''güvenli güvenli, aman kızım geç olsun güç olmasın'' diye zorla yolculuk yaptırıldığım otobüs firması. çok büyük yanlışlarına şahit olmuşumdur. mesela aynı numaralı bileti iki ayrı kişiye satmaları gibi. bir kez de 6 yolcunun biletine kalkış saati bir saat geç yazılmıştı. benim de aralarında bulunduğum bu 6 şahıs afyona kadar tepesi akıtan bir varan minibüsüyle gitmiştik, orda kaçırdığımız otobüse binince de,şoför dahil herkesden azar işitmiştik geç kaldık diye.
bayan yanı olayını da kasıyorlar bence. ankaraya dönmeye çalışırken "hanımefendi bayan yanı yok" diye bilet satmamışlardı bana, "e erkek yanı olsun nedir ki?" dediğimde ise ''olur mu hanımefendi belki erkek sizi istemeyecek'' cevabı aldım. o erkeğin beynini sikiyim çok afedersiniz.

(murron - 15 Nisan 2000 21:17)

şirketteki trend hakkında bilgi vermek gerekirse:

- eskiden tamamen kendisine ait araçlarla hizmet veren varan, artık filosuna şahıs araçlarını almaya başladı. kendi elindeki araçları da şahısa devrediyorlar. muhtemelen, yasanın şart koştuğu minimum %30 şirket aracına düşene kadar bu taşeronlaşma devam edecek. şahıs araçlarında servis memuru şirketin elemanı olurken şoför dışarıdan oluyor.

- ankara'daki terminaller artık taşeron, bektaşlar'a devredildi.

- istanbul'daki kavacık ve dudullu terminalleri de kendilerine ait değil, taşeron terminaller. bu terminaller as74, özbartın, bartın özemniyet vb firmalarla paylaşılıyor.

- istanbul avrupa yakasındaki kalkış noktası artık esenler otogar.

- istanbul'da şehir içi servis hizmetleri de özyol diye bir taşeron firmaya verilmiş durumda. bu servisler de yukarıda adını ettiğim firmalarla paylaşılıyor ve otobüsten indiğinizde servisin kalkması için sadece varan otobüslerini değil diğer firmaların otobüslerini de bekliyorsunuz. tabii bu firmalardan gelen çuvallı, denkli, balyalı yolcular da cabası.

- filoya katılan şahıs aracı travegolarla tuvaletli otobüs standardından da ödün verildi.

daha pek çok şey.

(elbik - 16 Ocak 2011 10:18)

artık en güvenli otobüs işletmesi olma özelliğini kaybetmeştir. ^*

(bkz: bir süre sonra buraya varamayan esprileri gelecek)

(viktornoworsky - 23 Haziran 2011 13:36)

yeni yeni cikmi$ bi olay var bi kac aydir belkide yakla$ik bi senedir uygulanan bi kural. neymi$ efendim 3 tane tek ba$ina oturan yolcu varsa, 4. tek ba$ina oturan koltuk acilmiyormu$, sistem izin vermiomu$^*. du$unun otobus gold edition'lardan ve toplam 40 koltuk var. bu koltuklardan 30'u dolu 10 tanesi bo$. o 30 taneden 3 tanesi tek ba$ina oturuo. sizin secebileceginiz 3 veya 4 tane ciftli koltuk olsun, bunlardan bi tanesini secemiyorsunuz, illa neymi$ diger tek ba$ina oturanlardan birinin koltugunu secmeniz gerekmekteymi$. peki...

$imdi varan'a selam caktiktan sonra bu konuyu $oyle cozuyoruz. oncelikle internet sitelerinden mutlaka bi hesap acin, biletlerinizi ordan ayirtin, rezervasyon hesabi, hatta istiyorsaniz ordan da satin alabilirsiniz, site boktan ama ali$tiktan sonra bi miktar kullani$li oldugu soylenebilir. ne diyoduk, internet sitesine girilir, soyad sabit olarak ba$ka bir isimle (babaniz, amcaniz, karde$iniz, vs) o 3 koltuktan birinin yanina rezervasyon yapilir. ondan sonra bo$ tekli koltuk sayisi 2'ye du$tugu icin sizde gidip istediginiz bi ciftli koltugu rahatlikla satin alabilirsiniz.

ben telefondan bilet alirken telefondaki cali$an "beyfendi otobuste 3 tane tekli koltuk oldugu icin sistem istediginiz koltuga bilet sati$ina izin vermiyor" dedigi anda sirf bu keyfi ya$amak icin onunla telefonda konu$urken yukardaki yontemi yapiyorum ve ustune "tekrar bakar misiniz?" diiince "pardon ozur dilerim 2'ye inmi$ koltuk sayisi $imdi sati$inizi yapiyorum" diyolar. amacim sadece bu ses kayitlarini eger harbiden dinliyorlarsa tek cakalin onlar olmadigini gostermek kendilerine. ama guzelim $irketi bu hale getirenlerin bunu takacagini zannetmekde benim hiyarligim herhalde.

(turbo6kv - 26 Eylül 2011 15:34)

ulusoy tarafından satın alındıktan sonra hızlı bir tasfiye sürecine giren firma. özmal filosundaki araçlar hızla elden çıkarılıyor, şahıs araçlarıyla ilişikler kesiliyor, yazıhaneler bir bir kapatılıyor, kalan hatlarda da ulusoy'un eski araçlarıyla kör topal bir hizmet verilmeye çalışılıyor. bu tasfiye şirketi yok etmek için mi yapılıyor yoksa zaten satın alındığında hasta adam konumunda olan şirketi jakoben bir anlayışla yıkıp yeniden yapmak için mi, o kısmı hala muamma. zira sektördeki fısıltı gazeteleri her iki yönde de haber üretmekte.

şahsi fikrim ikincisinin olasılığının daha yüksek olduğu yönünde. zira varan da ulusoy da artık çok sıradanlaştığı için ve kamil koç, pamukkale turizm, nilüfer turizm gibi firmalar hizmet standartlarını çok yukarılara çektikleri için artık ligin tepesinde varan ve ulusoy var, bu ikisi kendi aralarında rekabet ediyorlar diye bir durum kalmadı. bu bakımdan ulusoy'un varan'ı yok etmesi kendisine ciddi bir avantaj sağlamayacak, çünkü karşısında dağ gibi başka rakipler var. bu durumda ulusoy'un kendisine fazla fayda sağlamayacağı halde bu kadar büyük bir yatırımı (şirketi bedavaya almadılar herhalde) yapması bana çok akla yakın gözükmüyor.

öte yandan, pek çok kişinin düşündüğünün aksine, yüksek ücretlerle lüks ve kaliteli otobüs taşımacılığı yapacak bir firmaya hala ekmek var. havayolu ulaşımının gelişmediği - çok pahalı olduğu (ki benim ucuz uçak bileti algısının doğru olmadığı yönündeki düşüncem hala pek değişmiş değil) ve henüz bir yüksek hızlı demiryolu yatırımının gerçekleşmeye başlamadığı pek çok parkur var. bu parkurda yüksek ücretlerle taşımacılık yapacak bir otobüs firması, aldığı ücretin hakkını verdiği sürece, gayet iyi para kazanacaktır. umarım ulusoy bu potansiyeli görmüştür ve varan'ı bu parkurlara butik firma olarak sokma hazırlığındadır. yoksa, bir efsaneye gerçekten yazık olacak.

(elbik - 5 Mayıs 2012 10:11)

"şimdiye kadar hiç kaza yapmayan türkiye'deki tek ulaşım firmasi" odulunu aldiginda sinirimden aglamak istedigim firma. annem bir cok arkadasini varan otobuslerinde kaybetti. iste bu yuzden bahsi gecen odulu mesru yollardan aldiklarina dair sahsen kesinlikle hicbir inancim yok.

ayrica cok kotu bir anim vardir bu firmayla ilgili:

prostat kanseri oldugundan idrarini tutamayan rahmetli buyukbabam, istanbul'dan adana'ya gelirken sirf tuvaletli oldugu icin bir varan otobusune bindirilmisti. adana'da otobusten indiginde o 60 kusur yasindaki dag gibi adamin pantolonu sirilsiklam, kendisi de utanc icerisindeydi! neymis, "tuvaleti sadece uluslararasi seyahatlerde kullanima aciyoruz"mus. annem sinirinden cildirmis, bu "cok kaliteli"(!) firmanin istanbul genel merkezine kadar telefonlar acmisti yetkili birisiyle gorusmek icin. tek bir allahin kulu cikmadi, oyalayip durdular kadincagizi. sonunda allaha havale ettik; ulkede havale edecek baska bir kurum olmadigi icin!

hic kaza yapmamismis, en iyi servismis.. haydi oradan!

(arroway - 12 Haziran 2003 02:38)

son hükümetin iktidara geldiği ilk günden beri düşmekte olan kalite ve kültür gereksinimlerinin üzerinde kalan her kurum ve kuruluş gibi olmuş sonu.

(invinoveritas - 14 Ocak 2016 16:22)

varan otobüsü yanaşınca dinlenme tesislerinde bekleyen hemen herkesin dikkatini çeker, inenlere 'zengin bunlar kesin' diye bakılırdı. otobüsleri her zaman gıcır gıcır olurdu. ne kadar kaldı bu karizmasından geriye bilinmez ama bir zamanların efsanesiydi emekliye ayırmışlar.

(mhcr - 14 Ocak 2016 16:24)

tam on yil oncesiydi.bilet bulamamistik ve babam her yere sordum da "varan" a sormadim demisti.bir umitle gittik 43 numara bos deyince beklenen bileti hemen aldik. o zamanlari yeni yeni palazlanan pamukkale turizimde 33 tl olan bilet varanda 51 tl ydi.babam tereddut etmeden cikardi aldi bileti.
gun geldi yolculuk basladi. gercekten neden bilet fiyatinin farkli olduginu anladim.adamlar efendi servis sifir sikinti.
neyse 11 saat gelip gecmis sakarya civarinda muavin tekrar gorundu. kahvaltiniz.
sandivinc meyve suyu filan iste.o zaman icin lukstu bunlar..diger firmalar ikramda nerden kirarim diye dusunurken adamlar resmen acik bufeyle hizmet ediyorardi.
gec tanismistin ama hep o tat kaldi icinde.
ve bugun harbiden uzuldum. keske olmasaydi sonun boyle...

(yitik yosun - 14 Ocak 2016 16:29)

onlarca seyahat bir sürü anı. bir yolculuğumda, çok severdim şeftali buzlu çay var, host kardeşten ikinci bardağı istedim getirdi, bitince bir kez daha istesem ayıp olur mu dedim? bekle abi dedi, gitti şişeyi getirdi, keyfine bak dedi.

varan'ın en büyük olayı gelenekleri, ritüelleri ve misafirlerine saygısı vardı. şöförün yolcuları selamlamadan oturmaması, ana terminallerden arkadan su dökmeler ve her zaman kibar personeller.

marka olarak bir anı olarak kalacak zihinlerimizde sonra kaybolup gidecek. belki kapitalizme belki aç gözlülüğe belki de aile içi çekişmelere yenildi...

yolun açık olsun varan.

(korkmam yalandan yilandan kadar - 14 Ocak 2016 19:17)