakılır. ölülere biraz su, biraz dua, bir kaç çiçek getirilir. bu kapıdan yaşam giremez genellikle yaşayanlar da ölürler kısa bir süre için mezarın başında. bir mezarlık dolusu ‘dul’un her hafta kovalarını bezlerini alıp başlarına yeşil, kırmızı, turuncu örtülerini takıp hummalı bir şekilde mezarları ovalayıp temizledikleri görüntü bir masaldan olabilir ancak. ya da bir almodovar filminden. dönüş (volver) pedro almodovar’ın kadınlar dünyasına bir bakışı. filmin aldığı ödülleri, eleştirmenlerce ne kadar beğenildiğini, film çekilirken neler yaşandığını, penelope cruz’un raimunda’yı canlandırırken yapay popo taktığını, pedro almodovar’ın sinema okumayıp kendi kendini nasıl yetiştirdiğini falan es geçip filmin yolunun üstündeki kadınlardan, ölümden, yeniden başlamaktan, geri dönmekten bütün renkleriyle yaşamdan söz etmek lazım. --- spoiler ---film madrid’de işsiz kocası ve 15 yaşındaki kızıyla yaşayan raimunda’nın teyzesinin ölümüyle la mancha’ya dönüşü etrafında cenazelerin etrafında kurulan büyük sofraların, üç su temizlenen mezarların kenarında yaşamla ölüm arasındaki ilişkileri, cinselliği, tacizi, affetmeyi, sevmeyi, nefret etmeyi, öldürmeyi, yaşamı var eden kadınların gözünden anlatıyor.kökleri şiddetli doğu rüzgarlarıyla akıl hastalıklarının yayıldığı don kişot’un kenti la mancha’ya uzanan raimundo annesini bir yangında kaybetmiştir. bilmediğimiz bir nedenle annesine büyük bir nefret duymaktadır. kardeşi sole ise kocasını evde işlettiği berberin müşterilerinden birine kaptırmış bir duldur. raimundo’ya göre daha çekingen, daha silik bir tiptir. hayatta tek kalan yakınları teyzelerinin öldüğü gece, raimundo kocasının cesedini ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. kendisine sarkan babasını öldüren küçük kızı ve raimundo cesedi bir derin dondurucuya atarlar. aynı gece raimundo’nun annesinin hayaleti geri döner ve sole’nin yanına yerleşir. --- spoiler ---acıklı bir yunan trajedisinden alınmış gibi görünen konu almodovar’ın dünyasında yumuşayıp canlı renklere bürünüyor. yaşamın koşuşturması içinde komik gülünecek sevimli ayrıntıların içinde eriyip, bileklerinizi keseceğiniz bir melodramdan duygusal bir komediye dönüşüyor, gözlerinizi kadınların dünyasına, erkeklerin gözlerinden uzakta yaşanan hiç bilmedikleri bir perdeyi aralıyor. cinsellik, taciz hayatı değiştiren bir tema olarak yine yerli yerinde. ama birbirine destek veren, her şeye rağmen sapasağlam ayakta duran kahramanlar yaşananın izlerini hafifletmese de başka bir bakış açısından doğu rüzgarlarının getirdiği, belki don kişot’un da çıldırmasına sebep esintiden, gülümseten alaycı bakış açısından anlatıyor. ispanyanın rüzgarlarına karışan binbir gece esintisi her gece bir kadınla yatıp ardından canını alan sultanın masallarına günümüzde yaşayan kadını yerleştiriyor. filmde neredeyse sadece kadınlar oynuyor. almodovar’ın vazgeçilmez oyuncuları penelope cruz, carmen maura kadar diğer oyuncular da müthiş bir performansla canlandırıyorlar taşranın etrafı temizlerken bütün yaşamın tozunu kolaylıkla attıran kadınını. kötü eğitim’deki karanlık havadan eser yok filmde. almodovar’ın tekrar bir kadın hikayesine yönelmesi de bu yüzden. erkeklerin dünyasındaki kasveti(kendi sözleriyle) kadınların dünyasındaki renkle değiştirmek için. almodovar’ın dünyasına giriş için bir şans dönüş. büyümeyen bir çocuğun etrafa bakışından. muzip, alaycı, her durumda kıkırdayan.yatağın altından, kimsenin kafasını uzatmadığı bakmayı akıl etmediği bir yerden .
(pisikolocikmen - 2 Şubat 2009 12:51)
hala "bosver" adinda turkce cover'inin yapilmamis olmasi cok ilginc (sarkidan bahsediyorum)
(guru - 26 Şubat 2011 10:46)
penelope cruz'un playback yaptigi estrella morente yorumunu dinlemek icin:http://listen.grooveshark.com/s/volver/iomio?src=5
(guru - 26 Şubat 2011 10:47)
penelope cruz'un, kadını kadınlığından utandırdığı, almodovar'ın ise; ressam gözüyle yönetmenlik yaptığı filmdir.
(algida kedici - 17 Nisan 2013 22:09)
renk üçgeni şahane, gözleri bayram ediyor insanın izlerken. başka yorum yapmayacağım. yaparsam sözlük karıları beni linç eder.
(sueee bueee - 16 Mart 2014 00:13)
almodovar'in penelope'yi bol bol aglattigi bir film olmus volver. ingilizce'nin anadili olmamasindan kaynaklaniyor heralde holivud filmlerindeki tutuklugu pen ablanin. oysa ne guzel dokturuyor kendi anadilinde, nasil oynuyor gidip gormek, izlemek, sasirmak lazim. pen (pek cok onyargili essek gibi ben de vanilla sky'daki rolune oturmamisligini beklerken) bu filmle profesyonel bir oyuncu oldugunu kanitliyor bize. almodovar, penelope'yi 3. kez cast'ina kattiysa, zaten bir seytan tuyu oldugunu anlamis olmaliydik, filmi izlemeden once.
(soulprocessed - 27 Mayıs 2006 02:57)
ana karakterleri olan altı kadın oyuncunun ****** cannes film festivali 2006'da en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görüldüğü aynı zamanda en iyi senaryo ödülünü de almış pedro almodovar filmi.
(whirlwind - 30 Mayıs 2006 02:31)
filmle aynı ismi taşıyan, filmin ortasında penélope cruz'un söylediği volver'in sözleri:yo adivino el parpadeo de las luces que a lo lejos van marcando mi retorno son las misma que alumbraron con su pálido reflejo unas horas de dolor y aunque no quise el regreso siempre se vuelve al primer amor la vieja calle donde le cobijo tuya es su vida, tuyo es su querer bajo el valor de las estrellas que con indiferencia hoy me ven volver volver... con la frente marchita la nieve del tiempo la aclaro en mi cien sentir... que es un soplo la vida que veinte años no es nada que febril la mirada hurrante entre la sombra te busca y te nombra vivir... con el alma ferrada a un dulce recuerdo que lloro otra vez tengo miedo del encuentro con el pasado que vuelve a enfrentarse con mi vida tengo miedo de la noche que poblada de recuerdo encadenan mi soñar pero el viajero que huye tarde o temprano detiene su azar y aunque el olvido que todo lo destruye aya matado a mi vieja ilusión cuarto escondida y una esperanza humilde que es toda la fortuna de mi corazón volver... con la frente marchita la nieve del tiempo la aclaro en mi cien sentir... que es un soplo la vida que veinte años no es nada que febril la mirada herrante entre la sombra te busca y te nombra vivir... con el alma ferrada a un dulce recuerdo que yo notare... müzik az, ses çok güdümlü bir parça. estrella morente'den dinlenmesi de mümkün.
(encre - 29 Haziran 2006 13:33)
sabırsızlıkla beklenen, kalpleri pırpır ettiren, almodovar'a hayranlığı bir kez daha katlıyacak olan film. daha izlemeden en iyi yabancı film oscar'ını yine kapar diye düşünüyoruz. ha bi de almodovar'ın penelope'nin poposu hakkında şöyle beyanatları olmuştur: “penelope’yi yönetirken ona sırılsıklam aşıktım, o benim arzumun objesiydi. cruz’un karakterinin cesur raimunda’nınki ile aynı olmamasından dolayı üç ay süren provalar özellikle önemliydi. penelope ince, zarif, genç. raimunda ise ona göre daha bir köy kadını.” bu yüzden de yönetmen cruz’dan poposunu daha büyük göstermek için yapay popo takmasını istemiş. “o çok hafif, bale biliyor, yürüyüşü vücudunun üst kısmına dikkat çekiyor. onu bir şekilde yere yaklaştırmam gerekiyordu, yerçekimi gibi. o yapay popoyu takınca bambaşka bir şekilde yürümeye başladı. o kadar basitçe bir şey onun bütün görünüşünü değiştirdi.”tüm röportaj için: http://www.chantierfilms.com/…show.php?&haber_id=30
(chia - 1 Eylül 2006 01:01)
Yorum Kaynak Link : volver