Valter brani Sarajevo (~ Sarajova köprüsü) ' Filminin Konusu : Üniversitede sınıf öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra memleketi olan Çanakkale'nin Çan ilçesine dönen Sinan (Doğu Demirkol), işsiz güçsüz bir şekilde günlerini geçirmektedir. Bir yandan en büyük hayali olan, kendi yazdığı Ahlat Ağacı adlı kitabı bastırabilmek için gerekli maddi kaynağı kapı kapı dolaşıp ararken, diğer yandan da etrafındakilerle, ailesiyle ve özellikle babası İdris'le (Murat Cemcir) birçok sürtüşmeler yaşar. Ahlat Ağacı filmi, dünyadaki ilk gösterimini 2018 Cannes Film Festivali yarışma bölümünde yaptı.
Povratak otpisanih(1978)(8,6-1015)
Mars na Drinu(1964)(8,5-1278)
Valter brani Sarajevo(1974)(8,5-191)
Otpisani(1974)(8,2-973)
Povratak otpisanih(1976)(8,1-834)
Most(1969)(7,7-809)
Lude godine(1977)(7,5-1126)
Kozara(1962)(7,3-568)
Bitka na Neretvi(1969)(7,2-2849)
Bosko Buha(1978)(7,1-555)
Sutjeska(1973)(6,9-1218)
Partizanska eskadrila(1979)(6,7-627)
bundan tam 17 yıl önce bağımsızlığını ilan eden güzel ülke!.. gitmesem de, görmesem de yugoslav bakıyyesi olarak benim ülkem... osmanlı öncesinde dini nedenlerle haçlı orduları tarafından, birinci ve ikinci dünya savaşları sonrasında ve 1992 savaşı'nda ise aşırı milliyetçi sırplar ve hırvatlar tarafından sürekli soykırıma tabii tutulan ama asla yok edilemeyen, bu varoluş mücadelelerini sekiz yüz yıldır sürdüren onurlu, cefakâr, fedakâr, kahraman kişilerin, ahlaki öğretilerine sıkıca sarılarak onursuzluk batağına sapmadan alınlarının akıyla her türlü zorluktan çıkanların diyarı bosna hersek!... tito sonrasında " bratstvo i jedinistvo" nun anlamını tek tarafa çekmeye çalışanların egemenliğinde birlikte yaşamaktansa cesurca bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir bugünde...hiçbir zaman, hiçbir şekilde, hiçbir zambağın solmayacağını, çiğnenemeyeceğini göstermişlerdir baharın bu ilk günü ile! bir baharla üzerindeki kanlardan ve yeşil çizmelerin çamurlarından silkinen zambakların ömür boyu yeşil kalması dileğiyle... barıştan yana tüm bosna hersek'lilerin bağımsızlıklarının yıldönümü kutlu olsun!sretan vam dan nezavisnosti!sve najbolje...
(sljivovica - 2 Mart 2009 11:28)
gay festivalinden milli dava çıkaran tosunların yeni derdi olmuş yer.
(claude - 27 Mayıs 2012 01:39)
günün 15 saatini internette geçiren ve bunun 2-3 saatini de facebook'da karılara bakmakla geçiren ama açıp da ülkenin demografik yapısına bakmayanların şarkı yarışmasında verdiği oydan dolayı eleştirdiği ülke.
(kaspar hauser - 27 Mayıs 2012 01:45)
sadece salak bir yarışma nedeniyle nankör ilan edilen ülke. siz böyle nankör ilan ediyorsanız bu ülkeyi bırakın sevmeyin. tarih bilmeden ortamı bilmeden saçma sapan konuşuyorsunuz. sırbistana 10 puan vermiş mallıkmış vs. zeljko joksimovic'in balkanlarda nasıl bir insan olduğunu bilmiyorsunuz bu bir. daha önceki entry de de yazdığım gibi halkın tamamı boşnak değil. sırp hırvat nüfusu %50yi aşıyor. ayrıca yarısı juri oyu. onu geçtim halkın yarısı işsiz oy verecek kontürü bulamamış olabilirler.sadece 12 puan için salak salak yorumlar yapacağınıza türk diye ne zulümler yapıldı onlara bakın sonra savaş sırasında türkiyenin bosnaya yaptığına bakın da konuşun böyle salak salak yarışmalar üzerinnden konuşmayın.
(aslimou - 27 Mayıs 2012 01:52)
boşnak kökenli bir türk'üm. tüm sülalem sırplar ile hırvatların bize yapmış olduğu baskıdan ve savaşlardan dolayı türkiye cumhuriyetinin kurulmasından bir kaç yıl önce %90'ı türkiyeye göç etmişti. bosna'da sağ kalıp yaşayanlarda 90'lı yılların başındaki bosna katliamından sonra almanya'ya göç edip tamamen dağılmışlardır. şimdi bosna'da 1 tane bile akrabam kalmadı. düşünün yani.işte böyle bir ülkeden söz ediyoruz ama hala daha bazı denyolar kalkmış bosna-hersek bize neden 10-12 puan vermedi yuaa diyorlar. be amınakoduklarım ülke'de adam akıllı boşnak yok ki! kim atacak bize oyu ha? bilip bilmeden konuşmayın, gerçek bir boşnak gidipte hayatta sırbistan'a ya da hırvatistan'a oy falan atmaz. adım gibi eminim tüm boşnaklar mutlaka oy atmış türkiye'ye. ama şöyle bir şey var ki; bosna-hersek'in zengin nüfusunu oluşturanların büyük bir çoğunluğu sırp veya hırvat kökenli olanladır. sırplar ve hırvatlar 20 oy gönderiyorlarsa, boşnaklar en fazla 2-3 oy yollamışlardır. ve bu puan farkı ondan dolayı çıkmıştır. ayrıca belli ki jüri oylamasından da puan falan alamamışız. o da gayet normal çünkü; afedersiniz ama yarrak gibi bir şarkıyla katıldık yarışmaya. can çok tatlı çok sevdiğiniz bir adam olabilir ama şarkısı ciddi anlamda çok vasattı. canlı performanstaki sesi ise tam bir faciaydı. bu sebepten hakkında daha fazla atılıp tutulmaması gereken ülkedir. daha fazla rezil olmayın.
(zemheri zurefasi - 27 Mayıs 2012 14:23)
bugun bosna savasini bizzat yasamis biriyle muhabbet etme sansim oldu. savas baslamadan once ogretmenmis. sirplar gelip saraybosna'yi tepeden goren tum daglara silahlar yerlestirmeye basladiginda halk huzursuz olmus. sirplar "askeri tatbikat yapiyoruz, onemli bir sey degil" demisler. bu arada el altindan sivil sirplara da tufek dagitiliyormus. hazir olduklarinda ise bir gecede tum hayatlari kaymis.bahsi gecen teyze almanya'ya gocmus. ogretmenligi gecerli olmadigi icin evlere gundelige gidiyor. surekli savas isteyen klavye basi artislerine selam olsun.
(kusmuk - 2 Mayıs 2013 23:23)
1992'den 1995'e kadar, avrupa'nın 2. dünya savaşı'ndan sonra gördüğü en büyük katliama sahne olan, buna rağmen yine aynı avrupa'nın sadece bakmakla yetindiği, başkenti dünyanın en güzel başkentlerinden biri olan saraybosna olan ülke
(porta - 16 Ekim 2003 16:49)
adriyatik kenarinda topragi olan ulke. sahildeki neum kenti bosna hersek'e baglidir. denize siniri yaklasik 5 km'dir. neum kenti tamamen bir hirvat sehri olmasina ragmen bosna topragidir. hikayesini de anlatalim. bosna savasinin sonunda sinirlar cizilirken donemin cumhurbaskani suleyman demirel neum kentinin bisna hersek sehri oldugu konusunda baris konferansinda inanilmaz bir propaganda yapmis ve onun girisimleri sonucunde neum bosna hersek'e birakilmistir. bosnalilar bu yuzden demirel'i cok severler.edit: demirel hikayesini bir bosnaktan dinledim. onun yalancisiyim.
(abbas isyanda - 13 Ocak 2016 11:24)
not: biraz sert bir yazı olmuş.bizim onları sevdiğimiz kadar, onlar bizi sevmemektedir. onlardan kastım tabii ki boşnak vatandaşları. sırp ve hırvatlar ise zaten hiçbir şekilde türkleri sevmemektedir.burada girilen entrylerin büyük bir çoğunluğunda "kardeş ülke" vurgusu yapılmış ve gene büyük bir çoğunluğunda tatilde gidilen birkaç haftalık izlenimler aktarılmış. bu yüzden belirli bir zaman bosna'da yaşamış ve eşiminde boşnak vatandaşı olmasından dolayı haklarında edindiğim bilgileri buraya aktarmak isterim.bizim onları sevme nedenimiz tabii ki tarihsel birliktelik. osmanlı zamanına dayanan bağımız ve elbette ki müslümanlık. bizim gözümüzde her zaman yerleri bir başka bu halkın. yaşadıkları acılara kolaylıkla ortak olabiliyoruz*. avrupa'nın yetim kalmış çocukları olarak görülüyor ki bu gerçekten doğru bir tespit aslında. müslüman bir halkın avrupa'da yaşam mücadelesi vermesi gerçekten çok zor. hele hele birbirine düşman 3 halkın aynı ülke içerisinde yaşaması her şeyi daha da karmaşık bir hale getiriyor. yukarılardaki entry'lerin bir tanesinde mostar'da duvara yazılmış bir yazının şöyle bir fotoğraf verilmiş. aynı yazıyı benzer yerlerde birden fazla görmek mümkün. asıl can alıcı nokta ise bunun doğru olması. bosna'da yaşayan bu 3 halk kelimenin tam anlamıyla bir birlerine düşmanlar. bu düşmanlık bilhassa sırplarda daha da fazla ön plana çıkıyor. bildiğiniz nefret dolu gözlerle sizi izliyorlar. bosna-hersek adeta patlamaya hazır bir bomba gibi. ülkede bulunan birleşmiş milletler gibi askeri unsurların ülke dışına çıkması bazılarına göre bu ülkede savaşın tekrar başlaması anlamına geliyor. çünkü sırplar ve hırvatlar bunun için resmen bekliyorlar. zaten ülkenin geneline baktığınız zaman, ülkenin belirli bölgelerinin belirli halklar tarafından oluşturulduğunu görüyorsunuz. yani sadece sırpların yaşadığı bir bölgeye boşnakların gitmesi yasak. aslında yasak değilde, gitmeye çekiniyorlar. çünkü "her zaman hayati tehliken" var diye ekliyorlar. polis olaya müdahil olduğunda adaletin sağlanacağını düşüne bilirsiniz ama durum öyle değil. onlarda kendi içerisinde birbirlerini tutuyorlar ve adaletten kaçmak haliyle çok kolay oluyor. zaten ülkenin ekonomik durumu her şeyi daha da kötü hale getirmiş vaziyette. işlenen suçlar çok basit rüşvetlerle sümen altı ediliveriyor. rüşvetin işlemediği kurum hemen hemen yok diyebiliriz. tepeden tırnağa yozlaşma ve politik çıkarlar size her istediğinizi yapma özgürlüğü veriyor.ülkedeki siyasi yapı ise ülke içerisinde reform yapılmasının önünü tıkayan en büyük engel. dönüşümlü başbakanlık sistemi ülkeyi felç ediyor. birinin onay verdiğine diğeri onay vermiyor. dolayısıyla ülkenin kalkınması oldukça yavaş oluyor. halkın büyük bir kısmı da bunun farkında olduğundan kendi başlarına hayat mücadelesi veriyor. belki bu yüzden benim boşnak insanlarına olan güvenim ciddi derecede sarsıldı. çünkü yaptıkları her şeyin arkasında farklı bir amaç oluyor. her zaman gizli bir ajandaları var. insanın burada akıl sağlığını koruması gerçekten zor. çünkü her zaman kendinizi kollamak ve bunun arkadasında ne var diye düşünmek zorundasınız. güvenle ilgili ciddi sorunları var yani buradaki halkın.çalışmadan para kazanmayı seven ciddi bir oran var bosnada. hiçbir şey yapmadan para kazanayım derdindeler. kafelerde oturup bingo *oynayan ve hayatlarını bu şekilde geçiren bir kesim. kolay para kazanma yollarından bir taneside gelen turistleri, özellikle türk turistleri kandırmak. bir ürün alacak olsam ürünün fiyatı birden 2 katına çıkıyor. ama eşim konuşmaya başlayınca hemen eski fiyatına dönüveriyor ürün.türkiye bu ülkeye ciddi yardımlarda bulunuyor. hatta iett'ye ait otobüsleri bosna sokaklarında görmeniz çok doğal. ama gelen paralar akıl almayacak bir şekilde fakir halka değilde elinde az biraz politik güç bulunduran ve zengin insanlar arasında pay ediliyor. bununla ilgili haberler her zaman bosna televizyonlarında dönüyor. ama adalet arayışı hiçbir zaman sonuç vermiyor. rüşvet gereğini yapıyor ve yapan yaptığıyla kalıyor. fazla değil, az bir politik güç yeterli yani her şeyi yapabilmeniz için. işin kötü yanı halkta bunu kanıksamış ve hayatlarını bunun üzerine kurmuş vaziyette.insanlardaki gösteriş merakı akıl almaz bir derece. herkes "ben buraları gezdim." "cicişlerle eğlenmeceler" tadında takılıyor. ben daha bir tane insan evladının bu akıma karşı koyduğunu görmedim. herkesin elindeki akıllı telefonlarda sadece facebook ve instagram yüklü. dünyayı oradan takip ediyorlar. gazete ve kitap okuma oranı ciddi derecede düşük. aynı oranda eğitim düzeyleride. aslında istatistikler tersini söyleyebilir. birçok gencin diplomalı olduğunu görebilirsiniz ama bir çoğu ciddi manada boşlar. nedeni ise bu diplomaların çok kolay bir şekilde alınması. kendinizi zorlamanıza gerek yok yani. üniversiteye uğramadan diploma alan adamlar biliyorum. tabii ki iyi eğitim veren üniversitelerde var. mesela sarajevo üniversitesi bunlardan bir tanesi.müslümanlığın etkileri hayatın her alanında hissediliyor. tamamen boşnakların hakim olduğu bir ortamda sabahları "selamun aleyküm" ile güne başlanıp "allaha emanet ol" ile bitiriliyor. ben garipsemiştim bu durumu biraz. şöyle örnek vereyim belki daha iyi anlaşılır. üniversitede kuantum fiziği dersi veren hocanın sınıfa ilk girdiğinde selamun aleyküm demesi ne kadar garipse işte. ama müslümanlık anlayışları çok değişik bu toplumun. çünkü müslümanlık yaşadıkları sıkıntıların nedenlerinden bir tanesi. bundan dolayı biraz sıkı bağlılar. ama bununla beraber iki yüzlülüklerindende ödün vermiyorlar. çok sevdiğim bir söz var. "bir insan en çok neden bahsediyorsa kendisinde eksik olan odur." diye. işte bu insanlarda en çok bundan bahsediyorlar. ev kiralayacak olsanız adam size "bak kardeşim ben müslümanın. onurlu gururlu adamım." diyor. bunu diyorsa zaten ben adamdan soğuyorum bir anda. zaten sonrada haklı çıkan ben oluyorum. adam iki yüzlünün teki çıkıyor. hırvatlar ve sırplarla olan tartışmalarda bu noktadan kaynaklanıyor. misal işid bir hırvat gazeteciyi öldürmüştü, bu yüzden hırvatlar bosnada ayaklandılar ve neredeyse cami yakacaklardı. ciddi olaylar oldu ama kimseye bir cezai işlem dahi uygulanmadı.buradaki halkın ciddi manada bir istanbul sevdası var. çok seviyorlar. ellerinde fırsat varsa hemen istanbula kaçıyorlar. bir şekilde ülkenin dışına çıkmak istiyorlar. birçok insan zaten sevmiyor bosnada yaşamayı. kalanlarda mecburiyetten kalıyor.birazda turistik bilgi verelim.nerelere gidilir?sarajevo, mostar, travnik, tuzla, jajce* ve jablenica*. bilhassa jablenica görülmeye değer bir yer diye düşünüyorum. imkanınız varsa araba kiralayıp jablenica'dan mostara kadar olan o doğa harikası yoldan gidin. bir tarafınızda nehir akarken diğer tarafınızda dağlar ve yol uzanmaktadır. ciddi manada görülmeye değer bir yerdir.ne yenir?elbette ki cevapi ve börek. ama iyi yapan bir yeri bulmanızı öneririm. her ikisi içinde adres travnik tabii ki. cevabi için hari adında bir lokanta var, kesinlikle oradan yiyin. mutlaka yanına kaymakta alın derim. gene hari'nin yakınında börek için bir yer. bu zamana kadar yediğim en iyi börekler buradaydı. gerçek boşnak böreği tadına ulaşırsınız. ayrıca et severler için adres vermek gerekirse, jablenica bu adrestir. bosnanın en güzel etleri burada bulunuyor.nerede kalınır?ülkenin her yerinde bütçenize uygun oteller var.gece hayatı nasıldır?gece hayatı on numara beş yıldızdır. tabii ki gene yer önemli. sarajevo'da sloga bunlardan bir tanesi.kızları nasıldır?kızları güzeldir.**
(kan bankasina tunel kazan sivrisinek - 10 Şubat 2016 13:07)
olaya belki direk giriyorum ama şunu herkes bilsin bir kere türklerden nefret etmiyorlar. bosna hersek'in dört bir yanını gezdim. boşnak değilim. sırp değilim. hırvat değilim. karadenizliyim. polisler sık sık çevirme yapıyor, bunda eleştirilecek birşey olduğunu düşünmüyorum. deli gibi rüşvet olayı var. ama bizi yerel halk baştan uyarmıştı. yani rüşvet olayı sadece yabancılara özgü bir durum değil. biz gittiğimizde yolda çevirme yapıp bosnalı bir arkadaşımızdan rüşvet kopardılar. halk bu durumdan çok rahatsız.aliya izzetbegovicin mezarında koca koca kameralarla kimseden izin almadan çekim yaptık. iki tane boşnak teyze geldiler. nereli olduğumuzu sordular. arkadaşımız dediklerini çevirdi. istanbul'a gelmek istiyorlarmış camii gezmeye. hayır dualarını aldık durup dururken. gittiler. türkleri sevmedikleri yok. ama belki adamına göre muamele yapıyorlardır onu bilemem. izzetbegovic'in mezarının kenarında su yolu gibi oyuk bir çember var, oradan sonra dikkatli olmak gerekiyor.bašcaršija'da dükkanlarda "türk çayı bulunur" yazıyor. nargile ve türk kahvesi içip tavla oynuyorlar (tavlaları bokum gibi). türk kahvesini kıtlama içiyorlar. istanbul'a gelmemiş boşnak çok az. kime sorsan türkiye'de bir yere gitmiş. çok ama çok fazla insan türkçe biliyor. garip bir şekilde marmara üniversitesi'nde okumuş öğrenci sayısı çok. sebebini bilmiyorum. ramazan'da içmiyorlar. barların çoğu kapalı. çünkü çok küçük bir topluluklar ve ayıplanma kültürü var. dindarlar ama kesinlikle yobaz değiller. kimse kimseye birşey demiyor fakat yine de oruç tutmayan kişiler bu duruma özen gösteriyorlar. türkler'den nefret edene kadar nefret edecek çok kişileri var. ülke dönmüş kevgire. her yerde top izi tüfek izi.
(mephisto46 - 28 Haziran 2017 11:23)
Yorum Kaynak Link : bosna-hersek