Süre                : 1 Saat 51 dakika
Çıkış Tarihi     : 28 Nisan 2006 Cuma, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Drama,Tarih,Heyecanlı
Taglar             : 11 Eylül 2001,yolcu,uçak,uçuş,terörist
Ülke                : Fransa,İngiltere,ABD
Yapımcı          :  Universal Pictures , StudioCanal , Sidney Kimmel Entertainment
Yönetmen       : Paul Greengrass (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Paul Greengrass (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Polly Adams (IMDB)(ekşi), Opal Alladin (IMDB), Trish Gates (IMDB), Nancy McDoniel (IMDB), David Alan Basche (IMDB)(ekşi), Richard Bekins (IMDB)(ekşi), Christian Clemenson (IMDB)(ekşi), Liza Colón-Zayas (IMDB), Lorna Dallas (IMDB), Denny Dillon (IMDB), Trieste Kelly Dunn (IMDB), Kate Jennings Grant (IMDB), Peter Hermann (IMDB), Marceline Hugot (IMDB), Cheyenne Jackson (IMDB), Corey Johnson (IMDB), Becky London (IMDB), Jodie Lynne McClintock (IMDB), Tom O'Rourke (IMDB), Simon Poland (IMDB), David Rasche (IMDB), Erich Redman (IMDB), Michael J. Reynolds (IMDB), John Rothman (IMDB), Daniel Sauli (IMDB), Rebecca Schull (IMDB), Chloe Sirene (IMDB), Olivia Thirlby (IMDB), Chip Zien (IMDB), Leigh Zimmerman (IMDB), Khalid Abdalla (IMDB), Lewis Alsamari (IMDB), Omar Berdouni (IMDB), Jamie Harding (IMDB), Ben Sliney (IMDB), Tobin Miller (IMDB), Michael Bofshever (IMDB), Patrick St. Esprit (IMDB), Gregg Henry (IMDB), Peter Pellicane (IMDB) >>devamı>>

United 93 (~ Uçus 93) ' Filminin Konusu :
Paul Greengrass'ın yönetmenliğini üstlendiği 'United 93'te, Amerikan topraklarında bugüne kadar gerçekleştirilmiş en büyük terörist saldırının yaşandığı 11 Eylül 2001 günü kaçırılan dördüncü uçak olan United Airlines havacılık şirketinin 93 sefer sayılı uçağında yolcuların, mürettebatın ve uçuş kontrolörlerinin yaşadığı korku ve dehşet ortamının öyküsü anlatılır.

Ödüller      :

BAFTA:David Lean Award for Direction


  • ""abi hadi sinemaya gidelim" deyip izlenildiğinde, yaklaşık 2 saatlik bir işkenceye dönüşen film. benim gibi bilinçli bir izleyicinin ise * büyük zevkle izlediği belgeselimsi."
  • "hiçbir karaktere öncelik vermeden ve odaklanmadan, duygusal boyutu sıfırlayıp bir belgesel anlatımıyla sinema filmi yaratıcılığını bir araya getiren başarılı bir eser...."
  • "oldukca fazla veda konusmasi barindiran film. bu bakimdan adami sebepsiz yere gerse de, ucaktaki delikanli abilerimizin kokpiti fethetme cabasi izlenmeye deger."
  • "bildiğim kadarıyla uçaktan kurtulan olmadığına göre kokpit ve kabinde yaşananların telefon ve kule konuşmaları dışında gerçek kesit tadında yansıtıldığı film. çok çiğ ve propaganda bir film."
  • "11 eylul olaylarinda kacirilan ve daha sonra dusurulen 4. ucagin * hikayesini anlatan film. yonetmen the bourne supremacy ve bloody sunday den hatirladigimiz paul greengrass."
  • "(bkz: mark bingham/#9971736)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    kuşkusuz bu filmin bulunması gereken noktayı tespit edebilmemiz için bir otuz yıl beklememiz lazım. görsel açılımları yüzyılın ayrıksı tutumunu aydınlatan bir eylül gününün gelecek kuşaklara bıraktığı şey daha akıllı ve açık yürekli olmalı. o insanlar bizim yarınımıza bakarken kavuşamadığımız noktaları açıklamakta kuşkusuz daha hisli olacaklar. bundan yetmiş yıl sonra; istanbul'dan new york'a 15 dakikanın biraz altında uçacak teknolojiye ulaşırsa çocuklarımız, o zaman dünyanın kuşkusuz daha biçimsiz ve göz almayan sınırlardan oluştuğunu bilen insanların kalpten gelen cümleleriyle aydınlanıp kararacak her gün. ve o güne kadar gün; paradise now ile intihar bombacısının iç çelişkilerini, dogmatik tezatlar ve sosyal biçimlerin biçimsizliğiyle kavuştururken şimdiye; bize sakinleşmek ve kendi tarafımıza yaslanmak düşüyor... bu düşülen gölgede- greengrass'ın filmi, kendi amerikan formunun zoraki betimlemeleriyle keskinleşmiş. bu hikayeyi açan paradigma seçiminde en bilindik yanın konuşlandırılmasıyla ilgili. bu açılımda ki oriyantalist yaklaşım filmin tek geri adım atan yeri. onun dışında episode 3 kadar plot spoiler'e yer bırakmayan, bilindik ve etkilerini amerikalı siviller kadar üzerimizde taşıdığımız bir yanı olduğu açık filmin. onlar için dünyayı yeniden algılamak için durulan her boşluk, bizler için belirli kısıtlamalar ve önyargılar taşıyor. oysa teröristlerin safında ilk çevrilen arapça cümle "seni seviyorum"-aynı bilinmezliğin bir kenarında durmuş iki safın, kendi eylemleri sonrası biçimlendirdikleri dünyadan stratejik bağlamda ne kadar uzak olduklarını anlamak için çok güçlü bir empati duyumu gerekmiyor. yolcuların karşı koyuşunda ki sadelik ve gerçeklik hissini karşılayan bir açılış bu. air force one veya yeni bir die hard olağanlığından eser yok. neredeyse gerçek zamanlı ilerleyen bu filmin 9/11'i oluşturan alt yaratımlar üzerinden kendine biçtiği pay seçiçilikten geçiyor. omuz kamerası, hiç tanınmamış oyuncular ve aynı şeyleri ikinci kez yaşayan, 4200 uçakla aynı coğrafyada uğraşmak zorunda kalan federal aviation administration ben sliney (filmde kendini oynuyor). işte bu dünya ve bu an için bu geceki iki kelimemiz. hayat -- ironi


    (bad astronaut - 5 Eylül 2006 23:59)

  • comment image

    beni ciddi ciddi (çok afedersiniz) kusturan filmdir. handycam'le çekilmiş gibi görüntü hep bir yerden bir yere sallanarak gitmekte. uçaktaki dar ortamı ve merkezlerdeki heyecanlı ortamı yansıtmak için iyi yöntem olsa da sonuçta seyircilere fiziksel zarar verebiliyor sonuçta böyle... işkence. es kaza ön sıradan seyrederseniz tam zaten!


    (hilmi - 11 Eylül 2006 07:21)

  • comment image

    "abi hadi sinemaya gidelim" deyip izlenildiğinde, yaklaşık 2 saatlik bir işkenceye dönüşen film. benim gibi bilinçli bir izleyicinin ise * büyük zevkle izlediği belgeselimsi.


    (expansion pack - 24 Eylül 2006 14:03)

  • comment image

    insani bakımdan olabildiğince acımasız fakat gayet de akıllıca planlanan bir katliamın sonuçlarından ziyade, olaylar esnasında yaşanılanların ilgiyle izlenebilecek bir kurgusu - uzun sayılabilecek süresine ve kontrol kulesindeki diyolagların izleyiciyi yormasına rağmen - united 93.
    dört uçaktan hedefine ulaşamayan tek uçağın filmin ana mekanı olması ve o uçakta neler yaşandığını kimsenin hiçbir zaman bilemeyecek olması gerçeğinden yola çıkan yönetmen, neler yaşandığını olabildiğince düzgün ve tarafsız yansıtmış fikrimce.
    o güne dek 20 yıldır uçak kaçırılmayan ülkede uçakların kaçırılmasını geçin, o uçakların binalara çarptırılmasını dehşetle ve aciziyetle izleyen kule görevlilerindeki aptallaşma süreci ve o rehavetle gelen yetkinin yetkisizliği gayet iyi yansıtılmış. rüyalar ülkesi güçlü mü güçlü amerika'nın, burnunun dibindeki gerçek bir olay tokat gibi suratında patlağında neler yapamadığını 11 eylül'de cnn'den canlı kanlı izleyen biz dünya insanları, united 93'te de simülasyonunu görmüş olduk. hiç uğruna ölen yüzlerce insanı bir kez daha hatırlayarak...
    sinema adına da, "world trade center gibi kötü bir filmden her yönden keskin çizgilerle ayrılan united 93, izlenmeye değer" gibi bir cümleyi rahatlıkla kurabilirim.


    (antrakt - 14 Ekim 2006 18:00)

  • comment image

    bildiğin amerikan kahramanlık hikayesi. buna ilaveten amerikan resmi organlarının (hava kontrol merkezleri, ordu...) çaresizliliğini, koordinasyon eksikliğini gösterip onları inceden eleştirirken, bir yandan da amerikalılar'a gaz vermek için hazırlanmış sanki bu belgesel film.

    --- spoiler ---
    bu uçak eğer seneryodaki gibi bir müdahaleye maruz kalmasaydı beyaz saray'a düşecek miydi gerçekten? amerikan hava kuvvetleri'nin koskoca doğu kıyılarını savunmak için nasıl olur da hazırda ancak 4 savaş uçağı olur? kontrollerden geçip o uçağı ele geçirmiş teröristler nasıl olur da bir anda uçağın kontrolünü o kadar kolay kaybederler? ve işin tuhaf yönü; o uçak 40 yolcusu ve 6-7 kişilik mürettabatı ile düştüğüne göre olayları nasıl bu denli kesinmişcesine canlandırabiliyorlar? böyle böyle soru işaretleri var işte.
    ---
    spoiler ---


    (0v3rm1nd - 15 Ekim 2006 01:29)

  • comment image

    kaybedecek bir seyi olmayan insandan korkacaksin sozunu akillara getiren, hafizalara kaziyan belgesel nitelikli hollywood yapimi.

    belki de 11 eylul'de amerikada bulundugumdan olacak, filmin sonunda yolcularin teroristleri alasagi edisini izlerken sinirden ellerimi yumruk yapmis olarak buldum kendimi. sanki elime bir yangin sondurucu gecirsem elinde bicak ucagi kaciran orospu cocugunun kafasina bir kac tane de ben vuracakmisim gibi... amerikan sempatizanligi ile, irakta olanlar ile yakindan uzaktan alakasi olmayan, su katilmamis orospu cocukluguna karsi beslenen cig bir nefretin urunu gibi...

    velhasil kelam, duygu somurusune girmeden, bildik aktorlere yonelmek yerine gunluk hayattan karsilasabilecegim tarzan insanlari oynatarak ve olaylari oldugunu tahmin edebilecegim gibi aktaran bir film olmus united 93.


    (marlboro insani - 22 Ekim 2006 02:09)

  • comment image

    hiçbir karaktere öncelik vermeden ve odaklanmadan, duygusal boyutu sıfırlayıp bir belgesel anlatımıyla sinema filmi yaratıcılığını bir araya getiren başarılı bir eser....


    (tktk - 1 Şubat 2007 12:12)

  • comment image

    bas rol oyuncusu olmayan bir film, oyuncularin cogu gercek insanlardan, hostesler, pilotlar ve askerler. belgeselvari bir tarzi var, greengrass hand held el kamerasiyla cok gercekci bir goruntu yakalamis, urkutucu. seyirciyi direk 11 eylul olaylarindaki united 93 ucaginin ve gozetleme kulesinin icine oturtuyor, cok gercekci ve drama tarafi olmayan bir film bu yonuyle ve bu kadar tarafsiz ve etkileyici olmasi dolayisiyla belki de bir ilk. the departed gibi bir remake tense boyle orjinal bir filmin oscar almasi daha adil olurdu.


    (sadet yavuz - 7 Mayıs 2007 19:00)

  • comment image

    --- spoiler ---
    filmin izleyiciyi yordugu kesin, gerek cekim teknikleri ile gerekse kule ici bitmek tukenmek bilmeyen diyaloglari ile.
    ama kimsenin "ben izlerken kendimi ordakilerin yerine koyamadim" diyebilecegini dusunmuyorum.
    sonunu bile bile izliyorsunuz. (hos, bu bir bahane olsaydi, kimse titanic'i de izlemezdi)

    world trade center adli oliver stone dandikligindense, bunu izlemek daha iyidir.
    ---
    spoiler ---


    (la traviata - 7 Eylül 2007 19:59)

  • comment image

    11 eylul'un amerika tarafindan tasarlanmis ve kontrolu altinda yasanmis olduguna dair inancimla ortusen film. filmde gecen olaylarin ne kadari birebir yasanmistir, bilmiyorum. yalniz ordunun burokratik celmelere takildigi telefon gorusmeleri, eger filmin bir safi-tarafi varsa, onu acikca ifsa ediyor diye dusunuyorum. bu 11 eylul saldirilarinda amerikan hukumetinin parmagi olmadigini dusunmek neyse de, bir 'acaba' dahi dememek icin sanirim aptal olmak gerekiyor. (bkz: zeitgeist the movie)

    http://en.wikipedia.org/…/united_airlines_flight_93 [ucusla ilgili her sey, sag altta da may day cagrisinin ve ucagi kaciranlardan ziad samir jarrah'in ses kayitlari var]

    http://www.september11news.com/…ight93hijackers.jpg [ucagi kaciran dort kisi]


    (nicomedian - 18 Eylül 2009 05:21)

  • comment image

    bildiğim kadarıyla uçaktan kurtulan olmadığına göre kokpit ve kabinde yaşananların telefon ve kule konuşmaları dışında gerçek kesit tadında yansıtıldığı film. çok çiğ ve propaganda bir film.


    (noel gallagher - 27 Eylül 2011 16:42)

  • comment image

    daha dün izlemeye fırsat bulduğum filmdeki uçak. uçak korkusu olan şahsımı gözardı ederek babam açmıştır. haliyle ben de çayımı içerken arada göz ucuyla bakıyordum.

    --- spoiler ---

    o uçağın akıbetinin ne olduğunu bilmediğimize sadece film gözüyle yaklaştık tabi. ancak uçak arada düşer gibi olduğunda*o uçağın içinde ben de oldum sanki. allah'ım o uçağın düşerken ki sesi, içerideki sarsıntı insanların paniği. anlatılamaz birşey. her aynı sahnede nefesimi tuttum, bütün kemiklerim gerildi. tabi biz ailecek uçak kurtulacak diye bekliyoruz.

    biz de sevmedik terörist'i müslümanlıkla bağdaşlaştırmalarını ve allah'ın adını böyle bir eylem de sık sık kullanarak algı yönetimi yapmalarını. ama şu da bir kesin ki bir hristiyan aynı taktikle bir türk uçağını kaçırıp bir yere çarpmaya kalksa ve incilden ayetler okusa aynı fobiye sahip olmamız işten bile değil.

    sonra telefon konuşmaları, allah'ım dedim yok bu kadar demogoji olmaz. dinliyorum ama o kısımda hafif üzgünüm. herkes ailesiyle konuşuyor falan. dedim bu kadar da kolay olmamalı. adamların elinde de sadece bıçak var kesin kurtulur bunlar dedim. sonra bir ümit binaya çarpmayı önlemek içinden çok sağ kurtulabilmek için ailesinden, kuleden direktif alıp
    karşı saldırıya geçtiler.

    sonra uçak eve çok yakın geçti yoksa dedim kurtuldu mu? filmin sonunda siyah dumanları gördüğümde bile, öldüklerine inanamadım. bir an şok halinde kaldım. bütün aile şok olduk.

    daha büyük şok ise olayın gerçek olduğunu sonunda öğrendiğimizde geldi. şaşkınlık tepkisi bile veremedim. ağlayamadım, isyan edemedim, boğazım düğümlendi resmen. gözlerim doldu. o birkaç saniyede bütün sahneler , telefon konuşmaları, o acıtasyon dediğim telefonla konuşurken ki gözyaşları, son bir ümit teröristlere saldırmaları, uçağın irtifa kaybetmesi, düşerken sağa sola devrilmesi...

    uyurken bile gözümün önünden gitmedi. filmin kalitesinden çok olayı düşündüm. filmde birkaç defa uçak irtifa kaybetti ve hepsi çığlık çığlığa kaldı. hepimiz tahmin ediyoruz, uçak düşerken en fazla 1 ya da 2 defa belki son olarak bunu yaşarsın uçağın hızıyla sonra çarpar zaten ve ölür gidersin. ama bu adamlar defalarca yaşamış, ve defalarca havada ölmüş zaten. ölümü beklemek sonra ölmemek sonra yine aynı hislerin yaşanması ama sonunda ölmek.. inanılmaz bir trajedi...
    ---
    spoiler ---

    şimdi siz bana söyleyin 15 gün sonra uçuşum var ben nasıl uçağa bineyim? hı?

    ayrıca daha önceden paylaşılmış ama özür dileyerek yine paylaşacağım:

    http://en.wikipedia.org/…/united_airlines_flight_93

    yukarıdaki linkte, gerçek teröristlerin sesi*, may day sesleri ve ailesine veda eden kadının orjinal sesi var.


    (crysisanthem - 30 Ekim 2014 15:35)

  • comment image

    uçaktaki insanların teröristlere giriştiği sahnede, amerikalı'ların salonda alkış koparması gibi bir tecrübeyi görüp görebileceğiniz tek film olsa gerek. hükümeti, orduyu, faa'yı, havaalanı yönetimi ve kontrol kulelerini o kadar aciz durumda gösteriyor ki, bu filmin amacı olsa olsa olayla ilgili insanların kafasını karıştırmaktır diyorsunuz.

    --- spoiler ---
    ikiz kulelere giren uçakların united 93 olmadığını faa'nın sonradan fark etmesi, ordunun united 93'ün kaçırıldığını uçağın düşmesinden sonra öğrenmesi, bütün bunlar olurken kaçırılan diğer uçakları düşürme emri için otoritelere ulaşılamaması, bu ayrıntılarda bazıları.
    ---
    spoiler ---


    (ekim - 29 Nisan 2006 08:29)

  • comment image

    trajik bir olayı, salya sümük duygusallığa bulaştırmadan ya da gaza getirilmiş bir kahramanlık hikayesine çevirmeden, eli yüzü düzgün bir şekilde anlatan paul greengrass filmi. 93 nolu united airlines uçuşu ile ilgili olarak filmde verilen bilgilerin ne kadarı doğru ya da ne kadarı yanlış, eksik, vs. bilmiyorum; işin bu kısmını komplo teorisyenlerine bırakmak gerek ancak zaman zaman teröristlerin, zaman zaman da kurbanların açısından olayın korkunçluğunu yansıtması bakımından oldukça başarılı. özellikle o kaçınılmaz sona yaklaşıldığında terörist olsun ya da yolcu olsun, uçaktaki herkesin kendi dini inanışına göre dua ederek çırpınmaları insanı dehşete düşürüyor. yüzyıllardır din uğruna yapılan savaşları düşünüp, ister istemez kendinize soruyorsunuz: "bütün bu edilen dualar zaten aynı tanrıya gitmiyor mu?"


    (arsonist - 28 Ağustos 2006 18:29)

  • comment image

    "vatanları için ölen kahramanlar" edebiyatına düşmeden sade ve içli bir film yapmışlar. uçak yolcularının derdi muhtemelen uçağın hedefini bulmasını engellemek değil sadece ve sadece akşam yemeğinde evde olabilmek idi, film de yolcuların bu dertlerini, korku içindeki ruh hallerini yansıtmayı başarmış. filmde zorda kalınca rambolaşan kahraman amerikan vatandaşlarını değil, kaçırılmış, yerden binlerce metre yükseklikte ve acemi bir korsan pilotun kontrolünde sürekli ani manevralar yapan bir uçağın içinde, nereye gittiklerini ve başlarına geleceği anlamaya çalışan insanların portrelerini izliyorsunuz. ve filmin bu samimiyeti sizi oyle bir sariyor ki, bu sanssiz insanlarin o kokpite girebilmelerini, o ucagi sag salim yere indirmelerini diliyorsunuz. olayin sonunu bilseniz de. (bkz: lets roll)


    (milleplateaux - 29 Ağustos 2006 09:11)

  • comment image

    --- spoiler ---
    bir propaganda filmi. öncelikle neydi propaganda ona bir bakalım. propaganda önceden tespit edilen belli hedefler doğrultusunda başka bireyler veya grupların kanaatlerini veya aksiyonlarını etkileyebilmek için bireyler ve gruplar tarafından bilinçli olarak düşünülmüş kanaat ve aksiyonun ifadesidir. demek ki propaganda da bu eylemi gerçekleştiren ve bu eyleme maruz kalan iki taraf bulunmaktadır ve taraflardan biri belirlemiş olduğu hedefler doğrultusunda diğerinin kanaat ve aksiyonlarını etkileyebilmek için çabalamaktadır. propaganda, tek yönlü olarak yapılır ve propagandada verilen mesajlar doğrudan ya da dolaylı olarak hedef kitlesine yönelebilir. siyasal propaganda kitlelerin üzerinde odaklanır, onlardan yararlanmak ister. verilen mesajlar özünde tek yanlıdır ve süzme (flitration) işlemine tabi tutulur. kitlelere gönderilen mesajlar propagandanın amacına uygun olarak seçilir. mesajlar belki doğru olabilir ama bu arada birçok önemli gerçekler içeren bilgilerden ayıklanmıştır. filme geri dönecek olursak gerçekten oldukları ve bu eylemi gerçekleştirdikleri bile tartışma konusu olan insanlar daha filmin ilk başlarından itibaren kuran okurken, banyoda etek traşı olurken gösteriliyor izleyiciye. yani anlıyoruz ki filmimizdeki kötü adamlar bu iğrenç, arapça konuşan, kuran okuyan insanlar. uçaktaki kaçırma sahnelerinde ise daha ilginç detaylar var. mesela kötü adamlar kadın erkek demeden yolcuları, uçak görevlilerini öldürüyor. üstelik her bıçak darbesinde “allahuekber” demeyi de ihmal etmiyorlar. acımasız, vahşi müslümanların karşısındaki yolcular ise sürekli olarak yakınlarını telefonla arayarak onları ne kadar sevdiklerini söylüyorlar. yani katil müslümanların karşısında masum amerikan halkı.
    uçaktaki yolcuların masum ve mağdur olduğu tartışmasız bir gerçek. ancak filmde tüm masumluğuna karşın yine de ölen diğer dünya vatandaşlarına ya da intihar eylemcisi olacak kadar nefretle dolmuş kötü adamların o psikolojilerini neye borçlu olduklarına dair en ufak bir şey yok. yani madalyonun diğer yüzü es geçilmiş. işte bu yüzden bu film propaganda amaçlı. filmin sonunda uçağın amerikan hava kuvvetleri tarafından düşürüldüğü iddiası da bir takım argumanlarla çürütülmeye çalışılıyor ve toplumun önüne bir düşman sunuluyor: vahşi müslümanlar. neden mi? çünkü propagandada kitlelere verilen mesajlar korku duygusuyla zenginleştirilir. toplumun karşısında sürekli, acımasız, o toplumdan nefret eden hatta elinden gelse o toplumu bir kaşık suda boğacak bir düşman bulunur. bu doğrultuda düşmana karşı yekvücut olunmalıdır. iktidar toplumun güvenliği için her eylemini dilediğince yapmalıdır. sisteme yönelik eleştiri getirenler işbirlikçi ve haindirler. bireylerde yaratılan bu korku üstelik sadece toplumun varlığına yönelik değildir. burada toplumun bir parçası olarak bireyin de kendi kişisel varlığı tehlikededir. machiavelli’nin de dediği gibi insan korkularına esir edilir ve böylelikle sistem içinde erimesi sağlanır. işte film, işte bush’un başarısının sırrı.

    zamanin otesinden gelen edit: filmin propaganda amaçlı yapıldığı görüşüne katılmayıp hışımla kötüleyen sözlük yazarlarına selam ederim. kendileri büyük ihtimalle united 93’ün sağ kalan gizli, kutsal yolcuları. öyle olmasa uçakta tekbir getirilerek işlenen cinayetlerden, yaralılara sağlık müdahalesinin yapılmasının acımasızca engellendiğinden ve hatta uçağın hava kuvvetleri tarafından düşürülmediğinden bu kadar emin olmazlardı. zaten yönetmenimizin amacı da vicdanının sesini dinleyerek gerçekleri ortaya koymak ve de mağdur, sesini duyuramayan, sevgi kelebeği amerikan hava kuvvetlerine yardımcı olmak tabii. ancak olaydan bir gün önce uçağı düşüren eylemcilerin otel odasındaki banyoda yaptıkları etek traşını yönetmenimiz nereden biliyor onu anlamış değilim. hayır, gerçekten öyleyse hava kontrol merkezindeki fedakar, karizmatik amerikan görevlileri bu tarz şeyler yapmazlar mı hiç? halbuki o sabah işe gelirken onların evlerinin banyolarında neler yaptığını çok merak ediyorum...
    ---
    spoiler ---


    (dongidongi - 4 Eylül 2006 11:32)

Yorum Kaynak Link : united 93