The Ghost and the Darkness (~ Hayalet ve karanlik) ' Filminin Konusu : 1896 Afrikası'nda kudurmuşcasına insanlara saldıran vahşi bir çift aslan demir yolu yapımını durdurmuştur. Canavarlar birlikte avlanmakta, ne insandan ne de kurşundan korkmamaktadırlar. Dahası, yemek için değil zevk için öldürmekte, kendilerini bekleyen tüm tuzakları doğaüstü bir güçle sezebilmektedirler. Usta avcı Remington (Douglas) ve mühendis Patterson (Kilmer) canavarlarla savaşmak üzere bölgeye gelirler. İnsanın vahşi doğaya karşı bu mücadelesinde, avcılar kendilerini av olarak bulacaklardır.
Ödüller :
Academy Awards - Oscar : "En İyi Ses Kurgusu"
bir zamanlar cine 5'te seyrettiğim ve çok beğendiğim film. özellikle val kilmer'ın rüya gördüğü sahne oldukça başarılı. bu arada söz konusu aslanlar erkektir ve yeleleri yoktur. bu tip aslan, kaplan saldırılarının en temel özelliği ise hayvanın koparmaya yarayan ve birbirine kilit gibi geçen ön dişlerinden birinin kırık veya çürük olmasıdır. bu durumun bir örneği de champawat kaplani ve yine afrikada adını hatırlayamadığım başka bir köyde yaşanan aslan saldırısında görülebilir. bu diş sorunu hayvanları çok zaman daha kolay av bulmaya yönlendirmekteymiş. afrikadaki diğer saldırıdaki erkek aslanın da yelesiz olması ilginç bir rastlantıdır ya da değildir.kaynak: nat geo wild
(susannah - 30 Temmuz 2008 15:53)
--- spoiler ---karada geçen jaws filmi. yazık günah 2 tane kediyi anlatacağız diye girilen onca masrafa. ben de diyorum bu filmi niye bilmiyoruz. çok boktanmış ondan bilmiyormuşuz...--- spoiler ---
(tetteh - 17 Kasım 2010 15:55)
ghost ve darkness adındaki iki erkek aslanın 19.yy'ın sonunda afrika'da yaklaşık 130 insanı öldürmesi üzerine çekilen bir film. aslanlar ancak 9 ayın sonunda yakalanmıştır ve şu an chicago the field museumda içi doldurulmuş halde sergilenmektedirler. o halleriyle pek bi şirin ve zararsız görünüyorlar, o kadar insanın katili olmaları şaşılacak şey.
(thin ice - 9 Ocak 2003 14:45)
filmdeki aslanlardan biri ya da ikisi de erkekti diye hatirliyorum (gercegi carpitmis olabilirler filmde, ben de carpitiyo olabilirim su anda)..
(preacher - 9 Ocak 2003 14:59)
tarihi olayı anlatırken bolca yaratıcılık kullanılmış bir senaryo nedeniyle bol hatalı, buna rağmen görsel anlamda (kamera açıları ve kadraj seçimleriyle sürpriz yapmak ve germek anlamında) gayet başarılı bir film.tarihi olayın kendisinin de patterson'un "uzun kuyruklu" hikayesiyle bayağı bir miktar sulandığını belirttikten sonra gelelim başlıca hatalara:filmde kullanılan aslanlar afrikanın bildiğimiz tür fönlü yeleli cinsi iken, olayın kahramanları tsavo bölgesine özel, yelesiz erkek aslanlar. yelesizlik aslanlarda agresif davranışla birlikte sıklıkla rastlanılan bir özellik, özellikle de tsavo gibi sıcak bölgelerde. bu anlamda aslanlar için testosterona bağlı erkek tipi kellik diyebiliriz durumlarına.maalesef, zencileri adamdan saymadıklarından, demiryolu ekibinin peşinden ufak tefek hizmetler ve ticaret için gezen demiryolu işçisi olmayan hintlileri de doğru düzgün saymadıklarından kurban sayısı 30-35'ten 130-140'a kadar değişiyor. film patterson'un 1oo küsur iddiasına yakın ama demiryolu işçileri dışındaki kurbanlara değinmemişler. beyaz ve avrupalı olmadığı için sayısını bile tutmadıkları kurbanları bir kez daha dikkate almamışlar.değinilmeyen bir diğer konu aslanların neden insan yemeye başladığı. öldürülen ilk aslanın alt azılarında apse olduğu ve bu tür diş hastalıklarının aslanları kolay av peşine düşürdüğü biliniyor. yine de asıl nedenin insanın insana yaptıkları olması ihtimali uzun zamandır tartışılan birşey (hakkını yemeyelim, patterson'da aynı kanıda aşağıda göreceğiniz üzere), filmde değinilmemesi de yine olayın hoşlaşılmayacak tarafına değinmeden geçmekten öte birşey değil. bu aslanların insan etine alışmasının temel nedeni, çok sayıda ölü bulabilmeleri. patterson'un kitabında değindiği gibi, tsavo nehri vadisi zanzibar'a (tanzanya) köle götüren kervanların yolu; yolda ölen köleleri de kimse zahmet edip gömmüyor, aslanlar ve diğer yırtıcılar kolaylıkla buldukları bu cesetler yüzünden insan etine alışıyorlar. diğer taraftan demiryolunda çalışan ve onları takip eden hintlilerin de yine ölülerini gömmedikleri, yaktıkları biliniyor. yanmış et kokusunun yırtıcılara çekici gelmesi mümkün.kısaca, film görsel olarak iyi olmakla birlikte, senaryosu güzel bir dönem filmi yapıp avrupalıların kara kıtada yediği bokları ifşa etmektense sadece avcının hikayesini anlatmayı tercih etmiş.patterson'un avcılığını da şöyle düşünmek lazım: ilk aslanı önce kıçından vurup yaralamış, sonra akşam yeniden belirdiğinde .3o3 (7.7mm) ile 3-4 kez daha vurmuş ve ertesi sabah (9 aralık 1898) iz kesince ölü bulmuşlar. ikinci aslanı 20 gün sonra (29 aralık 1898) önce .3o3 ile 5 kere vurup yaralamış, arkasından .577 (11.43mm) ile 3 kere daha vurmuş ve öldürmüş. 7.7mm insana karşı tasarlanmış, 3.5kjoule enerjili delici bir çekirdek. .577 daha eski ve gücü daha düşük (2.5kjoule) bir mermi. o zaman eldeki imkanlar oymuş. bugün aslan avında daha çok tercih edilen mermi 9.3x64 (6kjoule), önerilen ise .5oo nitro express (8kjoule) veya .5oo jeffrey (11kjoule).
(sokart - 9 Ocak 2013 23:24)
gelmiş geçmiş en iyi afişlerden birine sahip olan film.
(padawan - 31 Mayıs 2004 22:04)
(bkz: sokart) yukarıda filme dair hataları özetlemiş ama herkesin gözünden kaçan inanılmaz bir hata daha var filmde. filmin başlarında elleriyle, aslan öldüren siyahi karakter simba bildiğiniz gibi aslanın ilk kurbanı oluyor. efendim, bu kişinin cenaze töreninde fatiha filan okunuyor, dua ediliyor. yani adam müslüman anladığım kadarı ile eğer afrika'nın tsova bölgesine ait müslümanlara özel bir şey değilse, arkadaşı gömmüyorlar yakıyorlar. müslümanlar, ölülerini toprağa gömerler, yakmazlar. dediğim gibi, ya yerele özgü bir şey ya da yönetmenin ciddi bir hatası mevcut.
(ustumdeki sehir - 4 Eylül 2014 23:41)
ing. hayalet ve karanlıkhikayesinin yalnızca en inanılmaz bölümlerinin doğru olduğu iddia edilen film.
(enola gay - 17 Ocak 2005 20:00)
cok saglam bir yapimdir. irkilir gerilirsiniz. hatta insan kaptirir bir avci havasina burunur. hmm acaba bu aslanlar nasil avlanilabilir seklinde dusunmege baslar. cok surukleyici ve insani icine ceken bir filmdir.
(woodruff - 14 Mart 2005 13:26)
michael douglas ve val kilmer in dogu afrikada, biri ghost biri de darkness adindaki iki aslani avlamaya calistiklari film*...
(cash flow - 20 Kasım 2001 14:53)
kurduklari tuzagin tam i$leyecekken ati$ ozurlu koyluler tarafindan hic bir i$e yaramadigi sahne gercekten seyrederken insana sacini ba$ini yoldurur.
(gotterdamerung - 20 Kasım 2001 15:52)
muziklerini jerry goldsmith yapmıstır. bu arada aslanların ikisi de dişidir.http://www.e-z-smith.com/images/lions.jpg adresinden aslanlarıhttp://www.leffa-arviot.com/…he_darkness_the/01.jpg adresinden ise michael douglas'ın kariyerinin en sıcık performansını gosterdigi toren sahnesini gorebilirsiniz.
(mayapan - 23 Ocak 2006 05:27)
izlenmesi farz filmlerdendir. izleyenler bilir, karanlikta, aslanin gözleri bir ba$kadir (dünya degi$tirtme kapasitesi anlaminda).
(addicted to xanax - 23 Mart 2006 23:14)
hikayenin ayrıntıları http://www.fieldmuseum.org/…sites/tsavo/default.htm adresinden incelenebilir.
(kmc - 21 Nisan 2006 01:58)
Yorum Kaynak Link : the ghost and the darkness