(bkz: richard kuklinski)

(yoda - 26 Mayıs 2008 22:26)

jerry butler ve george gervin için de kullanılan lakap.

(funkychild - 3 Ağustos 2008 11:47)

kadrosunda james franco, benicio del toro ve michael shannon gibi isimlerin olduğu, 40 yıl boyunca 250'ye yakın adam öldürmüş ünlü kiralık katil richard kuklinski'nin hayatının konu edileceği. ariel vromen'in 2011 yılında vizyona girecek olan filmi.

(robertdowneyjr - 3 Mart 2011 21:44)

kadrosunda ayrıca winona ryder, chris evans, erin cummings ve david schwimmer^*'ın bulunduğu film. 2013 yılında vizyonda olması bekleniyor.

bu da posteri.

http://film-book.com/…movie-poster-01-1013x1500.jpg

(koobee24 - 30 Mart 2012 21:52)

(bkz: chuck liddell)

(mridul - 30 Mart 2012 22:04)

michael shannon'ın başrolünü oynadığı bol kanlı film.

fragman: http://www.youtube.com/watch?v=hdxkdtt1pju

(norman stansfield - 9 Kasım 2012 14:12)

istanbul film festivali'nde "katil" adıyla sinemaseverlerin beğenisine sunulan 2012 yapımı film.

gerçek bir hikayenin (bkz: richard kuklinski) üzerine kurgulanmasının yanı sıra başarılı oyunculukları ve akıcılığı ile 10 üzerinden 7 puan veriyorum sana the iceman.

tek üzücü yanı winona ryder'ın artık 42 yaşında olduğunu ve biraz hızlı çöktüğünü bize acımasızca göstermesi.

(winona soul - 31 Mart 2013 21:18)

(bkz: michael shannon)'ın döktürdüğü film. http://www.sineofrenik.com/…m-festivali-iceman.html

(constantine - 1 Nisan 2013 17:02)

michael shannon'ın tepkisiz surat ifadeleri ile adının hakkını veren film.

(kemkem - 1 Nisan 2013 17:04)

denildiği gibi michael shannon'un inanılmaz bir oyunculuk örneği verdiği bir film. adamın tipi de esasında az bir makyajla aynı richard kuklinski olmuş. the iceman, confessions of a mafia hitman isimli belgeseli izlemiş, bu sapık hakkında bayağı bişiler okumuş biri olarak söyleyebilirim ki film de bazı önemli detaylar aktarılmamıştır. ancak filmin son 45-50 saniyesindeki alıntının bile bire bir aktarılması hoş olmuştır.

imdb'deki 7.0'ı hak ediyor sanırım. çok daha güzel olabilirdi bence.

(le gazetta della tosun - 14 Ağustos 2013 11:27)

michael shannon sürekli ruhsal dengesi bozuk karakterleri oynuyor, eyvallah, fakat ne kadar profesyonel olursa olsun bunun adamın iç dengesini bozacağını düşünüyorum. bogart'ta bu başgöstermişti.

filme gelirsek, the wrong man gibi, "gerçek olaydan uyarlanma" limitlerini zorlamadığı için damağınızda eksik bir tat bırakıyor: her iki film de finalleri açısından zayıf. kalan, önceki sürede gayet sürükleyiciler. filmde gönderme de yapılan "boardwalk" empire pilot bölümünde steve buscemi'nin söylediklerini hatırlayalım: "güzel bir hikâyeyi asla gerçeklerle bozma." film maalesef bunu yapıyor ve aldatılmış hissederek başından kalkıyorsunuz. yine de yönetmenine puan kazandıracağı açık.

irili ufaklı rollerde yaşlandıklarını gördüğümüz aktörler bir yana, kaç zamandır yetmişlik aktrisler gibi gözleri pörtlemiş bakışlar atan winona biz eski aşıklarını üzmeye devam ediyor. 10 yıl içinde birilerinin annesini oynar, ekranda ağladığı sahneden bir kesit izleriz ve o rolle oscar'ı alır. erken çöktüğü gerçeğini hiçbir şey değiştirmiyor.

james franco rol süresiyle güldürmüş, ray liotta, stephen dorff ve façalıgillerin piri robert davi (dexter apocalypse katil mentoruna dönmüş) "çöküş" teorimi pekiştirmiştir. film bizim kuşak için bir zaman tüneli gibi. chris evans filmin parlayanlarındandı bu arada, unutmadan ekleyeyim. yanı sıra, weronika rosati de burdan yürür gider, şimdiden söylemiş olalım.

(kolombre - 17 Ağustos 2013 00:57)

topgunfilminde val kilmer ın canlandırdığı karakterin telsiz çağrı adıdır. hal böyle olunca bu kaskında da yazar. hatta filmde genelde herkes birbirine bu telsiz çağrı isimleri ile hitap ederler...

(windrider - 18 Ağustos 2013 17:34)

olaganustu oyunculuklar sayesinde izleyebileceginiz en iyi biyografi filmlerinden biri. hele de suc filmlerini seviyorsaniz basucu filmlerinizden biri olacaktir, fakat sakin ola bol atraksiyon beklemeyin. zira bu filmde daha cok katilin aile iliskileri ve ailesine verdigi deger isleniyor. ailesini bu kadar cok seven bir adam nasil olurda sogunkanlilikla yuzun uzerinde adam olduruyor? anlayacaginiz uzere film katilin psikolojisini de irdeliyor.

(sanirsam guzel bir kizim - 19 Ağustos 2013 04:31)

biraz daha uzun olsa, konuyu daha derinlemesine işlese kült bir film olacakken 1 saat 45 dakikada her şeyi anlatmaya çalışarak bu fırsatı kaçırmış film. yine de son zamanlarda çıkmış eli yüzü düzgün nadir filmlerden birisi. oyunculuklar şahane ve olayların gerçek yaşamdan alınması sayesinde oldukça ilgi çekici.

(okey oynarken arada bir maca bakan adam - 29 Ağustos 2013 02:22)

başarılı bir film olmuş. ne senaryo oyunculuğun önüne geçmiş, ne oyunculuk senaryonun önüne. yönetmen^* güzel dengelemiş olayı. notum 7/10

--- spoiler ---

işlediği cinayet sayısı 100 ila 250 arası olan bir seri katilin biyografisi anlatılan filmde biraz daha yaptığı işler örneklendirilebilirdi.
yönetmen yahudi olunca filmde de yaduler ara ara gösteriyolar kendilerini, genellikle dış çekimlerde sokakta gecen haham kılıklı adamlar.

--- spoiler ---

(eksik puzzle parcasi - 29 Ağustos 2013 18:08)

neredeyse her filminde aynı karakteri oynayan ray liotta'ın karşımıza tekrar gangster rolünde,
psikopat karakterlerde kotasını fazlasıyla doldurmuş olsa da hala bu karakterlerde karşımıza çıkan ve bu rollerin hızla üzerine yapıştığı michael shannon'ın katil kuklinski rolünde,
fazlasıyla çökmüş olan winona ryder'ın kuklinski'nin eşi rolünde,
captain america chris evans'ın uzun saçlı tetikçi rolünde karşımıza çıktığı filmdir.
senede onun üzerinde film çekmesiyle işkolik kelimesinin anlamını genişleten james franco burada sadece 3 dakika görünüyor. hatır için oynamış olsa gerek.

spoiler içerebilir...

afişte yazıldığı gibi karakter her açıdan yansıtılıyor. film, kuklinski'nin babalığına da, katilliğine de ve kocalığına da değiniyor. özellikle bu üçünün kesiştiği, yani ailenin (eşi ve iki kızı) "baba"nın gerçek yüzünü (ya da dexter'dan alıntılayıp söylersek "dark side"-karanlık tarafını) gördükleri sahne etkileyici idi. bunun dışında sıkmadan kendisini izlettiriyor. fena bir film değil, ama öyle muazzam bir film de değil. bir süre sonra hafızadan silinebilir yalnız. shannon için ve farklı bir evans için izlenebilir.

(sherlock holmes 90 - 7 Eylül 2013 16:52)

--- spoiler ---

buzadam'ı buz gibi bir adamın (michael shannon) oynadığı, iyi işlenmiş ve beyaz perdeye iyi aktarılmış bir 'prensipli katil' filmi sevgili sözlük.
gerçi 'karanlık yanını' mahalleli ve yakın çevresinden yıllarca gizleyip önüne geleni hacamat eden ikiyüzlü katil senaryoları da az değil hani, fakat bu film sırtını gerçek kişilere yaslayarak benzerlerinden ayrılmış.

ayrıca,
suserlarımızın birçoğunu üzmüş ama bence winona ryder gayet güzel girmiş orta yaşlarına.

bir de,
james franco kolay kolay ölmez diyordum ama film bana ünlülerin de kolayca harcanabileceklerini göstermek açısından bir ilki gerçekleştirdi.

--- spoiler ---

(zimbabvedekizilmehtap - 8 Eylül 2013 16:45)

michael shannon'un üstün bir oyunculuk sergilediği film. kendisinde doğal olarak var olan bezgin yüz ifadesi, öfkeli bakışlar sanki bu film için var olmuşlar. bir de artık ray liotta'yı sürekli ganster rolünde görmekten adamın oynadığı filmler dizi film gibi gelmeye başladı bana.

(sirensoul - 15 Ekim 2013 04:55)

michael shannon rolüne adapte olabilmek için çekimlerden önce her gün kahvaltıya müteakip 1 adam öldürmüş.

(perloneth - 6 Kasım 2013 22:20)

yüzlerce cinayetten hükümlü, iyi aile babası bir kiralık katilin biyografisi.
--- spoiler ---
film kuklinski'nin 70'lerin başından, yakalanışına yani 1980'e kadar ki hikayesini anlatıyor. kardeşi ile ilişkisi gibi geçmişindeki detaylara pek değinilmiyor. sürükleyici denebilir ancak bu sıra dışı öyküden çok daha sıkı bir iş de çıkabilirmiş. bir de finalde bazı noktalar açıkta kalıyor. örneğin; roy demeo'ya ne oldu?
--- spoiler ---

(mudhoney - 8 Kasım 2013 22:24)