alevi cemaatını kızdıran film
(bkz: http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=288298)

(ihvanul mu min - 24 Aralık 2007 00:28)

aleviler ya da alevilik ile uzaktan yakından haberi olmayan birilerinin götünden salladığı bir dizi sanırım.
zira alevilikte kendi kızını bırak, 7 kuşak öteden akrabalara bile birbirini beğenme, evlenme izni yoktur.
hatta akraba olmayan ama alevilikte kardeş sayılanların aileleri arasında bile böyle bir şeye izin verilmez.
illa ki böyle bi bağlantı kurulacaktı, niye o zaman birbirleriyle evlenen amca çocuklarının kültüründen,
aile içi akraba evliliklerine izin veren kültürden yola çıkmadılar? cehalet işte...

(dikakana bey - 31 Aralık 2007 01:13)

dizi ekibinin kaynaklarını şevket kazan'ın kutsal arvişinden aldıklarını düşündüğüm sktirik yapım..

(cella - 31 Aralık 2007 10:43)

almanlarin niye bayildiklarini anlayamadigim, pazar gunleri gosterilen boktan yapim.

(seker sey - 5 Şubat 2012 23:26)

alman polisiye dizisi.

bu dizinin ilki 1970 yilinda yayinlanmis. (bkz: taxi nach leipzig)

2013 yili itibariyle yaklasik 860 adet bölümü var.

dizi, almanya'nin hemen hemen her büyük sehrinden (ayrica almanya disinda lozan ve viyena) komiserlerin (bkz: ermittler), kendi sehirlerinde meydana gelen bir olayin ic yüzünü cözümlemeye ugrasmalari üzerine kuruludur.

sibel kekilli de bu dizide kiel sehrinin komiserlerinden birini canlandirmaktadir.

cesitli internet forumlarinda yazilan yorumlardan farkedilecegi üzere, ki benim de kendi düsüncem de bu, en eglenceli komiserler münih sehrinin komiserleridir. (bkz: batic) (bkz: leitmayr)

(schlawiner - 9 Şubat 2013 22:13)

bir alman geleneğidir. pazar günü dışarıda gezildikten sonra saat 8'de evde olmaya özen gösterilir. olmazsa elbet bu diziyi yayınlayacak bir yer vardır, ki bildiğim bir sinema salonu her pazar dev ekranda gösteriyor. sonraki gün kritiği yapılır, eğer o bölüm birinin memleketine yakın bir yerde geçmişse o kişi gururlanır. eski bölümlere göndermeler yapılır vs.

çok güzel bir şeymiş gibi anlattım ama sadece gelenek olarak güzel. yoksa dizi entrikalarının hasına alışmış türk izleyicisine hitap etmiyor. hele ki eskiden pazar günlerini behzat ç ile geçiren bir kimseyseniz, çok sıradan kalıyor.

almanların ünlü film starı til schweiger diziye katılınca, zaten deli gibi izlenen dizinin reytingleri tavan yaptı. ama hala bana çekici gelmeyen bir dizi bu. yine de diğer alman dizileri tatort'un yanında gerçek kesit kalır, orası ayrı.

(black monday - 11 Mart 2013 16:40)

bu salak dizideki polislerin acliktan ve susuzluktan ölmemeleri icin dizinin senaristlerinin 5 günlügüne aclik ve susuzluk kampina gönderilmesi gereken dizidir. alman polisleri yemez icmez sadece islerini ve üzerinde calistiklari olayi düsünürler gibi bir intiba vermeye calismalari beni gicik ediyor. ne zaman bir ana kahraman yani o an seyredilen bölümün komiseri kahvalti, ögle yemegi ya da aksam yemegi yiyecek olsa, evet bildiniz, telefonu calar ve kahramanimiz o özenle hazirlanmis kahvaltisini ya da bir italyan lokantasindaki ismarlamis oldugu ve henüz masasina garson tarafindan getirilmis olan cok da güzel gözüken saltimboccasini bir kere bile tadamadan alelacele isine dogru yola koyulur. beni de isyanlara gark eder. hayir anladim, senarist olarak bir kere kullanirsin bu durumu. ama bunun da cilkini cikartmayalim be. ınandiriciligi kalmiyor be. köln'deki komiserlerden dombalak olaninin simdiye kadar bir deri bir kemik kalmasi gerekirdi.

tatortmus, tırttır o tırt.

(dermannderniedawar - 13 Ocak 2014 01:19)

son bölümü im schmerz geboren ile bayagi vasatin üstünde bir performans cizmis dizi. malum bölümde onlarca filme, yönetmenlere gönderme yapılmış ve şaşırtıcı bir sekilde bu durum cok iyi kotarilmis ortaya ise imdb de rahat 8.6 alacak bie yapım çıkmıştır.

(aventura - 16 Ekim 2014 00:03)

almanya'da her pazar akşamı saat 20:15'te yayımlanır.
her pazar ortalama 7 ile 8 milyon arasında değişen rakamlarda seyirciyi ekran başına toplar. bu rakam yaklaşı % 25'lik izlenme payına denk gelir.

tatort, güzel yurdumuzda bizim anladığımız mânâda bir "televizyon dizisi" değildir. aslında her bölüm müstakil bir "televizyon filmi"dir. her bölüm ortalama 100 dakika sürer.

tatort, farklı farklı şehirlerde görev yapan ikili polis dedektifi ekiplerinin maceralarını anlatır. her hafta bir ekibin, bir macerası anlatılır. bir hafta stuttgart'ta, bir hafta berlin'de, bir hafta hamburg'ta ve sâir. her hafta anlatılan hikâye müstakildir; o haftaki filmde başlar ve o filimde biter. ama her bölüm, farklı kentte, farklı bir ekibin hikâyesini anlatıyorsa da jenerik ve jenerik müziği aynıdır, değişmez. güncel tatortlar'da 22 farklı şehirde, 22 ayrı ekibin hikâyeleri anlatılıyor.

her filimin hikâyesini başka bir yazar yazar. 1970'te yayımlanan birinci bölümden itibaren şimdiye kadar 886 bölümü 449 farklı yazar kaleme almış. aynı şekilde her filimin yönetmeni de başkadır. dedektifler veya polis müfettişleri haricinde hemen her filimde bütün oyuncu kadrosu değişir. tabii ki; x komiserin hanımı, y komiserin sevgilisi, anası, dıdısı gibi sabit roller de vardır.

tatort bölümlerinden bir "jason bourne" ya da "james bond" performansı bekleyemeyeceğimiz gibi, bölümlerde bir "seven" ya da "olağan şüpheliler" kalitesi de beklemek anlamsızdır. çünkü; güzel yurdumuzda olduğu gibi, almanya'da da 80 yaşındaki emekli araba tamircisi ile 56 yaşındaki bir kimya purofesörü de tatort izliyor, 30 yaşında bir pısikoterapist ile 61 yaşındaki bir hemşire de, 74 yaşındaki emekli bir eşcinsel de tatort izliyor, 16 yaşında liseye giden bir genç de... dolayısıyla ülkenin gelenek ve göreneklerine, ahlâk anlayışına, politik kabûllere ve genel geçer kültürel önyargılarla oluşturulan ortalama kabullere dayanan hikâyeler anlatılır.

ama hiçbir tatort bölümünde de kalite, bir "arka sokaklar" ya da bir "kurtlar vadisi" ya da bir "karadayı" kadar düşmez. her filimde belli bir ışık, mekân, kostüm, makyaj, kamera kullanımı, anlatım tekniği ve müzik kalitesi tutturulur.

ayrıca tatort bölümleri sesli çekilir. "polat alemdar" gibi bir sünepeyi, kadir inanır gibi bir babyiğit seslendirmez.

çok önemli hususlar;
güzel yurdumuzda alışık olmadığımız şekilde, almanya'da televizyonların bir yayın purogramı vardır. yayın saatleri sınırlı ve belirlidir. bir tartışma purogramı 4 saat 36 dakika, bir dizinin bir bölümü de 3 saat 48 dakika süremez. dolayısıyla tatort bölümleri de +/- 5 dakika ile ortalama 100 dakika ile sınırlıdır.

yine güzel yurdumuzda hiç alışık olmadığımız gibi, bölüm arasında reklam girmez. çünkü tatort kamu kanalında yayınlanıyor ve kamu kanalı vatandaşlardan alınan vergilerle finanse edildiği için reklam alınmasına hem lğzûm yoktur, hem de özel kanallarla haksız rekâbet olacağı için iş ve meslek ahlâkına da uygun değildir.

aslan yattığı yerden belli olurmuş ya, iyi iş de sahibine dâir fikir verir.

(matrakcinasuh - 29 Ağustos 2016 16:25)

alm. ^*"olay yeri"(crime scene) anlamina gelen kelime.
bir dizi tv filmi cekilmis almanya'da bu isimle.
"tatort:hede"
"tatort:hodo"
seklinde..

http://www.imdb.com/find?q=tatort;more=tt

(freak - 11 Ocak 2005 13:32)