Süre                : 2 Saat 31 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Ağustos 2018 Çarşamba, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Drama,Tarih,Spor
Ülke                : Hint
Yapımcı          :  Excel Entertainment , Movies & More
Yönetmen       : Reema Kagti (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Rajesh Devraj (IMDB),Reema Kagti (IMDB)(ekşi),Reema Kagti (IMDB)(ekşi),Javed Akhtar (IMDB)
Oyuncular      : Akshay Kumar (IMDB)(ekşi), Mouni Roy (IMDB), Kunal Kapoor (IMDB)(ekşi), Amit Sadh (IMDB), Vineet Kumar Singh (IMDB), Sunny Kaushal (IMDB), Nikita Dutta (IMDB), Andrew Havill (IMDB), Manjit Singh (IMDB), Christopher James Burton (IMDB), Varun Sharma (IMDB), Sam Succoi (IMDB), Bhawsheel Singh Sahni (IMDB), Farhan Akhtar (IMDB), Andrew Abbott (IMDB), Usman Akram (IMDB), Mizzy Ali (IMDB), Colin Alltree (IMDB), Chirague Amarchande (IMDB), Teena Paradkar (IMDB), Neilesh Ambu (IMDB), Sonam Nanwani (IMDB), Abdul Quadir Amin (IMDB), Shilpa Maskey (IMDB), Manoj Anand (IMDB), Arjun Arje (IMDB), Toby Armour (IMDB), Ro Ashika (IMDB), David Aspinall (IMDB), Ian Austin (IMDB), Kishore Bhatt (IMDB), Frankie Williamson (IMDB), Mark Braithwaite (IMDB), David Brown (IMDB), Anne Bryson (IMDB), Dan Carey (IMDB), Naina Chandni (IMDB), David Charles-Cully (IMDB), Jas Chattha (IMDB), Mukesh Chavda (IMDB) >>devamı>>

Gold ' Filminin Konusu :
Tıpkı babası gibi dağlarda altın arayarak kısa yoldan zengin olmaya çalışan Kelly Wells (Matthew McConaughey), tüm girişimlerinde başarısız olmuştur. Son şansını, Endonezya'nın Borneo adasındaki balta girmemiş ormanlarda deneyecek, yanında jeolog Michael Acosta (Edgar Ramirez) ile birlikte altın arayacaklardır. Altın (Gold) filminde, 90'lı yıllarda Kanada'yı sarsan Bre-X Olayı anlatılıyor.


  • "$ayet lotodan guzel bir para cikarsa, zirf zevk icin satin alip kapatacagim bir firmadir.butun gunluk gazetelere de "biz kapattik" diye ilan verdirecegim. yapacagim bunu..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yaklasik 2 gun kullanip bir ayda 2 kez servise gonderilmis bir urunu tekrar 3. kez firmaya gonderip beni surundurmeye devam eden firma. beni surunduruyorlar hadi ben yaptim bir dingillik m.koydeki her zaman alisveris yaptigim magazaya gitmeye usendim. "b.evlerdeden alip benzinle fiyati dengelerim, hem o kadar pahali bir alet degil" dedim ve aldim, peki ama ya diger dingiller? hic mi duymamislar gold'un ozellikle de b.evler gold'un namini! hayret vallahi.

    yaklasik 1 saat "urununuz henuz gelmemis" cevabini almak icin beklerken gorduklerimden bir kac kesit:

    1) sabahtan b.evler golddan fujitsu-siemens laptop alan bir kisi urunu geri getirmistir, sorun "alet sarj olmuyor". her seyiyle geri getirmis urunu. adamlar "tamam, alalim biz bunu gonderelim servisine" dedi, adam tabii dellendi (bende seneler evvel pc gold m.koy subesinde boyle bir olay yasadigimda dellenmistim de artik bu firmanin yuzune su siksaniz* yarabbi sukur dedigini bildiginden iplemiyorum).

    musteri (avukat olma ihtimali yuksek): tuketici yasasinin bilmem kacinci maddesi bilmem neyinci seyine gore 15 gun icinde herhangi bir sey belirtmeden ben urunu geri iade edebiliyorum ve etmek istiyorum
    oradaki yetkili mudur: tuketici yasasinin bilmem kacinci maddesinin bilmem kacinci fikrasinin bilmem kacinci bendine gore magazadan aldiginiz urunu orada denemek sizin sorumlulugunuzda ve saglam aldim seklinde faturada yer alan yeri imzaladiktan sonra bu hakkiniz kalmamaktadir. su halde servis hizmetine gonderilecektir urun. (internetten alirsak varmis boyle bir hakkimiz, ya yaaaa)
    m: ne sacmaliyorsunuz oyle bir madde yok, boyle bir sey yok!
    mudur: inanmiyorsaniz gidin bakin, bizden daha mi iyi bileceksiniz.
    m: imzalattiginiz seyin yasal olarak hicbir anlami yok.
    mudur: dava edin o sirada urun burada durur, dava bitince servise gondeririz
    m: tehdit mi ediyorsunuz beni? dava edersem urunu bir daha goremem oyle mi?
    mudur: hayir ben hicbir sey demiyorum. urun burada durur diyorum sadece
    m: alenen tehdit ediyorsunuz. dava acacagim ve urunde sayet burada duracaksa 30 gun durabilir en fazla o zaman zarfinin asiminda bana yenisini vermeniz gerekir.
    mudur: hayir vermek zorunda olmayiz cunku bidi bidi.

    adam kizarak cikti, orada bu olayi izleyen 20 kisi vardi, e artik 20 musterisi bir daha gelmezdir bunu gordukten sonra.

    2) cocugun teki benim basimi 1 aydir agritan aletin aynisindan almis ve geri getirmis alali 2 gun olmusken. amaci geri iade etmekmis ve "once servise gondermemiz gerekiyor" denilmis cocuga. "servisten herhangi bir sorunu yoktur derlerse, iade aliriz" demisler. urun gelmis, cocuk da...

    cocuk: ben bunu begenmedigimi belirtip iade etmek istedigimde "biz yetkili servis degiliz yetkili servisine gidecek herhangi bir sorunu yoksa iade alacagiz" denilmisti. urun gelmis, ben bunu iade etmek istiyorum. (gold burasi oglum haberin yok heralde!)
    oradaki dingil yetkili: -azarlar bir sekilde- kim soyledi beyfendi bunu size?
    cocuk: nasil yani? ne bileyim kimdi, adini hatirlamiyorum
    yetkilimsi: urunu almanizin uzerinden 20 gun gecmis beyfendi -demektir ki 18 gundur serviste- 15 gunu gectikten sonra bunu geri iade alma sansimiz yok!
    cocuk: iyi de burada bana boyle soylenmisti, servise gonderilme sebebinde de yaziyor olmali hatta.
    yetkisiz yetkili: calismiyor diye gonderildigi yaziyor beyfendi.
    cocuk: hani nerde, benim elimdekinde oyle bir sey yazmiyor (cocukta pembe nusha var, normalde beyaz asli verilir)
    ....* yetkili: bizdekinde yaziyor efendim buyrun bakin, hatta altta da imzaniz var. (gote gelmisin sen haberin yok)
    cocuk: nasil oluyor bu? ne demek tum bu olanlar? benim urunum calisiyordu, herhangi bir sorunu olmayan urune servis ne yapmis ki? (.... sizin)
    icten ice gulen yetkili: yazilim tekrar yuklenmis (sittir hadi)
    cocuk: peki niye?
    musteri memnuniyetinden habersiz ....* yetkili: ben ne bileyim yetkili servisine sorun bunu (sittir git isim gucum var)
    cocuk: e ne olacak peki simdi?
    hololoyloy yetkili: urunde herhangi bir sorun olmadigina gore kullanacaksiniz beyfendi. sayet bir sorun varsa tekrar yetkili servise gonderebiliriz? (ahahaha anlamadin di mi hala?)

    bu esnada 1 saat dolmusken benim urunumun gelmedigini soyleme inceliginde bulundular. olaya daha fazla karismadan duramayinca resmen kumpasa gelen* cocuga uzuldum:

    ben: peki hanfendi formu kim hazirlamis? bunu arkadasa soyleyin neyse yasal prosedur yapar artik kendisi.
    yetkilimsi: siz kimsiniz ve niye karisiyorsunuz olaya? ("senin urunun vardi de mi bizde, sen gorursun" bakisi atarak)
    ben: ....* daha fazla dayanamadim, bana oyle garip garip bakmayin ayrica ben oyle ya da boyle alacagim o urunun yenisini. siz soruma yanit verin, o formu hazirlayan yetkili kimmis?
    birden yetkisiz hale geliveren yetkili: mudur bey'i cagirayim o yardimci olsun size, ben goremem bunu sistemden.

    mudurun gelmesinin saatler surecegini ve belki de hic gelmeyecegini bildigimden cocuga; pembe nushayi onlara teslim etmemesini ve tuketiciyi koruma dernegine gidip durumu anlatmasini soyledim. evrakta sahtecilik dahil her seyi yaptiklarini serviste gecen surenin garanti ve faturadan sayilamayacagini seve seve urunu degistirmeleri gerektigini soyledim. napar ne eder bilmiyorum ben artik ....*, ....* kanina islemis oldugunu bildigim pc gold'un buna da bir kulp uyduracagina eminim. olmadi bu islemi yapan elemana yikarlar sucu. (eleman da kesin kendi zevkinden oyle yapmistir zaten bu .... *, heh)

    cocuga soylediklerimi kendime de soylemistim ama usengeclik pis bir sey iste gitmedim tuketici dernegine falan. hala urunun yenisinin gelmesini bekliyorum (3. gidisten degisir insallah, yazilim yuklemek servis islemi yapildigina girmiyormus oyle diyor yetkili ahahah) olmadi artik ben de tuketici dernegine dogru uzayacagim, hos onlarin da yaptirimi tartisilir ya...

    bunlardan cikartilmasi gereken sonuc: paranizla rezil olmayin! hala bulasmadiysaniz bosuna bulasmayin bu firmaya, urun sorun cikartmadikca bir sey olmaz gerci ama ya cikartirsa? unutmayin ki revizyonlu urunleri de satiyor bu firma. sonra servise gonderdiginiz urunun o yetkili servise hali hazirda baska sorunlardan daha evvel 2 kez gonderildigini ogrenip kendinizi bosuna heder etmeyin.

    edit: seneler sonra kaba etimize zarari oldugunu dusunuldugunden bazi aleni ifadelerden oturu bu entry silindi. editlenen kisimlar bu aleni gercegi ifade eden ama hukuki olarak sorun dogurma ihtimali bulunan ve silinmes gerekcesinde belirtilmese de "belki sorun" olusturabilecek kisimlardi. bu haliyle de olayin ozu degismedi. "...." li kisimlari ilkokulda okudugumuzu anladik mi bolumlerindeki sorulara yanit verir gibi yaparak hayalgucunuzle doldurabilirsiniz.


    (entrapmen - 7 Şubat 2007 16:28)

  • comment image

    gerek sözlükte gerekse internetteki tüketici forumlarında hakkında bol miktarda şikayet okuduğum, bütün bunları kulak arkası edip ısrarla alış veriş yaptığım, bir de fiyatları ucuz diye orada burada reklamını yaptığım en nihayet son aldığım bilgisayarda sorun çıkması üzerine gerçek yüzünü görmeye nail olduğum şirkettir.

    olaylar şöyle gelişti; bahçelievler şubesinden aldığım hp masaüstü bilgisayarım bir süre önce mavi ekran vermeye başladı. hp nin telefonla ulaştığım teknik servisi bilgisayarı benim getirmemi istedi ve okmeydanı civarında bir yer tarif etti. bunun üzerine bilgisayarımı gold pc bahçelievler şubesine götürdüm. teknik servis elemanları bilgisayarımda muhtemelen donanımsal bir arıza bulunduğunu, bunu kendilerinin gideremeyeceğini, hp nin servisini aramamı, onlar gelip bilgisayarı almıyorlarsa bu durumun kendilerini bağlamadığını ifade ettiler. aksi yöndeki ısrarlarımı sürdürmem üzerine teknik servis müdürü olduğu söylenen biri odaya geldi. kendisinin duruma daha hakim olacağını düşünerek hukukçu olduğumu, tüketicinin korunması hakkında kanun gereğince hem üretici hem satıcı firmanın tüketiciye karşı sorumlu olduğunu bildiğimi anlatmaya çalıştım. müdür olduğu söylenen şahıs bu sözlerim üzerine tüketiciyi koruma kanunu'nu kendisinden daha iyi bilemeyeceğimi, orada müteselsil sorumluluk diye bir kavramın düzenlendiğini, kanunu yorumlayabilirsem bunu anlayabileceğimi vs. ne esnaflık ne müşteriye saygıya yakışmayacak bir üslupla anlatmaya başladı. haliyle bu tavır sinirlerimi gerdi ve kendisine hukuk doktorası yapmakta olduğumu, kendisinden hukuk öğrenmeyeceğimi, müteselsil sorumluluğun tam da benim anlatmaya çalıştığım sonuca işaret ettiğini aynı sertlikte belirttim. sözlerimi tamamlamıştım ki son derece kaba tavırlı bir güvenlik görevlisi gelip mağazadan çıkmamızı, aksi takdirde zorla atacaklarını yine bağıra çağıra söylemeye başladı.

    babamla birlikte mağazadan çıktık ve bilgisayar kasasını arabamıza yerleştirdik. derhal mağazaya dönerek daha yetkili bir kimseyle görüşmek istediğimizi söyledik. bir kaç satış görevlisinin mağazadan çıkmamız yönündeki sözlerine karşılık içinde bulunduğumuz durumu anladığını sandığım bir görevli yavaşça yanımıza gelip ikinci kata çıkmamızı, mağaza müdürüyle görüşmek için ısrar etmemizi söyledi.

    ikinci kata çıktığımızda bağıra çağıra bizi yetkili servisten kovalayan güvenlik görevlisi ve bir kaç teknik servis görevlisi bizim zaten koskoca müdürle görüştüğümüzü, daha yetkili kimseyle görüşemeyeceğimizi söyleyerek tekrar mağazayı terk etmemizi istediler. bu arada epey üstü kapalı hakaret yedik ve sert üsluplarla karşılaştık. bir ara daha önce bizi mağazadan kovalayan güvenlik görevlisi dışarı çıkıp kendisiyle öyle yüzleşmemi istedi. araya giren görevliler oldu ve ikinci katta bulunan kafeteryada mağaza müdürünü beklemeye başladık. bu arada güvenlik görevlisi tehditkar bakışlarını ve kafa sallamalarını sürdürdü. mağaza müdürü on dakika sonra geldi. kafeteryanın kapısında teknik servis görevlileri ve güvenlik görevlisi kendisini durdurarak on beş dakika kadar kendisiyle konuştular. son derece nazik davranışları olan mağaza müdürü, sorunumuzu anladığını, bilgisayarımızın yerinden alınmamasının kabul edilemez olduğunu söyleyip hp yi arayacağını ve sorunu bizzat çözeceğini söyledi. personel konusundaki şikayetlerimizi ise sadece gülerek ve kibarca personeline güvendiğini belirterek karşıladı.

    mesleği başkalarının haklarını savunmak olan biz iki avukata gördüğümüz tavrın getirdiği sinir bozukluğuyla ofisimizin yolunu tutmak ve pc gold'un güler yüzlü hizmet anlayışının sadece satış aşamasında geçerli olduğunu anlamak düştü.

    biliyorum, (bkz: çok doluyum be sözlük)... genel merkeze konuyu iletmek için elimden geleni de tabii ki yapacağım ve bunu yaparken sözlükteki diğer şikayetleri de kendilerine göstereceğim ama böyle esnaflığın mübah sayıldığı bir yerde şu anda benim de elimden bu tecrübemi paylaşmaktan fazla bir şey gelmiyor.


    (larry - 24 Eylül 2008 20:15)

  • comment image

    müşteriler arası iletişimi artırmaya yönelik hizmetleri ile takdirimi toplamıştır

    ararsınız, müzik dinle bekle vs dönemlerinden sonra sonunda bağlanırsınız

    - alo merhaba bi ürün sorcaktım
    + eeöö ben de sorcaktım
    - nası yani
    + siz de mi müşterisiniz
    - evet siz de mi ahah
    + eheh birbirimize bağlamışlar


    (lord seithel - 17 Eylül 2010 15:03)

  • comment image

    gold.com.tr'den 2 hafta önce cep telefonu satın aldım.

    teslim aldıktan 2 gün sonra yasaluyarı adı altında mesaj geldi. ımeı kayıt dışıymış ve telefon 5 gün sonra kapanacakmış... hemen kendilerinin çağrı merkezini aradım. sanki sorun benden kaynaklanıyormuşçasına telefonun faturasını ve kimliğimin fotokopisini mail adreslerine göndermemi istediler. aynı gün gönderdim.

    fakat telefonum 20 ekim pazar günü kapandı. çağrı merkezlerini aradım, internet sitelerinden, twitterdan, şikayetvar'dan yazdım, fakat kimse ilgilenmedi...

    en sonunda gold'un yöneticisi olduğunu söyleyen beyza adında bir bayan aradı. bayram tatili nedeniyle btk'da gecikmeler yaşandığını, ancak bu akşam veya en geç yarın akşam (ayın 22'si ve 23'ü) telefonun kullanıma açılacağını, aksi halde 24'ünde iade edebileceğimi söyledi. ayrıca, herhangi bir sorun yaşandığında aynı numarayı arayıp, kendisine bağlanmamın yeterli olacağını dile getirdi.

    bugün bu saate kadar halen telefon kullanıma açılmadı. aynı numarayı aradım, beyza hanım'ı bağlar mısınız? diye sordum. fakat bu isimde birisinin çalışmadığını ifade ettiler. sakinlik seviyemin sınırlarında gezinirken hattaki kişiye tekrar derdimi dile getirdim. klişe bir şekilde sorunun btk'dan kaynaklandığını falan anlattı. iade etmek istediğimi söyledim, telefonu yalnızca teknik servise gönderebileceklerini ifade etti.

    1. btk'ya kayıt yapılıp yapılmaması benim problemim mi? ben telefonumu parasını verip almışım. dilediğim zaman kullanırım...
    2. telefonun kullanımıyla ilgili hiçbir problem yokken neden teknik servise göndereyim?
    3. kendilerinin problemi nedeniyle 4 gündür telefonsuz kalmamın (halen sürüyor) bedelini kim, nasıl ödeyecek?
    4. beyza kimdir, hani kendisine istediğim an bağlanabilirdim, hani telefonu iade alabilirdi?

    müşteri memnuniyeti adına yapılan hiçbir şey yokken, bir de verilen alakasız cevaplar da cabası...

    hakem heyetine başvuracağım, telefonun mecburen iadesini alacaklar. fakat kurumsal firma olarak geçinen, koskoca gold böyle bir ayıbı nasıl örtebilecek?

    uzun derdin kısası, gold.com.tr'den alışverişi kesinlikle önermiyorum. en azından gidin mağazalarından alışveriş yapın. çünkü o zaman aldığınız şeyi birilerinin kafasına atabilirsiniz....

    edit: imla hataları


    (ron ron ron ron - 24 Ekim 2013 17:23)

  • comment image

    bir pcgold hatirasi(haziran 2004-kadikoy subesi):
    sealsthesense: creative audigy zs fiyatini ogrenebilir miyim?
    gorevli: 180 usd+kdv
    s: pesin fiyatina 10 taksit yapiyorsunuz degil mi?
    g: evet her ay 18 dolar arti kdv odeyerek alabilirsiniz.
    s: cok guzel. peki o zaman pesin alanlar enayi diyebilir miyiz?
    g: hayir. pesin fiyati 145 dolar arti kdv.
    s: hmm demek ki pesin fiyatina 10 taksit 180 dolar ama pesin fiyati 145 dolar
    g: evet aynen oyle
    s: yani pesin fiyati hem 180 hem de 145 dolar.
    g: hayir pesin fiyati 145 dolar
    s: peki o zaman biz kosedeki eczaneden vazelin alalim lazim olacak.
    g: ?
    s: iyi gunler.


    (sealsthesense - 10 Haziran 2004 14:59)

  • comment image

    2004 yılında gold bilgisayar stoklarını saymak için bizden 15 adet barkod okuyuculu el bilgisayarı satın almak istediğini söyledi. önce 5 gün test etmek istiyoruz dediler. biz de hay hay dedik ve tanesi 1.200 usd olan 15 adet cihazı verdik. 5 gün sonunda ürünleri almıyoruz diye iade ettiler. daha sonra içerden öğrendim ki, o 5 gün boyunca bizim cihazları kullanıp stok sayımını kendi elemanlarına fazla mesai yaptırarak gerçekleştirmişler. (tabi ki fazla mesai ödeme diye bir şey kesinlikle yok)

    o gün dedim ki '' bunun cezasını çekersiniz, haksızlık yapıyorsunuz ''

    o büyük gün gelmiş. ibret olsun.


    (cinnet mustatili - 7 Ocak 2016 00:03)

  • comment image

    $ayet lotodan guzel bir para cikarsa, zirf zevk icin satin alip kapatacagim bir firmadir.
    butun gunluk gazetelere de "biz kapattik" diye ilan verdirecegim. yapacagim bunu...


    (cadence - 31 Ocak 2005 18:52)

  • comment image

    base on a true story:
    yer: kadıköy yazıcıoğlunun karşısındaki gold bilgisayar zaman: 03 mart 2006

    satışda:

    - iyi günler 3.5" external hdd kutusu almak istiyorum. görmem mümkün mü?
    -buyrun inceleyin.
    -ama bu 2.5"
    - pardon o zaman aşağıda depodaki arkadaşlar yardımcı olsun.
    - ok bakıp geliyorum.

    depoda:

    -iyi günler 3,5" external hdd kutusu x marka görmem mümkün mü? bir kaç sorum var.
    - teknik servisten yardımcı olsunlar yan taraf
    -teşekkürler.

    teknik servisde:

    -pardon 3,5" x marka exteranal hdd kutularında adaptör var mı? ayrıca fanlı mı ?
    -hatırlamıyorum görmek lazım.
    -teşekkürler.

    tekrar depoda:

    -teknik servisdeki arkadaş "hatırlamıyorum görmek lazım" dedi. mümkünse bi bakabilirmiyiz alıcam çünkü.
    -tabi bekleyin lütfen.
    -buyrun ürün bu.
    -kutuyu acabilir miyim?
    - hayır!
    -peki adaptörlü mü?
    -bilmiyorum
    -açabilirmiyim o zaman kutuyu?
    -hayır!
    -peki ağır gibi duruyor. büyük ihtimal adaptörlüdür. peki fanı var mı bu modelin ?
    -bilmiyorum!
    -o zaman kutuyu açabilir miyiz?
    -hayır!
    -ama bu kutu daha önce açılmış bariz belli.
    -hayır açamayız!
    -teşekkürler.

    tekrar satışda:
    - teknik servisdekiler bilgi vermedi, depodakiler ne ürünü biliyor ne de kutuyu açıp bakıyor. bu sebeble sizden alış veriş yapamıyorum...
    - siz bilirsiniz.

    hızla mekan terk edilir....
    peki ben neden satış'a dönüp açıklama yaptım çünkü hoş bir hanımefendi duruyordu orada belki kurumdaki öküzlerin sahip olmadığı müşteri memnuyeti ve bilgilendirme gibi kavramlara vakıf diye. ama gördük ki dişisi de erkeği de aynı kıvam da...


    (kuzgun - 3 Mart 2006 14:28)

  • comment image

    efendim, yazmadan edemedim, turk vatandasini bu firma konusunda biraz bilinclendirmek isterim.

    salaklik edip, gidip bu sirketin bahcelievler subesinden bir laptop aldim. uc hafta sonra bozuldu. ram'i bozukmus, geri goturdum hemen. aldiginiz laptop bir ay icinde bozulursa, yenisini vermek gibi sozde bir vaatleri vardir bu sirketin. neyse, goturdum geri, uzerinde (ekranin degil, yuzeyinin) "minicik" bir cizik oldugunu ama yenisini vermelerinde muhtemelen bir etkisi olmayacagini soylediler. sozde nootbook'u bir hafta icinde alacaktik.
    2 hafta gecti, bu sure icinde sirket surekli arandi. hep "bu hafta icinde alacaksiniz" dendi. calisanlarla bir ton munakasaya girildi. sonraki 2 haftada (goruyorsunuz, 4 hafta oldu) oyalanmaya devam edildi, o ara verem oldum zaten. sonra, 4 hafta gectikten sonra, yenisini vermeyeceklerini soylediler. yuh dedim, bir suru tartisma bagirma.. peki dedim (asil demek istedigim "allah belanizi versin"di), tamir edin de, yeter ki geri verin. yapacaklari tek sey ram'i degistirmekti.
    2 hafta daha gecti. bu sure zarfi icinde her gun arandi. bir ara, "gelin yaptik alin" dediler. gittim, yok. kanser oldum, dondum. sonraki gunler aramaya devam edildi. yapmislar efendim, gittim almaya, ne goreyim? uzerinde kafam kadar bir cizik. dedim bu ne? "zaten burada belgede uzerinde cizik oldugu yaziyor" bilmemne dendi. hic abartmiyorum, goturdugumde aletin uzerindeki o minicik cizgi zar zor farkediliyordu, ve bu cizik yuzunden normalde yenisini vermeleri gereken notebook'u vermediler. bagirdim cagirdim orda, lanet okuyarak geri dondum.

    iste bu firma boyle camur bir firmadir, bu olayin ustunden aylar gecti, icimdeki kin hala gitmemis, yazmadan edemedim. 2 ay nefret kusturdular bana, siz siz olun, bir sey alacakken tekrar dusunun derim.
    birdahaasla. aman diyim.


    (unearth - 7 Mayıs 2006 00:24)

  • comment image

    kesinlikle uzak durduğum firmadır.

    kendilerinden bir keresinde alışveriş etme gafletinde bulunup bir cd writer almıştım*
    2 ay sonra bu cd writer bozuldu.allahtan cihazı kutulu almıştım ve 2 sene garantisi vardı, ben de kadıköye inip cd writerı iade ettim.

    bana cd writer ı ithalatçı firmaya iade edeceklerini ve bana geri dönmek için 30 gün yasal hakları olduğunu, ama beni bu kadar bekletmeyeceklerini; ürünün yenisinin haftaya geleceğini söylediler.

    tabii ki kendilerini daha sonraki her arayışımda "ürününüz tamirde", " ürününüz üretici ülkeye gönderildi", "ürününüz için ithalatçıdan cevap bekleniyor", "kedim çişini yapıyo 2 gün sonra arayın" şeklinde farklı laflarla beni oyalaladılar.

    sonunda 30 gün dolunca kendilerine "yasal süreniz doldu.şimdi simon diyor ki" şeklinde bi telefon açtım.birden heyecanlandılar ve beni beş dakka sonra geri aradılar : "sizin cd writer ınız artık üretilmiyormuş, üzerine upgrade parası ödeceyeceksiniz biz de size onun bir üst modelini vereceğiz".

    yani allah ın belası bi cd writer ın artık üretilmediğini öğrenmeleri için tam 30 gün gerekmişti.
    buradan tabii ki cd writer ımın 30 gün boyunca bıraktığım yerde beni beklediğini ve 30 gün boyunca her aradığımda bana farklı birisinin farklı bi yalan söylediğini anladım ama çok geç olmuştu.

    üstüne üstlük "ben para verip üst model istemiyorum, sizden de bi bok almicam para iadesi istiyorum " dediğimde ise "size para iadesi yaparız ama bu sizin ödediğiniz rakam değil bizim belirleyeceğimiz bir rakam olur" diyerek bana "ya üste para ödersin ya da sana bi disket sürücüsü alabileceğin kadar bi para verip seni sttr ederiz" mesajı verdiler,ben de 30 gün bekleyip bi de üstüne site site para ödemiş oldum bu tiplere.

    istanbulda bilgisayarlarla uğraşmış ve bu adamlardan alışveriş yapmak gibi bir garip bir tutum içerisine girmiş herkesin bir pc gold hikayesi vardır.
    donanımhaber tarzı forumlarda biraz dolaşırsanız benimkisininin yanında aile dramı statüsünde kalacak çok daha sinir bozucu hikayeler okuyabilirsiniz.
    kısacası bütün pc gold mağazalarının kapılarında
    gıcırdayan bi sallanan sandalyede oturan yaşlı bi amca bulundurulmalı, bu amca alışveriş yapmak isteyen saf gençleri hırıltılı bir sesle : ”pc gold a mı gitmek istiyosunuz? son 50 senedir oraya giden hiç kimse geri dönemedi “ diyerek uyarmalıdır.

    bi de bütün bunlara rağmen, adamlar gitmiş altunizadeye hayvani boyutlarda büyük bir mağaza daha açmışlar, çıldırmamak elde değil, lan halen kim alışveriş yapıyo bu adamlardan be?!!!


    (kim bo kastekniv - 10 Mayıs 2006 19:06)

Yorum Kaynak Link : gold bilgisayar