stephen king in bir kitabı. ayrıca filmi de çekilmiş yanılmıyorsam.

(reshiningfor - 20 Temmuz 2002 22:35)

hareketli ve bi yerlerden tanıdık gelen visa şarkısıdır. bunlar da sözleridir;

step into my bedroom.
turn the lights down.
slip into your perfume and your nightgown.
easy with the cat’s eye…easy cat’s eye!

you don’t need to explain your desire.
where you found the champagne (fuel the fire) or your little cat’s eye.

she’s around me.
she surrounds me.
she’s about to steal a little kiss…cat’s eye!

slip into your nightgown in my bedroom.
why not let your hair down?
turn the lights out.
easy with the cat’s eye…easy cat’s eye!

where about your bedroom?
turn the lights on.
do you hide your perfume and your nightgown and your little cat’s eye!

she’s around me.
she surrounds me.
she’s about to steal a little kiss…cat’s eye!

shake! shake!
sweat! sweat!
show me! show me!
shake! shake!
sweat! sweat!
move me! move me!
shake! shake!
sweat! sweat!
hold me! hold me!

she’s around me.
she surrounds me.
she’s about to steal a little kiss…cat’s eye!

(tungur eezi - 2 Aralık 2009 01:58)

okuru (ya da sadece beni, bilmiyorum) alıp, kişisel zaman tüneline sokup, elinden tutup gezdiren; ya da birden bire çok iyi arkadaş olmuşsunuz da bir akşam öyle uzanıp birbirinize çocukluğunuzdaki o garip şeyleri anlatmışsınız hissi uyandıran, o duru gerçeklik hissini yaratmakta hiç zorlanmayan yazar margaret atwoodun yarı otobiyografik romanı.

o tuhaf akşam yemeğinde söylenen şarkı gelir aklıma hep.

"bir dua ve tek kanatla
motorumuz bozulsa da
uçmayı sürdüreceğiz
bir dua ve tek kanatla"

(saint marla - 7 Ekim 2010 23:00)

stephen king'in senaryosunu yazdığı, lewis teague'nin yönettiği bir gerilim-mizah-korku filmi. 1985 yapımı filmin başrollerini drew berrymore ve james woods paylaşıyor. üç farklı hikayenin esas başrolünde ise bir kedi var. 80'lerin rahatlıkla izlenen keyif veren "fena değil" korku filmlerinden biri, bolca da komedi sosuna batırıldığı söylenmeli.

(yorb - 15 Ocak 2003 22:35)

(bkz: margaret atwood)'un bir romanı.

(purplehaze - 15 Ocak 2003 22:46)

(bkz: bulls eye)

(purplehaze - 15 Ocak 2003 22:48)

stephen king'in filminin de çekilmiş olduğu kitabı
filmde kedinin yatakta uyuyan kızın burnuna kadar gelip garip garip bakması ve dudaklarını yalaması oldukça tuhaf bi etki bırakmıştır bende

(ninni - 21 Ocak 2003 15:36)

kitabını bilmiyorum da filminde daha ilk 10 dakikada stephen king'in film olarak uyarlanmış diğer iki kitabına gönderme var.

kedi-köpek kovalamacasında ilk görünen kırmızı arabanın arkasında "i am christine, i am pure evil" yazıyor, bi de sigaradan kurtulma kliniğinden sonraki sahnede televizyonda the dead zone filmi var.

ayrıca müziklerini de alan silvestri yapmış, filmin ismi mismi akarken başta çok küçük bir kısmı back to the future filminin müziğine çok benziyor.

edit: ayrıca kedinin performansının oskarlık olduğunu eklemeden geçemeyeceğim.

(saiko - 8 Ocak 2016 01:22)

margaret atwood'un romanı olan kitap 1988 tarihinde yazılmıştır ve booker ödülüne aday gösterilmiştir.

türkçeye kedi gözü ismiyle çevirilmiş, 1998 yılında afa yayınları tarafından yayınlanmıştır. uzun süredir baskısı tükenmiştir.

http://www.kitapyurdu.com/…tap/kedi-gozu/45163.html

(mea maxima culpa - 23 Mayıs 2017 14:10)

bu filmde bir tane güvercin var. insanların ayağını gagalayarak kanatıyor. hatta yemek için uğraşıyor. gerçekte güvercinler öyle yapmıyorlardır umarım. filmdeki o güvercin neden öyleydi acaba. filmdeki adam çok sabırlıydı. ben olsam anında o güvercini ayağımla ezip gebertirdim. o neydi öyle ya.

filmde evde yaşayan bir tane küçük iğrenç bir canavar vardı. bu canavar uyuyan insanın ağzına yaklaşıp, uyuyan insanın nefesini kendisine çekiyordu. bana önceden karabasan gelince böyle içimden hava çekiliyor gibi olurdum uyurken. ya bu korku filmleri yemin ediyorum hep gerçekleri veriyor. filmdeki o küçük canavarı görünce çok korktum. bana da öyle bir şey mi gelmişti acaba. gerçekten karabasanlı rüya görünce içimden hava çekiliyor ya da içime hava giriyor gibi olurdum önceden. artık olmuyor. umarım daha da olmaz. kötü oldum şimdi.

filmin sonunda general isimli kedi evin küçük kızı uyurken kızın üstüne çıkıp kızın dudaklarını yalamıştı. kedinin kıza aşık olduğunu mu anlatmaya çalıştı film bilmiyorum. kedinin kıza böyle bir hareket yapması ve kızın yüzüne uzun uzun bakmasından kedinin kötü niyetli olabileceği düşüncesi gelmişti aklıma. çünkü kedi, kıza tuhaf tuhaf ve uzun süre bakmıştı. sonra kız uyanıp kediye sarılmıştı. kedi, kıza aşık demek ki.

bu filmlerdeki gibi, biz uyurken evimizde böyle yaratıklar, varlıklar at koşturmuyordur inşallah.

(nunavut - 8 Ekim 2017 03:07)