Pet Sematary (~ Hayvan mezarligi) ' Filminin Konusu : Pek çok aile için taşınmak yeni bir başlangıçtır.Ancak Creedler için bu, sonun başlangıcı olabilir.Çünkü taşındıkları yer Hayvan Mezarlığı'nın tam yanıdır.Bu mezarlık yeniden canlanma gücü olan gizemli yerlilerin gönüllü olduğu toprakları barındırmaktadır.Korku ustası Stephen King sizi ve Creed'leri cehenneme götürüp geri getirecek.(Ama Creed'lerin dönüş bileti olmayabilir). Bu korku dolu gezide rehberiniz, hayatın sırlarını ve bazen ölümün bir kurtuluş olduğunu bilen yaşlı Jud Crandall...
The Exorcist(1973)(8,0-325100)
A Nightmare on Elm Street(1984)(7,5-181204)
Poltergeist(1982)(7,4-126337)
Carrie(1976)(7,4-153503)
It(1990)(6,9-102334)
Creepshow(1982)(6,9-37398)
Christine(1983)(6,7-63087)
Child's Play(1988)(6,6-74590)
Silver Bullet(1985)(6,4-20530)
Cujo(1983)(6,1-35089)
Children of the Corn(1984)(5,6-48286)
Pet Sematary II(1992)(4,8-16054)
90'lar. geç bi saat, harun'la bıkmışız artik sensible soccer oynamaktan. b: abi gidelim mi şu filme artık? h: zamanıdır...tam kapıdan çıkarken harun'un annesi ayaklanır.t: hayırdır, nereye çocuklar?h: pet sematary'ye...t: ?b: yani hayvan mezarlığı'na gidiyoruz tomris teyze...t: ay deli misiniz, ne işiniz var bu saatte hayvan mezarlığında. fesupanallah...
(brunoglan - 2 Ağustos 2007 11:44)
stephen king in ilk okuduğum kitabı, 80 li yılların korku kuşağından bana ilk merhaba diyen eser.stephen king in mistik maine i, bangor u, salem's lot göndermesini orada görmüş idim.doktor louis creed in, yaşlı komşusu jud crandall ile dialoglarından, aile içi tabulaşan ölüm temasına kadar çok ince işlenmiş güzl bir roman idi.ama yazarı amerikalı olduğundan, bestseller olup filme çekildiğinden, "eğlencelik" yaftasından kurtulamamıştır.zira her bestseller, eğlenceliktir.incil de buna dahildir sanırım.kitaptan unutulmaz bir bölüm;"o toprak taşlıdır louis, ellerinle kazarken tırnakların kanlar içinde kalır, ama insanın kalbi daha taşlıdır."
(otisabi - 27 Şubat 2000 06:19)
-- bu kadar eski bir eserin spoilerı mı olurmuş canım --finalinin gerçekten akılda kalıcı olduğu roman. düşündükçe hala içimi ürpertir adamın omzuna konan o toprak kokulu nemli el. ve düşündürür insanı canımdan çok sevdiğim ölse ve benim onu canlandırma imkanım varsa ama zombi olarak geri döneceğini bilsem ne yaparım diye.. zombi mombi farketmez, helalimdir, sevdiğimdir şeklinde mi yaklaşırım acaba konuya?!cuk oturması açısından (bkz: bizim olsun camurdan olsun)-- bu kadar eski bir eserin spoilerı mı olurmuş canım --
(izmist - 23 Ocak 2008 16:43)
gözlerim beni yanıltmıyorsa filmde stephen king' in kendisi de oynamıştır. aha bu da kendisi: http://img514.imageshack.us/…y.php?image=stkvk7.jpg
(vrythngfrz - 3 Mart 2008 00:38)
"basarili bir korku nasil olmalidir?" sorusuna cevap niteligindeki yapit. bunu yazanla trucks i yazan nasil ayni kisi olabilir hep merak etmisimdir. filmi de neredeyse b tipi bir film olmasina ragmen romanin agir havasini yansitmayi basarmistir. hele micmac topraklari gercekten sinir zorlayici bir dusuncedir.en derin korkulardan "sevdigini sonsuza kadar kaybetme korkusu"nu isledigi icin cogu diger ucuz yapittan ayrilir. karanlik bir ortamdan "boeeaargghhh" diye firlayarak korkutmaya calisan yapitlara benzemez. uzerinde dusundukce ve empati kurdukca daha derinlerde bir yere dokunur, unutulup gitmez. "sonucu ne olursa olsun eger geri dondurme sansim varsa dener miyim?" sorusunu sordugunuz anda artik icinizde kok salar. sevdigini kaybetme korkusu her insanin icinde bir yerlerde vardir zaten. hep otelenir, uzerinde dusunulmemeye calisilir. cunku hayal etmesi bile insani zorlar, icinde bir yerlere bir yumru oturur. bunun yaninda bir de "geri getirme sansi" ortaya cikinca butun psikolojiyi alt ust eder. kitap da film de bunu cok iyi islemistir. gitgide bozulan, yanlis calismaya baslayan zihni resmeder. bir noktadan sonra mantik sinirini asmanin olasi oldugunu gosterir. "yok ya sacma bu" demek zordur biraz empati kurulunca. cok sevdigi birini kaybetmis kime sorsaniz "geri dondurmek icin herseyi yapardim" der. ama gercekten bazen olmek daha iyidir.
(lemre - 14 Nisan 2008 06:38)
doğru zamanda okunmazsa resmen etkisiz bir eser. benim en az sevdiğim stephen king eseri oldu bugune kadar. çünkü diğer king eserlerine nazaran çok yavaş ilerliyor, bir ka-tet kavramı yok, bu sebepten kendimi özdeşleştireceğim bir karakter olmadı, ya da aşık olabileceğim.oysa babama sorsanız, en güzel king eseri bu diyecektir. çünkü o bu kitabı okumaya başladığında genç bir doktordu, sevdiği bir karısı vardı. küçüğü oğlan büyüğü kız olmak üzere iki çocuğu vardı. ailesi ile kırsal kesimde sayılabilecek yeni bir yazlık almışlardı. işte doğru zamandan kastım da bu. babam, kitabı bitirdikten sonra evimize bir süre korkmadan bakamadığını söyledi. kim bilir bana, kardeşime, anneme bakarken neler düşündü ve korkudan ürperdi.bir noktayı belirtmem lazım, tüm king eserlerinden farklı olarak bu kitabın sonu mükemmeldir. çoğu king eserinde olaylar başlamadan önceki o an kitabın tepe noktası iken, bu kitapta kitabın en son cümlesi tepe noktasıdır. ben bu kitabı ailem çoluğum çocuğum olduktan sonra daha dikkatli bir biçimde tekrar okumaya karar verdim şimdilik.
(daughtear - 16 Aralık 2008 14:11)
ilk izledigimde aslinda izlemedim, cok kucuktum, ancak battaniyenin altindan dinleyebildim. daha sonra buyudum aci cekerek izledim. beni en cok korkutan ve duygulandiran filmlerden biridir.--- spoiler ---savas'ta olen adamin dirilip babasiyla yanginda yokolup gittigi sahneyi hicbir zaman unutamam.--- spoiler ---
(inflexible - 3 Temmuz 2009 02:19)
stephen king'in en bilinen romanlarından biridir.kitabın başı gayet normal sayılabilecek orta düzey bir ailenin taşraya taşınması ile başlıyor. ilk satırlardan itibaren okur (belki yazarın stephen king olmasının da etkisiyle) tekinsiz bir hisse sürükleniyor. bir şeyler olacak.--- spoiler ---dr. louis creed, eşi, kızı, oğlu ve kedileriyle beraber bir kasaba lisesinde hekimlik yapmak üzere büyük şehri bırakıp taşraya yerleşir. buldukları ev oldukça güzel ve konforludur ama yakındaki sanayi bölgesine malzeme götürüp getiren kamyonların delice bir hızla geçtiği otoyolun hemen bitişinde olması gibi bir handikapa sahiptir.bu küçük taşra kasabasının kendisine göre folklorik bir geçmişi de vardır. hayvan mezarlığı denilen yer de bunlardan biridir. kasabada çocuklar, neredeyse yüz yıldır ölen hayvanlarını buraya gömmekte ve onlarla bu şekilde vedalaşmaktadırlar.doktor creed'in ve ailesinin hayatı; komşuları ihtiyar judd crandall'la tanıştıktan sonra alt üst olacaktır.--- spoiler ---insanın tüylerini diken diken eden bir kitap. korku romanlarına bağışıklık kazanmamış olanları en az üç gece uyutmayacağı garantisi verilir.
(ruhsuz - 15 Ocak 2010 17:51)
stephen king okuyucusu olup olmamak eşiğinde bırakan roman. ancak en iyisi bu romandan sonra belki birkaç kitabını da okuduktan sonra (ki bunların başında stanley kubrick'in bambaşka bir kusursuzluğa ulaştırdığı shining ve -hadi bir de- kemik torbası ve misery gelebilir) tadında bırakılmalı. çünkü hayvan mezarlığı'nı okuduktan sonra hatta bu okuduğunuz ilk king romanıysa beklentileriniz daha yüksek olabilir. ancak göreceksiniz o yüksek beklenti yerini darmadağın olmuş ve nitelikli edebiyata dönmeye karar veren insana teslim eder. o zaman gerilim isteyen ruhunuz ve beyniniz gerçek boyuta ulaşıp mesela bir kozinski okumaya başlar. pet sematary'nin kurgusundaki ve olay örgüsündeki ve o hıristiyanvari korku yapısındaki tüm çekiciliği kısa sürede sizi king hayranı yaparken uzun vadede hiç bir işe yaramayan güçlü bir anıya dönüşür.ama beğendirir ve korkutur mu- (eğer içine girip okursan ve bir süreliğine zola'yı boris vian'ı ya da ne bileyim jm cootzee yi unutursan) iliklerine kadar !
(us and them - 29 Haziran 2011 01:14)
sevgili hayvanat kuzenim, "gel komedi filmine gidicez" deyip beni buna suruklediginde, on ya da onbir yasindaydim. o ortaokul, ben ilkokuldayim ve ilk yalniz gidecegimiz film, nasil mutluyum belli degil. gercek bir saf gibi komedinin baslamasini uzunca sure bekleyip baslamayinca, bir yerden sonra aglamakli bicimde cikalim diye yalvardiysam da sonuna kadar pasa pasa izledim. diyecegim su, bundan yirmi bir yil once korkudan ellerimi kalkan yaparak nasil altima kaciracak kivamda izlediysem, ozellikle son ceyregini bugun de ayni tirsaklikla ellerimi yuzume kapatarak izlemeyi basardim.
(procastinator - 16 Ağustos 2011 01:17)
en az 3-5 kez izlediğim, her seferinde kah tüylerimin diken diken, kah dikenlerimin tüy tüy olduğu manyak film.
(drajalo - 24 Aralık 2011 16:17)
stephen king'in kendi hayatından ilham aldığı eserlerinden biridir. kendisinin yaşadığı mahallede, sürekli hayvanların araçlar tarafından ezildiği bir yol bulunmaktadır. mahallenin çocukları ise yolda araçların ezdiği bu hayvanları yolun karşısında bulunan boş bir araziye gömmek gibi bir görevi yerine getirirler ve zaman içerisinde bu adeta gelenekselleşir ve bu boş arazi hayvan mezarlığı olarak bilinmeye başlar. stephen king de bu olaydan esinlenerek kitabını kurgular.
(hatali sifre - 24 Temmuz 2012 11:28)
http://cigaretteburnscinema.files.wordpress.com/…pg
(qaragiyim - 28 Aralık 2012 19:15)
tüm zamanların en sevimli piskopat karakterini barındırır bu film.http://2.bp.blogspot.com/…wxvapo/s400/340x_cage.jpghttp://bestmoviesevernews.com/…er-horror-images.jpghttp://2.bp.blogspot.com/…tvxvr41wvc/s400/481-2.jpghttp://cdn-ugc.cafemom.com/…tc.png?imageid=19504173
(eksibok - 20 Ocak 2013 13:21)
dönen kişinin, artık bizim bildiğimiz kişi olmayacağını öğreten eser.
(ama kurbagalar birbirlerini seviyorlar - 26 Mayıs 2013 19:43)
üstüne kitap ve film tanımıyorum. filmini ilk çıktığı sene video kasette izlediğimde çocuk olduğum için o yatak odasının önünde duran ceset abi hala rüyalarıma girer. ama gel gör ki dilini dudağını eşek arısı sokmuş gibi acıtıp şişiren süs biberinin zevkini bıkıp usanmadan mazoşistçe çıkartan insanın bağımlılığı var bende korku filmlerine karşı. dün gece yarısı ışıkları kapatıp 6546. defa dvd'sini yeniden koyarken yatak odasına doğru seslendim : "çörçiiiil hadi oğlum film başlıyor"3 senedir insanlar kedime neden öyle bir isim seçtiğimi soruyorlar, ben de her defasında filmdeki ve kitaptaki kediden (bkz: winston churchill) ilham aldığımı söylüyordum. filmi izlememiş veya kitabı okumamış olanlar hıı diye gülüp geçerken tersi grubun aklımı kaçırmışım gibi yüzüme tuhaf tuhaf bakmalarından gına geldi. o yüzden artık kısaca "o da ingiliz, bu da ingiliz" diye kestirip atıyorum.tanım : yalnız ya da değil farketmeksizin uyumadan önce mutlaka yatak odasının kapısını kapattıran harikulade travmadır. kedime isim kaynağı olmuş muhteşem ötesi kitap ve filmdir.
(buludimeri - 19 Eylül 2013 17:04)
her izleyişimde, ilk izlediğimde yaşattığı rahatsızlık hissini tekrar yaşatabilen nadir filmlerden biridir. aşırı korkunç değil ama bazı sahneleri çivi gibi çakılıyor hafızanıza.
(jason305 - 26 Aralık 2013 05:12)
artık yeniden çevrilmesi gereken film..
(confessions of an adman - 23 Mart 2014 23:11)
kucukken izledigimde gotumu ucbucuk attiran film.
(anakha - 5 Ekim 2001 23:00)
yıllar sonra bile aynı şekilde tırstıran filmir. şöyle ki:hayvanlığın ötesine geçerek, vakt-i zamanında bunu izleyen ve çok etkisinde kalan kuzenimi meşhur sahneye atıfta bulunaraktan "ayağını keseceğim" diyerek kovaladığımı hatırlıyorum. gerçi yıllar sonra allah belamı verdi. küçükken seyrettiğim ve çok korktuğumu hatırladığım bu filmi yıllar sonra bir şekilde bulup tekrar izlemeye başladım. başlarda koltukta yayılarak izlerken filmin ilerleyen dakikalarında kendimi iyice büzüşmüş vaziyette buldum. birden yandaki kanepede uyuyan eleman uyandı ve eşşek herif hiç ses çıkarmadan yanaşıp elini omzuma koyarak hayatımdan 10 yılı götürdü. (bkz: eden bulur)(bkz: bu da böyle bir anımdır)
(kartga - 26 Mart 2006 16:25)
Yorum Kaynak Link : pet sematary