Süre                : 42 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Haziran 2015 Pazartesi, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Drama
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Wieden+Kennedy Entertainment
Yönetmen       : Peter O'Fallon (IMDB)(ekşi), Shiri Appleby (IMDB)(ekşi), David Solomon (IMDB)(ekşi), Uta Briesewitz (IMDB), Lev L. Spiro (IMDB)(ekşi), Peter Werner (IMDB), Sarah Gertrude Shapiro (IMDB), Adam Kane (IMDB), Constance Zimmer (IMDB), Janice Cooke (IMDB), Nzingha Stewart (IMDB), Jessika Borsiczky (IMDB), Hanelle M. Culpepper (IMDB), Sheree Folkson (IMDB), Anna Mastro (IMDB), Victor Nelli Jr. (IMDB)
Senarist          : Marti Noxon (IMDB)(ekşi),Sarah Gertrude Shapiro (IMDB),Ariana Jackson (IMDB)(ekşi),Stacy Rukeyser (IMDB),Janine Nabers (IMDB),Alex Metcalf (IMDB),Jordan Hawley (IMDB),David Israel (IMDB),Elizabeth Benjamin (IMDB),Ashley Sims (IMDB),David A. Weinstein (IMDB),Carol Barbee (IMDB),Vince Calandra (IMDB),Alex Taub (IMDB),Lisa Albert (IMDB),Mark Driscoll (IMDB),Freddy Gaitan (IMDB),Maria Maggenti (IMDB),David Branson Smith (IMDB)
Oyuncular      : Shiri Appleby (IMDB)(ekşi), Craig Bierko (IMDB)(ekşi), Jeffrey Bowyer-Chapman (IMDB), Brennan Elliott (IMDB)(ekşi), Constance Zimmer (IMDB)(ekşi), Genevieve Buechner (IMDB)(ekşi), Josh Kelly (IMDB), Donavon Stinson (IMDB), Adam Demos (IMDB), Alex Sparrow (IMDB), Amy Hill (IMDB), Natasha Wilson (IMDB), Freddie Stroma (IMDB), Breeda Wool (IMDB), Monica Barbaro (IMDB), Denée Benton (IMDB), Johanna Braddy (IMDB), Aline Elasmar (IMDB), B.J. Britt (IMDB), Bart Edwards (IMDB), Nathalie Kelley (IMDB), Kim Matula (IMDB), Caitlin FitzGerald (IMDB), Michael Rady (IMDB), Alex Hernandez (IMDB), Meagan Tandy (IMDB), Gentry White (IMDB), Brandon Jay McLaren (IMDB), Tracie Thoms (IMDB), Christopher Cousins (IMDB), François Arnaud (IMDB), Natalie Hall (IMDB), Meagan Holder (IMDB), Alejandro Muñoz (IMDB), Tom Brittney (IMDB), Chelsea Hobbs (IMDB), Christie Laing (IMDB), Karissa Tynes (IMDB), Graeme McComb (IMDB), Ashley Scott (IMDB) >>devamı>>

UnREAL (~ Unreal) ' Dizisinin Konusu :
UnREAL is a TV series starring Shiri Appleby, Craig Bierko, and Jeffrey Bowyer-Chapman. A behind-the-scenes look at the chaos surrounding the production of a dating competition program.


  • "karanlık odalarda hiçbişey göremezsiniz arkanızda bi yaratıın nefesiyle tüyler ürperten bir müzik vardır. hareket bile edemezsiniz, insanı stresten öldüren bi oyun."
  • "quake'i tahtından etmi$ ve tüm dikkatleri kendine toplamayı ba$armı$ oyun."
  • "bachelor'un sunucusu chris harrison diziyle aralarında ne fark olduğu sorulunca şöyle demiş: ''bizim izleyicimiz var'' dshajsdhas komik şimdi."
  • "etkileyici bir unkle parçası..psyence fiction'dan.."how should you feel when you've felt everything you can feel and you still feel unreal?"be there de bu melodi üzerine kuruludur.."
  • "3d grafikler ve içerik olarak oldukça beğeni toplamış başarılı bir bilgisayar oyunu. ancak anlamlı bir oyun olduğunu söylemek çok zordur."




Facebook Yorumları
  • comment image

    karanlık odalarda hiçbişey göremezsiniz arkanızda bi yaratıın nefesiyle tüyler ürperten bir müzik vardır. hareket bile edemezsiniz, insanı stresten öldüren bi oyun.


    (reshiningfor - 30 Ağustos 2002 22:43)

  • comment image

    muhteşem bir oyun olmasının yanında hile kodlarının da kendisi kadar muhteşem olduğu bir oyundur.
    god yazınca ölümsüz olduğumuzu gören bizler o zaman fly yazsak uçarız diyerek konsola fly yazar ve o muhteşem manzarayı gök yüzünden de seyredebilme başarısını elde etmişizdir. tabi unrealin muhteşem grefiklerinde canavar kovalayan bizlerin aklına ulan fly yazdık uçtuk walk yazsak yürürüz demekki fikri oluşur ve god modu kapatıp süper manzaranın üzerinde walk yazarak hızla yere düşer ve yere yapışırız.
    hala o uzay gemisinden çıkıp ilk güneşi gördüğümüz anki alan aklımdaysa (şelaleler,kulube) bu oyunu yapanlara saygı duyuyorum. o zamanlar tek monitörün etrafında 3 arkadaş, şurdan çıkınca kazık atıcak diye birbirimizi uyarmayı özlüyorum.
    not: iki kere fly yazınca mı hile modu aktif değilken mi fly yazınca size zarar veren şerefsiz sinekler çıkıyordu.


    (thebug - 17 Nisan 2009 09:55)

  • comment image

    sifresi olmadan bitirilmesi imkansiz amiga 500 oyunu.

    sifresi: ordilogicus.

    bu kelimeyi dogru yazmayi basarabildiginizde ekranda bir simsek cakmasi suretiyle karakteriniz olumsuzluge kavusmaktadir. lakin prince of persia oyununda da oldugu uzere,
    gecilmesi imkansiz olan bolumler kisiyi zivanadan cikarticaktir.


    (luna caviezi - 2 Haziran 2010 17:54)

  • comment image

    düzenli aralıklarla tekrar tekrar oynadığım benzeri olmayan bir fps. adventure'lardan uzun süren oyun süresi, sanat eseri mertebesinde özgün ve yaratıcı mekan ve yapı dizaynları, hala daha iyisi yapılamamış aisi ile uzun zaman tahtından indirilemeyecek bir "başyapıt". iyi oyun yapmak için astronmik donanımlar, agp 8x'ler geforce5'ler gerekmediğini oyun üreticilerinin kafasına kafasına vurur epic megagames bu oyunla.

    "its called unreal, because it is"


    (trenchkot - 23 Şubat 2003 00:18)

  • comment image

    tüm zamanların en iyi soundtrack'i kategorisinde her zaman ilk 10'un içinde olacak bilgisayar oyunu. ne güzel müziklerdir onlar, nasıl da huzur verirken hüzünlendirir, yaratıklarca kaçırıldıktan sonra kendini alakasız bi gezegende bulup yaşamda kalma savaşına başlayan insan ruhunu yansıtır, oyunda da yaratıklarca kaçırıldıktan sonra kendini alakasız bi gezegende bulup yaşamda kalma savaşına başlayan bi insanı yönetiriz, böyle de uyum içindedir oyunla müzikleri.


    (trenchkot - 2 Mayıs 2003 13:30)

  • comment image

    bachelor'un sunucusu chris harrison diziyle aralarında ne fark olduğu sorulunca şöyle demiş: ''bizim izleyicimiz var'' dshajsdhas komik şimdi.


    (ruprect - 3 Ağustos 2015 00:37)

  • comment image

    3d grafikler ve içerik olarak oldukça beğeni toplamış başarılı bir bilgisayar oyunu. ancak anlamlı bir oyun olduğunu söylemek çok zordur.


    (aldous - 13 Ocak 2000 01:52)

  • comment image

    fps dünyasının akışını değiştiren kilometretaşı oyun.

    1998 yılında unreal yayınlanana kadar fps oyunları genel olarak id games ve id oyun motorlarını lisanslayarak id tarzı oyunlar yapanlarla sınırlı kalmıştı. (duke3d istisnadır, ayrıca onlar da id tayfasındadır, istisnalığı biraz daha eğlenceli bir oyun ortaya koymuş olabilmeleridir.) yani oyunların standartlarını id belirliyor, ki zaten bu oyun türünü onlar buldukları için oldukça doğaldı bu, her yeni çıkardıkları oyun ile bu türün kitabını baştan yazıyor, diğerleri ise sadece id'yi taklit ediyorlardı. id sadece oyun konusunda değil, bundan daha da üstün bir şekilde oyun teknolojisi alanında da piyasayı domine ediyordu.

    şimdi unreal gelene kadar id'nin bu alemde yaptıklarına iki satırda bi bakalım. ilk çıkan neydi, wolfenstein 3d idi (catacomb abyss'i saymıyorum, gerçek ilk o olsa da pek bilinmez). nazi hapisanesinde birbiri ardına sıralanmış bölümlerde dolaşıp, alman öldürüp, hazine toplayıp gidiyorduk. sonra doom geldi, sırayla haritanın üzerindeki levelları temizliyor, marsta cehennemden fırlamış yaratıkları öldürüyorduk. bir sonraki adım quake'ti. genel olarak yine pek başarılı ve bütün bir senaryoya sahip değildi, levellarda yürü, düşmanları indir. getirdiği yenilikler daha güzel grafikler, başarılı atmosfer ve oynanışa kattığı mouse look gibi geliştirmelerdi. ve geldik quake 2'ye. quake 2 ilk gerçek donanımsal 3d destekli grafiklere sahip, teknolojik açıdan modern oyunlara gelen yolu açan, ve bu sayede bugüne bugün nvidia ve ati gibi ana para kazanma yolu oyunculara grafik cipi üretmek olan iki dev dünya çapında firmanın kurulmuş olmasına imkan veren oyundur. yani bu oyun bizi sadece saatlerce ekran başına bağlamakla kalmamış, aynı zamanda bugünün bilgisayar dünyasında da çok büyük etkilere sahip olmayı becerebilmiştir. konu bazında da en sonunda adam gibi bir senaryo ile bu oyun sayesinde tanıştık. yine dünyalı - uzaylı savaşı olsa da bu sefer değişik olarak gidip deplasmanda düşman gezegende savaşıyor, gelen askeri görevleri yerine getirmeye çalışıyorduk. yine oyun içinde bütün bir baştan sona akıcılık yoktu, yani demek istediğim bir görevi bitiriyorduk, bize yeni görev bir ekran aracılığı ile iletiliyor, yeni göreve başlıyorduk. neyse işte, dünya quake 2 ile yanıp kavrulurken, oyun multiplayerda ortalığın amına korken unreal geldi.

    bi gün baktım oyunları aldığım yerde unreal diye bi oyun var. kapağında hatunun biri koşarken arkadan bir canavar (sonradan öğrendiğim üzere kendisi bir skaarj) onun üzerine doğru atlamış. altta da bir kaç oyun dergisinin incelemelerinden alıntılar var ki bir tanesi çok dikkatimi çekiyor. ne yazıyor peki kapakta, aha da şu yazıyor: "r.i.p. quake 2." oha lan bu ne, çok iddialı olmuş bunlar, bakalım bakalım neymiş diyip alıyorum oyunu ama açıkçası pek de ümitli değilim yani, epic games ne ki, daha önce bildiğim ettiğim iyi bir atraksiyonları yok. geliyorum eve kuruyorum oyunu, açıyorum, dakka bir gol bir: bir kalenin üzerinde uçan bir kamerayla o zamana dek görülmüş en ama en iyi software rendering grafiklerle tek kelimeyle görsel bir şölen karşılıyor beni. gözler pörtlemiş, ekrana yapışmış bir şekilde uzun uzun bu görüntüye baktıktan sonra silkinip başlıyorum oyuna. süper bir başlangıç, bir uzay gemisinin nezaretinde uyanıp, geminin içinden çıkmaya çalışıyorum, yolda gemideki diğer insanların cesetleriyle karşılaşıyor, çığlıklarını duyuyorum, ucundan kenarından canavarları görüyorum. ne olup bittiğini anlamama yardımcı olan bir universal translator'ım var, bununla cesetlerin yanına yaklaştığımda onların loglarını okuyabiliyorum. bu cihaz ileride de çok işime yarıyor, geldiğim gezegenin üzerindeki uygarlığın yazdıklarını okumamı sağlıyor, böylelike ne yapmam gerektiğini anlıyor ve oyunda ilerleyebiliyorum. yani düğmeye basıp bölümü bitirip diğer bölüme geçmek yerine, görevlerimi bu aletten alıyorum, oyun hiç bölünmeden başından sonuna kesintisiz senaryo akışını işte ilk defa bu sayede tadıyorum. (daha sonra birçok kez taklit edildi bu, en yakında da doom 3 tarafından.) gemiden dışarı çıkmayı başarıyorum ve bir şok daha. devasa büyüklükte bir kanyondayım, bir tarafta kanyonun inanılmaz yükseklikteki duvarından bir şelale dökülüyor aşağıya, havada kuşlar dönüyor, sinekler bile var. bu zamana kadar böyle bir açık alan deneyimi yaşamamış bir oyuncu olarak, yine affallayıp kalıyorum. sonrasında ilerlemeye başlıyorum ve envai çeşit büyük levellardan, açık kapalı alanlardan geçip, bir sürü kapı açma bulmacası çözüp, aksiyondan aksiyona akıp, görsel şölenin keyfini çıkarıp oyunu bitiriyorum ve diyorum ki "olmuş".

    biraz daha teknolojik kısmına bakmaya devam edelim. o zamana kadar ben quake 2'yi de sofware rendering ile oynardım. 3d kart piyasası yeni hareketlenmeye başlamış, nvidia tnt işlemcisi ile voodoo 2 killer olarak ortalıkta dolaşmaya başlamıştı. yani ilk ekran kartı savaşları nvidia ve 3dfx arasında kendini hissettirmeye başlamıştı. düşünürdüm ki ben bu kartları takınca sadece çözünürlük yükselecek. neyse sonra paraya kıyıp bir 16 mb tnt aldım geldim taktım, açtım quake 2'yi, dibim düştü. dedim ben daha önce yaşamıyomuşum, gençliğim harcanmış, gözlerimi çürütmüşüm kötü grafiklerle. oynadım ettim, sonra zaten software 'de harika işler yapan unreal bakalım kartla nasıl olacak dedim ancak farkettim ki epic games gerçekten kendini id'ye rakip görüyor. nedir derseniz, bilen bilir 3dfx quake 2'nin grafik api'si open gl'i tam olarak desteklemez, open gl oyunları oynatmak için glide denen kendilerinin yazdıkları open gl'in "kısılmış" versiyonunu kullanır. nvidia ise baştan sona open gl destekçisiydi ancak 3dfx'in kendine özgü api'sini desteklemezdi. bu durumda nvidia ve id baştan bir dayanışma içindelermiş gibi olmuştu. bunun üzerine epic'de id'nin rakibi iddiasını sağlam bir zemine oturtabilmek için kendi grafik motorunu yazmış, grafik kartı destekçisi açısından da kendi safını id destekçisi nvidia'nın rakibi 3dfx'ten yana seçmişti ve ne yazık ki benim tnt'imde herhengi bir donanımsal grafik hızlandırma göremiyordum. uzun zamanlar software ile oynamaya devam ettim, ama sonrasında savaştan nvidia ve id galip çıktı, tabi ki bu 3dfx'in voodoo 3lerdeki dev sıçışı yüzünden oldu ama yine de 3dfx bitti, ancak epic games kendisini hala id'nin rakibi olarak kalmaya zorluyor, id'den gelen quake 3'e unreal tournament ile oyunsal anlamda karşılık verse de, grafiksel anlamda open gl üstünlüğüne boyun eğiyordu. bu çok iyi oldu benim için, neden derseniz unreal tournament ile beraber unreal için de direct3d ve open gl desteklerini açan bir patch yayınladı epic games. ben de doya doya düzgün ışıklandırma efektleriyle ve yüksek çözünürlükte tekrar oynayabildim unreal'ı.

    velhasıl unreal'ın bu aleme getirdiği başka bir yenilik ile bitireyim yazımı: ben unreal ile ilk defa bir fps'te npc gördüm. sadece düşmanlarımın değil, dostların ve hayvanların da olduğu bir dünyada gezindim. zalim skaarj'ların elinden kurtardığım gezegenin yerlileri naliler bana yollar yada gizli silah ve sağlık gibi şeyler vererek oyundan aldığım zevki arttırdılar. bugün oynadığımız oyunların teknolojik açıdan babası quake 2 ise, oynanış ve senaryo kurgulanışı açısından anası da unreal'dır der bu entrymi burada noktalamak suretiyle saygılar sunarım efendim. (quake 2'ye baba, unreal'a ana demek suretiyle benim gözümde kimin kimi skeceğini belirttim ona göre.)


    (jupiterianvibe - 30 Mart 2006 23:07)

Yorum Kaynak Link : unreal