bünyesinde fikret kuşkan, ayşegül aldinç, ilhan şeşen, nilüfer açıkalın gibi "übermansch" varlıkları, tüm bunların yanında bonus olarak özlemle tekrar gitmeyi ümit ettiğim bozcaada'yı barındırdığını görünce izlemeye doyamadığım bir televizyon filmi olmuştur. film hakkında enternasyonel muvi databeyz'de bi bok olmamasından mütevellit, elimden yalnızca, yukarıda saymış olduğum anahtar kelimelere ilgi duyanlara şiddetle tavsiye edebilmek gelmektedir. konusu da, aklımda kaldığı kadarıyla ve de kısaca şöyledir:bozcaada denen ömre bedel kara parçasına birgün uzak diyarlardan gizemli bir balıkçı geliverir. ve adada annesiyle beraber yaşamakta olan deniz'in en yakın arkadaşı olur bu adam zamanla. annesiyle de aralarında bir gönül bağı oluşur. amma velakin dul bir kadının bu şekilde bir ilişki yaşamaması gerekliliğine inanmakta olan ada halkı bizim balıkçıya fena halde kafayı takmıştır.. ve olaylar gelişir... evet konu bilindik, hiç de öyle komplike akıl oyunlarını çözmeyi gerektirmeyecek basitlikte. vurdu kırdı da yok. teknoloci de. filmi güzel yapan da bu zaten. mis gibi ada havasını içine çekebilirken insan, balıkçıların çetin ve bir o kadar miskin hallerini, ara sokaklarda, rum evlerinin önünde toplaşan kadınların kıskanılası öykülerini, denize duyulan özlemi, denizin bekleyişini, gelişini, gelmeyişini, her detayı iliklerine işleyebiliyor filmi izlerken. ben, en azından, hasretimi giderdim o özel diyarla. ohh, mis gibi oldu valla. peşin edit: yayınlandığı kanal, elbet trt2'dir efendim.
(charmofsmyrna - 23 Ağustos 2007 23:35)
bir takim teknolocik* yetersizliklerden oturu kacirmis oldugumuz, konusu bunyede bir huzur olusmasina yetmis film.
(deepcrimson - 24 Ağustos 2007 00:12)
Yorum Kaynak Link : deniz bekliyordu