• "bu filme verdiğim parayı yolda kaybetsem bu kadar koymazdı o kadar diyorum."




Facebook Yorumları
  • comment image

    en sevdigi hobi ufo enemy unknown oyununda uzaydan ne gelirse gelsin beynini patlatirim demek olan benim gibi uzayli sever (obur manada) birini bile fragmanindaki cig hd cekimler, tiksantirik (ispanyolca "tiksinti ekseninde" demek) oyunculuklar, kusanc (honolulu dilinde "bana lolo yapma ustune kusarim" demek) replikler, ve daha saymaya deger bulmadigim her turlu zirvalikla simdiden ofkelendirmis yapim, verdigim bilet parasina yazi... yok bunu film cikinca diyecektim, neyse o zaman bir daha yazmaya ugrasamam simdiden yazayim, zaten bilet parasi falan vermem. ayip abi ya, illa gercekten uzaylilarin basip bu cakma sekizinci sinif felaket/isgal filmi ceken yonetmen/yapimci ve oyunculari vakumlamasi mi lazim adam gibi bilim-kurgusal yaklasima sahip yapimlarin cogalmasi icin? biri insansiliktan (bkz: humanoid) zerre uzaklasamamis mavi kedigil opusgen uzayli resmeder, digeri uzayliya ingilizce konusturur, otekisi habire geldigi yeri harabeye cevirttirir, ne vizyonsuz ne basiretsiz adamsiniz kardesim, alacam elime kamerayi, cekecem bi tane sonunda, "mars''in yollarina, cikayim daglarina, birak ben beni vuram, olum gitmez zoruma" diye, o olacak.

    not: "raaaaaggggnnn"mis, ran tabi itoglusu, durdugun kabahat zaten.


    (lemre - 7 Kasım 2010 04:47)

  • comment image

    hayatımda izlediğim en zırva şey. şey diyorum, zira buna film diyenin taaa..... koyayım.
    5-6 kişilik bir arkadaş grubu, bir gökdelenin en üst katında oturdukları evde bir sabaha karşı gökten yeryüzüne mavi ışıklar saçarak düşen birtakım şeylerin yarattığı ses ve sarsıntılarla uyanıyorlar. bakıyoruz ki dünyaya uzaylı bir şeyler inmiş. şeyler diyoruz zira bunlar nedir anlamıyoruz. mekanik mi canlı mı anlaşılamayan birtakım organizmalar, ki bunların bir kısmı mürekkep balığı ve ahtapot formatında süzülürlerken bir kısmı king-kong form ve boyutlarında arzı endam ediyorlar, ortalığı yıkıyorlar, mavi ışıklar saçıyorlar, ve insanları yiyorlar. bu mavi ışıklara bakanları zaten hipnotize edip hüüüp diye vakumlayarak içlerine çekme yeteneğine sahip bu yaratıklar, bakmayanları da dokungaçlarıyla filan yakalayıp ağızlarına ya da direkt içlerine atıyorlar. bunu niye yaptıklarını bilmiyoruz (ve zaten hiç öğrenemiyoruz da). neyse, filmimizin kahramanlarının dışında dünyadaki diğer milyarlarca insanın ne yaşadığı filan da belli değil. bu arada binlerce ışık yılı uzaktan insanları vakumlamak için gelmiş bu yaratıklar bizim 4-5 adamımıza da kafayı takmış, milyarlarca insan varken illa bunları yakalayacaklar. bizim adamlar da en ufak bir şoke olma belirtisi göstermeden, nasıl kaçsak filan diye plan yapmaya filan çalışıyorlar. ikinci veya üçüncü gün denk geliyor da ordu savaş uçaklarıyla saldırıyor bunlara ama bana mısın demiyorlar. sonra, şehrin veya dünyanın geri kalanına noluyor bilmiyoruz ama nihayetinde bizim elemanları da vakumluyorlar . sindirmeseler bari filan diyoruz. o mekanda bizim erkek elemanın da beynini yiyor gibi oluyor biyomekanik organizmanın içindeki bir biyomekanik organizma, bizim adam da öyle bi yaratığa dönüşüyor. bu şey de böyle bitiyor. yüzeysel filan anlatmadım. olay-öykü tamamen bundan ibaret. spoiler da koymadım, bilerek koymadım ki, okuyun ve gitmeyin diye.
    zaman kaybı filan önemli değil, bir ilkokul çocuğunun yazacağı bir senaryodan bir tutam bile ileride bir şey olmayan bu zırvayı film zannettiğiniz için, bir sinema filmine gittiğinizi sandığınız için kendinizi aptal yerine konmuş, enayi gibi hissediyorsunuz. karşıma çıksa yönetmenini ve yapımcısını döverdim.


    (endoplazmikretikulum - 13 Kasım 2010 02:48)

  • comment image

    nükleer bomba ile paramparça olan geminin kendini tekrardan birleştirebilmesi için gereken teknolojiyi geliştir, kalk bilmem kaç ışık yılı mesafeden dünyaya gel, havuz kenarında üç dört insan kovala ve bir de üstüne üstlük yakalayama! neymiş, insan beyni emecekmiş. (bkz: bisigtirgit)

    görsel efektlerle ilgilenenlere sesleniyorum: kafayı az kaldır bilgisayardan, senarist arkadaşını iyi seç, sen efek olmuşun haberin yok.


    (fena - 17 Kasım 2010 12:25)

  • comment image

    iyi mi kötü mü bir türlü karar veremiyorum bu film için. bazı kısımları gayet hoş ve orjinal, bazı kısımları ise can sıkıcı ve klişeydi. evde, artan malzemelerden yapılmış düşük bütçeli bir film olduğunu bildiğim için beğenme ön koşullu girdim izledim filmi. lakin şöyle de bir gerçek var; beyin bedava di mi gardaş. hayır filmin konusu olarak değil yahu allah vermiş film yaparken niye kullanmıyorsun, o açıdan.

    --- spoiler ---
    mesela ;
    - neden esas oğlan ışığı yiyince erdi ? neden beyni kırmızı oldu fln ? sen o kadar teknoloji sahibi ol bi dünya masmavi beyin içerisinde bende bi bokluk var abi diyen kırmızı beyni al o yaratığa tak. olcak iş mi ya la ? bari esas oğlanın geçmişiyle ilgili bir şey anlat da bu elemanın özel bir insan olduğuna inanalım yani.
    - o beyinleri neden emiyor bu zuzaylılar. kendi beyinleri yok mu olm. enerji kaynağı olarak kullanıyorlarsa dünyaya kadar nası geldiler. daha önce ne kullanıyorlardı. yani matrix de insanları pil olarak kullanıyorlar, bi nedeni var ve o neden anlatılıyor. sen de bu konsepti kullanıyorsun e o zaman bi zahmet anlatıver de biz de bilelim di mi..
    - bina içi kovalamaca sahnelerini bol tutup neden filmin devamına kastınız anlamadım. oysa bunu tek filmde de anlatabilirdiniz. kırmızı beyinli esas oğlanı ana sisteme fln sızdır ordan zuzaylıları def ettir fln bi aksiyon olsun, biz de "lan noldu anaa bitti film" hissiyatına kapılmayalım. oysaki zuzaylı bedenine hükmeden insan olayı güzel bir ayrıntı olmuştu...
    - atom bombasının mantar yapmaması bizi ziyadesiyle üzdü. radyoaktivite ve etkileri konusuna hiç değinmiyorum.
    - o otel görevlisi top sakallı dombilinin görev adamı tavırları ve esas kızın "gitmeyek bizi sikecülee" tripleri çok saçmaydı. gerenk yok, valla.
    - filmin sonuna doğru çatıdaki uçak düşme olayı (hani şu slow motion elemanların kafasının üstünden geçiveren uçak) güzeldi. yürü be dedirtti. en son böyle abuk bi sahneyi die hard 4 de arabayı helikoptere sokma anında görmüştüm.
    - hah bak esas oğlan ışığı yedikten sonra vicudunda beyle damar damar üstüne atmalar, varisler fln çıkmaya başladı. niye abi, bak tekrar diyorum bu elemanın özel durumu ne ya. ikinci filme mi sakladınız olm ayıp lan söylesenize bize de. iki kişinin bildiği sır değildir, siz de iki kardeşsiniz zaten (galiba)
    - filmin ilk yarısındaki gerilim düzeyi güzeldi. aklıma dreamcatcher filmi geldi. onda da uzaylılar görünene kadar çok güzel bir gerilim/bilim kurgu havası sürüyordu. sonra uzaylılar görününce boka sarıyordu film. bu film de bi nebze boka sardı. hayır matrix denilen filmin üzerinden 10 sene geçti a.k ya. hala mı sentineller ya. yapmayın arkadaşım, yapmayın kardeşim, yapman ya.

    bu film için bu kadar laf etmeye değer mi bilmiyorum ama ikinci film için kesinlikle profesyonel destek almaları lazım. film iyi mi kötü mü bir türlü karar veremiyorum dedim, baştan sona bombaladım ama bilim kurgu sever bir insan olarak bunun ikincisini izlerim ben. ha ikinci filme sinemada şans verir miyim onu bilmiyorum bak.
    ---
    spoiler ---


    (hell fuel - 18 Kasım 2010 00:00)

  • comment image

    iyi güzel bir film olabilirmişti...

    --- spoiler ---

    ancaak rezil bir şekilde bitti tam o havada o iki eleman yukarı çekilirken bitse bu sondan daha şükela olurdu.
    ayrıca sigara geyiği de çok gereksizdi. yok hamileyim bilmem ne. lan karı zaten iki dakika sonra sökecekler beyninizi sen karnındaki vitaminin peşindesin. ayrıca o bebek zaten düşmüştür.

    bi de makineler bi garipti ne bileyim...

    ---
    spoiler ---


    (narcissa - 22 Kasım 2010 22:32)

  • comment image

    bu tür filmleri ve bol efektli çılgınsal sahneleri seven için nefis film. sikkoluklardan zaten bahsedilmiş, yine de itin götüne sokulacak kadar bir leşliği yok.

    --- spoiler ---

    insanların anasını çotur çotur sikiyorlar, sırf bu yüzden izlenir. içimin yağları eridi yemin olsun. yok o şuna beş gol atmış, yok şu adam tam bir solcu piçmiş. ana bacı ne varsa siktiler be, yemin ediyorum bir uzaylı istilası her şeyi halleder.

    ---
    spoiler ---


    (noryth aquanum - 5 Aralık 2010 21:00)

  • comment image

    bir film olarak nitelendirilemeyecek şey. allah belanızı versin diyorum. lan şu güzel konuyla ilgili düzgün bir film yapın be arkadaş..

    bu arada tüm klişelerine, leş abd propagandasına rağmen karşılaştırma hatasına düşülürse, independence day şu filme öyle şeyler yapar ki porno endüstrisinde devrim olur.

    (bkz: uzaylı istilası/@witchking)


    (witchking - 22 Aralık 2010 15:01)

  • comment image

    filmde gösterilen uzaylıların hiçbir biçimde o boyutta bir teknolojiyi imal edebilecek fiziksel yetenekleri yok. çoğu kaba saba, sadece savaşta işe yarayabilecek yaratıklar. biomekanik teknoloji, hem gemilerinde, hem de yaratıklarda "ben buradayım" diye bağırıyor.

    beyin topluyorlar ve kendi dronlarında kullanıyorlar. bu gösteriyor ki, dünyaya geliş amaçları "ne güzel gezegen, istila edelim yerleşelim" değil. belli ki, dünyaya hasat için gelmişler. 6 milyar insan, yeni savaş makinalarında işlemci olarak kullanacakları beyinler için birebir. buradan topladıkları beyinlerle üretecekleri koca bir ordu, çok daha güçlü uygarlıklarla savaşmaları için önemli.

    kısacası dünya umurlarında değil. tek amaçları bir ordu kurmak, bunun için de biyomekanik askerlerinde kullanacakları beyinlere ulaşmak...


    (anafor - 6 Ocak 2011 03:16)

Yorum Kaynak Link : skyline