butun buyuk yarıscılar ve kazananlarda oldugu gibi hidalgo nun kazanmasını saglayan ruhudur, yoksa profesyonel yarıscılıkta mükemmel aygır ve kısrakların yavruları yine mukemmel olurdu. bu baglamda guzel noktalara dikkat cekmis film. hidalgo'nun olmek uzereyken kalkıp kosması kızılderili ruhani yasamının (oeh) gucunu gostermektedir. sonuc olarak mustangler ve kızılderililer birbirleriyle ozdeslesmis, ruh butunlugu saglamis (birlikte dıslanmıs) ırklardır.

(forza fisico - 7 Mart 2007 18:09)

yüzüklerin efendisi serilerinden sonra "viggo'yu ata değil eşeğe bile oturtsak tutar" mantığıyla çekilmiş, ancak box office'te bekleneni veremiş film.

(amorfolyus - 23 Aralık 2008 11:04)

aragorn dışında lost'un ilana'sının (zuleikha robinson-jazira) ve ceaser'ının da (saïd taghmaoui-prens bin al reeh) oynadığı film.
rolünü en iyi hidalgo oynamıştır şüphesiz.

--- spoiler gibi ---

özellikle aragorn ile ilana'nın kırıştırma sahnesindeki mimikleri, yok artık bildiğimiz at lan bu, nası öyle manalı bakabiliyo ki dedirten cinstendir.

--- spoiler gibi ---

(inomniaparatus - 30 Ekim 2009 03:23)

filmde hidalgo'5 ayrı kızılderili atının oynadığı filmdir. al-hattal'ı ise burson, california'dan black silver arabians harası'na ait tc bey cedar adlı bir aygır oynamıştır.

http://www.imdb.com/title/tt0317648/trivia

(andrew - 30 Ekim 2009 03:35)

(bkz: hmc hidalgo)

(agamemnon - 6 Ağustos 2010 14:50)

izlememin üzerinden yıllar geçtikten sonra, aklımda çekirgelerle kalan film.

(lcha - 6 Ağustos 2010 14:54)

el violin filminde bol bol geçince anlamını merak ettiğim ve nihayetinde ekşiyi okuyup öğrendiğim kelime_can.

(parrhesiaturkiye - 15 Aralık 2013 03:00)

fragmanina bakilirsa gayet klişe, spaghetti western kıvamında dusuk kaliteli bir film.

(vinyl - 23 Mart 2004 21:00)

the passion of the christ'in inanılmaz çıkışı sonucu gişede eline alan film..

(parma maniac - 6 Nisan 2004 16:30)

saçma sapan bir afişe sahip olan film. yani bu kadar mı yüzüklerin efendisinden kotarılır bir iş. öte yandan fiyaskosu garanti; tamam viggo yüzük serisiyle ünlendi filan ama öyle koca prodüksiyonu tek başına sürükleyecek bir adam da olmadı, olamadı.

(minca - 21 Nisan 2004 15:01)

mavi gozlerden ancak taniyabildim aragornu, cok degismis. bir de colde olduklarindan dudaklari paramparcaydi, derin yariklar vardi. en komedi tarafiysa colun ortasinda oturup atalarinin ruhlarini yardima cagirmasiydi. bir de daha guzel bir arap kizi bulamamislar mi? ama hidalgonun performansina hayran kaldim, mukemmel bakis firlatabiliyor.

(seessa - 2 Mayıs 2004 17:31)

klişelerle dolu, izlemesi yine de zevkli, amerikalıların araplarla gelin canlar bir olalım çağrısı.

(alvarez - 2 Mayıs 2004 19:47)

spoiler vermeyi hic tasvip etmesem de, soylemeden gecemeyecegim, mustanglerin oldugu sahneyle kendine hayran birakmis film.

(vortex - 2 Mayıs 2004 23:01)

amerikalilarin bizim atlarimiz sizin atlarinizi döver, sampiyon biziz,ayrica bizim dinimiz süper sizinki abuk subuk,sacma sapan temali filmi.. ayrica sonu basindan belli olan filmlerdendir.

(purplebee - 2 Mayıs 2004 23:58)

arap atı kumda, ingiliz atı çimde, hidalgo her yerde. (bkz: 4wd) (bkz: awd)

(nick belane - 3 Mayıs 2004 01:03)

viggo mortensen'in aragorn halinden daha iyi gozuktugu ^** bir film. eurocentrism ve oryantalism acisindan bakildiginda "en azindan" son samuray dan daha delikanli bir filmdir. kimse kimsenin dinine falan bok atmamistir. ayrica donemin amerikan hukumetinin mustang politikasi (spoiler olmasin diye yazamiyorum) dusunuldugunde, olayin "bizim atlarimiz sizin atlarinizi dover" seklinde bir sidik yarisindan cok, "biz elimizdekilerin kiymetini bilemeyecek kadar salagiz" temasini barindirdigi gorulecektir.

(mayapan - 10 Mayıs 2004 15:40)

"lanet olsun dostum, eskiden de amerikanlar dünyanın bir numarasıydı" temalı hayvanlı film

(kinyas - 24 Temmuz 2004 06:24)

filmle ilgili bilgiler verip^* spoiler içerenlerin başına ibare koyacağım.

viggo mortensen çekimler bittikten sonra adı gerçekte t.j. olan hidalgo'yu satın almış.

aynı zamanda viggo mortensen akıcı bir şekilde ispanyolca konuşabildiği için filmin ispanyolca versiyonunda kendi dublajını kendi yapmış. bravo diyoruz.

spoiler - filmin başındaki yaralı diz katliamı sahnesinde şef big foot'un doğal olmayan bir şekilde sol kolu havada öldüğünü görüyoruz. fakat bu miniconjou şefinin ölümünün fotoğrafladığında da olduğu gibi doğru tasviriymiş. google görsel aramasıyla da görebiliyoruz fotoğrafı: https://www.google.com.tr/…=miniconjou chief death

browning montana'da çekilen final sahnesinde kullanılan atların (550 at kullanılmış) sahipleri farklı kişilermiş. bu yüzden atları ayırt edebilmek için toynaklarını damgalamışlar.

spoiler - film mısır'da dağıtılırken ''beşinci karı'' söz öbeğinin geçtiği kısım ''dördüncü'' diye düzeltilmiş. çünkü islamda en fazla dört karı alınabiliyormuş. ben giriyorum burada: yani dört kadınla evlenebilmek zaten başlı başına bir rezillikken bir de adamların ''acaba islam'da evlenilebilen kadın sayısının bir sınırı var mıdır?'' diye araştırmalarını mı bekliyorsunuz? dördü alan utanmaz beşi de alır altıyı da elliyi de demişlerdir büyük ihtimalle haklı olarak.

sinemalarda disney filmi olarak tanıtılırken vhs/dvd dağıtımlarında touchstone pictures olarak geçiyormuş.

o dönem viggo mortensen (aragorn) yüzüklerin efendisi üçlemesinde de oynadığından serinin ikinci filmi iki kule'nin gösterimi sırasında hidalgo'nun tanıtımı yapılarak mortensen'in popülerliğinden faydalanılmak istenmiş.

orijinali burada: http://www.imdb.com/title/tt0317648/trivia
bazıları zaten var başlık altında diye çevirmedim...

(kisa bisey olsun istemistim - 31 Mayıs 2015 22:14)

bir ulke tarihini kesfediyor....

the last samurai 'in dan cold mountain'ina, son donem 1800'lerin amerikasi temali bir film daha.

amerikan sinemasinin belli donemlerde meylettigi konularin ideolojik acilimlari oldugunu dusunursek son donemde artan " aman da amerika'yi bu eller kurdu" trendinin ne demeye geldigi konusunda cesitli spekulasyonlar yapmak mumkun.

mesela, vicdan mi temizliyorlar, yoksa biz hep kestik bundan sonra da kesmeye devam edecegiz mi diyorlar?

ya bi de yazik yazik, binbir cirkinligin asmanin kesmenin ortasinda benligini kaybetmis adamlar, kendilerini bulmak icin ciktiklari yolculuklar. ordaydim, simdi burdayim, bu gozler neler gordu, acaba yeniden dogabilir miyim sorulari bu kayip adamlarin ortak dertleri.

son yillarin modasi artan uzakdogu sevgisi ise malum. matrix'ten kill bill'e en son last samuraida gordugumuz, capon amcalarin coktan amerikan topraklarinda satisa sundugu antik kulturleri bati kulturu tarafindan yeniden kesfediliyor. yeni dusman arap ve/veya islam kulturu ise kandahar veya kizim olmadan asla en son osama da gorulen sonuclara varabiliyor. gerci haksizlik etmeyelim hidalgo tipik dogulu imajini bu filmde olumsuz sergilemiyor ama yineleniyor iste. kuru, ustten hafif tozu alinmis, karikaturize bir dogu imaji.

son donemde dikkatimi ceken bir sey de bu tur islami tanitma, dogu imajini yumusatma gorevini omer serif amcamin misyon edinmesi. (bkz: monsieur ibrahim) artik bilincli mi dir, denk mi geliyordur bilemeyecegim. simdi allahi var kendisi yok hidalgo'da da bir gulumsuyor ki insanin ici isiniyor...

son bisi soylemeden gecemeyecegim. ki bu lafim viggo'ya... her kim ki bu filmlerde oynuyor benim gozumden dusuyor kardesim. bir avrupa'nin bu donemi anlatan filmlerine bak, o gorkem o ihtisam o zerafet bir de bu salaklarin toz toprak icinde, hirsiz ugursuz hallerine. hepsinde cikin -coook cikin-bir guney aksani, ma'am ler, ain't ler. yok diyorsun aragorn falan hikaye aslinda bu adam iste burdan geliyor ve soyu da sopu da budur.

(oridikgubidik - 11 Ağustos 2004 23:03)

senaristin produktorlere hikayeyi satmaya calistigi ani gormek isterdim:

-beyefendi simdi olayin merkezinde 4800 kilometrelik, haftalarca suren bir yaris var.
-evet.
-fotofinishle bitiyor.
-allah allaaah, koca yarisi iki atin ayni anda bitirdigi fikrini kendimizi gulunc duruma dusurmeden nasil sunacagiz?
-uc beyefendi
-efendim?
-fotofinishe uc at birlikte giriyorlar, cok leziz bir sahne.
-allah bilir bizimkisi arkadan gelip kazaniyordur.
-tabii ki oyle ama hikayenin orjinal tarafi, bizimkinin ayni zamanda bacagindan yarali olmasi ve bitisten 10-15 dakika once yorgunluktan bayilip olumden donmesi.
- yani butun o kizilderili istismarinin, dogu bati kardesligi geyiklerinin, allahin redneckiyle bedevi seyhinin kizinin zorlama ask hikayesinin otesinde, ana temamiz iman gucu mu?
-bunun onemi yok, butun parayi son sahnede harcayacagiz zaten; sonucta son 3-4 dakikayi iyi kotarirsak ilk 2 saatin abukluklari rahatca unutulur.
-fotofinish bile mi?
-tabii tabii. ozgurluk, doga gibi temalar ve afedersiniz iki yuz tane at yaragi dusunuyorum son sahne icin, ne dersiniz?
-anlastik, yanliz bir de fedakar ve vakur bir zenci koyalim ne olur olmaz, affirmative actiondan basimiz agrimasin sonra.

(immanuel tolstoyevski - 31 Mart 2006 14:32)