türk taksicisinin ne denli duyarlı, kibar ve yardımperver olduğu gerçeğini evirip çevirip yüzlerce bölümle gözümüze sokan yerli dizi...

ortalama türk taksicisi yolcu aldığı vakit;
"- tahir abi durak yazzhh kıhh!" derken, çiçek taksi ütopyasında;
"- ortaköy'den yolcu aldım karaköy'e gidiyorum merkez tamam!" diye anons yapılarak, duraktan "- yolcumuza iyi günler dileriz tamammm." cevabı alınmaya özen gösterilir...

her bölümde araca, nereye gitmesi gerektiğini kestiremeyecek kadar sarhoş bir müşteri biner. bütün gece taksi ve taksiciyi muhtelif semtlerde dolaştırır ama katiyen şöförden dayak yemez...

hiç olmadı, çiçek gömlekli şöföre yavaş gitmesi hususunda 5 saniyede bir telkinlerde bulunan pimpirikli ve arka koltukta çekirdek çitleyen kel bıyıklı bir tipleme biner.
aynı bölüm içinde mutlaka azılı bir mafya elemanı para dolu çantasını araçta unutur ve duraktaki herkes kentin en azılı organize suç şebekesinin yakalanmasında başrol oynar...
genelde kendisini kötürüm ve yoksul imajla şöföre tanıtarak para koparan bir dolandırıcı; dizi oyuncularının birisinin nişanının yapıldığı müzikholde kazandığı paraları dansözlere yapıştırırken yakalanır falan...

istanbul araç trafiği hepi topu 250 araçtan oluştuğu için bütün kentin trafiğiyle sadece iki adet trafik polisi ilgilenir.
her hangi bir sokakta bir çevirme varsa mutlaka bunu celal'in mavişi koca memeli gül gölge yapıyodur...
bu mavişin park cezası kestiği mafya mercedes'inin sahibi mutlaka o'na çikolata paketine istiflenmiş paralarla rüşvet teklifinde bulunur ve başkomiseri o'nun aslında ne denli meşhur bir üçkağıtçı olduğu hususunda gül gölge'yi ikaz eder.
o çikolata paketi bütün durak bireylerinin evine içinde para olduğu bilinmeden girer...

bir de manolya ile debriyaj fm ve çaycı abuzerin sarışın aptal tiki dj kız arkadaşı gerçeği vardır ki; radyo patronu ekrem bey'in bile elinden bir şey gelmez bu hususta...
ramazan bey'in sultanı ve kazım'ın velveleci karısı bile anlam veremezler...
bi akıllı, parlak avukat rolündeki elemandır bu dizide kanımca...

bir de normalde sigara dumanından gözün gözü görmediği, küfürün gırla gittiği beş metrekarelik taksi durakları, bu dizide 5 oda 1 salondan ibaret ve iki katlıdır...
içinde hanımlar lokali tadında muhabbetler döner...
tabi türk seyircisinin beyni bu yapay taksi dizisiyle yeteri kadar yıkanmadığı için birebir aynı senaryolar, yeni oyuncularla akasya durağı adı altında çekilmeye başlanmıştır...
neyse ki yaş büyümüştür ve artık izlenmez...

(bkz: cicek taksi hurts)

(cobongo - 31 Aralık 2008 16:09)

aslında 4 farklı şekilde yayınlanmıştır.

önce atv'de bir kaç yıl yayınlandıktan sonra yayından kaldırıldı. kısa bir süre sonra tekrarları haberlerden önce kanal d'nin şirinler, show tv'nin power rangers yayınlandığı dönemde atv'de yayınlanmaya başladı.

atv'de tekrar yayınlandığında çok parlak reytingler alınca da, tekrar çekilmesine karar verildi. bir çok oyuncu yeni bölümlerinde yer almamasına rağmen, çakmalarıyla tekrar haber öncesi başladı.

bir süre atv'de yayınlandıktan sonra da, iyi reyting alınca trt'ye transfer olmuş, pazar akşamları nihat'lı real sociedad maçlarından sonra yayınlanmaya başlamıştı. bir kaç sene sonra da, tozlu raflarda yerini aldı.

dizinin ilk yayınlandığı günden son yayınlandığı güne kadar da, her bölüm en az 100 kez "alo, çiçek taksi buyrun! manolya apt. kat 5. hemen gönderiyorum, efendim" diyen erol günaydın ve "ay, deliricem" diyen radyo patronu kayhan yıldızoğlu hariç tüm oyuncular değişmişti.

aynı senaryoyu 100 kez, aynı figüran oyuncuları en az 10 kez değerlendirmiş olsa da, severdim seni çiçek taksi. temeeeeeeem!

bu arada bir dip not : trt'de yayınlandığı dönem, bu dizinin oyuncu kadrosu ömerçip adlı sikindirik filmde mehmet ali erbil'e eşlik etmişti.

(uhc - 7 Haziran 2011 18:08)

komünist dizi. gül gölge'nin trafik polisi olup bir taksiciye verebildiği toplum olsa olsa sınıfsal ayrımlarını kaldırmış komünist bir refah toplumudur.

(ed gein jr - 30 Haziran 2011 10:10)

yeni celal'e hala ısınamadığım dizi.

(kurt rambis - 30 Kasım 2011 16:26)

mikemmel jeneriğinin sözleri nasıl yazılmamış hayret ettim doğrusu.

çiçek taksi durağı burası
taksimin rengi buğday sarısı
kiminin parası, kiminin duası
durmadan koş dur (koştur gibi de geldi bilemedik), ekmek parası
farketmez gündüz gece yarısı
taksicinin derdi ekmek kavgası
şişik olmalı lastiğin havası
çiçek taksi durağı burası
helal vatandaşın parası
taksimin rengi buğday sarısı
taksici de aile babası
bazısı çeker gönül yarasını.

p.s bu sözleri yazabilmek için 123456789 defa dinlerken bana eşlik eden beyimsize teşekkürlerimi sunuyorum; tişikkirler biyimsiz.

(dulcineaea - 27 Aralık 2011 18:40)

dünkü bölümde kazım'ın şok ölümüyle ağlatan dizi :'(

(kurt rambis - 19 Şubat 2012 16:47)

dizinin ilk sezonu olan ve atv'de cumartesi akşamları yayınlanan 1995-1996'daki şoförleri ve taksilerinin plaka/markaları şu şekilde olan dizi:

tamer yiğit - tahsin yiğit - fiat tempra s - 34 tke 11
erol günaydın - ramazan ay (ramço) - tofaş şahin
peker açıkalın - ömer şen (şair ömer) - tofaş şahin - 34 tan 42
volkan severcan - celal kıraç (artist celal) - tofaş doğan s - 34 tar 14
necati bilgiç - niyazi - tofaş şahin - 34 tyc 61
ümit yesin - kazım şentabakçıoğlu (şeker kazım) - fiat tempra s - 34 tsk 11
bülent bilgiç - recep - tofaş kartal - 34 tbz 09
bekir aksoy - kenan atak (talebe kenan) - tofaş doğan s

(sercomputer - 1 Şubat 2013 10:07)

başıma bir şey gelmeyecekse, benim sevdiğim diziydi. hatta ilkokul-ortaokul^* civarını kendimi ömer^* ilan edip kitaplarımın sağına soluna onun kullandığı tempra'nın plakası olan 34 tan 42 yazarak geçirdim.
dizideki tüm şoförlerin plakasını ben de hala ezbere bilirim ama kimsenin umursamayacağını düşünerek yazmamıştım buraya. üstteki entry'de yazan arkadaşın eksik ve yanlışlarını da düzelterek bir de ben yazayım madem:^*
atv bölümleri
34 tke 11 - tempra s - tahsin yiğit^**
34 tcg 41 - doğan s - ramazan ay^*
34 tan 42 - tempra s ^*- ömer şen^*
34 tar 14 - doğan s - celal akan^***
34 tyc 61 - şahin - niyazi niyaz^**
34 tsk 66 - tempra s^*- kazım hacıosmanşentabakoğlu^*
34 tye 62 - doğan s - kenan atak^*
34 tnb 69 - tempra s - aysel^*
34 tbz 09 - kartal - recep^*

trt bölümleri
34 tyc 61 - siena^* - erdal^*
34 tye 62 - siena^*siena^* - murat^*
34 tbz 09 - siena^*- ömer^*
34 tnb 69 -siena^* -celal^*
34 tar 14 - siena^*- kenan^*
34 tye 62 -siena^* -kazım^*haydar^*

2000 yılında atv'de yeniden çekilmeye başlandığında daha önce görmediğimiz plakalar peydah lmuştu birden, bir de karışıktı onlar, düzensiz ve tutarsızdı oraya hiç girmiyorum. bir de böcek taksi var, ona da girmiyorum.

(bkz: işte bunlar hep gereksiz bilgi)

not: akasya durağı'ndan elbette ben de tiksiniyorum.

not2: bunları benden başka hatırlayan varsa ve bu entry'yi okursa haber etsin bana, tek işsiz benmişim gibi hissediyorum çünkü.

(olmayacak duaya amin diyen adam - 8 Ekim 2013 23:34)

dünkü bölümde böcek taksinin %10 indirim kampanyasına %20 ile karşılık verdiler. bunu duyan böcek durur mu? durmaz tabi. derhal indirim oranını %30'a çektiler. e madem iş artık inada bindi indirim olayı da 30, 40, 50 derken böcek taksinin serbest piyasa ekonomisini alt üst eden %90 rakamına kadar yükseldi. tam artık rekabet bitecek diye düşünürken senarist bizi yine ters köşeye yatırdı ve ramço durağın giişine "%100 indirim" tabelasını koyarak castro'ya selam çaktı. kısacası rekabet vatandaşın hem cebini hem de yüzünü güldürdü.

(kurt rambis - 9 Temmuz 2014 20:59)

her şeyiyle beni hasta (deli anlamında) eden bu dizinin en dayanılmaz sahneleri şu siktiğimin radyo istasyonunda geçen bölümler idi. büyük acı çekmeme rağmen bir psikopatmışcasına bu bölümleri izlemeden duramazdım. yani bu nasıl bir radyo istasyonudur ki iki yarım akıllı karı ve bir dalyarak patron sayesinde 24 saat yayın yapabilmektedir? bu nasıl bir istasyondur ki bu iki yarım akıllı karı günün büyük bölümünde sokaklarda gezmesine rağmen yayın aksamamaktadır? bu nasıl bir radyodur ki bir apartman dariseninin iki odasından ve üstelik teknisyensiz filan yayın yapabilmektedir? bu nasıl radyodur ki bu hıyarağası patron bu yeteneksiz karıların yerine kimseyi almamaktadır ve bu radyo iflas etmemektedir? işte bunları düşünür dururdum her seferinde, sonra başka bir sahneye geçilirdi filan. ha, bir de radyolu sahnelere geçileceği zaman bu radyonun cingılı çalardı illa ki, yani ey seyirci radyolu bölüme geçiyoruz, delicesine eğlence ve kahkaha fırtınası için hazır mısın gibilerinden. işte o ara karnıma bir sancı saplanırdı.

(nazmiye demirel - 13 Aralık 2004 14:07)