ingilizce "magic" ve fransızca"magique", latince magicus yoluyla yunanca magikos'tan türemiştir.

geç antik dönemde kullanılmaya başlanan, eski yunanca bir kelime olan magikos (çoğul magoi , tekil magos) doğu akdeniz ve batı asya'da, "astroloji, simya ve ezoterinin diğer formlarının bilgisi" anlamına geliyordu. dönemin septik düşünürleri arasında, 'magos''un günümüze kadar gelen olumsuz bir çağrışımı vardı: madrabaz, hokkabaz vs. farsça maji'nin hellenistik bir formu olan bu kelimeyi hellenler , "astroloji ve büyünün mucitleri" anlamında zerdüştlerden ve keldanilerden almışlardı.

herodot, "magikos" terimini iran ve anadolu'da yaşayan farsi gurbetçiler için iki farklı anlamda kullanır. ilk anlamda med kabilelerinin magi dilinde konuştuğunu yazar. ikinci anlamda ise etnik köken önemsemeden genel olarak bir "rahiplik kast"ını ifade etmek için "magoi" terimini kullanır.

maji, zerdüşt takipçileri göstermek için en azından m.ö. 6. yüzyılda beri kullanılan bir terimdir. kökeni avestaca bir kelime 'magâunô''dan gelir, medler'in dinsel kast sınıfı içindeki zerdüşt rahipleri betimler. majiler bilgelikleri, astrolojik ve okült bilgileri ile ünlülerdi. incil'de üç majinin isa'nın doğumunu önceden bildikleri ve bir betelam yıldızını takip ederek bir ahırda yeni doğan isa'yı bularak ona hediyeler verdiklerini yazar.

kelime arapçaya tüm zerdüştleri kapsayacak biçimde mecusi olarak geçmiştir. zerdüştlük de majilerden dolayı araplar tarafından mecusilik olarak adlandırılmıştır.

bir ezoterik ekol olarak maji'nin kökeninin zerdüştlüğe dayandığı çoğu "modern" majisyen tarafından bilinmez. burada "maji"ye yüklenen anlam çoğunlukla ruhsal olarak gelişmişliği ifade eder. dolayısıyla bir kara majiden/büyüden söz etmek etimolojik açıdan yanlış olur. sanskritçe'de "maha" yüce, büyük anlamlara gelir, örneğin mahatma (maha=yüce, büyük, atma=ruhsal varlık) büyük ruh, yüce kişi, maharaja (maha=yüce,büyük, raja=kral) büyük kral anlamına gelir. aynı şekilde avrupa dilerinde maj/mag kökü, örneğin maj-esti, mag-nificant, yücelik, erk ve asalet anlamlarını taşır.

majik, magic, maha, magna, maji, mecusi demişken aklıma hepsini kapsayan büyülü, çekici bir kelime geldi: magnetic.

(kumesizsoyutidealist - 14 Ocak 2013 02:06)

coldplay'in ghost stories'inin ilk single'ı. chris martin coldplay'in madness'ını yazmış, gayet leziz.

https://www.youtube.com/watch?v=1pvbc2tope4

(weird science - 3 Mart 2014 08:59)

her coldplay şarkısı gibi koşma isteği yaratan şarkı, kırlarda mırlarda öyle umarsızca. rüyada falan, başka bi boyutta. hay amk depresyondayım galiba ya. başlığın içine ettim pardon arkadaşlar.

(johnny c goode - 23 Mart 2014 11:16)

beğenmeyenleri gördükçe gerçekten hayret ediyorum. tam bir coldplay şarkısıdır. hem adamların yıllar yıllı özenle oturtukları tarzın mavimsi bir silüeti hem de chris abimizin on numara beş yıldız tam da kendinden beklenildiği gibi harika vokali. arkadaşın da dediği üzere mis gibi şarkıdır. hayır yani anlamıyorum bu insanlar daha ne yapsınlar. aynı şey daft punk içinde yapıldı. hiçbir boku beğenmeme hastalığı çok kötü azizim. zira hayattan alınacak tadın içine edip bırakıyor. şu şarkıda gözleri kapatıp baharın tatlı serinliğini hissetmek varken zor beğenen triplerine girmek bence geberip gitmeden evvel hayatın tadını ıskalamaktan başka bir şey değildir.

dinleyin işte harika bir parça.

(sanzio - 24 Mart 2014 09:32)

(bkz: dinledikçe beğenilen şarkı)

(bakbirvarmisbiryokmus - 6 Nisan 2014 13:57)

son dönemlerde günde en az 1 kere dinlemeden yapamadığım, melodisiyle insanı kendinden geçirebiliteye sahip coldplay şarkısı.

entry'yi de zaten dinlerken yazıyorum; i call it magic uuuuuuuğ...

(lumeys - 23 Haziran 2014 11:23)

kanadalı reggae fusion grubu. son şarkıları rude dünya listelerinde birinci sıraya kadar tırmanmıştır.
lakin bana çok fazla the police esintisi olarak geliyor soundları. ama en azından mükemmel bir gruptan esinlenmişler...

(tarhanana - 8 Ağustos 2014 15:20)

solistinin tam bir ekşici tipi yok mu ya ^*

(dedkaptan4 - 6 Ocak 2015 23:11)

dinledikçe kıymeti bilinen coldplay güzelliği.

(the saddest girl ever to hold a martini - 18 Ocak 2015 13:06)

nick drake'in gol uzerinde yayilan dalgalar gibi gozyaslarimizin suzulmesini saglayan sarkisi. anlasilamamayi anlayanlar ve safligi ozleyenler icin belki de cok ozel bir sarki.^*

i was born to love no one
no one to love me
only the wind in the long green grass
the frost in a broken tree.

i was made to love magic
all its wonder to know
but you all lost that magic
many many years ago.

i was born to use my eyes
dream with the sun and the skies
to float away in a lifelong song
in the mist where melody flies.

i was made to love magic...

i was born to sail away
into a land of forever
not to be tied to an old stone grave
in your land of never.

i was made to love magic...

(high fidelity - 6 Ocak 2006 00:20)