• "-15.000 kaset yaptık 25.000 iade geldi, korsanları bile bize iade ediyorlar!"
  • "haluk bilginer kişisinin oyunculuğuyla tavan yaptığı, özcan deniz'in dahi sırıt(a)madığı; içerisinde bilmem kaç milyon piksel rengi barındıran harmonik eğleti."
  • "cem özer o gözlükle görebilmek için ayrıca gözlüğü sıfırlayan bir lens kullanmaktadır."
  • "bu filmde sosisi lahmacuna sarıp yeme fikri kimden çıkmıştır merak ediyorum"




Facebook Yorumları
  • comment image

    türk sinemasının, son yıllarda çıkmış kayda değer filmlerinden biri olması dışında, film de gayet eğlenceli ve güzel düşünülmüş pek çok espri mevcuttur. ayrıca 80'lerdeki unkapanı imajının, bugüne yansıması ve kostümlerin şatafatı ayrı bir süperdir.

    --- spoiler ---

    plakçılar çarşısı içindeki yeni kasedi çıkmış elemanların adlarının yazdığı afişler mükemmeldir.
    (bkz: kasım patır)
    (bkz: gül yüzlü haydar)

    ---
    spoiler ---


    (ice cold killa - 6 Aralık 2008 02:14)

  • comment image

    ülkede son dönemde yapılmış en güzel filmdir. senaryosu olsun, diyaloglar olsun, sahne aralarındaki şarkı performansları olsun, özcan deniz şarkılarını sevdirmesi olsun, erol büyükburç'u bile sempatik göstermesi olsun, bu filmi efsaneler arasına sokmaya yetmiştir.

    konuk şarkıcılar arasındaki en kötü performans ödülünü ışın karaca'ya verirken, en iyi performans ödülünü günümüzde milletin gereksiz yerdiği ciguli'ye vermekten mutluluk duyarım.


    (northside - 22 Eylül 2011 03:31)

  • comment image

    belki bir şaheser olmayabilir, ama fazlasıyla nevi şahsına münhasır bir filmdir (veya yarı müzikaldir). sırf bu yüzden severim, sınırları zorladığı için, standart olmamaktan korkmadığı için, aralarına karbon kağıdı konularak yazılmış senaryoların dışında kendine ait bir alanda oynadığı için.

    üzerinden bunca zaman geldi geçti, hala kendisine benzer bir film yoktur. o kadar "farklı"'dır.


    (bagimsiz elektron - 1 Nisan 2012 19:42)

  • comment image

    --- spoiler ---
    ciguli'den haluk bilginer'e kadar bilimum ünlünün rol aldığını görüp, "eyvah, yine medrano sirkine çevirmişler ortalığı" diye önyargılı, pek kaygılı ama çokça meraklı gittim, gördüm şukela filmi. öncelikle yönetmen ezel akay'a bu dev kadroyu filme itinayla yedirdiği için saygılarımı sunarım. fatih ürek bile gayet anlamlı duruyor yav! (bkz: fatih ürek bile)

    hayri- cenaratöööör!....ceneratör yok muuuuuu?
    (bkz: ışık biraz daha ışık)

    haluk bilginer, demet akbağ ve cem özer 10'ar puan ile ata demirer de 9 puan ile döktürüyor. ha, özcan deniz de asla sırıtmıyor hatta iyi oynuyor ama evet o heheyt oldu bu iş mimiklerini bu rolde daha az kullanmalıydı kanımca (hepsi kanımca)

    firuze- gerçek nedir ki? gerçekleri söyleyince geriye söylenecek ne kalıyor ki?

    ben prologlardaki şarkılar konusunda alin taşçıyan'a hiç katılamadım. cuk oturmuşlar, çok lezzetli olmuşlar. zaten soundtrack bugün çıkıyormuş, ben de en kısa zamanda almaya çalışıcam. sadece özlem tekin ve müslüm gürses'in performansları bile yeter buna. ata demirer'den maskeli balo ise filmin doruklarından. ben olsam bu şarkı sırasında sesin gazını kökler ve sahneyi de daha uzun tutardım, ama pasta savaşı da nereye kadar, öyle değil mi ? (bkz: her türk yönetmen doğar)

    firuze- herkes şöhret olmak istiyor!
    (bkz: jürü)

    ve siz mesaj kaygısı gütmeyen ülkemin naif insanları, sırf yarılmak için gidebilirsiniz bu filme. yer yer haddinden komik olmuş film. filmin asıl meselesi yarmak olmadığından espri ishali bir film beklemeyin ama toplamda harbi iyi güleceksiniz

    orhan- aaa! televizyondan dikiş makinesi çıkmış! caponlar işte abi! ben geçen gün bi cep telefonu gördüm, aynı zamanda ütü, biliyo musun?! walla!
    ..........
    ferhat- kaşlarım birleşiyo mu? yok abi. ama birleştiririz olmazsa. haa? ya, çıkıyo da ondan abi!

    ayrıntılarıyla da mest eden filmdir. türk izleyicisi olarak anahtar deliği altında 6. gün yazısı, istanbul pastası görmeye daha çok ihtiyacımız var. tanju gürsoy sadece görüntü itibariyle falan değil karakter olarak da bulent ablaya çok benzedi canlı yayını baltalayarak. da ben "lahmacun tezgahında seyahat eden unkapanı gurusu berber"i yeteri kadar özümleyebildiğime emin değilim. (bkz: bi anlatın be) tek yadırgadığım bu melek enflasyonunda neden meleğim şarkısı bi yerlerde karşımıza çıkmadı?

    hayri- (paralar üzerindeki yamyamı göstererek) şimdi kara para bu mu oluyo? puahahahaha..

    tabii biraz duygu, değil mi? değil mi? o melih seskır - ferhat can düeti boğazınızı burkmadı mı? sonra en yakın eczaneden serum alıp gelesiniz tutmadı mı? ben mi çok balığım yoksam?

    hülasa: arşivime mutlak ve mutlak girecek filmdir. (bkz: o denli)
    ---
    spoiler ---


    (coolblue - 21 Şubat 2004 15:59)

  • comment image

    kendim için söyleyeyim, iyi film kategorim şudur: filmin bitmesine yakın dakikalarda girdiğim ruh hali. "keşke bitmese, birkaç saat daha izlesem şu alemi" derim. neredesin firuze'de de aynı şey oldu, biterken "keşke bitmese" derken yakaladım kendimi. gerçekten iyi bir iş, iyi bir prodüksiyon. çok ama çok emek harcanmış, belli. haluk bilginer ve demet akbağ ama özellikle de haluk bilginer oyun açısından ezip geçiyor ama herkes rolünün hakkını vermiş. anlatım kimi zaman fazla masalsı bir havaya bürünse de ve "bu anlatılanlar gerçektir" mesajını neredeyse çökertecek raddeye gelse de kanımca direkten dönülmüş ve hikaye güç bela gerçeklik kurgusu içinde kalmış. bu kötü bir şey değil esasen ama dediğim gibi zihin bazen o masala doğru kayıyor. tabii bir de o kadar çok yan unsurun işe girmesiyle filmin hikayesi de zaman zaman akamete uğruyor, peşpeşe eklenmiş küçük hikayeler gibi bir manzara da çıkabiliyor. ama bu da tam sınırda tutulmuş, yani burada da direkten dönülmüş. coverlar ayrıca muhteşem, bu işle uğraşan ekibi tebrik etmek gerekir. bir de mikrofona gelip şarkı söyleme sahnelerinde david lynch havası bile sezdim kendi kendime abartarak, dolayısıyla beğendim. totalde, iyi film. görülmeli.


    (nazmiye demirel - 24 Şubat 2004 12:26)

  • comment image

    o kadar güzel o kadar eğlenceli bir film ki, cem özer bile rahatsız etmiyor insanı.*
    yalnız bu kadar samimi bi filme janset'in canlandırdığı karakterin hikayesini de siz evde düşünüp ağlayın ayakları yakışmış mı?
    bir de özcan deniz'in mektubunda bir kürşat başar alıntısı dikkatimi çekti: "tek istediğim birlikte bir şarkı söylemekti. sıradan, küçük, sevimli bir şarkı.. ama söylemedin"
    hem kitap okuyorum, hem tespit yapıyorum. allahım.


    (magicflute - 4 Mart 2004 02:52)

Yorum Kaynak Link : neredesin firuze