Süre                : 1 Saat 48 dakika
Çıkış Tarihi     : 10 Mart 2017 Cuma, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Drama,Gizemli
Taglar             : kıskançlık,intikam,Mektup,Flashback,bellek
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Origin Pictures , BBC Films , CBS Films
Yönetmen       : Ritesh Batra (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Julian Barnes (IMDB)(ekşi),Nick Payne (IMDB),Nick Payne (IMDB)
Oyuncular      : Jim Broadbent (IMDB)(ekşi), Charlotte Rampling (IMDB)(ekşi), Harriet Walter (IMDB)(ekşi), Michelle Dockery (IMDB)(ekşi), Matthew Goode (IMDB)(ekşi), Emily Mortimer (IMDB), James Wilby (IMDB)(ekşi), Edward Holcroft (IMDB), Billy Howle (IMDB), Freya Mavor (IMDB), Joe Alwyn (IMDB), Peter Wight (IMDB), Hilton McRae (IMDB), Jack Loxton (IMDB), Timothy Innes (IMDB), Andrew Buckley (IMDB), Karina Fernandez (IMDB), Nick Mohammed (IMDB), Charles Furness (IMDB), Guy Paul (IMDB), Oliver Maltman (IMDB), David Horovitch (IMDB), Alexa Davies (IMDB), Evelyn Duah (IMDB), Manjinder Virk (IMDB), Dorothy Duffy (IMDB), Kelly Price (IMDB), Carol King (IMDB), Beth Cleveley-Hutchinson (IMDB), Joyia Fitch (IMDB), Graham Evans (IMDB), Imogen Roberts (IMDB), Phillip Yeboah (IMDB), Nathan Babb (IMDB), Harvey Waterman (IMDB), Owen Armstrong (IMDB), Gregor Babic (IMDB), Tashann Barnett (IMDB), Gintare Beinoraviciute (IMDB), Mark Brent (IMDB) >>devamı>>

The Sense of an Ending (~ O Sentido do Fim) ' Filminin Konusu :
The Sense of an Ending is a movie starring Jim Broadbent, Charlotte Rampling, and Harriet Walter. A man becomes haunted by his past and is presented with a mysterious legacy that causes him to re-think his current situation in life.


  • "bir julian barnes romanı"
  • "2011 man booker roman ödülü'ne layık görülmüştür."
  • "serdar rıfat kırkoğlu çevirisiyle raflardaki yerini ayrıntı yayınları tarafından çıkarılan baskıda almıştır."
  • "julian barnes'ın son romanı.ustalık işi bir roman. okuyun ne kadar etkileyici bir roman olduğunu göreceksiniz."




Facebook Yorumları
  • comment image

    başarılı bir eser. 150 sayfada, sağlam bir kurgu yaratmak ve içsel değerlerdirmeleri geleneksel psikolojik roman kalıplarına dökmeden aktarabilmek, ve daha da ötesi zamanın ruhundan ayrı düşmediğini işaret edebilmek takdire değer gerçekten. barnes övgüyü hak etmekte. etkileyici izlenimler bırakan bir yapıt. oldukça akıcı, gizemli çatısı bunun bir nedeni sayılabilir. bitişin çok keskin olmaması kimi okuyucular için bir eleştiri nedeni olabilir belki ama benim görüşüm (postmodern roman yaklaşımı çerçevesinde) hayatta nasıl her şeyi net bir ilişkiler sistematiği çerçevesinde sebep-sonuç bağıntısı ile betimleyemiyorsak yazında da bunun etkilerini görmek oldukça normal hatta belki de olması gereken bu ama hala balzacvari teknik arayanlar için ne kadar tatmin edici olur bilemiyorum. okunmasını şiddetle tavsiye ederim.


    (dedalus - 29 Aralık 2011 10:40)

  • comment image

    ne diyeceğimi bilemiyorum. julian barnes'ın diğer kitapları içinde en yalını ve en etkileyicisi.daha ilk sayfalarda okuru etkisi altına alan yoğun atmosfere girip,150 sayfa boyunca tony webster ile düşünüyor tartışıyor, kızıyor, anlıyor, şaşırıyor, acıyor ve zaman, yaşlılık, pişmanlık, hatırladıklarımız, unuttuklarımız ve nasıl hatırlayıp neleri unuttuğumuza bağlı olarak yaşadığımız hayatı nasıl değerlendirdiğimiz üzerine efkarlanıyoruz.

    nefis nefis alın okuyun.


    (canli yayin - 4 Ocak 2012 13:58)

  • comment image

    başta tarih kavramını sorgulayan diyaloglarıyla ilgimi çekti..hikaye ilerledikçe kişisel tarihin de ve hafızanın aslında ne kadar muğlak ve güvenilmez olduğu üzerinden bu sorgulamayı içimde tekrar yapmamı sağladı. üstelik bunu - edebiyat için (bana kalırsa) en zor şekilde - aşırıya kaçmadan, sade ve olağan şekilde yaptı. demem o ki, çok çok iyi bir roman..


    (femme noir - 2 Nisan 2013 08:41)

  • comment image

    türkçeye "bir son duygusu" olarak çevrilen julian barnes romanı. romanın temel probleminin anımsama yoluyla hayatı irdeleme olduğu görülüyor. bir düşünce romanı olmasının yanı sıra akıcı ve yalın bir tarafı da mevcut. okuyucunun payına düşenleri alacağı etkileyici bir roman.

    o paylardan birini alıntılamak gerekirse:
    --- spoiler ---

    kendi hayat hikâyemizi ne kadar sık anlatırız? ne kadar sık düzeltmeler yaparız, güzelleştiririz, kurnazca kesintilere gideriz? hayat uzadıkça, çevremizde hikâyemize meydan okuyacak, bize hayatımızın bizim hayatımız olmadığını, sadece hayatımız hakkında anlattığımız hikâye olduğunu anımsatacak kişiler de azalıyor. başkalarına ama -esas olarak- kendimize anlatılan bir hikâye.
    ---
    spoiler ---


    (aruzheceserbest - 20 Ekim 2013 22:10)

  • comment image

    --- spoiler ---

    "tarih, hafızanın kusurlarının belgelerin yetersizliğiyle buluştuğu noktada oluşan kesinliktir."
    (history is that certainty produced at the point where the imperfections of memory meet the inadequacies of documentation.)

    "hatırladığın, tanık olduğunla aynı olmayabilir." veya belki kelimeler yerine anlamı uydurmaya çalışırsak "bugün hatırladıkların geçmişte yaşadıklarına ne kadar uyuyor?". tamam aslı soru cümlesi değil ama bu da zaten retorik bir soru. peki o zaman "bugün hatırladıkların her zaman geçmişte yaşadıklarınla uyumlu olmayabilir.". veya biraz daha serbest takılalım "hatırlıyorum diyorsun, peki olaylar gerçekten hatırladığın gibi miydi?". yine soruya döndük. neyse.
    (what you end up remembering isn't always the same as what you have witnessed.)

    ilk cümleyi daha düzgün çevirmek beni aşar. bu ifade o kadar edebi olmasa tam da umberto eco'nun kitaplarında yer bulacak ve hiç sırıtmayacak bir cümle. ne demek istediğini anlamadım ama herhalde derin bir anlamı olsa gerek. bence doğru dürüst hatırlayamadığın bir olayı yalan yanlış bir belgeyle doğrulamaya çalışırsan elde ettiğin sonuç bir yalandır.

    bir romandan tasvirleri çıkarırsan geriye bu romana benzer birşey kalır. keşke başka yazarlar da benzer romanlar yazmayı deneseler. tuhaf, romanda anlatılan hikaye ilgimi çekmedi ve karakterlerin hiçbirini umursamadım. ama bu kitap bana göre zaman kaybı değil. kapak tasarımını yapanı ayrıca kutlamak gerek, kitabın kapağının basitliği ve içerikle olan ilgisi tam yerinde. hem romanın minimalist yapısına uygun hem de veronica'nın tony'ye verdiği fotokopilere gönderme yapıyor.

    bir ara boş bir üç saatiniz varsa okuyun.

    ---
    spoiler ---


    (mdarkgrey - 1 Ocak 2014 21:06)

  • comment image

    türkçeye orjinal ismine sadık kalınarak çevrilmiş julian barnes eseri.

    kendi kişisel tarihimiz ne kadar güvenilir? belleğe kaydettiğimiz anılar sandığımız kadar masum mu? bu soruların cevaplarının peşinde bir roman bir son duygusu. gençlik yıllarımıza ait anıların hafızamızdaki varoluşu ne zaman bizim aleyhimize döner? yıllar önce yazdığımız bir mektupta ya da günlüğe tutulmuş satırlar arasında kendimizi tanıyamadığımız o anın şaşkınlığını nasıl anlatabiliriz?

    ''anımsama yoluyla hayatı irdelemele'' metoduyla yazılmış bu roman yazarın ustalık eseri olarak görülüyor. başlarda yavaş bir temposu olan roman, kahraman tony webster'in gençlik yıllarından anımsadığı arkadaşlık ortamı üzerine anılarını anlatmasıyla başlıyor. dünden bugüne kendi düşünceleri içinde anımsamalar yaşarken bir gün ona miras bırakılan bir günce ile bütün bildiğini sandığı gerçekler farklı boyutlarda karşısına çıkıyor.sonrası iç hesaplaşmalar ve geçmişin acıtan izlerinde sessiz bir yürüyüş.


    (konserve ruhlar - 31 Ocak 2014 01:50)

  • comment image

    ınternette birisinin, "you can’t read this book without wanting to talk about the end" dedigi, kısa ama okura "hadi canim, yok daha neler, o ha" tepkisini verdirten kitap.
    aynı tepkiyi ben life of pi'yi okurken de verdim ancak o kitaptan aldığım keyifle bunun arasında dağlar kadar fark var.


    (iklim - 13 Eylül 2015 16:33)

  • comment image

    ne zafer kazanmış ne de tam olarak kaybetmiş tony'nin kendi hayatının tarihini yazma çabasının romanı. çevresindeki her kişinin kesin duruşuna karşılık bir kargaşa içinde kalan tony'nin, kitabın sonuna doğru kesinlik duygusunu tadışının romanı. tabiki hiçbir zaman tony'nin söylediklerine inanamıyoruz, çünkü başından itibaren vurguladığı gibi bellek bizi her zaman yanıltabilir. baştan sona ilmek ilmek işlenmiş, güzel düğümlerin atıldığı ve çözüldüğü, kesinlikle okunması gereken postmodern bir roman.

    "tarih zafer kazananların yalanları değildir. tarih daha çok, çoğu ne zafer kazanmış ne de yenilgiye uğramış olan hayatta kalanların anılarıdır."


    (meant to be - 25 Mayıs 2016 23:45)

Yorum Kaynak Link : the sense of an ending