Daphne ' Filminin Konusu : Daphne is a movie starring Emily Beecham, Geraldine James, and Tom Vaughan-Lawlor. 'Daphne' is the vibrant character portrait of a young woman on the threshold of a much-needed change.
lia ices'ın insanı alıp uzaklara götüren şarkısı.(bkz: lia ices)
(nickiminkahyasi - 27 Ağustos 2011 04:00)
can yücel abimiz şölye der;zeus güya, rüzgarkoşuyor karşıki ağacın ardındanyakalayamıyor ki amadaphne değil çünkü o yeşil kızın adıdefne!oh olsun zeus pezevengine!apollon olsan ne lazım gelirmiş gibisine...
(janisjr - 18 Kasım 2011 15:11)
uzun zamandır iletiştiğim bu bu güzel insanla görsel iletişimim geçtiğimiz hafta sonuna kısmetmiş meğersem. yanında da bir başka şahaneyi getirmesin mi? piiii!! tam da tahmin ettiğim gibi birisi olmasının yanında, beklediğimden daha parlaktı gözleri. sanki son iletişimlerimizde biraz canı sıkkın bir hava yakalamıştım. ama gözler öyle söylemiyor dafi, o nasıl olacak? yok yok, tam olarak şöyle biri aslında; mesela x bir konu hakkında konuşuyorsunuz bununla, göremediğiniz bir açı var mesela tamam mı? işte onu gösteren kişi bu. bir de dünyanın neresine gitmek istediğinizi söyleyin, mutlaka bir bilgi verir hakkında. fena da müzik yapmıyor ha!!son olarak şunu söylese sonuna katar katılırım ona;“benim düşünme biçimim bu çağda istenmiyor, gelgite karşı çok güçlü yüzmeliyim. belki yüz yıl içinde insanlar yazdıklarımı gerçekten isterler.” **
(vb - 10 Aralık 2012 12:40)
herhalde defne anlamina gelen kadin adi (bkz: dafne/5).
(zomzom - 29 Mart 2001 16:20)
scent of a woman filminde al pacino uçaktaki hostesin kokusundan adının daphne olduuna kanaat getirmişti. ben de allaaam bu kadar harika insanlar neden hep hayal kahramanı oluyo demiştim içimden yanımdaki hödöye bakıp gülümseyerek
(zep - 13 Mayıs 2001 18:02)
"daafne su perisiydiadun bile ula$amadi onabla bla bla..."$eklindeki $arkisi bir sure radyo kanallarini me$gul eden parfum
(trenchkot - 25 Mayıs 2001 01:14)
geçen gün kendini birine (bu biri kendi bile olabilir bak sözlük) "yazarken koşabiliyor, fotoğraf çekerken yürüyebiliyor, müzik yaparken tay durabiliyorum" diye tanımladı. bugün izmir'de gün batımı vidyosunu izlerken "manyak mıyım ben, yapılmış onca ton müzik varken, özellikle sylvia howard gibi bir ses bir aksan bir varlık varken müzik yapma isteği de neyin nesi" diye bi silkelendi. du bakalı hayırlısı... yarın "ister tay durur ister yürür ister koşarım" da diyebilir. yeni procesi yutüp üzerinden yayınlanacak. perde (bkz: #45631413) ile https://www.youtube.com/watch?v=go_nx81io5u adresinde açıldı. bimilyon tık bekliyor olabilir de olmayabilir de (bin satış bekliyorken ondörtte takılmış koşusu minyonların sevgisine hedef olmanın ne demek olduğunu tecrübe etme sahnesiydi, bu ayrı bir parantez)sözlük, proje aslında playlist1- i wanna go somewhere - sylvia howard* https://www.youtube.com/watch?v=go_nx81io5u (pentax k-r'ye takılmış sigma 70-300mm f4/5.6 dg macro'dan kareler ile oturduğu yerden)2- levis - qntal http://www.youtube.com/watch?v=ozwprqgz3jc (pentax k200d kit lens ile. büyük hayranlık beslenen muazzam eser schloss neuschwanstein, füssen, münihden)(devam edecek...)
(daphne - 12 Eylül 2014 22:34)
olayın aslı $udur...apollon peneus ırmagının kenarında dolanırken,guzel mi guzel ısırılası bir hatun gorur oda daphnedir...apollon turkı filmlerinden bir replikle kıza dogru ko$maya ba$lar koskoca tanrı deliler gibi a$kın pencesine du$mu$tur artık....bu sırada dogası geregi daphne'de ormanların derinliklerinde dolaşmaktan zevk alıyor, ay ışığında yabani hayvanları kovalamakdan avlamakdan korkulası bir zevk alıyordu...yalnız başına dolaşmayı çok seviyordu..ve erkeklerden nefret eden feminen bir tutumu vardı ki,olmaz kardesim ben evlenmicem diyoru hep cevresindekilere..fakat apollon ona delicesine tutulmuş peşini bırakmıyordu. ormanda karşılaştıklarında tanrı apollon güzeller güzeli bu kızla konuşmak istedi ancak daphne ondan korkarak koşmaya başladı. apollon ne dediyse onu durmaya ikna edememişti, daphne korkmuştu bir kere. yorgun düşene kadar koştu koştu, daha fazla koşacak gücü kalmadığında yere yıkıldı ve toprak anaya yalvarmaya başladı. ey toprakana beni ört beni sakla, kurtar"toprakana onun yakarışını duymuştu, az sonra daphne yorgunluktan ağrıyan bacaklarının sertleştiğini, odunlaşmaya başladığını hissetti. gri renginde bir kabuk göğsünü kapladı. güzel kokulu saçları yapraklara dönüştü ve kolları dallar halinde uzandı, küçük ayakları ise kök olup toprağın derinliklerine doğru indi.apollon sevdiği kıza sarılmak isterken bu defne ağacına çarpınca şaşırdı. o günden sonra defne ağacı apollonun en sevdiği ağaç oldu, ve defne yaprakları genç tanrının saçlarının çelengi oldu. kahramanlara ödül olarak defne yapraklarından yapılma taçlar taktılar.hulya kocyigit&ediz hun formatındaki türk filmlerini aratmıcak,kısa hikayesi budur daphne'nin...
(olympos - 27 Temmuz 2001 12:13)
ingiliz yapımı bağımsız/hafif komedi filmi. kısa süresi -1 sa 20 dk- nedeniyle çabucak izleniyor, hiç sıkmıyor, bitene dek eğlendiriyor. lakin ingilizler biraz abartmışlar bu filmi. bu yıl gösterildiği festivallerden olumlu eleştiriler almış daphne. ingilizler de pek sevmişler. lakin ortada özgün-çok iyi denebilecek bir yapım yok. londra'nın güneyinde hayatını bir restoranda yemek yaparak idame ettiren, yalnız bir kadını, daphne'yi konu alıyor film. daphne hayatını seks - uyuşturucu - nihilizm üzerine kurmuş birisi. tek gecelik ilişkiler, ara ara kullanılan uyuşturucular, hiçbir diyalogda ciddi olmamak, hayatının nereye gittiği, ne yapmak istediği hakkında zerre bir fikrinin olmaması, daha önemlisi bunu zerre önemsememesi... daphne öyle birisi. bu karakterin hayatından bir kesit aktarılıyor. lakin daha önce de benzerleri özellikle amerikan bağımsız sinemasından sıkça çıkmıştı. hatta 70'lerde hollywood'un artık sokakları daha fazla önemsediği zamanlarda uyuşturucuyla hayatını heba eden, bunu da zerre umursamayan karakterlerle ilgili pek çok film yapılmıştı. sonra da yapıldı. öte yandan filmin diğer eksiği sadece "1" karaktere -daphne'ye- odaklanması. daphne dışında karakterler de var. annesi, bar bodyguard'ı david, daphne'nin patronu, iş arkadaşları (pek arkadaş denemez gerçi). ama film sadece daphne'ye odaklanıyor, tüm karakterler daphne'nin karakterini derinleştirmek için yazılmış, dolayısıyla yan karakterler karikatür düzeyinde kalıyorlar, ama daphne de öyle derinleşecek bir karakter de değil. yani restoranda çalışan, seks ve uyuştucu dışında hayatı boş olan, yalnız ve başkalarıyla seks için iletişimi geçmesini gözardı edersek asosyal birisi daphne. böyle birisi fazla da derinleşemez galiba. gerçi gene de filmi izlerken daphne'nin niye annesine karşı acımasız olduğunu, niye hayatını umursamadığını, niye böyle sivri dilli olduğunu merak ediyor. senarist bu soruları yanıtlamıyor. öte yandan daphne eğlendirse de zaman zaman fazlasıyla itici oluyor. velhasıl eğlenceli bir film ama vasatı da aşamıyor. emily beecham karakterin hakkını vermiş, belirtmeden geçmeyeyim.
(sherlock holmes 90 - 3 Aralık 2017 19:09)
filmlerde karakterlerin dibi gördüğü anda çalabilecek, hoş şarkıları olan fransız sanatçı.mélodie à personne
(gallagher - 19 Mart 2018 03:08)
Yorum Kaynak Link : daphne