yayınlanan ilk bölümünü az önce izledim ve oha demek istiyorum. işte bize bunlarla gel blutv. aklında soru işareti olanlara spoiler vermiycem ama sadece şunu söylemek istiyorum eğer kalan bölümler de ilk bölüm kalitesinde olursa masum'dan daha iyi bir iş olduğunu bile söyleyebilirim. ilk bölümü çok çok iyi türkiye'de böyle güzel işler görmek böyle iyi senaryolar çıkarmak gerçekten takdiri hakediyor.

(bu da benim nickim husnu bey - 22 Eylül 2017 21:47)

ilk bölümle ilgili şaşkınlığım cem davran'ın mükemmel oynamış olması.

adam döktürüyor resmen.

(toplamiyorumulankozalaklari - 22 Eylül 2017 22:28)

ay açılın cok begendim. uzun zamandir bu kadar sorgulayici ve vurucu, bir o kadar da sade ve şık bir yerli yapım izlememistim. yönetmenlik, senaryo ve oyunculuk anlamında bayagı saglam is çıkarmışlar tebrik ederim vallahi.

gerçekten istenirse oluyormuş, bize de üye olunarak destek vermek düşer. yoksa kanalların ve popülaritenin esiri olmuş 2 saatlik dizilere mahkum oluruz.

--- spoiler ---
kim haklı, kim haksızı bölüm boyunca sorguladım. insanligin karanlik taraflarinin (bazen bir öfkesi, bazen ergen kafasiyla yaptigi sacmaliliklar, cinsel bir acligin) nelere mal olabileceğini gayet sade bir anlatimla vermis yönetmen.
--- spoiler ---

umarim diger bölümlerde bir o kadar sade ve vurucu olur. merakla bekliyoruz efendim.

(thedeadpoet - 23 Eylül 2017 10:02)

--- spoiler ---

alkolü neden bıraktığını açıklamadılar denmiş de olm müdür intihar etmiş. okulun müdürünün intihar ettiğini ve kendi yüzünden olduğunu biliyor. bunun altında herif ezilip kendini alkole vermiş zaten. kızın tesadüf eseri çıkması bana batmadı. kişisel hayatımda hiç olmaz dediğim tesadüfler olduğu için.
--- spoiler ---

(wax simulacra - 23 Eylül 2017 13:06)

hayatında black mirror haricinde bölümleri birbirinden bağımsız yapım izlememiş olanların "black mirror çakması" dediği dizi. bağımsız bölümleri black mirror icat etti sanıyorlar. vah yazık.

sinema/televizyon kültürü seviyenizi bize zahmet vermeden belli ettiğiniz için çok teşekkürler.

kimin yorumunu ciddiye alayım kiminkini almayayım filtrelemek kolay oluyor böylece <3

(illuminaki - 29 Eylül 2017 11:26)

ikinci bölümünden keyif aldığım dizidir. birinci bölümdeki rastlantılardan uzak, duyguların ön planda olduğu bir bölüm olmuş.
--- spoiler ---

kadının da prosedürü yaptırmadığı sonucuna vardım ben. kadında saplantı oluşturan şey, doğum gününde kendisine alınan kolye. dizinin başından beri kolyeyi ilk defa prosedürde çıkarıyor, bir daha ısrarla takmıyor ve son sahneye kadar kolye bir daha görünmüyor. işlem sırasında ekranda fotoğrafları dönüyor ve kadın muhtemelen kolyenin verildiği doğum gününe ait bir fotoğrafı gördüğü anda işlemi bırakıyor. çünkü kendisini tüm bunlara mecbur bırakan adamı kafasından atması için artık prosedüre ihtiyacı kalmıyor.
bir film izliyorlar ve filmin sonunda koşan kişiyi yorumlarken banu, “eski hayatından kaçıyordu.” diyor. rıdvan'ın ise “eski hayatına koşması” güzel olmuş. çünkü adamın koşması “kaybettiğin her şeyin bir gün dönmesi umuduna” doğru oluyor.
--- spoiler ---

(elaal - 29 Eylül 2017 23:33)

2.inci bolumununde eskiden bi romanda okudugum cumle yasandi..

iki kisi ayni anda birbirini ayni yogunlukta sevemezmis...biri azaldiginda digeri çogalirmis..

(martinandmara - 30 Eylül 2017 18:34)

3. bölümü izledim. elimden geldiğince analiz etmeye çalışacağım.

--- spoiler ---

esas kızımız içe kapanık, toplum önünde konuşmaktan, sosyalleşmekten imtina eden biri. çekingen ve mahcup bir tavrı olmakla beraber amiyane tabirle "ezik" bir profil çiziyor. kendisine çarpan ve arkasına dahi bakmayan insanlardan haklı olmasına rağmen özür diliyor. burası önemli, entrinin sonunda döneceğiz.

derken bir yaşam koçuna başvuruyor. bu yaşam koçu aslında dolandırıcı olmasına rağmen placebo etkisine mi yorsak napsak kızımızda yarım yamalak bir içgörü kazanımına yardımcı oluyor. kızımız sosyal fobisinden kurtuluyor ama bir şartla. ayna ya da herhangi bir yüzeyden kendi yansımasını gördüğünde kızımızın kafasının içindeki "şarkı" susuyor ve kızımız bu motivasyonel şarkının sağaltıcı etkisinden mahrum kalıyor. burda iki noktaya açıklık getirmek istiyorum. bu şarkı libidoyu temsil ediyor. cinsellikten güç alan yaşam enerjisini simgeselleştiriyor. bu nedenle yaşam koçu kızımızın aurasının rengini en şehvani renk olan kırmızı ile ifade ediyor. libidinal enerji arttığı zaman iyileşme belirtileri gösteriyor kızımız.

ayna meselesi ise lacan'ın ayna evresi dediği kavramla açıklanabilir diye düşünüyorum. annesini ve dünyayı kendiliğine içkin tek bir ben olarak değerlendiren bebeğin kendisini ayırdıyla büyük ötekinin farkına varması. bu durum çocukta bir huzursuzluk, güvensizlik ve öfke meydana getirir. kızımız bu vaziyetlerde hemen yaşam koçuna başvurup libidoyu tazeliyor.

dizinin sonlarına doğru kızımız kafasının içinde durmadan yüksek sesle çalan şarkıdan muzdariptir. sesleri duyamaz, sesini ayarlayamaz, gergindir. ama bu durum hasıl olduğunda kızımızın ilacı umulmadık bi yerdedir. aynalarda. aynaya baktığında normalleşir. bu aşama narsisizm aşamasıdır. narsisistik bireyin kendisine bakma arzusunu, beğenisini aynada görürüz. libidosu ve özgüveni o kadar artmıştır ki aynalara bakmadan yaşamına devam edemeyecek düzeye gelmiştir.

ve son. toplantı sahnesi. haklı olduğu durumda mahcup olup özür dileyen kızımız başından beri kendisine karşı hep anlayışlı ve destekleyici olan yöneticisine karşı haksız olmasına rağmen rest çekmiştir. onu küçük düşürmeye çalışmıştır. kötücül davranışlar sergilemiştir. yani dönüşüm tamamlanmış, kişi topluma kazandırılmıştır.

ayrıca yukarıdakilerden bağımsız olarak bir not: keşke kızımızın özgüven seviyesi arttıkça yazma becerisini yitirseydi. daha anlamlı bir detay olurdu diye düşünüyorum.

--- spoiler ---

(celil kornison - 7 Ekim 2017 00:57)

3. bölümde elemanın kıza verdiği numarayı aradım böyle bir numara kullanılmıyormuş. o numarayı arayınca bizi bi ses karşılayıp bu numarayı arayan ilk 100 kişiden birisiniz 3 aylık bedava blu tv üyeliği kazandınız falan dese oldukça yaratıcı ve hoş bir sürpriz olurdu bence. değil mi ama?

(karekuyu - 15 Ekim 2017 01:29)

5. bölümüyle seviyeyi yukarılara çekmiştir. bunda ustalar genco erkal ve tilbe saran'ın rolü çok büyüktür. dizi, kendi içindeki ağlarını bu bölümde daha bariz örmüştür. şimdi bunları görelim. başka bağlar tespit eden olursa mesaj atsın, çok seviniyorum böyle şeylere.
.
.
.
.
.
.
--- spoiler ---
dördüncü bölümde kaan'ın saldırdığı kapıcı ile beşinci bölümdeki kapıcı aynı, apartman aynı. demek ki dilek-kaan çifti, serhat göktuğ ve alihan aynı apartmanda (7yüz apartmanı) yaşıyor. imdb'den aldığım bilgiye göre alihan dizinin 5 bölümünde de oynuyor.

dördüncü bölümde dilek'in videosunu izleyen "tamam baba, yatıyorum!" diyen çocuk, alihan'ın oğlu semih'ten başkası değil. komşusunun videosunu izliyor.

hem serhat göktuğ'un işi hem de dilek'in işi düşüyor savcılığa.

sozel okumus insan hatırlattı: "bu hafiza silmeli bolumde klinigin oldugu apartman da ayni apartman. orada da kapici gorunuyor ve zillerde isimler yaziyor." açtım, ikinci bölüme baktım. birinci bölümdeki murat-ece çifti, ikinci bölümdeki prosedür klinik, üçüncü bölümdeki pınar ural, beşinci bölümdeki serhat göktuğ aynı apartmanda oturuyor. kapıcı da, evet, yine alihan. zilin birinde kaan aykar yazıyor. dilek'in ofis kapısında dilek turan yazdığı için emin olamadım ama bu dördüncü bölümdeki dilek-kaan çiftinin evi olabilir.

birinci bölümdeki kapıcının alihan olduğu konusunda iamsherlockeduyarmıştı. alihan o bölümde sakallı diye çok emin olamamıştım ama evet, o da alihan.

beşinci bölümde "dört numarada oturan avukat metin"den bahsedilmişti. zilde onun da adı var.
--- spoiler ---

(daniel bannier - 21 Ekim 2017 02:18)