Süre                : 2 Saat 14 dakika
Çıkış Tarihi     : 23 Aralık 2010 Perşembe, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Komedi,Drama
Taglar             : aktris,Inilti,üstsüz,Kadın çıplakları,çıplaklık
Ülke                : Kanada,İtalya
Yapımcı          :  Serendipity Point Films , Fandango , Lyla Films
Yönetmen       : Richard J. Lewis (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Mordecai Richler (IMDB)(ekşi),Michael Konyves (IMDB)
Oyuncular      : Paul Giamatti (IMDB)(ekşi), Macha Grenon (IMDB), Paul Gross (IMDB), Atom Egoyan (IMDB), Mark Camacho (IMDB)(ekşi), David Pryde (IMDB), Paula Jean Hixson (IMDB)(ekşi), Mark Addy (IMDB)(ekşi), Scott Speedman (IMDB), Marica Pellegrinelli (IMDB), Thomas Trabacchi (IMDB), Clé Bennett (IMDB), Rachelle Lefevre (IMDB), Domenico Minutoli (IMDB), Massimo Wertmüller (IMDB), Saul Rubinek (IMDB), Howard Jerome (IMDB), Sam Stone (IMDB), Morty Bercovitch (IMDB), Minnie Driver (IMDB), Dustin Hoffman (IMDB), Pauline Little (IMDB), Harvey Aitken (IMDB), Linda Sorensen (IMDB), Robin Kazdan (IMDB), Maury Chaykin (IMDB), Larry Day (IMDB), Sheila Hymans (IMDB), Len Richman (IMDB), Rosamund Pike (IMDB), Howard Rosenstein (IMDB), Ted Kotcheff (IMDB), Brittany Drisdelle (IMDB), Anna Hopkins (IMDB), David Cronenberg (IMDB), Kyle Switzer (IMDB), Rebecca Croll (IMDB), Steve Bienstock (IMDB), Arthur Holden (IMDB), Zack Kifell (IMDB) >>devamı>>

Barney's Version (~ Benim Hikayem) ' Filminin Konusu :
Barney's Version, 2 kadın arasında kalan bir adamın komik hikayesini anlatıyor.

Ödüller      :

Venedik Film Festivali:Little Golden Lion
San Sebastian International Film Festival:Best Film


  • "(bkz: barney stinson)"
  • "an itibari ile;türkçe altyazısı hiçbir sitede bulunmayan film."
  • "(bkz: barry venison)"
  • "sergilemiş olduğu nefis performansıyla paul giamatti'nin, bir woody allen filminde başrolü oynama vaktinin gelişini dosta düşmana gösterdiği filmdir."
  • "sıcak neşeli hüzünlü hayat gibi film......beklentileri kesinlikle karşılayacak derin bir iç çekişle de koltuğunuzdan kalkacağınız garanti....(bkz: paul giamatti) ise..... şahane...."
  • "ana karakterleri sevme ya da sevmeme tasası yaşatmayan filmlerden. mutlaka ve mutlaka izlenmeli."
  • "paul giamatti'nin döktürdüğü bir başka film."
  • "dustin hoffman baş rolünü oynadığı , yer yer italya sahnelerinin geçtiği güzel filmdir. ormanda balikadam giysisi ile ölü bulunan adam"




Facebook Yorumları
  • comment image

    türkiye'de vizyona girmediği ve blu-ray'inin torrentlere düşmediği için üzüldüğüm film(di). paul giamatti gibi çok başarılı bir oyuncunun golden globe aldığı filmi sinemada izlemek istemiştim. ancak az evvel öğrendim ki bugün vizyona giriyormuş bu film. sadece vizyon tarihi ertelenmiş. ^^
    vizyona girdiği yerler ise istanbul, ankara ve izmir ile sınırlı.


    (evilinacloset - 18 Mart 2011 00:40)

  • comment image

    imdb puanı şimdilik 7.5 olan film. iki kadın arasında kalan bir adamın komik hikayesini anlattığı söyleniyor. bu kadar bilindik bir hikayenin tekrar karşımıza çıkarılmış olması açığını dustin hoffman'ın varlığı ile kapama niyetinde olduklarını düşünmek istiyorum.

    edit: tamburello sağolsun. bazı eklemeler yapmak gerek. film aslında bu kadar basit değilmiş. filmde daha çok barney'nin hayatının değişik evreleri sırayla anlatılıyormuş. bu açıdan klişe romantik komedilerden çok benjamin button özdeşleştirilebilirmiş. "komediden çok özellikle 2. yarıda dram ağırlıklı zaten. dustin hoffman iyi, paul giamatti neredeyse sideways'deki kadar iyi. bir başyapıt değil ancak insana hüzün aşılayan bence güzel bir film." izlemek en mantıklısı sanırım.


    (besili melek - 21 Mart 2011 18:49)

  • comment image

    içerisinde bütün duyguları barındıran, iyi film.

    başarılı bir yönetim var filmde. hem dönem filmi, hem neşeli, hem melankolik, hem uzun, hem de sürükleyici olabilmek pek kolay değildir. bu filmde bu başarılmış. bütün bu duygu karmaşasına rağmen müthiş bir denge, tutarlılık var sahneler arasında.

    görüntü yönetmeni de, sanat yönetmeni de çok iyi iş çıkarmışlar. setler ve sahneler çok başarılı. oyunculuklardan öyle bir güç alınmış ki, filmin üç tekeri onlar olmuşlar adeta. zaten güçlü olan sahneleri, iyice güçlendirmişler ve filmi çok yukarılara taşımışlar.

    filmde oynayan her oyuncu şahsi paragrafını hak ediyor gerçi; ancak paul giamatti tek başına bir film burada. zaten hep iyi film tercihleriyle, popüler ve popülist sinemadan uzak durma çabasıyla fazlaca takdir edilen bir oyuncuydu, fakat bu sefer bırakın oscar'ı nobel ödüllük(?) bir performans sergilemiş. filmin 30 seneye yayılan hikayesinin odağında olan bir oyuncunun, gözlerimiz önünde yaşlanması, bize buna inandırması, karakterini müthiş tanıtması, bütün duyguların en hasını en iyi şekilde yansıtması, takdire şayan. dustin hoffman'da yine büyük ustalığını konuşturmuş ve kısa ama unutulmayacak bir rolde karşımıza çıkmış. paul giamatti ile karşılıklı oynadıkları sahnelerin hepsi birkaç kere daha izlenmeyi hak ediyor.

    elbette ki çok az sinema salonunda oynayan bir film. diğer "iyi" filmlerle benzer kaderi paylaşmaması beklenemezdi zaten. yine de aklınızda olsun, zira, bu filmi izlerseniz, şanslısınız demektir.


    (ziggy played guitar - 22 Mart 2011 00:27)

  • comment image

    kızılay büyülü fener'de izledim. ankara film festivali kapsamında gösterilen siyah-beyaz bitmiş, çoğunluk başlamıştı. bir festivali daha kaçırmış olmanın yarattığı huzursuzlukla beraber aldım bileti. hem zaten ben giamatti'nin hatrına çiğ tavuk yerim. o kadar severim.

    film boyunca hep şeyi düşündüm ve bunu düşünmekten kaçırdığım yerler oldu: "allah'ım iyi ki giamatti'nin kaderine aktörlüğü yazmışsın." sonra kendime bencilliğim için kızdım ama, hak etmiştim bence.

    film, en çok sevdiğim filmler listesine kafadan girdi artık, giamatti'nin rol aldığı diğer filmler gibi.
    peki neden bu kadar sevdim bu filmi? sırf giamatti için mi? bilmiyorum. zaten sevgi anla(şıl)mak değildir, nedensiz de sevilir.
    film hakkında konuşulacak şeyler yok mu? var tabi ama size anlatıp zayi etmek istemiyorum. şaka şaka... sadece konuşursam gözyaşlarım beni boğacak. biliyorum. duyuyorum. görüyorum.

    sadece şunu söyleyebilirim: şu hayatta sizi mutlu edecek hiçbir şey olmasa, barney's version diye bir film var. sevip sevmeme konusunda şüpheye düştüğünüz insanlar varsa hayatınızda mesela, sizin doğru kararı alabilmenize bile yardımcı olacak kadar güçlü, sevmemeye karar verdiğiniz insanları bile size affettirecek kadar naif, sevmeye karar verdiğiniz ya da daha bir sevmeye başladığınız insanlara kendinizi doğru ifade edebilmenize ilham verecek kadar tutkulu bir film bu.

    şimdi dedikodular:

    --- spoiler ---

    dustin hoffman'ın göbek deliği ne tuhaf değil mi?
    yahudiler "jesus christ" der mi yahu? ilginç :/
    minnie driver korkunç komik bir kadın bence.
    boogie'nin akıbetini şak diye anlamamız da bir zeka pırıltısı değil, bu kadar göze sokmalarmış eyiymiş.

    ---
    spoiler ---

    dediğim gibi kaçırdığım yerler oldu, ikinci kere izler, bi destan daha yazarım artık...
    haaaa.. bi de şey var. arkadaşınızla gidecekseniz selpak taşıyanını tercih edin.

    bu da benden bkz: ankara'da yaşayıp hayattan zevk alabilen insan
    oh yes. zevk bebek.


    (aminotriazoltiyon - 22 Mart 2011 23:55)

  • comment image

    mordecai richler 'in romanindan sinemaya aktarilan guzel bir hafta sonu gecirmek icin izlenebilecek bir film. gunumuz insan'nin hayat'taki kosusturmalari, hirsi ama ona ragmen pesinde kosmaktan vazgecemedigi aski'da cok guzel ifade etmis bir eserdir.


    (estuans interius - 9 Nisan 2011 18:30)

  • comment image

    komedi filmi diye başına oturulup hüngür şakır ağlanarak kalkılan film olmuştur bu. uzun süredir sevginin bu kadar güzel anlatıldığı, bünyede âşık olma isteği uyandıran bir film izlememiştim. çapkın ve adam olmaz imajıyla arzı endam eden bir adamın nasıl da güzel âşık olabileceğini gösterip içimizi eritmiştir.

    --- spoiler ---

    özellikle "arkadaş kalalım" ayağı çeken hanımefendiler efendisi miriam'a barney'in cevabı olağanüstüdür.

    miriam: güzel bir evliliğimiz vardı ama artık bitti. bunu kabullenmeni istiyorum.
    barney: söz konusu sen olduğunda ne zaman pes ettiğimi gördün?
    miriam: hiçbir zaman.
    barney: madem öyle, neden şimdi edeceğimi düşünüyorsun?

    barney'in miriam'la olan ilk buluşması için hazırladığı konuşma notlarında all the president's men de vardı. bu kitabın aynı isimle sinemaya uyarlanan filminde dustin hoffman'ın başrollerde oynaması tesadüf değildir mutlaka. hoştu.

    ---
    spoiler ---

    şuncacık kişinin hakkında entry girdiğine bakılırsa, şu listeye de girmiş bulunmaktadır:

    (bkz: az kişi tarafından bilinen şaheser filmler)


    (okuryazamaz - 1 Haziran 2011 22:56)

  • comment image

    imdb notu 2518 oy ile 7.4 olan, 134 dakikalık, 2010 yapımı richard j. lewis filmi.
    insana hissedebildiğini hatırlatan, anlatan, gösteren, ispat eden şahane bir film bu. sinemada izlemediğime çok üzüldüm ancak sinemada olsaydım, müthiş finalin birkaç saniye akabinde başlayan i'm your man'i gözümde iki damla yaşla rahat rahat dinleyemez, izleyemezdim.*

    --- spoiler ---
    ben filme öyle bir kaptırmışım ki kendimi, boogie'nin ölüm sebebinin ortaya çıkacağını hiç düşünmemişim. hani hayatta böyle bir takım cevapsız sorular kalır ya insanın aklında, asla cevabını öğrenemezsin, onlardan biri olacak zannetmişim. hele de vasiyetinde ona bıraktığı parayı duyunca falan. o sahneden bir kaç saniye sonra su toplama uçağı ortaya çıkınca, çok acaip oldum bir anda. ardından da final sahnesi...

    acaba diyorum, aslında hayatta hiç yok mu öyle cevapsız sorular? biz o soruların yanıtlarını bir zaman, bir yerde, illa ki öğreniyor muyuz? ya da öğrenip, huzur içinde ölebilenler mi, hayatta gerçekten şanslı olanlar? şu 3 cümle bile cevapsız soru işte benim için. demek ki daha yüzülecek çook deniz, içilecek çook şarap, yaşanacak çook belirsizlik, atılacak çook kahkaha var hayatımda. yani, vardır umarım.

    bir de ne güzel detaylarla süslü bir filmdi bu yahu; solange'nin bulgaristan'da meşhur olması ve elinde first class uçak biletiyle gelip, "ben bulgaristan'a gidiyorum" demesine rağmen, barney'nin ona o haberlerin yalan olduğunu söylememesi*, sürekli dinleyici alphonse'ye ithaf edilen i don't want to hear it anymore* şarkısı, buzdolabında bekleyen soğan, kocasına en kızgın olduğu gecede bile "kendine acımayı bırak biz asla ayrı uyumayız" diyen bir kadın...

    ki aynı kadın ilişkinin adını muhteşem bir nyc manzarası eşliğinde, şöyle koymuştu:

    miriam: i want one thing from you.
    barny: anything.
    miriam: don't answer "anything". because it's not real, and life is real. it's made up of little things:
    minutes and hours and errands and naps and routine! and that has to be enough.
    after you've done to pursue me, how can i ever trust you?
    barney: that's a reasonable question.

    ---barney düşünür, güzel bir cevap arar, cebinden puro kesmek için kullanılan giyotini çıkartır---

    barney: i'll just a... i will just cut it off. right away.
    miriam: you're offering to be my eunuch?
    barney: i said that i'll do anything, for you miriam.
    miriam: you don't do that. we'll be needing it.

    öpüşmelerinin ardından gelen sahnenin nikah sahnesi olacağını söylemeye gerek yok sanırsam....

    ---
    spoiler ---

    ben bir tek kiminle izlenmeli bu film onu çıkaramadım. böyle vasat bir cumartesi gecesinde elinde bir kadeh şarapla ve tek başına mı yoksa hayatın rutinine kapılmış giden bir haftanın sonunda, sevgiliyle battaniye altında mı?

    velhasılı mutlaka izlenmesi gereken bir film bu, şahane diyor 9 veriyorum. (o 1 puanı da sinemada izlemediğim için kendimden kırıyorum aslında, neyse bu da böyle olsun.*)


    (okuyorum oyleyse varim - 5 Haziran 2011 01:53)

  • comment image

    the curious case of benjamin button ile karşılaştırmamak elde değil. düşünüyorum da, kadın başrol oyuncusunu cate blanchett yapsaydık bu film daha da güzel olurdu. paul giamatti ve cate blanchett. tadından yenmezdi ha.

    ama çok daha gerçekçi film. lakin yine de holivud filmi izliyor hissi peşimi bırakmadı.

    --- spoiler ---

    barney'in tek gecelik bir ilişkisi üzerine karısı ve oğlundan gelen o tepki yüzünden dünyaya küsebilirim. ve..

    barney'in solange'a yaptığı incelik, ne de güzeldi! bu yüzden de yaşama sıkıca bağlanabilirim.

    ---
    spoiler ---


    (kreb17 - 5 Haziran 2011 04:34)

  • comment image

    sıcak neşeli hüzünlü hayat gibi film......
    beklentileri kesinlikle karşılayacak derin bir iç çekişle de koltuğunuzdan kalkacağınız garanti....
    (bkz: paul giamatti) ise..... şahane....


    (pam - 14 Haziran 2011 22:40)

  • comment image

    izledigim guzel filmleri herkese tavsiye etmek gibi sacma bir huyum var ama bunu kendime saklamaya karar verdim. sozlukte bile cok izleyeni olmamasina hem uzuldum hem de mutlu oldum.
    --- spoiler ---
    en cok etkilendigim seyse barney'nin cuzdanindan cikan ve miriam'in tanistiklari gece yazdigi yaziyi saklamasi oldu. barney miriam icin onemli olan detaylari es geciyordu bir de. miriam'i uzuyordu bu durum haliyle (kim uzulmez ki) ama bu onu sevmedigi anlamina gelmedi, kucuk ayrintilara fazlaca anlam yukleyen benim gibi bir insana da ders oldu bu durum.
    ---
    spoiler ---
    tekrar tekrar izlenesi, her ayrintisiyla, suprizleriyle ve tabiki paul giamatti'nin enfes yorumuyla cok guzel coook...


    (ozzge - 15 Haziran 2011 23:10)

  • comment image

    ne kadar iyi bi' film olduğunu açıklamakta zorluk çekeceğim film. ama başlıyorum işte...

    her filmin uç noktaları vardır. kimisi gülmekten kırıp geçirir izleyeni, kimisi bebek gibi ağlatır, vesaire. barney's version'da bu uç noktaları birlikte yaşıyorsunuz. n'asıl oluyor da gülerken başladığınız bi' filmi, ağlayarak bitirebiliyorsunuz. bu saf duygusallık uç noktalarda olmasına rağmen tam da kararında. "gerçek aşk" ve "doğru evlilik" başlıklarını insanın gözüne gözüne sokan ve bunun hakkında geleceğinizi ele alarak düşünmenizi, yaptığınız hatalara hayıflanmanızı, hatalarınız için ise "bunu düzeltmeliyim!" demenizi sağlayan, diğer yandan da sizi eğlendirebildiği gibi duygusal yönden fena halde hırpalayan eşsiz bi' film barney's version.

    richard j lewis gibi kim olduğu belirsiz tv sektöründen kendini daha yeni kurtarabilmiş bi' yönetmen için çok ama çok iyi bi' başlangıç. elde güzel bi' hikaye ve en sağlamından bi' kadro olunca bu kaçınılmaz oluyor tabi. en başta paul giamatti gibi başarılı bi' oyuncu, yanında rosamund pike ve tüm saygılarımla dustin hoffman var, scott speedman'ı da başarılı bulduğumu söyleyebilirim. yani aslında kadrodaki her bi' karakter üzerine düşeni yapmış ve zaten her bi' rol de oyunculara en eşsiz bi' kıyafet kadar yakışmış. giamatti gibi kendi adıma gözde bi' oyuncuyu böylesine iyi bi' hikayede baş rolde görmek beni çok mutlu etti mesela, oyunculuğuna hastayım. dustin hoffman gibi bi' üstadı, mentor ve eğlenceli bi' rolde görmek ise adeta izleyiciye bi' armağan, rosamund pike ise etkileyici oyunculuğunun yanı sıra olgun güzelliği ile etkiliyor filmde göründüğü ilk andan beri. bunun yanında david cronenberg gibi usta bi' yönetmeni de yönetmen rolünde bi' oyuncu olarak görmekte çok hoştu. ayrıca werner herzog ve all the king's men'e çakılan hoş selamları da unutmayalım. tüm bunların yanında filmle bütünleşmiş şey ise müzikleri. leonard cohen, miles davis, john lee hooker, shelby lynne ve şarkı seçimleri çok iyilerdi.

    ha, bu arada unutmadan, bu filmin the curious case of benjamin button'dan daha iyi bi' film olduğunu söylemiycem, çünkü barney's version'ın ne denli iyi bi' film olduğunu siz de çok iyi biliyorsunuz.

    şunu diyebilirim ki uzun zamandır böylesine %100 zevk aldığım bi' film izlememiştim. benim teşekkürüme ihtiyaçları yok ama emeği geçen herkese teşekkür ederim, sana bile lanet olası bruce greenwood.

    (!)

    barney: have i ever given up when it comes to you?
    miriam: never.
    barney: so what makes you think i'm gonna start now?


    (lynch lynch - 16 Haziran 2011 17:55)

  • comment image

    izlediğim için mutluyum ancak film benim için iyiden öteye gitmedi. güzel bir hikaye aslında ama tam olarak nitelendiremediğim birşeyler beni rahatsız etti.

    --- spoiler ---

    filmde sahnelenen tek gecelik ilişki son derece anlamsız gelişiyor ve bedeli bir hayli ağır oluyor. olayın bu şekilde betimlenmesi ve sonrasında gelişenler benim için filmin üst düzey bölümlerindendi.

    ---
    spoiler ---


    (hosaf suyu sevmeyen esek - 21 Haziran 2011 04:58)

Yorum Kaynak Link : barney's version