Süre                : 1 Saat 53 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Haziran 2010 Perşembe, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Cinayet,Drama
Ülke                : Avustralya
Yapımcı          :  Porchlight Films , Screen Australia , Film Victoria
Yönetmen       : David Michôd (IMDB)(ekşi)
Senarist          : David Michôd (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : James Frecheville (IMDB)(ekşi), Bryce Lindemann (IMDB), Paul Smits (IMDB), Jacki Weaver (IMDB), Joel Edgerton (IMDB)(ekşi), Luke Ford (IMDB)(ekşi), Sullivan Stapleton (IMDB)(ekşi), Mirrah Foulkes (IMDB)(ekşi), Anthony Ahern (IMDB), Justin Rosniak (IMDB), Michael Vice (IMDB), Chris Weir (IMDB), Laura Wheelwright (IMDB), Sarah Nguyen (IMDB), Lucia Cai (IMDB), Ben Mendelsohn (IMDB), Ann Michôd (IMDB), Susan Prior (IMDB), Clayton Jacobson (IMDB), Tim Phillipps (IMDB), Josh Helman (IMDB), Michael Cody (IMDB), Kieran Darcy-Smith (IMDB), Guy Pearce (IMDB), Anthony Hayes (IMDB), Jack Heanly (IMDB), Dan Wyllie (IMDB), Andy McPhee (IMDB), Christina Azucena (IMDB), Jacqueline Brennan (IMDB), Ben Ouwehand (IMDB), Bert Labonte (IMDB), James Saunders (IMDB), Dom Phelan (IMDB), Brenda Palmer (IMDB), Anna Lise Phillips (IMDB), Tom Noble (IMDB), Daniel Roche (IMDB), David Michôd (IMDB), Adam Arkapaw (IMDB) >>devamı>>

Animal Kingdom (~ Carstvo zivotinja) ' Filminin Konusu :
Organize suça karışmış bir ailenin içinde yaşayan Josh, herkesin çağırdığı ismi ile J, kendi yolunu bulmaya çalışan 17 yaşındaki bir gençtir. Aileyi takip eden dedektif, Josh'u bu kurtlar sofrasından kurtarabileceğini düşünür.

Ödüller      :

Sundance Film Festivali:Grand Jury Prize-World Cinema - Dramatic


  • "gözden kaçmaması gereken güzel bir avustralya yapımı. ağır ilerliyor ama zengin bir film, izlenesi."
  • "sakin grubu bu parçayı bizim büyük çaresizliğimiz filmi için yapmış. cover mı bilmiyorum ama coversa iyi iş, cover değilse nefis iş. film de gayet cool duruyor. hell evet."
  • "hiç beklenmeyen bir havyanlar alemi,kaderin ve kadersizliğin avustralyalı hali, simsiyah bir flim, usul usul izlenmeli, anneyi oynayan hatuna da mümkünse oscar verilmeli"
  • "sakin grubunun bizim büyük çaresizliğimiz filmi için özel olarak yaptığı parça. acayip eğlenceli bir şarkı, filmin de en eğlenceli sahnelerinin birinde çalmaktadır."
  • "strange attractor gibi güzide bir singleları olan indie topluluk.dinleyiniz."
  • "ing. hayvanlar krallığı. oguz atay, ülkemizde hikmet agabey kılığında, hayvanlar alemi dememizin yanlış, hayvanlar kralligi dememizin ise doğru olduğunu belirtir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    oldukca guzel sahneler iceren, hikaye olarak da genel holywood kaliplarinin disina cikabilmis, senaryoyu oldukca sert noktalara cekebilmis bir film.
    pope denen adam kadar beni geren, ona duydugum tiksintiyi duydugum baska bir karakter hatirlamiyorum son zamanlarda izledigim filmler arasinda.


    (dreamania - 21 Ocak 2011 03:37)

  • comment image

    hiç beklenmeyen bir havyanlar alemi,kaderin ve kadersizliğin avustralyalı hali, simsiyah bir flim, usul usul izlenmeli, anneyi oynayan hatuna da mümkünse oscar verilmeli


    (droogi - 19 Şubat 2011 00:52)

  • comment image

    bir filme iyi diyebilmemiz için tek gereken tedirgin edici olması olsaydı, iyi bir film derdim. ama değildi işte. anlatıma dair birkaç şey yakalamakla birlikte bunların da hiç inceliği yoktu, tamamen kör göze parmaktı. filmin mafya diyebileceğimiz ailesi (hayatımda bu kadar tıfıl ve beceriksiz bir mafya ailesi de görmedim) film boyunca orada burada yemek yiyip hesap istiyorlar mesela. burada elbette yönetmenimiz yaşadıkları saçmasapan hayatın hesabını da bir biçimde ödeyeceklerini söylemek istiyor, kendince altmetin filan işine girmiş ama eni konu kabaydı bu anlatım da yahu. sonra filmin 18 yaşın altındaki ve sürekli çocuk olduğu vurgulanan başrol oyuncusu filmde en az beş kez uykudan uyandırıldı. her seferinde neredeyse sıçrayarak ve sersem bir biçimde. okula gitmesi için uyandırılan çocuk gibi. oysa ne badireler atlattıktan sonra, filmin son dakikalarında uyumak için odasına çıkıyor ve uyumuyordu. dayısı odaya girince bu kez sıçrayarak uyanmadı yani. zaten niyeti adamı öldürmekti ve yavrumuzun büyüdüğünü de aklı sıra süper bir fikri olan yönetmen onu artık uyutmayarak göstermeyi seçmişti. özetle tedirgin edici, ama sıradan bir filmdi.


    (kirmizinintekrari - 25 Şubat 2011 13:15)

  • comment image

    ben ortalama bir sinema seyircisi olarak filmi beğenmedim. ha sanılmasın öyle 3 boyutlar, saçma komediler ya da pahalı prodüksiyonlar seven birisiyim. dram, gerilime bayılırım, bunun gibi insan ilişkileri üstüne olan filmlere taparım. ancak arkadaş bu filmin ilk 1 saatinde neler olduğunu anlamaya çalışıyorsun, bir boktan haberin yok. ama inception gibi bir kafa karışıklığı değil bu. çünkü background verilmeden, bir olaylar serisi gerçekleşiyor ve siz lan bu kim, niye böyle oldu falan gibi sorularla kalıyorsunuz öylece.

    --- spoiler ---
    mesela o çocuk niye öyle durgun, annesi niye bu çocuğu ailesiyle görüştürmek istemezken aynı zamanda bir uyuşturucu bağımlısı, bu annenin bu ailedeki rolü ne, bu adamların geçmişi ne. hiç bir boktan haberimiz yok.

    ---
    spoiler ---

    neyse işte, bitince de sinirlendim. böyle bir filmdi benim için. kimseye tavsiye etmem.

    edit: abi ne kadar sikten bi filmse artık, biri oylamış ben de allah allah ne yazmışım bu ne diye açtım okudum entry'mi hiç birşey hatırlamıyorum, 8 ay geçmiş üstünden sadece ama yok silmişim. imdb'ye girdim allah allah diye resimlere falan baktım yok arkadaş hiç hatırlamıyorum. ne tiynetsiz filmmiş ya piiiii, izlemeyin ya 8 ay sonra zaten kalmayacak aklınızda, not olarak kalsın bu da burda.

    edit2: abooov 4 ay sonra yine aynı şey oldu. şu yukarda yazdığımı bile hatırlamıyorum. kaç kaç izleme.


    (frat - 7 Mart 2011 13:44)

  • comment image

    başroldeki delikanlının oyunculuğuyla gus van sant a göz kırptığı filmdir. son zamanlarda cektiğim filmlerin herhangi birisi için ideal olurdu. filmin temposunun yavaşlığı hiç sorun değil. finalini de iyiydi.
    ha bir de filmin sonlarında josh un doğru seçim yaptığı filmdir.


    (xavier - 19 Nisan 2011 18:22)

  • comment image

    duragan muragan ama gayet rahat akip giden bir suc/kovalamaca filmi... filmin basinda, elemanin (j'nin yani) annesinin olumune tepkisi(zligi) zaten sonraki olaylardaki davranisina ayna tutuyor, o konuda tutarsiz bi sey yok... joel edgerton da kisa ama gayet iyi bir performans sergiliyor; bu elemani epey tutmaya basladim ben...


    (levenspiel - 19 Aralık 2012 14:45)

  • comment image

    uzun zamandir seyredicem diyip bir turlu denk getiremedigim bir film(di). en sonunda dun oturdum izledim. requiem for a dream'den sonra bu kadar icimin gevredigi baska bir film hatirlamiyorum. her "acaba olaylar nasil daha boka sarabilir lan?" dediginizde film "aha bak boyle. ama sen daha duur..." diye karsilik veriyor. bu acidan bakarsak animal kingdom tam bir feel shit movie. e peki bu film kotu mu demek? yoo... imho gayet de basarili. surekli bir gerilim, sikinti, birbirinden ariza karakterler mevcut; amac bence seyirciyi rahatsiz etmek, onu da yapiyor iste. ha bir de bitince fellik fellik soundtrack aradim, zira cok basarili olmus, pek nadide olmus, filmi iyi tamamlamis. eyyorlamam bu kadar.


    (marillion - 10 Şubat 2013 23:06)

  • comment image

    imdb bu filmi this is england'ın sayfasında "bunu izleyenler bunları da izledi" tadındaki listesinde ilk 6'da veriyor. yani önerilerde liste şöyle (hatırlatıyorum, ana film de this is england):

    1. un prophète
    2. trainspotting
    3. american history x
    4. cidade de deus
    5. 25th hour
    6. animal kingdom

    bunun dışındaki söz konusu 6 film - her ne kadar hepsi aynı türe tam dahil edilemese de - oldukça iyi filmlerdi. o yüzden de zaten tesadüfen yine bi araştırmayla aylar önce indirilen bu film izlenmeliydi değil mi? nelbette. izledim, yorumlayayım şimdi:

    --

    kötü film sanki. yani en azından eksikleri bol, kopukluk çok. kişiler öyle garip şekillerde çıkıyor, "yani?" tadı veriyor. uyuz david lynch'in "ne oldu şimdi?" gibi sorgulatmaları gibi de değil, altında büyük mesajlar ya da kurgular yok sanki. ha yönetmeni uyuz değildir o ayrı da neyse...

    --- spoiler ---

    en başında "pope"u bulmak için biraderini takip eden adamlar neden biraderi öldürünce her şeyden vazgeçiyorlar? ayrıca biraderi zaten niye öldürüyorlar?

    sonra pope intikam alayım derken niye polisleri öldürüyor? polisleri başına neden sarıyor? ne alaka?

    taa sonralarda, tanık koruma programındayken bu "j", eve anaanesinin ayarladığı pis polisler geliyor da baskın yapıyor ya hani... orada j kaçıyor ve bir baskıncıyla karşılaşıyor. bu duvardan atlayınca baskıncı neden hemen bırakıyor yahu? "eh hadi git" için mi geldiler oraya?

    "şeytan!" ananenin her şeyden yırtışı yine anlaşılır da... bunu da bir yere bağlasaydın ey yönetmen, sonunda kadının gözünden ışıltı çıksaydı falan? "hepsi bitti sanıyorsunuz ama daha yeni başlıyor" gibi.

    bir de "komiser"in son uyarısı, "kesin açık vereceksiniz hatun" deyişi bir anlam ifade etseydi. adam öyle boşa sallıyor kalmasaydı falan?

    ---
    spoiler ---

    yani izlensin, öldürmez de... izlenmezse de pek kayıp olmaz. gerçi klişelere meydan okuyan bir yanı da var: ne kötüler tam kazanıyor ne de iyiler. başrol de süper değil, tümden dandik de.

    evet bu detaylarına bakılınca yine iyi bulunabilir bazı yönlerden demek ki. hadi kurtardın david michod.


    (narsimelus - 3 Şubat 2014 23:16)

  • comment image

    film budanmış daha büyük bir filmin özeti gibi. david michod filmi kırpa kırpa, yavaş, acımasız bir hikaye çıkarmış ortaya.

    nedir olayı? büyük bir yapı var ve herkesin yeri belli. kimse bu sistemde bir diğerine atlayamıyor. suçu bırakıp, borsaya mı girmek istiyorsun? giremezsin. polissin ve iyisin ama sadece o kadarsın işte, amacına asla istediğin gibi ulaşamazsın. ezik gençsin ve dünyanın sana yüklediği birçok sorumluluk var. kime ne? kullanılacaksın, ezileceksin. sana verilen bazı işlevler var, onları yerine getiriyorsun. bu sıralamayı, bu yapıyı bir tek şiddet bozabiliyor belki de. film de şiddetin işlevlerini ve her parçanın bulunduğu yerde nasıl hareket edip, edemediğini anlatıyor işte.


    (zaman yolculugunda saatini unutan adam - 24 Haziran 2014 14:19)

  • comment image

    içerisinde ya$adigimiz imparatorluk..

    bu sinirlari dahilinde bulundugumuz hadiseyi aristokrasi (veyahut ne denirse?) veya bir takim geli$mi$ (?) etik kurallari çerçevesinde ele$tirebiliyor olu$umuz,haricinde kaldigimiz anlamina gelmemelidir..her ne kadar çoğu zaman böğüren,aniran,kirip döken,parçalayan ve verimsizlikle i$tigal edenleri kiniyor isek de yeri geldiginde onlarin bu ilkel kabul ettigimiz görevlerini biz devraliyoruz..nihayetinde hepimizin animalia'nin has üyeleri olmasindan kaynaklaniyor bu durum der isem çok mu ciddi olur,anti-depresanayii gibi kaka kelime oyunlari benden beklenen hokkabazlik maharetinin altinda mi kalir onu bilemiyorum ?

    bir de böyle bir film var idi,ama sözlükte 3700 tane vesikali * ele$tirmen varken bana dü$mez.


    (rotting horse on the deadly ground - 30 Ekim 2001 23:02)

Yorum Kaynak Link : animal kingdom