Designated Survivor (~ A kijelölt túlélo) ' Dizisinin Konusu : Bakanlar Kurulu’nda hukuk görevlisi olan Tom Kirkman, bir toplantı sırasında patlayan bomba sonucu ABD Başkan ve Başkan Yardımcısının hayatını kaybetmesi üzerine başkanlık görevine gelir. Bir süreliğine kendi Bakanlar Kurulu’nu kurması, ülkeyi yönetmesi gerekir. Kirkman’ın çözmesi gereken pek çok sorun vardır ve bu süreçte alacağı kararlar hem ülkenin hem de kendisinin kaderini belirleyecektir. Bu zorlu süreçte aynı zamanda ailesiyle de baş etmek zorundadır. David Guggenheim’ın yaratıcısı olduğu dizinin başrolünde Kiefer Sutherland yer alıyor.
House of Cards(2013)(8,8-421835)
Suits(2011)(8,5-367293)
24(2001)(8,4-161682)
Homeland(2011)(8,3-288875)
How to Get Away with Murder(2014)(8,2-99800)
Bodyguard(2018)(8,2-70107)
Jack Ryan(2018)(8,1-82341)
The Blacklist(2016)(8,0-216090)
The 100(2014)(7,7-185058)
Shooter(2016)(7,6-25185)
Blindspot(2015)(7,5-58581)
Touch(2012)(7,4-40538)
jack bauer sonunda serseriliği bırakmış, amerikan başkanı olmuştur, ve olaylar gelişir.
(kurremkamerruk - 22 Eylül 2016 19:58)
bilindiği üzere amerika birleşik devletleri başkanı es keza görevi yapamaz hale gelirse yerine geçecekler başkan yardımcısı ve abd temsilciler meclisi başkanı'ndan başlayarak sırayla belirlenmiştir. soğuk savaş sırasında state of the union veya inauguration day gibi bu listedeki neredeyse herkesin bir arada olduğu durumlarda eğer sovyet saldırısı olursa devletin başına geçecek kimse kalmadığı farkedilince 1981'den itibaren bu uygulama başlatılmış. diziye gelince, ne yazık ki güzel başlasa da baya kötü yazılıyor. ekşide övüldüğünü görüp sorun bende mi derken az biraz diğer yorumlara bakınca yalnız olmadığımı gördüm.--- 1x7'ye kadar spoiler ---öncelikle karakterler fazlasıyla karikatürize, kimse mantıklı ve gerçek bir insanın davranması gerektiği gibi davranmıyor; - general karakterinin tek varoluş sebebi sorun çıkarmak, uluslararası politika ve diplomasiyi umursamayan birinin o seviyeye gelmesi gerçek hayatta çok da mümkün değil.- küçük bir nokta ancak tom kirkman'ın "başkan sizi sabah kovmuş muydu" sorusu sorulduğunda ne kendisinin ne de danışmanlarının aklına "aynı zamanda designated survivor olarak da atadı" gibi yuvarlak bir cevap vermek gelmiyor, konu büyüyüp başka hikayelere yol açıyor. ki benzeri durum bir kaç kere daha oluyor. - bir vali çıkıp "halkın iradesine saygı" falan diye saçmalayabilir - ki güzel bir konuydu - ancak ordunun tümü yeni başkanın emrindeyken national guard'daki bir komutan hayatının geri kalanını hapiste geçirme riskini göze alıp emre itaatsizlik etmez. - kongre yokken valiler çıkıp "göçmenliği hemen şimdi durdur yoksa senatör yollamıyorum" gibi tehdit savurmaya kalkmaz - kalkamaz. başkan "anayasanın işlemesine engel oluyorlar" diyip görevden almasa bile açık açık basın önünde suçlar, tepki yüzünden istifa etmeseler bile sonraki seçimde sandığa gömülürler, siyasi kariyerleri biter. bu arada muhtemelen senaristlerin haberi yok ancak abd başkanının istifa edebilmesi için işler durumda bir senatoya ihtiyacı var. haliyle bu noktada senatoya atama yapmayan her vali aynı zamanda başkanın istifasına da engel oluyor, ortaya tam bir kriz çıkartıyor. - fbi vekil başkanı, yeni başkan yardımcısı adayının komplonun içinde olabileceğini düşünüyor, ancak niyeyse bunu en kısa sürede başkana açıklamıyor. normalde o görevdeki biri başkan ile başbaşa görüşme talep eder ve olayı izah eder. bir başka konu da genel olarak kamuoyu tepkisinin inandırıcılıktan uzak olması. ülkenin tüm üst düzeyinin öldüğü bir saldırı sonrası amerika gibi "vatansever" bir ülkede kimse resmi olarak başkan olan kişiye dizideki gibi "sen başkan değilsin" ayağı yapmaz, hele hele seçimle o noktaya gelmediği için oğlu kimdenmiş vs. umursamaz. referans noktası olarak belirteyim, george w. bush gibi çok sevimeyen bir başkanın bile 11 eylül'ün hemen ertesinde halk onayı zirve yapmıştı. göze batan diğer bir nokta da yürütülen soruşturma, "çok süper gizli bi komplo var dokunan yanar elleşmeyin sakın" klişesi bir yana, fbi ve diğer bir sürü 3 harfli kuruluşta çalışan tek ajan dışında hiç kimse mi ortada yanlış yönlendirme olabileceğini düşünmüyor, bu yönde araştırmaya girişmiyor? majid nassar sorgulamaları sırasında, diğer sorgucular benzeri tehditleri savuramadı mı, fbi'dakilerin "sen yapmadın bence" demeleri dışında ne değişti de bu adam bi anda çözüldü? madem adam konuşmaya başladı neden "hadi şimdi şunu baştan anlat" demek yerine koşa koşa ofise gittiniz? bu konu baştan sona kötü senaryo örneği. ayrıca ufak bir şey belki ama dizide gördüğümüz herkes siyasetin üst düzeyindeki, beyaz saray ekibi ve senatörlerle içli dışlı insanlar ve hepsi onlarca kişiyi kaybetti. ancak fbi ajanı dışında gerçekten travma yaşayan kimse yok, herkes "olur ya öyle" modunda hayatına devam ediyor. diziyi drama boğmamalarını anlıyorum ancak herkesin bu kadar sakin bir şekilde işini en iyi biçimde yerine getirmesi dizide kocaman bir duygusal boşluk oluşturuyor.--- 1x7'ye kadar spoiler ---daha da bir sürü irili ufaklı şey var ama düşünürken bile sıkıldım. güzelim konuyu harcıyorlar o hoş olmuyor.
(ujell - 19 Kasım 2016 00:58)
iyi kalpli amerikan başkanı inandırıcı bir yaklaşım değil. başkan hikayenin ilerleyen kısımlarında mecburen dark side'a geçerse işte o zaman konu ilgi çekici hale gelebilir. ilk 5 bölüm itibariyle biraz bunun sinyallerini veriyor gibi...itiraf edeyim kiefer sutherland olmasa izlemezdim belki ama sonuçta keifer var ve izliyorum. o olduğu müddetçe de izlemeye devam edeceğim. hikayenin kalitesi ne olursa olsun o'nun oyunculuğunu izlemek bile bana keyif veriyor.ha ama dizi bir anda paralel evrene geçse ve tom kirkman jack bauer'e dönüşüp: “don’t worry. if i wanted to kill you you’d be dead by now.” dese hayır demem. en azından bir yerde "damn it!" dedi, bu da olumlu.
(forrestgump - 30 Kasım 2016 22:14)
4 bölüm izledim ama, fazlasıyla karikatürize, fazlasıyla çıtır çerez bir dizi. o kadar yüzeysel ve derinliği yok ki seyrederken belki iyi vakit geçiriyorum sanıyorsunuz ama klişeler yüzünden bölüm bittiğinde kendinizi kötü hissediyorsunuz. tıpkı gecenin bir vakti yediğiniz fast food yemek gibi. kirkman, birazcık frank underwood'u seyretseydin keşke.
(joel - 14 Aralık 2016 22:33)
12. bölümüyle sıçıp sıvamış dizidir. --- spoiler ---amarikan başkan yardımcısı olmuş azılı bir teröristi karanlıkta mezarlıkta kıstırmışsın. adamı tutuklayacak delil elde etmişsin. operasyon başlasın diye emir verilmiş ve iki kişilik teröristi bir tane kadın silahıyla teslim almaya gidiyor. yine ne gariptir ki tam teslim alacakken başka bir terörist başkan yardımcısı olan teröristi ve kendini öldürüyor. ondan sonra ortalık polis doluyor. ulan adamların kendilerini imha etmesini mi bekliyordunuz hıyarlar. arka sokaklar'da olsa iti götüne sokulurdu bu mevzu ben diyim.--- spoiler ---
(alkame - 16 Mart 2017 21:28)
2. sezon 7. bölüm için yorum yapmıyorum, sadece özetliyorum;--- spoiler ---son bölümünde türkiye amerika ilişkileri konu edilmiş.türkiyenin turan isimli bir başbakanı var.kendisinden bully ve diktatör olarak bahsediliyor.bir de türkiyede darbe yaptığı söylenen ve amerika'ya sığınmış orada bir üniversitede ders veren nuri şahin var.başbakan turan inatla nuri şahin'in bir terörist ve katil olduğunu söyleyerek türkiyeye iadesini istiyor.president kirkman ise nuri şahin'i demokratik ve seküler bir türkiye için son çare olarak gördüğünü söylüyor, nuri şahin'i iade etmiyor.ayrıca bölümün başında başbakan turan'ın 6 ay sonra yapılacak seçim için paraya ihtiyacı olduğu, açıkça oyları satın alacağı söyleniyor.--- spoiler ---
(redoubtable - 16 Kasım 2017 22:36)
ikinci sezon ile birlikte tam olarak amerika'nın kurtlar vadisi'ne dönüştüğünden izlemeyi bırakmıştım, demek senaryo sıkıntısı çekmeye başladığından konu buralara kadar gelmiş.ilk sezonda özgün bir konu vardı ama ikinci sezonda bölümler istisnasız şu şekilde geçiyor:-açılış-başkan'ın canını sıkan bir konu-başkan'ın canını sıkan adam(lar)-başkan'ın canını sıkan adam(lar)a posta koyması-başkan'ın "amerikalılık ne güzel" konulu konuşması-kapanışizleyip yorum yapmaya bile değmez artık.
(funkypepper - 17 Kasım 2017 23:16)
nuri şahin ve cb turan'dan sonra 3. sezonda dışişleri bakanı volkan babacan ve içişleri bakanı emre belözoğlu da kadroya katılırsa tam olacak dizi.
(uc kisilik - 18 Kasım 2017 02:12)
ilk sezonu çok sürükleyici, ancak ikincinin biraz havada kaldığını düşündüğüm dizi. yine de ilgiyle izliyoruz. yalnız özellikle türkiye 'nin olduğu bölümde kalite iyice düşüp cringeworthy bir hal aldı dizi. özellikle türk izleyiciler için dizinin en vasat bölümü bu olabilir, çünkü hem çok benzerlik hem de mantıksız gelecek kadar sağlam saçmalık var, benzer yanlar şöyle:"türkiye 'yi turan* adında otokratik ve baskıcı, batıda kötü şöhret yapmış bir cumhurbaşkanı yönetiyor, amerika 'dan almak istediği, terörist ve darbeci diye geçen biri var. nato 'dan ayrılmak, rusya 'ya yanaşmak, üsleri kapatmak gibi tehditlerle bu işi oldurmaya çalışıyorlar. amerika tarafı da olay çıkmasın diye dünya 'ya türkiye bizim müttefikimiz, kopmaz bir bağımız var falan pozu atıyor ama elemanı vermeye yanaşmıyor.ha bir de, türkiye 'nin cumhurbaşkanı olur olmadık, kameraya oynayıp atar yapmayı çok seviyor. bir de kirkman 'ın bir sözünde aslında tüm derdinin seçimler, oy toplamak olduğu iması geçiyor."buraya kadar tamam. yalnız bu kadar gerçeğe yakınsayınca aşağıdakiler iyice göze batıyor:- cumhurbaşkanı ingilizce biliyor.- dahası ingilizceyi rus gibi konuşuyor, ben böyle bir aksan hayatımda duymadım bir türkte.- cart diye "ayrılıyorum lan natodan" atarı yapıyor. adama bir sorarlar var mı öyle natodan ayrılan ülke diye. benim bildiğim yok.- dizideki sığınmacı elemanı devrimci, modernist falan bir tip. bir oynayan oyuncunun tipine bir de malum kişinin tipine baksanız harry potter 'dan iyi fantastik kurgu yapılmış dersiniz.- son olarak, başkanın oğluna çengel atacak kadar lobicilik faaliyeti, plan program kapasitesi olan bir ülke olsak bu halde olmayız tahminimce.ha ne mi oldu, sonunda kirkman yine herkesin ağzının payını verdi, kendi çapında bir çözüm bulup mevzuyu kapattı, ki bu sezon deus ex machina görevi görüyor kirkman.bulduğu çözüm de evlere şenlik. "bak bu elemanla televizyonda el ele pozlar atarım, ülken karışır" tarzı bir çözüm ki gerçekte amerikan başkanı bugün kimin elinden tutsa türk insanı sırf ona inat öbürüne 10 yıl oy verir destek çıkar, buna bari özen gösterseydiniz arkadaş.ha bir de, normalde bizim kirkman adı bilinmedik ortadoğu ülkeleriyle bile görüşürken hep amerikadaki büyükelçileriyle falan görüşüyordu, bizimkine gelince "çağırın gelsin" dedi hop diye on dakikada bitti cumhurbaşkanı oval ofiste. amerika 'da kapıkulu gibi bir şöhret mi yaptık merak ediyor insan.bu bölümün bana öğrettiği tek şey, yıllardır inşa ettiğimiz kötü şöhretimiz işe yaramış. artık amerikan filmlerinde 30 yılda bir, istanbul 'dan iki kareyle geçiştirilmek yerine komşumuz iran gibi uzun uzadıya işlenen bir nefret ikonu olarak yer alıyoruz. sevinir misiniz bilmem tabii.özetle: siktiniz fourth wall 'ı eylediniz viran netflix.
(hand of fate - 19 Mart 2018 00:06)
annemle birlikte, netflix üzerinden dublajlı olarak izliyoruz.sisteme çok hakim değilim amma, ilk defa ben bir dizinin ortasında 1 bölümlüğüne dublaj ekibinin değiştiğini gördüm, bakın çok enteresan. 02x07'de, tam konu türkiye'ye gelmişken ne hikmetse doğru dürüst diksiyonu ve türkçesi olan tüm seslendirme ekibi işi bırakmış ve bariz bir yabancı aksanla türkçe konuşan birileri seslendirme yapmış. her an biri çıkıp arkadan 'sen istiyor duş, verecek 100 dolar' diyecekmiş gibi duruyordu. 02x08 ise olması gerektiği gibi devam etti.dizinin kendisi ise vıcık vıcık klişe ama izlettiriyor kendini. benim puanım 7, anneminki 8.5(muş) *.
(all magic comes with a price - 6 Aralık 2018 22:08)
Yorum Kaynak Link : designated survivor