motosikletli serseri çetesi mahalleliyi tartaklarken arka planda katma deger saban'in hello papa parcasinin ensturmental remiksi çalan film.

(theoden - 8 Aralık 2007 12:41)

suna yıldızoğlunun sadettin erbil e "sen bayağı bayağı birinci sınıf godoş olmuşsun" dediği film.

(reginleif - 19 Mayıs 2008 09:15)

mafya elemanlarının(biri dinçer çekmez) tarzan rıfkı'yı arabayla aldıkları sahne yeşilköy'de, şimdilerde polat renaissance'ın bulunduğu köşede çekilmiştir.

(nevarki - 22 Ağustos 2011 02:31)

rıfkı, ormanda yaşayan ve kendini tarzan zanneden bir vatandaştır.ağaçtan ağaca aaaaaauuuuuaaaa diye
naralar atarak geçen bu tiple konu komşu mahalleli herkes alay etmektedir.rıfkı ceyn'ini aramaktadır, bu iş
için gazeteye ilan verir.öte yandan baba lakaplı mafya patronu (saadettin erbil) birini ortadan kaldırmak
için deli rıfat diye bir psikopat kiralık katille anlaşmıştır.tarzan rıfkı kendisine gelen mektuplar içinden bir kız
seçer, kız bimnemne köşesine yakasında bir kırmızı gülle gelmesini söylemektedir mektupta.rastlantının iğne deliği, baba'nın adamları da tuttukları adamla aynı yerde buluşma ayarlamışlardır.deli rıfat diye tarzan rıfkı'yı köşeden arabayla toplarlar, olaylar gelişir.

(full tilt boogie - 22 Nisan 2003 15:07)

''sen baya birinci sınıf godoş olmuşsun'' repliğiyle hala aklıma geldikçe kıkırdatan film. yok böyle bir söz öbeği, adeta efsane!

(chopiano - 23 Haziran 2014 01:56)

araplarin her yeri istila etmesi konusuna yillar once deginmis film. rifki ev bulamazken bundan yakinir, sonra da tarzan oluyor haliyle.

(mary morrissey - 11 Eylül 2014 17:00)

ye$ilcam'ın tum karakter oyuncularının kemal sunal devreye girene kadar mukemmel bir oyunculuk sergiledikleri 1986 yapımı film.

tarzan rıfkı'nın belgrad ormanı'nda ''aslaaaan geeeeaaaallllllllllll'' diye bagırması ile aslan cagırması ile akıllarda yer etmi$ti.
ayrıca dincer cekmez ve saadettin erbil'in oyunculıkları takdir-e $ayan'dır.

(ich - 26 Aralık 2004 22:28)

yadigar ejder'in mahalleliyi piknik alanından kovan serserilerle kavgaya giderken ''benim adım bitirim söker söker dikerim'' dedigi film.

piknik alanında zengin bandanalı, gözlüklü ve deri ceketli arkada$ların futbol oynaması film'e orjinallik katmı$tı. serseriler arasında cıkan kavga ise nefistir.

-hakem: penaltı
-yuh bu da penaltıysa ben de e$$ole$$egim.
-öylesin zaten
-hadi lan

(ich - 27 Aralık 2004 10:49)

en en komik sahnelerinden biri rıfkı'nın emniyet müdürlügüne içi eroin dolu bir cantayla gönderildigi sahnedir.

[rıfkı komiserin yanına girer]
-rıfkı: ben eroin-saf holdinginin tek yetkilisiyim.
-komiser: eroin-saf mı?
-rıfkı: evet, polis te$kilatının kurulu$ yıldönümünde yeni mamülümüz, insan vucudunu geli$tiren, insan kafasını kuvvetlendiren cok cok faydalı olan eroin-saf'ın tanıtımını yapmak üzere geldim
-rıfkı: i$te ilk defa tadına bakmak $erefini size veriyorum, tadı nefistir kokusu latiftir ve hepsinden önemlisi saftır.
-komiser: bu eroin yav!
-rıfkı: tabi eroin! inanın efendim bu güzel mamülümüzün tiryakisi olacaksınız, tabi ba$ta siz.
-komiser: tutuklayın $u adamı!!

(ich - 7 Şubat 2005 23:30)

kemal sunalın diğer filmlerinin yanında pek dikkat çekmese de, kesinlikle en kopuk filmlerinden biri.
rıfkı ile kız arkadaşının kardeşi arasında geçen diyalog:

-jale, ablan ne yapıyor?
-evde oturuyor rıfkı abi, hiç bir tarafa da çıkmıyor.
-beni düşünüyor mu?
-tabi düşünüyor rıfkı abi.
-nasıl düşünüyor?
-seni düşündükçe çıldırıyor.
-aşkından mı?
-hayır, sinirinden; seni gördüğü yerde öldürecekmiş...
-sen beni görmedin, tamam mı?
-görmedim rıfkı abi.

(jan chris - 22 Şubat 2005 01:24)