The Lookout ' Filminin Konusu : Bankada gece bekçisi olarak çalışan ve akli dengesi bozuk olan Chris, kendisine sevgi dolu ve daha iyi bir yaşam sözü veren bir adamın tuzagına düşer ve ona bankayı soymasında yardımcı olmaya ikna olur.
Ödüller :
Independent Spirit Awards : "Independent Spirit Award-Best First Feature"
--- cok hafif spoiler ---televizyon reklamlari ve trailerlari ne kadar aksyon filmi imaji yaratmaya calissa da aslinda insanlarin zorluklarla basetmesi ve kendiyle barisik olmasi hakkinda bir film. aksyon bayagi az.--- spoiler ---
(wpi - 10 Nisan 2007 07:07)
senaristlikten gelme scott frank'in ilk yonetmenlik denemesidir. 2007 yapimi filmin basrollerinde joseph gordon-levitt (brick filmindeki absurb cocuk dedektifimiz), jeff daniels ve matthew goode var.bir araba kazasi sonrasi beyin yetilerinden bazilarini ve hayatinin bir bolumunu kaybeden eskinin parlak cocugu chris (levitt) hayata adapte olmaya calismaktadir. chris'in ev arkadasi ve en iyi arkadasi gorme engelli lewis (daniels) ona elinden geldigince destek olmaktadir. hafizasindaki buyuk sorunlar chris'in hareket alanini tamamen kapatmis durumdadir. oyle ki konserve acacaginin neye benzedigini bile unutmaktadir. birgun barda ona gercekten iyi davranan gary (goode) ile tanisir. chris, gary sayesinde luvlee (isla fisher) ile tanistiginda hayatinda bazi seyleri degistirip degistiremeyecegini dusunmeye baslar. bu dusuncenin olusmasinda gary'nin telkinleri de buyuk onem arz edecektir. paraya sahip olan gercekten guce de sahip olabilecek midir?gayet sakin bir sekilde yuruyen bir senaryo karsimizdaki. reklamlarda veya trailerinde donen karelerle pek alakasi yok. olabildigine agir, olabildigine soguk atmosferli bir film. filmdeki aksiyon basindaki araba sahnesi ve sonundaki hesaplasmayla sinirli ve 2 dakikadan uzun surmuyor. kisaca bu mahiyetle aksiyon filmi olarak kesinlikle heves edip izlememek gerekiyor.filmi siniflandirmaya calisam da bunu pek basarabilecegimi sanmiyorum, zira filmi senarist ve yonetmeni olan scott frank bile yapamamis bunu... bir hollywood yapimindan cok avrupa filmi havasi sezinleniyor.filmin agirligi en buyuk handikapi. kendisini izlettirebilecek cok fazla dokumani yok. izleyiciye olabildigince az hareket alani birakiyor ve izleyicinin bu esnada sikilmamasini istiyor ki izleyici acisindan bu gercekten cok guc. filmde aslen islenebilecek konu var yok degil fakat nedense ustunkoru gecilmis bunlarin bircogu. ozellikle lewis ve chris arasindaki bagin bu denli az anlatilmasi garip. duygusal yuzeysellikten izleyiciyi cikartmadigi icin iyi bir film olmayi teget geciyor.one cikartilabilecek bir seyi varsa o da oyunculuklar. ozellikle jeff daniels usta bir oyuncu oldugunu pleasantville den sonra bana tekrar gosterdi. gercekten her role uyabilecek bir aktor.kotu adamlarin basindaki gary rolundeki matthew goode da ilgiye mahzar olabilecek diger bir oyuncu, bana bolca brad pitt'i hatirlatti. kendisini cok yakinda zack snyder imzali watchmen'da da izleyebilecekmisiz. hayirlisi.her seyi ters yuz eden bir araba kazasi, hafizasi zayif bir genc, kor bir adam, abuk kotu adamlar... hepsini ufacik bir sehre koysaniz ne olurdu?
(entrapmen - 31 Ağustos 2007 00:58)
yapacak iş yoksa izlenebilecek olan saçma ve alışılagelmiş bir film...
(passion rules the game - 2 Aralık 2007 22:39)
halbuki ne kadar da ilginç başlamıştı film, ilk 5 dakikayı izleyip devamını merak etmiştim, aksiyon filmi beklemiyordum tabii ama temposu o kadar da ağırdı ki, böyle bi konuya ve böyle bir girişe yazık olmuş diye düşündüğüm film. son onbeş dakikadaki memento tadı da durumu kurtaramamış...
(cren - 6 Aralık 2007 18:30)
bir film izledim dünyam değişti, şu filmi izledim japonca öğrendim veya bugün allah için naptın gibi yargılarla izlenmediği takdirde gayet de hoş vakit geçirten film--- spoiler ---ateş böcekleri var mı sahiden o bölgede?!--- spoiler ---
(demlikposet - 10 Aralık 2007 23:47)
rotten tomatoes daki yuksek notlara, yuzdelere, kirmizi domateslere kanip izledigim bir film. pismanliktan gunlerce baygin kaldim. kim ne diye boyle bir filme para yatirir belli degil. --- spoiler ---hele filmin sonlarina dogru cocugun gaza gelip intikam moduna gecmesi dehset. not defterini cikarip, arkadan da gaz muzigi duyunca sandim ki tempo artacak, simdiye kadarki luzumsuz gorunen tum sahneler anlam kazanacak, mementol acilimlarla bloklar arasi senaryo butunlugu saglanacak, domateslerin hakki verilecek. olmadi, olamadi. onun yerine cocuk defterine "ali topu tut, silahi al, kotu adamlari oldur, ama once en kotu olanini oldur" gibi birseyler yazdi. gerci yazdigini da yapti namussuz ama bana ne bu hikayeden essogluessek; nerede zeka pariltisi, nerede konturpiye, nerede sahane bir twist sonrasinda kafada yanan retrospektif ampuller? bu film 1940'ta falan yapilsa belki ilginc olabilirdi ama su haliyle videocularda raf, bende de miyelin israfindan baska birseye yaramadi. produksiyon ekibinin genomelarinda emegi gecmis tum maymun ve primatlarin cehennemde sonsuza kadar yanmalarini dililiyorum, esenlikle kalin--- spoiler ---
(immanuel tolstoyevski - 17 Aralık 2007 10:12)
jeff daniels için izlenebilecek, sıradanın biraz üstü film.
(endless bliss - 27 Aralık 2007 16:10)
televizyon filmi.
(yaklas - 27 Aralık 2007 16:21)
tam aradığım tatta, sürükleyici mi sürükleyici, heyecanlı mı heyacanlı, bu yıl yine amerikan film endüstrisinin hollywood bombardının dışına çıkabilen, büyük olasılıkla sinemalarımızda göremeyeceğimiz oldukça şık bir film.
(jelly experiment - 5 Ocak 2008 15:11)
(bkz: erkete)
(sumirp - 12 Mayıs 2008 09:14)
--- spoiler ---klasik bir amerikan filmi konusuna sahip olan ama ele alış tarzı ve karakterleri ile ortalamanın biraz üstünde not alabilecek film. memento'dan sonra pek bir popüler hale gelen hafıza sorunu ana karakter chris'in de sorunu ama neyi hatırlıyor, neyi unutuyor, neleri not alıyor vs. pek anlaşılmıyor. mesela tanıştığı kızın adını sürekli unutuyor ama adamınkini hemen öğreniyor. bunun gibi kendisiyle çelişen noktalar var filmde. gene de zaman geçirmek isteyen, çok fazla birşey beklemeyen macera filmi severler için yerinde bir seçim olabilir. --- spoiler ---
(didaydidayday - 16 Ekim 2008 14:52)
kesinlikle zaman kaybı olan film.isla fisher olması bile bunu değiştirmeye yetmiyor.
(aviator - 28 Ekim 2008 04:45)
bir türlü fırsatım olmamıştı. geçenlerde elimin altında bayağıdır bekleyen, gerçi asıl ben onu bekliyordum ama, fast & furious 4ü izlemeye kalıkıştım, neredeyse zor kaçtım, filmin ortasında; burası da nedenini, niçinini tartışacağım yer değil ama tesadüf işte. onun sıkıntısı kalmış bir kere. the lookout a büyük beklentilerle girişmemiştim ama film gerçekten hemen ilk 15-20 dakka içinde içinde sizi sarıyor, kendi olayını kabul ettiriyor ve ekonomik dünyasının içine buyur ediyordu. tabi en başta aslan payı oyuncuların. ince dramatik dünyası size yavaştan aktarılırken siz olacakların gerilimine hafiften kuruluyorsunuz.evet ekonomik bir film, bütçesinden, yaşattığı maceraya kadar hepsini nacmi dar ama orijinalleşiyor işte oyuncularınıon da çabasıyla. duygularınızı beklediğinizden az tetiklerken, orta karar avantür-alengir kurmacasıyla seyrettiriyor kendini izleyicisine. günün sonunda eliyüzü düzgün, sarkmayan, eksiği gediği de olmayan kendine yeten bir film the lookout. tabii yeri bura değil tesadüf oldu ama fast and furious a tekrar değinmeden bitiremeye4ceğim. lookuot kendi dünyasında o kadar ikna edici ve samimi ki fast and furious onun yanında dora the explorer kalır.
(coldplay - 29 Temmuz 2009 01:52)
sadece joseph gordon-levitt ve matthew goode performansları için bile izlenebilecek olan, ilk dakikalarıyla fazlaca merak uyandırsa da ilerleyen dakikalarda çekiciliğini koruyamayan film.
(linus van pelt - 23 Ocak 2011 16:46)
99 dakikalık vakit kaybı. gitar çalan kör, güneş gözlüklü soyguncu falan disney filmi tadında. insanı bu kadar gerzek yerine koyan bir senaryo olamaz.
(ed gein jr - 26 Haziran 2013 16:02)
az önce seyrettiğim,bittikten sonra seyretmesem de olurmuş dediğim film.merak uyandıran bir girişten sonra filmin sonuna kadar ağır bir tempoda ilerleyip vasat bir finalle sona erdi.
(akuttonsllit - 27 Haziran 2013 01:07)
Yorum Kaynak Link : the lookout