Golden Salamander (~ Der goldene Salamander) ' Filminin Konusu : Golden Salamander is a movie starring Trevor Howard, Anouk Aimée, and Herbert Lom. A man is torn between tackling a sinister crime syndicate or turning a blind eye to the suffering it creates.
Green for Danger(1946)(7,6-3779)
Cash on Demand(1962)(7,5-992)
The October Man(1948)(7,2-852)
Never Let Go(1960)(7,1-942)
The Mob(1951)(7,0-1014)
The Million Pound Note(1954)(6,9-2831)
Dear Murderer(1947)(6,9-561)
Violent Playground(1958)(6,7-405)
The Square Ring(1953)(6,6-161)
Snowbound(1948)(6,0-185)
Blackout(1950)(5,9-163)
Account Rendered(1957)(5,8-117)
four weddings and a funeral'le yeni bir döneme başlayan ve bu süreçte romantik komedi denince ilk, komedi denince ikinci akla gelen ülke sineması.bu dalda hollywood'un tozunu atmaktalar. tabii bunda iyi bir jenerasyon yakalamalarının payı büyüktür ki biz bu jenerasyona kısaca hugh grant, guy ritchie, bill nighy veya colin firth demekteyiz.(bkz: notting hill)(bkz: love actually)(bkz: about a boy)(bkz: snatch)(bkz: lock stock and two smoking barrels)(bkz: bridget jones)(bkz: hot fuzz) ... daha çok var ama onları da bulup yazmak, dutluk olan bu listeyi plaza yapmak lazım...
(seyuranto - 6 Ağustos 2007 14:51)
(bkz: this is england)
(narsil - 6 Ağustos 2007 17:58)
ladybird ladybird diye bir ornegi vardir ki yillar once izlemistim hala ic karartisi aklimda.
(mind the gap - 7 Ağustos 2007 12:18)
hollywood'un ağa babalarının parasıyla güzel ürünler ortaya çıkartan, bu amcalar güvenli topraklara döndükleri zaman ise kısırlaşan avrupa sinemasının en verimli tarafıdır.
(ruiz - 20 Ocak 2011 14:34)
avrupa'nın en iyisidir bana göre ardından da fransa gelir. lakin klişelerini aşamıyorlar ve tek düze filmler çekiyorlar. guy ritchie olmasa sanırım bir bok yapacakları da yok. ayrıca her filmde frank harper ve stephen graham'ı görmekten bıktım. türk sineması için mustafa üstündağ ve şafak sezer neyse britler için de frank harper ve stephen graham odur. aynı bokun laciverti yani.
(hayrullah amazingogullari - 26 Mart 2011 02:08)
dünyadaki en 2-3 sinemasından biridir.. 5750 kişilik salonu ve alttan ısıtma... hehehe artiz misin amk ? yok yani söyle bilelim.. en iyi sinema dediysek seyir zevki ve kalite olarak.. tarkovski ve haneke gibi ömrümüzden ömür almayan filmler.. zira haneke kanımca alemin gördüğü en büyük yönetmenlerden ve alt metin olarak, hatta karakter sineması olarak bir ekoldür ama yani otur izle ve zevkin doruklarına çık değil, o konu "=" ingiliz sineması.alfred hitchcock diyorum, danny boyle, guy ritchie, charlie chaplin, ridley scott,edgar wright, christopher nolan bile ingiliz amk, f. gary gray, richard curtis.. aklıma gelen piçler bunlar.. şinci bunlardan adını ilk defa duyduklarınız vardır muhakkak ama filmlerini bilirsiniz yani, "f. gary gray kim amk" diyorsun ama adam the italian job ve the negotiator'ı çekti.. richard curtis zaten romantik komedi denilince ilk akla gelen, alfred hitchcock, danny boyle, guy ritchie, charlie chaplin, ridley scott, christopher nolan ve edgar wright'ı anlatmaya bile gerenk yok.zaten alfred hitchcock, danny boyle, guy ritchie, ridley scott ve christopher nolan diğerlerine gerek bile kalmadan ingiliz sinemasını en iyi yapmaya yetiyor. teşekkürler.
(balkabagi krali sakir - 25 Ağustos 2011 16:07)
mühim bir sinemadır. avrupa sinemasının en renkli ve bereketli şubesidir. danny boyle, ken loach gibi yönetmenleri yetiştirmiştir. bir de ilaveten alfred hitchcock, chaplin gibi isimler de bu sinemanın evlatlarıdır.shakespeare gibi büyük bir ismin eserlerini tükete tükete bitirememiştir. oyunculuk geleneğini yazmak bile abes. hepsi tiyatroda önce shakespeare oynayıp sonra sinemaya atılmışlardır; mükemmeldirler.*
(itaatsiz - 9 Aralık 2003 14:45)
bir de mike leigh vardır o da iyidir
(non person - 9 Aralık 2003 14:46)
ingiliz sinemasında bugün her biri klasik olan kara filmlerden bazıları şöyledir:carol reed’in 1949’da çektiği, başrollerinde welles ile joseph cotten’ın göründüğü, görsel çerçevelemeyi geliştiren melankolik the third man (üçüncü adam), alberto cavalcanti’nin 1947’de yönettiği they made me a fugutive (kaçak oldum), alexander mackendrick’in suç komedisi the ladykillers (1955, kadın avcıları), lewis gibert’in eğlenceli cast a dark shadow’u (1955, karanlık gölge), charles crichton’ın neşeli soygun filmi the lavender hill mob (1951, lavender hill çetesi), amerikalı yönetmen jules dassin’in ingiliz sermayesiyle ingiltere’de çektiği kriminal night and the city (1950, gece ve kent),michael powell’ın sinema kariyerini sona erdiren, bir seri katilin öyküsünü anlattığı deneyci film peeping tom (1960, röntgenci),ve basil dearden’in başrolde dirk bogarde’yi oynattığı, eşcinsellik araştırması victim (1961, hüküm)örnek verilebilir. bu filmler gelişmiş anlatım dilleri, belgeselci/gerçekçi stilleri, thriller elementlerinden istifade etmeleriyle dikkati çekmişlerdir. 2. dünya savaşı sonrası çekilen the third man yıkıntılar içinde, suçun kol gezdiği umutsuz viyana’yı betimlemiştir. night and the city yükselme arzusu içindeki bir loser’dan (richard widmark) hareketle suç olgusunu, birbirlerini ve kendilerini tüketen insanları mercek altına almıştır. peeping tom ise her ne kadar döneminde pek anlaşılamamış, sert eleştirilerin muhatabı olmuşsa da zamanla kıymeti ancak anlaşılabilen voyöristik inceliklere sahip bir başyapıttır.dönemin belli başlı oyuncuları ise şunlardır:bastırılmış karakterleri sade stiliyle canlandıran dirk bogarde (so long at the fair, the blue lamp, hunted, boys in brown, the sleeping tiger, cast a dark shadow, victim, the servant, despair).karakter oyncusu stanley baker (beautiful stranger, the good die young, ınnocent bystanders, home to danger, whispering smith hits london, checkpoint, hell drivers, violent playground, hell is a city, the criminal, blind date, a prize of arms, the guns of navarone, robbery, perfect friday).tehlikeye açık tiplemeleri oyunlaştıran laurence harvey (the good die young, scarlet thread, cairo road, women of twilight, a killer walks, there is another sun, man on the run, i am a camera, the manchurian candidate, butterfield 8, the running man, the ceremony, a dandy in aspic, rebus).baskı altındaki karakterleri canlandıran, yönetmenlik de yapan richard attenborough (brighton rock, the league of gentlemen, seance on a wet afternoon, the third secret, 10 rillington place, brannigan).çok yönlü komedyen peter sellers (the ladykillers, never let go, lolita, casino royale, murder by death).çok yönlü karakter oyuncusu alec guinness (the lavender hill mob, the ladykillers, our man in havana, the quiller memorandum, the scapegoat, father brown, murder by death, kafka).uzun yıllar hollywood’da çalışan james mason (odd man out, the reckless moment, 5 fingers, caught, east side west side, the man between, cry terror, north by northwest, lolita, the deadly affair, de la part des copains, the last of sheila, the mackintosh man, 11 harrowhouse, murder by decree).casanova casus james bond’u birçok kez canlandıran sean connery (dr. no, from russia with love, woman of straw, the anderson tapes, goldfinger, marnie, thunderball, you only live twice, diamonds are forever, the offence, ransom, murder on the orient express, the first great train robbery, outland, never say never again, der name der rose, the untouchables, the presidio, family business, rising sun, just cause, entrapment).ve karakter oyuncusu trevor hovard (they made me a fugitive, green for danger, the third man, golden salamander, the clouded yellow, interpol, moment of danger, the night visitor, the offence, conduct unbecoming who?, 11 harrowhouse).not: bu listeyi zaman içinde geliştirebilim belki.ayrıca ingiliz sinemasıyla ilgili film okumaları:1984blowupbreakfast on plutobrief encounterex machina - 1. okumaex machina - 2. okumahitchcocklord of the fliesnotting hillpeeping tomshakespeare’in sinemadaki aynası: sir laurence olivierterry gilliam’dan tüm zamanların en iyi 10 filmithe 49th parallelthe french lieutenant’s womanthe hitthe road to guantanamowalkabout (1971, nicolas roeg)edit: güncelleme
(hanging rock - 3 Aralık 2013 21:26)
bir kısmı da burada; https://www.instagram.com/avrupasinemasi/
(svefngenglar - 5 Şubat 2017 06:19)
Yorum Kaynak Link : ingiliz sineması