Facebook Yorumları
  • comment image

    ng mui adında bir rahibe tarafından geliştirilmiş savaş sanatı.

    bir dağın eteğinde tek başına yaşayan ng mui, haftalık ihtiyaçları için yakınında bulunan kasabada değirmencilik yaparak geçimini sağlayan ihtiyarın dükkana gider, alışverişini yapar, sohbet eder, tavla atar ve gerisin geri dağdaki kulubesine dönermiş. saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri, saatlerin geceyarısını; günlerin haftaları, haftaların ebemi kovaladığı şu aylarda, arpası az gelmiş atın huysuzluğunda adını anarken ortaokul yıllarımı hatırlatan bu çılgın rahibe gene bir gün geldiği değirmende değirmenciyi perişan bir halde görünce "hayırıdır bay değirmenci, bi sorun mu var?" diyerek değirmencinin derdine derman olmak ister. değirmenci, kendi sorunlarını anlatarak bu yalnız ve yaşlı kadını üzmek istemese de, bayan mui'nin ısrarlarına fazla dayanamaz ve tavlayı kapatıp anlatmaya başlar.

    kasabanın kabadayısı olarak bilinen, etrafa korku salan bir karataşşak değirmencinin kızı wing tsun'la evlenmek istemektedir. fakat, ne değirmencinin bu boş gezenin boş kalfasına verecek bir kızı vardır, ne de wing tsun bu kaldırım mühendisinden hazetmektedir. kasabaya korku salan bu ibnetör, teklifi geri çevrilince çılgına dönerek yaşlı adamı tehdit manyağı yapar : "lan götünün kılları ağarmış ihtiyar, sana üç gün müsade, eğer kızını kendi rızan ile vermezsen değirmeni başına yıkarım, sülaleni sikerim..." gibi o zaman çin'de pek rastlanmayan küfürler savurur. işte o zaman, biricik kızı wing tsun'dan başka kimsesi olmayan değirmenci çaresiz üç gün sonra olacakları beklemeye başlar.

    rahibe ana, değirmencinin derdini dinledikten sonra kabadayıya iletilmek üzere değirmencinin ağzıyla bir haber yollar; "üç ay sonra kasaba halkının önünde kızımla dövüşmeni istiyorum. kazanırsan kızım senin olacak. yok, eğer kaybedersen bizi rahat bırakacaksın. ömür boyu kadından korkan biri olarak anılmak istemiyorsan teklifimi iyi düşün..." değirmenciyi çok rahatlatmayan bir öneri olsa da, en azından üç ay kazandırmış bir fikir olduğu için sesini çıkarmaz. ancak, rahibenin bir isteği daha vardır. wing tsun üç ay boyunca rahibeyle birlikte dağda yaşayacaktır. her işte kendisine yardım eden kızından ayrılırsa işlerin aksayacağını bilen ihtiyar, çaresiz bu teklifi de kabul eder.

    lavuk, kendisine gelen habere o kadar çok sevinmişti ki, üç ay sonra yapacağı düğün hazırlıkarına bile başlamıştı. rahibe ise, ilk öğrencisi olan küçük hanıma savaş sanatının inceliklerini öğretiyordu. üç ay süren geceli gündüzlü bir çalışmanın ardından büyük gün gelip çatmış, kasaba meydanı dolup taşmıştı. bütün kasaba halkının gözleri önünde başlayan kapışma çok kısa sürmüş, bizim değirmencinin kızı yavşak ibneyi kısa sürede alt etmişti. wing tsun'un bu büyük zaferi, halka yapmadığı pisliği bırakmayan dallamanın kasabayı terketmesine sebep olmuş, vatandaşa rahat bir nefes aldırmıştı. halkın gözünde büyük bir kahraman olarak ilan edilen kardeşimiz, ng mui ölünceye kadar eğitim almaya devam etmiştir.

    sonraki yıllarda döverek kazandığı özgürlük sayesinde severek evlendiği kocasıyla birlikte de çalışmalarını sürdüren wing tsun, çok kıymetli elemanlar yetiştirerek dallamalara korku salmıştır.

    demem o ki, eğer ng mui yalnız yaşamaya başladığı zaman kung-fu yerine can sıkıntısından el işi yapıp çorap morap örseydi, wing tsun kötü yola düşebilirdi allah muhafaza.


    (aruuw - 15 Ocak 2009 12:51)

  • comment image

    son derece etkili ve pratik bir dövüş sanatı. gerçekten adam gibi wing chun çalışan bir kişi, genelde zor dayak yer. hatta bir çok yerde sadece wing chun ile işi götürebilirsiniz. ancak günümüzde tek başına yetmediği durumlar olabilir. wing chun ile çok iyi uyum gösteren ve onu tamamlayan (kali, silat) gibi sanatlar ile gerçekten iyi olursunuz. genelde uygulayıcıların başkalarıyla antrenman amacıyla dövüşmemelerinin iki sebebi vardır. bunlar:

    . wing chun ölümcül bir sanattır. öğrenilen teknikler tehlikelidir. bu yüzden dövüş sırasında dövüşçünün istemeden refleks ile çıkardığı teknikler sonucunda ciddi yaralanmalar olabilir.
    . adam hıyardır. egosunu tatmin etmek için wing chun sanatıyla uğraşmaya çalışıyordur. eğer başkasıyla dövüşürse çok feci dayak yiyeceğinin farkındadır.

    bana kalırsa, kurallar çerçevesinde karşıdakine zarar vermeden başka sanatlar, sporcular ile dövüşmek çok faydalıdır. yapılması gerekir.
    ayrıca wing chun'un zaafları olarak iddia edilen maddeleri ele alalım:

    1) gelen bir direğe karşı bodoslama dalınılmaz, wing chun bunu öğretmez. uygun anı beklersiniz ve o an geldiğinde çeşitli ayak oyunlarıyla rakibinize karşı avantaj sağlayarak ona saldırısınız.

    2) kroşe'ye karşı açık bir gardı filan yoktur. wing chun gardından bong-tan, tan-sao vb, kombinasyonlara çok çabuk ulaşılabilirsiniz. ayrıca bir wing chun uygulayıcısı istediği gardı kullanabilir, illa geleneksel wing chun gardını kullanmanız gerekmez.

    3) duruşunda, ayak tabanları yere yapışıktır fakat bu bir zaaf değildir. aksine oldukça dengeli bir duruştur. darbelere karşı çok çabuk tepki gösterebilirsiniz. ama bu tepkinin oturması uzun zaman almaktadır.

    4) iyi bir wing chun uygulayıcısının tekmeleri savuşturması zor değildir. gelen tekmeler, rakibin bacağının köküne doğru karşı tekme atılarak bloklanır. ayrıca illa bunu yapmak zorunda değilsiniz, ayak oyunlarıyla tekmeden kaçıp rakibin içine girebilirsiniz.

    5) aparkatın savunması kolaydır. basit bir gan sao ile aparkat atılan eli iptal etmek mümnkündür. tabii odun gibi olduğunuz yerde durarak gan sao yapmaya çalışırsanız aparkat sizi deler geçer. uygun adımlama teknikleriyle birlikte bloklanmalıdır.

    6) siz istemezseniz clinch'e girmezsiniz. girerseniz bile kurtulma yolları sayısızdır. karşınızdaki dövüşçü bir jiujitsu, judo, veya güreşçiyse, yerli yersiz rakibin içine giremezseniz. önce kol, bacak vb, saldıran uzvu iptal edersiniz. tabii bu sadece yukarıdaki dövüşçüler için geçerli değil, aksine dövüşülen herkese karşı kullanılmalıdır. saldıranı yok et prensibi.

    7) yer dövüşü yok zannedilmektedir ancak vardır. ayakta uygulanan wing chun prensipleri aynen yer dövüşü için de geçerlidir. ancak bu yine de juijutsu gibi yer dövüşüne odaklanmış sanatlara karşı dezavantaj oluşturabilir.

    8) öğrencilerini olur olmadık pataklayan sifu, dombilidir, taocudur. adrenalini kontrol altına alma adı altında öğrenci pataklama salondan salona değişebilir ama bu tüm wing chun salonlarına, öğreticilerine mal edilemez. ayrıca o gittiğiniz yerde oyun oynanmıyor, dövüş/savaş sanatı çalışılıyor. o yediğiniz birkaç darbenin bile size bir faydası var. zaten o kadarcık darbeden bile korkuyorsanız gidin evinizde oturun ne işiniz var bu sanatla.

    ek madde) zincir yumruk her yerde kullanılmaz mallıktır. rakibi iyice açtıktan sonra kullanın. öyle pata küte zincir yumrukla girerseniz yersiniz dayağı oturursunuz. bir adım bir saldırı prensibi vardır.

    son olarak, türkiye'de bu işi hakkıyla yapan yer az bulunuyor. ve genelde adam gibi bir şey öğretmeden sizi yıllarca soyabiliyorlar. ancak dediğin gibi bunu herkese mal edemezsiniz. türkiye'de gizli kalmış ve bu sanatı herkese öğretmeyen çok çok iyi ustalar mevcut. arayan bulur.


    (ir0n - 16 Ekim 2009 22:52)

  • comment image

    orta mesafede çok etkili, diğer mesafelerde aynı derece iddiası bulunmayan ancak pazarlama stratejileri sebebiyle yenilmezmiş gibi lanse edilen ve bu yüzden doğal olarak çok tepki çeken dövüş sanatı.
    bir çok hocasının da çok mütevazı olmadığını söyleyebiliriz. bu da tepki çekmesinin ikinci sebebi.
    müsabık bir spor olmadığı için de wing tsun cular müsabakaya yanaşmıyor ve profesyonel sporcularca küçümseniyor. bu da muhtemelen yine tepkinin sebeplerinden biridir.

    o zaman dört sene boks - kick boks ile amatör olarak uğraşmış, profesyonellerle ancak antrenman dahilinde sparring yapabilen, kısa bir süredir de wing tsun ile uğraşan birisi olarak kendimce anladıklarımı özetlersem, bu sanata tarafsız bakılmasına herhalde biraz yardımım olur ve tepkileri bir nebze azaltabilirim diye düşünüyorum.

    öncelikle mesafe kavramını irdelemekte yarar var. wing tsun orta mesafe yani kısa yumruk mesafesinde ve yakın mesafe yani diz-dirsek mesafesinde en etkilidir. hatta bu iki mesafede muhtemelen yapılabilecek en etkili dövüş sanatıdır. chi-sao çalışmaları wing tsun un en büyük farkıdır ve bu iki mesafede görsel refleksle değil, dokunsal refleksle davranabilme yeteneği verir, kesinlikle çok büyük fark da yaratır.

    ancak hocaları bu sanata diğer mesafelerde temeli olmayan bir iddia yükledikleri için haklı eleştirilere maruz kalır. yer dövüşünde "gözüne parmak sokarım, boynuna vururum, ümüğünü sıkarım" lafları eleştirenlerin uydurması değildir, hakikaten wing tsuncuların çok kullandığı laflardır. hatta o derece ki wing tsun dahilinde anti-grappling diye bir bölüm vardır. açıkçası ben herhangi bir dövüş sporunda anti-wingtsun diye bir şey öğretseler götümle gülerdim, grapplingcilerin ve bjjcilerin de bize götüyle gülmeye hakkı vardır bence.

    tabi buna bjj ciler gülse bile öğrencilerin beklentilerini oldukça karşılamakta bu "anti-grappling" çalışmaları ve antrenmanının %95'ini yerde geçirenlere karşı olmasa da herhangi bir insana karşı oldukça etkili olabilir.

    uzun mesafede ise içeri girmek için bir çok tekniği vardır ama tabiki tekniği kuvvetli bir boksörün her zaman bu mesafeden içeri almama olasılığı da var. ancak şunu söylemeliyim ki bir wing tsun öğrencisi zamanının büyük bir kısmını low kick ve direk yumruğa karşı içeri girme çalışmalarıyla geçirir ve acemi bir wingtsun öğrencisinin bile savunmasız olacağını düşünen boksörün üzülme olasılığı yüksektir.

    birçok hocasının mütevazı olmaması konusu hakikaten can sıkıcı olabiliyor. bu konuda eleştirilere katılmamak mümkün değil. wingtsun a ilk başlamaya niyetlendiğimde adı lazım değil kızılayda ders veren ve kendi stiline isim vermiş bir hoca ile konuşmaya gittim. kick boks yaptığımı söyleyince ayağa kalktı "bana bir low kick at" dedi. bende herhalde bir şey gösterecek diye hafif bir low kick attım tekmeye taban vurarak karşılayıp aynı tabanla diğer dizime içerden vurarak (ki durup dururken üstümde uygulanmadığı sürece çok sevdiğim bir harekettir) içeri girip, göğsüme de bir kaç yumruk atarak tamamladı. sonra da "ya wing tsun böyle etkili bir stil" gibisinden bir şey söyledi. kendisinin oraya dayak yemek için değil, ders almak için gittiğimi anlamadığını düşünüyorum. (parantez açma ihtiyacı hissettim, o salonda çalışmıyorum ancak bir çok kaynaktan öğrendiğim kadarıyla bu şahsın kardeşinin çok daha makul, mütevazı bir insan olduğunu söylemeliyim ve grup derslerini de o veriyor)

    ayrıca yine ismini zikretmeyeceğim bu stilin tartışılmaz bir numarasının da iyi olduğu zamanlarda çok iyi ancak kötü zamanlarında insanları aşağılamayı çok seven, seminerlerinde bir çok bu işi hobi olarak yapan iş güç sahibi (mesela profesör) bir çok insanı gereksiz derecede hırpaladığı ve çok aşağıladığı çok yaygın bir bilgi. bu bilgiyi de onaylatabileceğiniz çok kaynak var çünkü bu şahıs türkiyedeki bir çok hocasıyla yolunu kavga ederek ayırmıştır. ancak kendisinin bu işin dünyadaki bir numarası olduğunu da soracağınız her kaynak size söyleyecektir. o kadar büyük bir ustayla çalışmanın bu tip rahatsızlıklarına katlanmak çok da mantıksız olmasa gerek.

    ha tabi bu stilde mütevazı olunmaması başka stillerde sanki herkes çok mütevazıymış gibi olay yapılıyor ya ona çok gülüyorum. bir aikidocu bunu derse diyecek hiç bir şeyim olmaz ancak en apaçi boksörlerden bunu duymak ilginç oluyor. ayrıca salonda ağırlık çalışırken sohbet ettiğim bir karate hocasının kick boks yaptığımı öğrenince "kick boksun çok ağır, karateninse en nefis" olduğunu kanıtlamak için kafama tekme atmaya çalışması gibi olaylar yaşadıktan sonra bunu wing tsun a bağlamanın çok doğru olmadığını düşünüyorum.

    son olarak evet wing tsun müsabık bir spor değildir, ancak bunun bir küçümseme sebebi olmasını anlayamıyorum. bir boksör darbeye dayanıklı hale gelene kadar belki yüzbinlerle hesaplanabilecek sayıda yumruk yer. bu bir tercihtir ve benim bu yumrukları yemek istememem boksu bırakıp wing tsun a başlama sebebimdir. wing tsun uygulayıcılarının çoğu iş güç sahibi insanlardır. kick boks için ise en azından ankarada bunun geçerli olduğunu söyleyemem. zaten bir müsabığın iş ile sporu birlikte götürmesi imkansız gibi bir şey, en fazla spor akademisine gidenini ya da fiziksel işlerde çalışanlarını gördüm. ankarada düzenlenen ilk organizasyonda "üniversiteler arası kick boks şampiyonası" nın acınası halini görenler ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. (zaten sonra o maçtakilerden biri okulu bıraktı, biri de bjj ye geçti)

    yani sonuç olarak evet bir profesyonel boksör eğer vurabilirse bir wing tsuncuyu bir yumrukta indirebilir ve kendisi çok yumrukta inmeyebilir, doğaldır.

    ama siz derseniz ki wing tsun cular biz herkesi döveriz diye geziyor, olabilir. zaten wing tsunu bir yıldan fazla yapan adam sayısı çok azdır, biraz burjuva eğlencesi özelliği vardır, o adamlar da muhtemelen o sınıfa girer. zaten herhangi bir sanatı ciddi olarak yapan kişilikli insanlar böyle sözler söylemez, söyleyen de bırakın eğlensin ya da çok sinirleniyosanız dövün ya da yiyin dayağınızı ne biliyim. orasına karışmam ben.


    (vsop - 1 Ağustos 2010 09:10)

  • comment image

    evet, wing tsun kötü stereotipleri de barındıran bir sanattır ve bir dokunulmazlık büyüsü değildir ancak bunları görüp vazgeçmek, çok güzel bir sanatla tanışma şansını elinin tersiyle itmektir. eleştirenleri hakkını verdiğimize göre şimdi de yanıldıkları noktalara bir bakmak lazım.

    birincisi wing tsun uygulayan herkes wing tsunun her derde deva, en iyi ve yenilmez olduğunu iddia etmez. hakkında iyi şeyler söylemediğim isimleri yazmadım ancak iyi şeyler söyleyeceklerimi yazmakta bir sakınca görmüyorum. wing tsun sanatı hem dövüşçü olarak, hem de insan olarak çok değerli hocalara sahip.

    "anti-grappling" her wing tsun hocasınca kabul gören bir şey değil. bir çok wing tsun hocası bjj öğrenme ve öğretmenin çok daha doğru olduğunu düşünüyor. bu konuda bjj mavi kuşak (ve aynı zamanda thai boks ile uğraşan) özgür baş iyi bir örnek, kendisi öğrencilerinin bjj ile tanışması için bazı derslerini kendisini çalıştıran bjj hocasına bırakıyor. ayrıca wing tsuna başlarken konuştuğum, dövüş sanatlarına bakışımı çok etkileyen ebmas hocası olan nehar eren var. kendisi iki sene wing tsun çalıştıktan sonra diğer bjj, kick boks gibi sporlarla ilgilenmemi, uzak, yakın mesafe ve yer dövüşlerinin mantığını kendi wing tsunuma katmamı ve hatta biraz abartıp ayda bir atış poligonuna gidip çok uzun mesafe için de savunmayı öğrenmemi önermişti.

    ayrıca bu insanın psikopat olduğunu düşünmemeniz için başka bir sözünü de aktarayım: "dışarıda hayatta kavga etmem. mesela bir bara girdiğinde ilk önce bodyguardla muhabbet kurarım. bir sorun olursa bodyguardı çağırıp, kendim görünmeden ortamdan çıkarım. ben o adamı orada dövsem bile intikam diye bir şey var. kavgadan uzak durmak için herşeyi yapacaksın, ama kavgaya girmemek için herşeyi yapıp yine de kurtulamazsan, o zaman sağ çıkmak için herşeyi yapacaksın."

    bunun sokakta uygulanma derecesi de hocaya bağlı bir değişken. kimi hoca hakikaten çok teknik ve chi-sao ağırlıklı çalıştırırken, duruma göre çok sokağa yönelik çalışmalar da yapılabiliyor. uzun süre devam edecek insanlara farklı, kısa süreli gelenlere farklı davranılıyor. ihtiyaca göre eğitimde mesela hocalığının yanı sıra insan olarak da on numara bir olan berat uylukçunun kısa süreli olarak sokakta kendini savunmayı öğrenmeye gelen bir kız öğrencisine saçından çekip, laf atarak eğitim vermesi ve "wing tsunu çok zayıf ancak kendini korumayı hepimizden iyi bilen" bir öğrenci yetiştirmesi gibi örnekler var.

    eğer ciddi olarak dövüş sanatlarıyla ilgilenmeyi planlayan bir insansınız da ciddi olarak hırpalanıp, darbeye alıştırılıyorsunuz. hobi olarak yapanlara ise çok daha yumuşak bir eğitim veriliyor.

    http://www.mucadelesporlari.com/thread-926.html evet, eleştiride bir çok haklı nokta var. ancak entry giren arkadaşın bence gözden kaçırdığı bir şey jeyan doğan hocanın verdiği cevap. kendisi de bu işle uğraşan düzgünlüğü camiada bilinen insanlardan birisi, bu cevabı okumak da en az eleştiriyi okumak kadar aydınlatıcı.

    bu saydığım hocalardan herhangi biriyle veya benim bilmediğim bir çok düzgün hocadan biriyle konuştuğunuz anda farkedeceksiniz ki wing tsun aleminde egoları olmayan, mütevazı ve dövüş sanatlarına yüksek derecede vakıf insanlar var. konuşun, endişelerinizi ve eleştirilerinizi iletin, emin olun dürüst ve doyurucu cevaplar alacaksınız.


    (vsop - 1 Ağustos 2010 11:38)

  • comment image

    wing tsun bir amatör için diğer dövüş sanatlarına göre artıları olan bir sanat. çok mütevazı sadece ve sadece bir sanat seçeceklere fikir vermek amaçlı bir teknik inceleme yapmak gerekirse.

    - ilk olarak wing tsun da kural yoktur. aslında spor olmayan sanatların hiçbirinde yoktur ancak uygulananlar genelde spor niteliği taşıdığı için bunu bir artı sayabiliriz. örneğin bir kick boksçu olarak ilk kez bir wing tsun pratisyeninin karşısına geçtiğimde kendimi çok çaresiz hissetmiştim. çünkü low kicklerimi tabanla karşılayıp, dövüşü doğrudan benim kendimi çok rahatsız hissettiğim kısa mesafeye taşıyordu ve benim birisinin bel altına darbe vurması konusunda hiçbir fikrim yoktu. sağolsun genital bölgeye darbe, dize basma, göze parmak sokma gibi şeyler yapmadı (tabi o zamanlar bunları bilmediğimden takdir edemiyordum). kick boksta statik duruşta, mesafeyi koruyarak dövüşülür, wing tsun da ise doğrudan diğer sporların kendini rahatsız hissettiği, müsabakalarda sarılmaların olduğu yakın mesafeye inersiniz. bir çok kick boks dalında yasak olan diz ve dirseği rahatlıkla kullanırsınız.

    - wing tsun bir spor olmadığı için eğitimi sırasında diğer tekniklere karşı savunmayı da öğrenirsiniz, sporlarda ise sadece kendi branşınızdan (hatta kendi kilonuzdan) insanlarla dövüşmek üzere eğitim alırsınız.

    - eklektik bir yönü vardır, diğer branşlardan çok yüksek miktarda beslenir. krav maga nın self defans hareketleri, bjj nin yer dövüşü, kick boks un low kickleri hocanın da yönelimine göre branşın içinde yer alabilir.

    - sürekli yeni teknikler öğrenilir, sürekli bir gelişme ve daha önemlisi gelişme hissi devam eder. dürüst olmak gerekirse (özellikle amatör olarak) dövüş sporu yapan insanlar da her gün sokakta dövüşmüyor. bu sayede ilgi sürekli yoğun tutulup, sıkılınmaması sağlanıyor. kick boks ta ise müsabık olmayan bir insanın bir süre sonra "ben burada ne arıyorum paso direk, kroşe, low kick, ben öğrendim öğreneceğimi demesi muhtemel.

    - en basit teknikleri çok etkilidir, yüksek tekme gibi fantastik hareketlere çok ileri düzeylere kadar yer yoktur. bir kick boksçu kendini bot giyerken tamamen kısıtlanmış hissederken, bir wing tsuncu tekmelerini alçağa ve tabanla vurduğu için ne giydiği çok da önemli değildir. ayrıca eğitimi ayakkabıyla yani sokak şartlarında yapılır.

    - istemeyen çok darbe almaz. dışarıda bir yumruk yememek için her antrenmanda yüzlerce yumruk yemezsiniz.

    - genel olarak çalışan kesim ve üniversite öğrencileri arasında yaygındır, neredeyse herkes amatör olarak ilgilenir . kick bokstaki gibi sizi dövebileceğini bilen ve bununla çok gurur duyan müsabık liseli bebelerle muhattap olmazsınız, amatör olduğunuz için profesyonellerce küçümsenmezsiniz.

    - her ne kadar orta ve yakın mesafede uzmanlaşsa da her mesafede fikir verir. tek kişiyle ve çok kişiyle dövüşmeyi öğrenirsiniz. bjj gibi tek alanda sıkışmaz, kick boks gibi tüm eğitim tek rakiple dövüşmek üstüne değildir.

    - fiziksel olarak zorlanmayı sevmeyen insanlar için idealdir. bir kick boks antrenmanı her halükarda pestilinizi çıkarırken, bir wing tsun antrenmanı isteğe göre tamamen teknik yapılabilir.

    - çoook önemli artı: esneklik gerektirmez. yok kardeş ne yaparsan yap bazı insanlar kalas oluyor, çıkmıyor o tekme kafaya.

    son olarak bir not düşmem lazım. burada amacım hiçbir dövüş sporu veya sanatını küçümsemek değildir. en basit bakışla her sporu seçen mültidisipliner insanlar var ve bu sanatlar işe yaramasa bir noktada kaybolmaları gerekirdi, ki tekvando karate gibi sanatların ömürleri yüzlerce yılı aşkın. bunlar benim görüşüme göre wing tsunun avantajlarıdır ve bana benzer durumdaki bir çok insanca tercih edilmesine sebep olacağını düşünüyorum. umarım biraz fikir verebilmişimdir.


    (vsop - 1 Ağustos 2010 12:16)

  • comment image

    hiçbir stil diğerinden üstün ve ya zayıf değildir, o stili üstün yapan insanın kendisidir. örneğin; mimarlık 3. sınıf öğrencisi olmanın dışında özelliği olmayan bir öğrencinin win tsucuyu dövdüğü zaman mimarlık tekniği daha iyi diyemeyiz.

    (bkz: manavcı)


    (tambourineman - 27 Eylül 2010 01:30)

  • comment image

    bu stile dair en önemli meraklarımdan biri de kursiyerlerinden herhangi biri sokakta ciddi bir kavga sırasında wing tsun kullanıp serseridir, apaçidir patakladı mı sorusu. var mıdır böyle anısı olan? rus gopnikler kafkas milletleri sağolsun boks, thai boks, judo bile kullanıyorlar kavgalarında. videolardan denk geliyoruz. ne yazık ki koca internet dünyasında sokakta wt kullanılan bi video yok. cat fight stayla yumruklarla yapılan sparring benzeri şeyler, sifucanların "sana böyle gelirse hop şurdan bi hareket adam iptal" görüntüleri dışında bu stile ait ciddi tek eser yok.


    (susmicam - 22 Eylül 2011 03:05)

  • comment image

    egitim almaya baslayali 6 ay oldu ve bu surecin ilk 3 ayi evde kardeslerimin ustunde uygulayarak calistim geri kalan 3 aysa evlendim ve esimin ustunde calisarak kendimi gelistirmeye calisiyorum. evet 90li yillarda cocuktum.


    (hademe - 3 Ekim 2012 12:59)

  • comment image

    kimilerince yerden yere vurulan kimilerince de yere göğe sığdırılamayan bir dövüş disiplini, bakış açısına göre spor.

    bunu spor olarak gören kısımdansanız yaşınıza başınıza bakmadan gönül rahatlığıyla başlayabileceğiniz bir spordur. evet, bir miktar kondisyon ve kas gücü ister fakat bu sanıldığı gibi en başta aranılan bir özellik değildir, zaten spor olarak yapıyorsunuz bunu yavaş yavaş kazanırsınız. hele kafa dengi birini bulursanız birbirinizi zamanla geliştirirsiniz (zamanla sizden üstünlerle çalışmanız gerekse bile yanınızda size denk birinin olması iyidir).

    bu olaya dövüş ustası olmak için bakıyorsanız o zaman işiniz var, haftada 3 gün 1.5 - 2 saatlik çalışmalarla olmaz. gerçi bu sadece ving çun'a özel durum değil, hemen hemen tüm dövüş disiplinleri böyle. haftada 3 gün 2 saatlik antreman yapıyorsunuz bu ancak spor olur. her gün normal mesai yapar gibi 7-8 saatinizi veriyorsanız o zaman dövüş ustası olma konusunda yol almaya başlarsınız ama kaç yıl kasacaksınız bunu yaparken bir yandan nasıl para kazanacaksınız onlar sizin bileceğiniz işler.

    peki, yıllarımızı verdik mesai yapar gibi ving çun çalıştık, tüm dünyayı dayak manyağı yapabilir miyiz? , aslında hayır.

    yılların bitmeyen geyiği x mi yapan döver y mi yapan döver geyiğine bağlanıyor bu konu. işin kısa cevabı kim daha iyi çalışmışsa o diğerinin ağzını burnunu daha rahat kırar diye özet geçebilirim.

    öncelikle boks dahil hiç bir dövüş sporu bir diğerinden üstün değildir. hatta şu meşhur ufc sevenler gibi birden fazla disiplin üzerine çalışsanız dahi yine hiç birinden üstün ya da kötü duruma gelmiyorsunuz.

    yıllarını eskrime vermiş biri (bak işin içine samuray kılıçları falan bile sokmuyorum), bu konu hakkında hiç bilgisi olmayan "dövüşçüyüm ben" diye bağrınan birine haddini bildirebilir (aynı şekilde tersi de olabilir). mümkün olduğunca diğer dövüş disiplinlerinin ismini anmadan yazmaya çalışıyorum çünkü illa bir fanatik çıkıyor, kör kör öyle değil diye bağrıyor.

    yine de diyorum çok vakit ayırıp kendinizi buna adarsanız gerçekten iyi bir dövüşçü olursunuz bu tamam. fakat tüm dünyayı dize getiremezsiniz illa üzerinde çalışmadığınız ve bu konuda sizden daha iyi hazırlanmış biri karşınıza çıkar bu da kesin.

    bu güzelim sporun/dövüş disiplinin anti patikliği hocalarından kaynaklanıyor.

    80'lerde bruce lee furyasını gözüyle görmüş olanlar daha iyi bilir. merdiven altı dövüş salonlarında bolca chuk norris ve bruce lee posterleriyle döşenmiş olan bu mekanın öğrencileri salondan dışarı çıktıklarında olmadık yerlerde naralar atıp figürler gösterirlerdi, bu öğrencilerin bu antipatik hareketleri bu merdiven altı salonlarının sonunu getirdi.

    ving çun da sonunu bu antipatik hocalar ve ilginç ticari sistemi sayesinde zamanla kendi sonunu getirecek (daha doğrusu şimdi popülerliğinden eser kalmıycak).

    bu konuda sufi olmuş kişiden çok öğrenci arkadaşım olsa da bir kaç hoca ile tanışma fırsatım oldu. judocu olduğumu öğrenir öğrenmez kendilerine meydan okuduğumu falan sanıyorlar, sonra da ving çun'un judo üzerine üstünlüğüne dair yarım saatlik vaaz dinliyorum. judo'nun dövüş disiplini olmadığını (güreş ne kadar dövüş disipliniyse ha judo da okadar işte) daha anlayamamış adam hoca olmuş, tamam judo'yu dibine kadar bilmek zorunda değil ama hoca isen bir ağırlığın olmalı, kalkıp da kredi kartı pazarlamaya çalışan kişiler gibi de beni müşteri olarak görüp ving çun reklamı yapmamalı.

    üstüne de babadan kalma karate geçmişi var diyince film kopuyor, hadi bir tekme at, yumruğunu görelim bak biz böyle yapıyoruz falan, çok eğlenceli tipler, işin içine aikido'yu da karıştırınca tadından yenmiyor muhabbet (nası kendi reklamımı yapıyorum, nasıl yapıyorum).

    şimdi kesinlikle tüm ving çun eğitmenlerinin aynı kafada olduklarına kesinlikle inanmıyorum. ne yaptığını, ne öğrettiğini bilen ve diğer disiplinlere saygısı olana da nasıl hitap etmesi gerektiğini bilen tipler elbet vardır. sorun şu ki bu ego da coşmuş, ne öğrettiğini dahi bilmeyen tiplerin öğrencileri de aynı kafada yetişmeye başlıyor, zamanla bunlar daha da çok olacak, o zaman işte epey kötü bir şöhrete kavuşacak, sonrası ne olur bilmiyorum ama var olan okullarının çoğunun kapanacağına eminim.

    bir diğer sıkıntısı işin ticari kısmı. bu konuda aikido ile epey kardeşler. gel kursuma aidat ver, çok ünlüysem o zaman çok para ver. ki bu kurslar sonuçta bir işletme, eğitmen de taş yemesin bir zahmet para kazansın tabiki. belir bir süre yükselmek için sınavlara gir, sınavlar için para ver. daha sonra ünlü bir şahıs seminer vermeye gelir, seminere katılmak için para ver, daha da yükselmek istiyorsan bir kaç seminere katılman da zorunlu tutulabiliyor kimi kurslarca.

    belki bu sınav ve seminerler için para verilme durumu mantıklı olabilir ama bunun makul bir fiyatı olması lazım, aikido da daha çok görüyorum ama ving çun da da farklı değil. bazen kurslar seminerler için öğrencilerinden çok acaip paralar isteyebiliyor. bu da durumun ikinci itici kısmı. yani geliri iyi olmayan biri böyle bir salona denk geldiğinde bir süre sonra maddi yükten dolayı bu spordan soğuyabilir ve etrafına yapacağı reklam da hiç olmayabilir, bu yüzden zamanla sadece ving çun un burjuva sporu olarak anılmaya başlanması hiç şaşırtıcı olmaz.

    aslında türkiye de bu spor parlamaya başladığında reklamı süperdi, bir pantolon, bir tişört ve bir çift spor ayakkabı başlamanız gereken malzemeler deniyordu. yani sizi o elbiselerden kurtarıyor ve sporun her yerde icra edilebileceğini vurguluyorlardı (ki halen öyle). şimdi reklamını sürekli üstünlükleri üzerine kullanıyorlar ve bunu yapan bir kaç bilinçsiz eğitmen. bu da kendi kendilerinin sonunu hazırlamaları oluyor.

    sadete gelim. bir hobiye para ayırmak sizce sorun değilse (bence fiyatlar makul olduğu sürece para ayırmak sorun olmamalı) ve tüm dünyayı dayak manyağı yapmak gibi bir saplantınız yoksa, spor geçmişiniz hiç olmasa bile, doğru düzgün, ne yaptığını bilen bir eğitmen bulduğunuzda çekinmeden başlayabileceğiniz bir spor. zamanla size kattıklarını görünce, şaşırmanız mümkün. tabi bu durum hobi olarak seçeceğiniz tüm sporlar için de geçerli.


    (kumdan kale - 27 Ağustos 2013 14:53)

  • comment image

    işin içine mma yani müsabaka yani ring girdiği zaman peki tabi nanay hale düşecek savaş sanatı. severek ve isteyerek 5. öğrenci seviyesine kadar devam ettirdiğim bu disiplin ta en başta anlatılanı o zamana kadar hep doğruladı. wing chun -bir spor- değildir. primitif yaklaşırsak dış dünyada başınıza gelecek bir vukuattan kendinizi korumanız, kısacası hayatta kalmanız için öğrenilmesi amaçlanan bir disiplindir. bu mantık pek tabii tüm yakın dövüş disiplinleri için geçerli, iki ay ahmet abinin salonda kick box(gençliğimizde burası taekwondo'ya aitti) bile çalışsanız ilk gelen darbeyle hayırlı işler olmayacak bir gardınız, iyi kötü bir jab veya hook atacak kadar da tekniğiniz oturur. bu örneğe kendinizi en uygun hissettiğiniz disiplini de yerleştirseniz çalışır keza.

    şimdi hal böyleyken, bir wing chun pratisyenini eldiveni giydirip ringe koyarsanız; delikanlılığı bırakmamak için içeri girip tan sao ardından zincir yumruk atmaya çalışacak pek tabi karşıdaki mma sporcusu için bu "tırt" yurmuklar gayet savuşturulabilir olduğundan tokadı basacak.

    çok daha samimi bir örnekle bağlamayı yapmak gerekirse; ben doğma büyüme karagümrük'lü bir arnavutum. yani aynı yolun yolcusu olanlar bilir, kaynama noktamız çok düşük. bu noktayı ben nasıl yükseltirim diye araştırırken tanıştım wing chun ile, sevdim ve devam ettim. lakin daha sonraları "dur sokağa çıkıp yieeeeyt diye bağırayım da iki dövüşçü gelsin ameliyat edeyim" değil de, başıma hakkaten bir vukuat geldiğinde eskisi gibi el kol tutup kafa atmak yerine öğrendiğimi uygulama ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu farkettim. canlandıralım birlikte, karşınızda "amuaomöüadugoyum" diyerek, hele de eli boş bir şekilde gelen bir homo erectus varsa; herhangi bir dövüş disiplini ile uğraşıyorsanız aynı robocop gibi kendisinin savunmasız noktaları işaretleniyor gözünüzde. wing chun'un farkı da bence burada çıkıyor, böyle bir senaryoda bir boksör (siklet farketmeksizin) mesafeye göre tekme veya savrulan bir kolu blokladıktan sonra jab, cross, hook menüde ne varsa koyacağı halde; wc pratisyeni şahıs, eğer dersini iyi çalışıyorsa, kesinlikle rakibin hayati noktalarına yönelir. çünkü akılda led ışıklarla yanan tabelada "salavat getir pezevenk" yerine "bu bana bir tehlike oluşturuyor, bertaraf etmeliyim" yazan bir sahne ile karşı karşıya kalıyorsunuz. bu da artık belli bir yaşa gelip bilinçli olduğunu iddia eden biri için tehlikeli bir senaryo pek tabii. hele ki mükemmel düzeyli bir hukuk devletinde yaşadığımızı göz önünde bulundurursak.

    velhasıl, zaten içeriden olanlar bu mantığa haiz olmalı; hiç bir disiplinin öğrencisi bir diğer disiplininkine rörerö yapmak için çalışmaz. eğer yapıyorsa ortada mental bir problem vardır acilen üzerine gidilmelidir, zira bunlar birer spor, hatta sanat; felsefe.


    (11001001 - 20 Kasım 2013 13:32)

Yorum Kaynak Link : ving çun