THX 1138 (~ L'uomo che fuggì dal futuro) ' Filminin Konusu : İnsanlık 25. yüzyılda mekanikleşmenin son safhasına ulaşmıştır. Yeraltında ultra hijyenik ortamlarda yaşayan insanların artık bir ismi ya da kimliği yoktur. Yalnızca kodlarla tanımlanan bu dünyada insanlar özel bir ilaçla duygulardan arındırılmıştır. Amaç cinselliği yok ederek nüfusu belli bir sayıda tutabilmektir. THX 1138 bu kapalı toplumda yaşayan sıradan bir işçidir. Evini LUH 3417 isimli bir kadın arkadaşıyla birlikte paylaşmaktadır. Ancak aralarında herhangi bir duygusal bağ yoktur, hergün aldıkları ilaçlar bunu engellemektedir. LUH ilacı almayı reddeder ve THX ona katılır. Değişim başlamıştır.
American Graffiti(1973)(7,5-73431)
The Andromeda Strain(1971)(7,2-32104)
Soylent Green(1973)(7,1-58473)
Westworld(1973)(7,0-45842)
Logan's Run(1976)(6,8-47420)
Silent Running(1972)(6,7-24175)
The Omega Man(1971)(6,5-27648)
Electronic Labyrinth THX 1138 4EB(1970)(6,4-2098)
bu filmde bir sahne vardir: tv kanallarindan biri vatandasi copla doven polis hologrami yayinlar surekli. bir yerlerden tanidik geldi mi?(bkz: cevik kuvvet durma vur)bizde yapilmisi var maalesef burdaki komunitenin.
(filbert - 27 Ocak 2008 15:17)
bu filmde yer alan what's wrong cümlesi elektronik müzik camiasını ihya etmiştir, sample olarak milyor kere kullanılmıştır.zaten bu what's wrong filmi bir saniyede izah etmektedir.-what's wrong? (evet mutlaka bir sorun olmalı ve sorunlar düzeltilmeli, sorununuz ne?)
(portik - 7 Eylül 2008 13:31)
gereksiz geeky bilgi geçmek isterim (buraya yazılmamış?): bu filme star wars'taki (1977, a new hope) göndermelerin biri de, luke ve han'ın stormtrooper kılığında chewbacca'yı mahkum gibi önlerine katıp hapishane katına sızmaya çalıştıkları sahnede:imperial officer: where are you taking this... thing?luke: prisoner transfer. cell block 1138?imperial officer: i wasn't notified. i'll have it cleared.rivayete göre bu sahnedeki hücre numarası improvizasyonu mark hamill'indir, senaryodaki numara yerine bunu sokuşturur, lucas onaylamaz ama referans çıkarılmaz da.içime bir huzur doldu bunu buraya yazınca.
(babaerenler - 24 Mayıs 2010 22:24)
iyi ki film 1,5 saat sürüyor diye düşündüm eğer 3 saat falan sürseydi kesin baygınlık, geçirir tansiyonum düşerdi. filmi indirmeden önce trailerini izlemiş, çok ilginç bulmuş ve george lucas'ın çektiğini duyuncada heyecanlanmıştım. oysa ki 1984 vari bir film olmuş. özellikle sevişme sahnesiyle direk aklıma o filmi getirdi. anlıyoruz ki geleceğin toplumlarında cinsellik yani fanfinifon çok ama çok yasak olucak. aslında düşününce gayet mantıklı zira kafayı seksle bozmuş insanlık nüfusu, gün geçtikçe artıyor. kıt kaynaklarla geçinebileceğimiz nüfusun üstüne çıkmamıza çok fazla kalmadı. öhöm neyse çelik suratlı polisler çok değişik ve hoştu. thx1138'in televizyondan çıplak zenci ablayı izlediği sahnedede aklıma gora geldi. ayrıca filmin konusunu yani bütün mevzusunu ancak filmin sonunda çözebildim. çözüncede rahatladım zira anlamamış olsaydım şu an yazıcak takatim kalmaz sinir harpleri geçirebilirdim. son olarak filmdeki arabalar müthiş güzelken thx1138'i kovalayan o motosikletler neydi öyle. bisiklet gibiydiler. keşke batman'in motorsikleti gibi yapsalarmış.
(breton - 4 Mart 2011 22:23)
george lucas'ın bir fiyasko olarak gördüğü ve etkisinden ortağı francis ford coppola'nın desteği sayesinde kurtulduğunu belirttiği ilk filmi. bu filmin aldığı olumsuz tepkilere rağmen çok değil, 2 yıl sonra american graffiti ile lucas oscar adaylığı kazanmıştır.
(kitarobit - 7 Kasım 2011 18:20)
equilibrium'daki zenci cleric'in araba plakasidir, ilginctir.
(arioch - 25 Ağustos 2003 22:39)
george lucas'ın ilk uzun metrajlı filmidir. baş rolünde robert duvall vardır. thx 1138'de filmde oynadığı karakterin adıdır. 25. yüzyılda geçer. 1984 vari bir ortamı anlatır.star wars'dan sonra da göreceğimiz bir çok olay bu filmde vardır. ayrıca american graffiti, star wars ve landmover man gibi birkaç filmde de bu filme yapılan göndermeler vardır.
(sezyum - 19 Mart 2001 01:57)
ekşi sözlük yazarları arasında gerçekleşen (bkz: aral game fm 2013) turnuvasında takımı galactic empire fc ile şampiyon tamamlayan ve fm 2014 kazanan yazardır.2 turnuva aradan sonra beni ve takımımı zirvereden indirmeyi başarmıştır.başarısını kutlarken , bir sonraki turnuvada kendisini tokat manyağı yapacağımı buradan iletiyorum.
(orlandu tg cid - 8 Temmuz 2013 22:19)
iyilik sever bir yazar arkadaşımız.
(tazz 1903 - 5 Aralık 2013 16:01)
george lucas'ın üniversitedeyken telefon numarasıymış filmin ve karakterin ismi.
(h2o - 29 Ağustos 2004 12:36)
hani star wars'da r2d2'yu yaglayan* luke'un onune bir anda prenses leia'nin goruntulu mesaji cikiyor ya, i$te o teknolojinin aynisi var bu filmde de, arkada$la bu sahneyi seyredince firladik yerimizden "aa!! prenses leia'nin sahnesi gibi" falan dedik, mutlu olduk garibanlar gibi.. bunun di$inda guvenlik gorevlisi konumunda polis robotlar var, onlar da uzun siyah sopalar kullaniyorlar mahkumlari durtmek icin, manyetik* bir gucleri var bu sopalarin, onlari da lightsaber'lara yorduk mu bir guzel.. film ise basite indirgenmi$ bir tabirle, seks yapmanin dahi yasak oldugu bir devirde gecen ve bu kurala uymayan iki a$igin hikayesi diyebiliriz.. filmin daha primitif bir halini* lucas, universite'deki bir dersinin odevi icin cekmi$, o hali de dvd'sinde mevcut..
(huger - 8 Ekim 2004 00:06)
70lerin dunyasindaki bakis acisiyla toplumsal degisimi ve sistemi irdelemek amacli yapilmis gelecekte gecen bir film.bundan 30 sene oncesine ait bir olmasina karsin gunumuz toplumu icinde hala gecerliligini kaybetmemis bu film.film ilk gosterime konmak istediginde buyuk studiolar pek yanasmamis. film francis coppola'nin;mevcut corporate studio sistemi disinda, bagimsiz, toplumsal elestirileri serbest bi yaraticlikla sunabilecek filmlerin yapimini ve gosterimini saglamak amacli kurmus oldugu american zoetrope tarafinca yapilip gosterilmis.
(the m - 6 Ocak 2005 10:35)
ilk kez tv kanalındaki gösterimini, son kez 24. uluslararasi istanbul film festivali'ndeki gösterimini izlemeye niyetlendiğim george lucas filmidir. ilk denemede kanal, ikinci denemede mekan değiştirdim. filmi çok sevenlerinden özür dileyerek aktarmak istedigim seyir çabasının sonu şudur: ben sinemadan anlamıyorum.urugh, seans arasında gerekli şeyler'e giderek yeni bir masaüstü oyunu satın almıştır. lakin torba hışırdamaktadır. ışıklar söner. jenerik akar. ben, perdede robert duvall ismini görünce:r: hasss!... olum biliyorum ben bu filmi..uk: ee?r: eesi kanal değiştirmiştim sıkıntıdan, bak bugüne kısmetmis..uk: ..r: uruk! hışırdama! bırak şu torbayı yere..uk: tamam ama bu filme 20 dakika daha zaman tanıyorum sonra çıkarım..r: az sabret oolum rabırt duval'in poposu çok güzeldı hatırladıım kadarıynan..uk: torbayı sen taşırsan hemen çıkarız?
(ranini - 18 Nisan 2005 12:50)
izledikten sonra saatlerce gözünüzün önünde beyaz noktaciklar uçusmasina sebebiyet verecek bir fim, korkmayiniz geçicidir.bir filmde bu kadar beyaz arkaplan olur mu? lucas amcaya sormak lazim.1984 ve cesur yeni dünyadan fazlasiyla etkilenildigi kesin.blessings of the state, blessings of the masses.let us be thankful we have an occupation to fill.work hard, increase production, prevent accidents and be happy.günah çikartma kabinlerinde bu cümleleri arka arkaya duyan bir insanoglu normal sartlarda delirir.sistem buna da çare bulmus tabi, iç hapi, üretimi aksatma.zaten üretimden çikarken siniflandirilmissiniz, genlerinizle oynamislar...izlenmesi oldukça zor bir film oldugunu belirtmeden geçemeyecegim.çok yavas ilerliyor, 2001 a space odyssey bile daha hizliydi. biraz abartmis olabilirim.herhalde bu filmi yaptiktan sonra kendini aksiyona verme ihtiyaci duymus, kim bilir?
(r2 - 20 Nisan 2005 15:29)
1984 'teki big brother resminin yerini ecza dolaplarının aldığı distopya örneği.
(kaktus - 16 Mayıs 2005 18:37)
kaynak aldığı yerler çok belirginken o eserlerdeki vuruculuğu yansıtamayan bir film. kannımca hayatında 1984, cesur yeni dünya, otomatik portakal ya da fahrenheit 451 kitaplarından birini bile okumamış insanlar üzerinde bir etki bırakma olasılığı var. ama etkinin de anti-ütopyadan nefret etmek yönünde olması olası. aslında bu başarısızlığı tamamen george lucas'a da maletmemek lazım, anti-ütopyanın kendi özelliklerindeki ekrana taşınma zorlukları bu filmi bu hale getirmiştir. aksiyon olmayınca insanları ekran başında tutmak zorlaşıyor, derinliğe indikçe de kitap okutmanlığına dönüyor durum. ikisinin ortasını bulmak zor sanırım...
(stradicaster - 11 Ağustos 2005 15:14)
1971 yılı mahsulu yönetmenliğini george lucas'ın yaptığı abd yapımı film. başrollerinde robert duvall, "büyüksün" donald pleasence ve maggie mcomie'yi barındırıyor. lucas'ın disütopya filmi yapma çabası diyebiliriz film için kısaca. genel olarak bakıldığında aynı amaca hizmet eden diğer sanat ürünlerinden farklı bir yaklaşım ortaya çıkmamış, ama öyle "olmamış!" diyeceğimiz bir durum da söz konusu değil. yani izlense iyi olur, ama izlenmese de hayatlarımızda çok fazla bir değişim olmaz gibi geliyor bana.
(uzuntu - 13 Aralık 2005 10:41)
george lucas 'ın kendince bir 1984 uyarlaması.george orwel 'a saygı duruşu. bir müddet etrafınızda beyaz görmek istememenizin müsebbibi olabilecek karabasan *.
(kaktus - 19 Ocak 2006 21:03)
thx 1138, lucas tarafından ilk olarak kısa film olarak yapılıp, bir çok festivalde izleyenlerin götünü tavana vurdurarak ödüle ödül dememi$tir. üstelik bu filmin gösterimlerinden birinde, filme bayılan izleyicilerden biri, lucas ile tanı$mı$ ve popüler sinemayı kökünden etkileyen bir dostluk ba$lamı$tır aralarında. o zamanlar stüdyolarda dizi yöneten, asistanlıklar eden ki$i için: (bkz: steven spielberg)filmin uzun metraj versiyonu da ta$ gibi filmdir, lucas gibi mainstream ustası bir adamdan beklenmeyecek derecede boğuk, çıkı$sız bir filmdir.
(lem - 27 Ocak 2006 18:47)
"$u beğenmi$ bu beğenmi$"ten ötesini aklı almayacağı için kendisine anlatılmadığını fark edemediğinden, ortamın yeni türemi$ cücük ne$riyatından ziyade, okuma heveslisi, film heveslisine ifade edelim.. velhasılı lucas'ın, orwell'dan henüz o zamanlar ancak bir kısımını, ruhunu hatta tuz ruhunu ödünç alabildiği bir mesele üzerine giderek, zamanına ve yeti$tiği coğrafyaya göre iki üç gömlek büyük, eğitiminin tam aksi istikametinde bir filme imza atması hadisedir, muteberdir. ödünç aldığı olguyu eğip bükmesine dair ilk i$aret, geleceğe yönelik umutlu ya da iyimser bir bakı$ açısı getirmemesidir. gevurun götünden uydurarak "orwellian films" diye sınıflandırdığı filmler dahilinde, sonrasında zirvesine ula$acak olan terry gilliam uyarlaması brazil'e varana kadar, thx 1138 önemli bir yer tutar. keza, orwell'ın eserine en fazla sadık sıddık siddik kalındığı iddiasıyla tribute bağlamında 1984'te çekilmi$ olan "1984"ün, bu fikriyat üzerine akıl çene göt teri döken filmler arasında en osuruktan film olarak kalması da bundan mütevellittir... neyden? gel a$ağı...(not: 1956 yapımı bir 1984 uyarlamsı daha bulunur ki, kendisi de yine bir klasiktir haliyle kitabın izinden sapmalarla örülüdür)edebiyat eserlerinin direkt uyarlamarından tutun da, esinlenme usulüyle filmde kendilerine selam çakma sistemine değin, edebi eserlerin sinemadaki yansımalarının, zurna kabilinden en zortlayan deliği "birebir uayarlama" denen, çoğu zaman da düdük gibi filmlere sebebiyet vermi$ olan habis yapımcı-yönetmen huyudur... her ne denli, "kurgusal" yanı ağır basan romanlarla ilgili olarak, karakterler ve olay örgüsü bağlamında yönetmen-yahut filmin yaratıcı ekibi tarafından eklentiler, çıkarmalar okurun filmi izlerken gözüne çapak olsa da, özünde doğru hareketlerdir. ama hele hele bir fikri, bir kavramı temel almı$ romanlarda (keza mevzu bahis esinlenmede 1984'ü ele alırsak), birebir uyarlama denli denyoca, angutca ve de hulasa çocukça bir giri$im olamaz. olmamalı. sinema yönetmenin sanatıysa eğer, elbet romanı uyarlarken, kendi yorumuyla yoğurduğu bir türevini gösterecek bize perdede. öbür türlüsü için kubrick'e dönüyor ve "bir kitap kelimesi kelimesine filme alınacaksa, o zaman rafta dursun daha iyi. sinema filmi, o eserin yorumudur. o eser değildir." ayarını almak suretiyle, kendisini öte dünyada rahatsız ettiğimiz içün beynimzie yediğimiz gürzün acısını da duyarak ortamı terk ediyoruz. demek ki? eser ve film, evvela ruh ikizi olacak, ruh karde$liği yakalayacak imi$. bunun en iyi örneği olarak david lynch'in dune uyarlamasını, tarkovski'nin solaris'inin göstermek olası... haliyle, bir uyarlama olmadığı halde thx 1138 de, orwell'dan "ödünç aldığı" olguları, filmin minimal hikayesinin, minimal görselliği içersine son derece ustaca yerle$tirmeyi beceren bir adamın elinden çıkmı$tır. hatta bunlarla kalmamı$, meseleye kendi bakı$ açısını getirmi$tir. katılır ya da katılmayız... buradan yola çıkıp, -özellikle popüler sinema içinde- mad max, cyborg, waterworld gibi b sınıfı serilere varmadan evvel, lucas, geleceği ilk defa çölle$mi$, neredeyse ilk devirlere dönmü$ bir evrenler bütünü olarak tasavvur edeceği yıldız sava$ları serisine varır. bu orwell'dan aldığı yollukla, kumanya ile vardığı nokta içinse, biz de kendisine tebrik kartı atar, belki de yıllardır sadece kendi dünyasını sinema dahilinde konumladığı için bayramda el öper, lokum götürürüz... zira lucas, "sinemada" (tırnağı artislik olsun diye koymadım ey sözlükçü, dikkat edesin), gelecekle ilgili olarak orwell'daki "fikirde" yatan karamsarlığı alıp, "görselliğe" de yansıtmı$tır. ilk defa dünya ve bilimum gezegeni sarıgazi, dudullu sanayi sitesi gibi, toztoprak içinde bok götüren bozkırlar, yok olmu$ uygarlıklar gibi resmetmi$tir. yani thx'deki geli$tikçe çürüyen insanın, geli$tikçe çevresini de çürüteceğini öngörmü$tür. ha bunu popüler sinema dahilinde yapması, popüler sinemayı kökünden deği$tirmi$ olması haricinde bir zarara da meyletmemi$tir... bilakis, kendisi de bundan seneler sonra rahatsız olup, "nerede thx 1138'deki o underground sinema meraklısı genç lucas, nerede $imdinin para babası mainstream padi$ahı" diye kendisine soran bir gazeteciye "ba$langıçta bağımsız filmler çekmek ve mainstream sinemaya kafa tutmak için yola çıkıp, sonradan nefret ettiğim $eye dönü$tüm. tıpkı darth vader gibi.." diyebilmi$tir (gerçi karısı kendisini boynuzlayıp, servetinin yarısını hiç etmeseydi de maddi problemlerle kar$ıla$masaydı bunu der miydi bilemiyoruz.). zira lucas ve coppola, american zeotrope adlı $irketlerini, bu maksatla kurmu$lardı, ilk filmleri de thx olmu$tu. haliyle batmalardan batmalara sürüklenmi$ler idi. zira hödük warner bros. filmi elbette fazla "sanat" (hatta direkt kullanılan kelime piece of art) bulmu$tu. film $üphesiz bir kaç derdi bir arada barındırıyor. ancak yine lucas'ın kendi süzgecinden geçerek... ne gibi? $u gibi, $ua gibi...insan evladı kendi kendine edeceğini etmi$, geleceğin totaliter rejimine kurban gitmi$ir. insan evladı yine bizzat kendisini insanlığından çıkararak sistem için kendi kendini i$leyen bir di$li düzeyine indirgemi$, özellikle de cinselliği, bir nevi ki$inin yeryüzüne iz bırakma isteğini, temelde varolma dürtüsünü, ki$isel olarak bir "imza bırakma" arzusunu, hissi olarak da açlık, susuzluk gibi bir ihtiyacını yasaklamı$tır. thx namlı robert duvall tarafından vücuda gelmi$ "kahramanımız" ise, "bu i$te bir $irrafsizlik var" diyerekten kendisini orataya atarak, düzene kar$ı çıkan bir di$li oluvermi$tir. buradan, orwell'ın temelini atıp, $apkasıyla töreni izlemeye gelenleri selamladığı kav$ağı kullanan film, ileride farklı yollara sapmak suretiyle, sinema dahilindeki bir çok janra da selam ederek seyahatine ba$lar. filmin, gerçek dünyadan, gerçek ve kullanılmı$ orijinal fikirden (1984) yola çıkarak yarattığı alternatif dünya ise, beyazla örülü, siyahın, kontrastların yer almadığı alem fikriyle vuku bulmu$, özellikle duayen görüntü yönetmeni david myers'ın tıkanan gözlerde lavaboaç etkisi yapan görüntüleriyle fethi zet etmi$tir... karaman mitosunu, antik yunan'dan beri gelen geleceğe ta$ıması ise, biraz lucas'ın dürtüklemesi, biraz da ödünç aldığı geleneğe bağsız kalması ile, "düzene itiraz edip kendi trajedisini ya$ayan trajik kahraman" sıfatını binbir metre öteye ta$ımı$tır. 70'li yılların sineması dahilinden fırlayıp, günümüzde cyberpunk olarak vuku bulmu$ deliliğe erene kadar geçilen evrede, thx ve benzerleri her daim payidar, pa$a, dede, dünür olarak bu yeni ku$ağın fotoğraf albümünde yer alacaktır ku$kusuz. hatta filmi direkt olarak bu türün bir kaç yakın dönem atasından biri olarak algılamak mümkün... filmde, lucas ile ilgili ki$isel bir kaç detay da yer almakta. misal, thx'in geçirdiği araba kazası, kaçarken kullandığı arabanın $ekli $emali, lucas'ın gençken bir ralli $oförü olmak isterken, geçirdiği bir kaza sonucu ölümden dönmesiyle bu sevdasından caymasına delalet iken, filmin ahlaki meselelerle ilgili genel ahval ve $eraiti ise klasik bir travma olarak yönetmenin dayakçı koyu katolik babasından kaynaklanmakta biraz da... hah $imdi bu fim,"götümden film-kitap anlar, nickime de film ekleyip ortama akarım" nidalarıyla sinemadan fırlayan, ba$ından uzun zaman önce siktir ettiği izleyicilere, birebir uyarlama olmadığını anlatamaz. lucas'ın bok kadar veletken, eve gidemeyip üniversitede aylar geçirdiği dönemlerde kendisini yazdığını bunlara dillendiremez de, bunlar me$rebince bir etkilenmeyi uyarlama sanırlar... izlediği yıllanmı$, herkese mal olmu$ filmleri, okuduğu artık neredeyse ilkokul veledinin eline tutu$turulan kitabı, dünyada bir tek kendisi bilmi$, hatmetmi$ sanan zavallıların filmin kar$ısına dikilip, bilgi sahibi olmadan sağdan soldan duyduğu bit osuruğu volümünde analizlerle harekatlar düzenlemesi de bundandır. ifade güçlüğü hasebiyle, thx 1138'in de filmen dem vurduğu "dü$üncenin evrimi olur inancın olmaz" fikriyatını doğrulamakta üzerlerine olmadığı gibi, film dahilinde akıllarında renk deryasından öte bir sikim kalmayan andaval ruhlarına ho$af dökülmesi tabii bir olaydır... afiyet $eker olsun..
(lem - 8 Şubat 2006 03:11)
Yorum Kaynak Link : thx 1138