filmi izlemeyi düşünüyordum fakat imdb profilinden kylie jenner ve kim kardashian'ın ekibe katıldığını görüp fikrimi değiştiriyorum. umarım batarlar.

(moola - 14 Eylül 2017 10:45)

böyle ''abi hassas zamanlar, zenci ve asyalı kesin filmde olsun. bir de hafif kilolu bir abla koyalım. diğerleri de beyaz olsun işte.'' kafasında çekilen filmler hiçbir zaman başarılı olmadı olmayacaklar da.

sinema, daha doğrusu sanat böyle planlayarak yapılan bir şey değil.

pazar akşamı sevgili ile evde mallarken izlenir belki. sıkılıp yarıda bırakmak bile olası.

(defy - 20 Aralık 2017 15:07)

öncelikle ismi ocean's eight değil ocean's 8 olan filmdir. imdb'den teyit edebilirsiniz. buyrun filmin linki: http://www.imdb.com/title/tt5164214/

moderasyonun bu cahil işgüzarlıklarına çok kızıyorum. filmin adını yazıyorum beni alakasız bir başlığa atıyor; herkes de orada film hakında yorum yapmış. gıcık oluyorum şöyle özensizliklere.

aynı şekilde sözlükte ocean's 11 başlığı da yok. oysa ocean's eleven ve ocean's 11 birbirinden ayrı iki film. buyrun imdb'den bakın:

http://www.imdb.com/title/tt0054135/
http://www.imdb.com/title/tt0240772/

ocean's 8 yazanı sözlük buraya attığı için yazacaklarımı buraya yazacağım ama umarım yakın zamanda taşınır bu entryler.

filme gelirsek. öncelikle bu bir remake veya reboot değil. daha önce çekilmiş hikayeyi kadın oyuncularla çekmiyorlar. bu filme tamamen ocean's eleven serisinin spin-off'u olarak bakabiliriz. zaten sandra bullock'ın karakteri de danny ocean'ın kardeşi olacakmış. bu durumda eski filmlerin karakterleriyle cross-overlar görmemiz çok olası.

bir de daha filmi izlemeden "tutmaz, bok gibi" falan diyen arkadaşlara gerçekten hayret ediyorum. bu kadar bilmiş ve negatif olarak yaşamak çok zor olsa gerek. filmde rating için konulmuş birkaç kişi olsa da çoğunluk neredeyse oscar seviyesinde kalite oyunculardan oluşuyor. fragmandan göründüğü kadarıyla gidip vegasta kumarhane soymuyorlar orijinal bir hikaye ve orijinal karakter motivasyonları var gibi. e belki de gerçekten güzel olur be? bi şans verseniz? hayır bir de orijinal serideki filmler de 9 puanlık falan filmler değil ortalama 7 puan falan almışlar. yani erişlemeyecek bir standart yok ki ortada. sanki citizen kane'i yeniden çekiyorlarmış gibi yersiz bir endişe var.

bir de "inandırıcı değil, millet ilk filmlere oyuncular için değil inandırıcı olduğu için gitti" denmiş. nerden tutsam elimde kalıyor. ilk filmlerdeki inandırıcılıktan uzak ve gerçek hayatta olamayacak şeyleri yazsak küçük çapta bi defter dolar. ha bu o filmleri kötü mü yapıyor? hayır, bence çok eğlenceliler. aynı şekilde bu film de eğlenceli olabilir. ve eminim şu kadroyla hayvan gibi de izlenecektir. çünkü kimse "8 tane kadının soygun yapması inandırıcı değil ben bu filme gitmem" diye düşünmüyor. senenin en çok izlenene filmlerinin süper kahraman veya bilim kurgu filmleri olduğu şöyle bir dönemde "inandırıcılığı yok, tutmaz" demek çok ilginç bir bakış açısı gerçekten. yan salondaki filmde insanlar uçuyorken, ben 8 kadının soygun yaptığı filme çok rahat inanırım. (:

(emzegrit - 22 Aralık 2017 19:44)

kadınların zaten normal hayatta da fark edilmediklerini iddia ederek soygun ekibinin sadece kadınlardan oluşturulduğu feminist bakış açılı film. ancak filmde bir derinlik yok. çok basit bir soygunu anlatıyor.

(john mcclane - 20 Haziran 2018 18:16)

bazı sahneleri gereksiz uzun, aksiyon ve enerjisi düşük olmasına rağmen kadrosuyla ve kurgusuyla kendini izlettiren keyifli bir film.

rihanna ne alaka demiştim ama guzel uyum sağlamış, sandra bullock 53 yaşına gelmiş ama inanılmaz güzel halen. anne hathaway ise müthişti. ailece izlenecek bir film yapmışlar, devamı da gelir muhtemelen.

(gondola - 1 Temmuz 2018 02:03)

iyi güzel hoş bir sürü kadını toplamışsınız da bari biraz senaryo yazsaymışsınız arkadaş. resmen konusuz film yapmışlar.
ne olacak şimdi diye merak ettirmiyor, her iş şansa kalıyor ve şans tabi ki hırsızlardan yana oluyor. baya sıkıcı.
cate blanchett gibi bir tanrıça oynuyor fakat hikayeye katkısı ne biliyor musunuz? hiç. zaten hikaye de yok ya neyse. baya olmasa da olur bir karakter.
yapacak hiçbir şey bulunmadığında evde atlaya atlaya izlenebilir.

(union of disjoint intervals - 1 Temmuz 2018 19:49)

beklentisizce izlediğim ve sarah paulson için gittiğim bir filmdi. femme fatale'cı olarak gitmesem olmazdı zaten. burada karaladıkları kadar kötü bir film değildi benim açımdan. hatta 6.6/10 veriyorum. gayet tatlı ve soygun ekibindeki kadınların hiçbirinin sırıtmadığı, rollerini gayet güzel oynadıkları bir film olmuş.

cinsiyetçilik yapıp ekibin tamamen kadınlardan oluştuğu ve kadınların böyle başarılı işler gerçekleştiremeyeceği ve bazı işlerin erkeklere ait olduğu düşüncesine sahip olanlar için zehir gibi geçen film.

sadece bir tane mantık hatasını dikkatimi çekti filmde. başka mantık hatası veya soru işareti bırakmadı aklımda. o hata spoiler'da.

--- spoiler ---

film gayet güzeldi ve debbie ocean'ın yani sandra bullock'un erkek olduğu için takıma bir adamı almak istememesi çok iyiydi. aferin!

mantık hatası olarak dikkatimi çeken şey de şu oldu: dünyanın en değerli kolyelerinden biri olan milyonlarca dolarlık olan o kolye kaybolduktan sonra tammy'nin yani sarah paulson'ın öyle aniden kolyeyi sudan çıkarıp "buldum! koşarken düşürmüş olmalısın!" diyip oradan çekip gidebilmesi. yani gerçek hayatta böyle bir şey olsa o kadın 1 ayını polis sorguları ve gözetim altında geçirir. kolyenin sahte olduğu anlaşılınca da ilk görüşülecek kişi yine o olur. burası biraz saçmaydı maalesef. ama başka mantık hatası varsa da fark etmedim.

--- spoiler ---

6.6/10 veriyorum. yaşasın femme fatale!!

(yuzyillarin tecrubesi - 6 Temmuz 2018 18:30)

izledikten sonra hakkında konuşulabilecek tek önemli detayın, senaryonun tüm omurgasının üzerine kurulduğu "gerdanlık" olduğuna kanaat getirdiğim film.
ve zaten ben de bu gerdanlık hakkında bol bol konuşacağım!

ocean’s serisinde george clooney'nin canlandırdığı danny ocean'ın kız kardeşi olan debbie ocean, beş yıllık bir hapsin ardından serbest kalır, met gala'yı hedef alan debbie, soygun için lou, nine ball, amita, constance, rose, daphne kluger ve tammy'den oluşan mükemmel bir kadroyu toplar ve sekiz kişilik bu usta hırsız grubu, mükemmel soygun için kolları sıvarlar. hedefleri ise daphne kluger'ın boynundaki değerli gerdanlıktır...
peki bu gerdanlık da neyin nesi, gerçekten böyle bir gerdanlık var mı, yoksa yalnızca film için kurgulanmış bir obje mi?

filmde "the toussaint" (jeanne toussaint) adı verilen ve anne hathaway'in boynunu süsleyen gerdanlık, cartier tarafından tasarlanmıştı. bu gerdanlığa jeanne toussaint ismi, cartier'in 1930'lardaki kreatif direktörü jeanne toussaint düşünülerek verilmişti. toussaint, modaevinin cüretkar ve korkusuz ruhunu öne çıkartan ilk kadındı ve modaevinin kimliğini şekillendirmişti. gerçekte ise filmdeki gerdanlık, zamanında cartier tarafından üretilmiş bir mücevherin replikasıydı.

gerdanlığın orijinali, 1931 yılında jacques cartier tarafından nawanagar maharajası için tasarlanmıştı. "dünyadaki renkli elmasların mükemmel çağlayanı" ve "bir ustanın rüyasının muhteşem bir şekilde gerçekleştirilmesi" gibi sıfatlarla tanımlanıyordu.
orijinal parçanın çarpıcı olmaktan hiç de aşağı kalır yanı yoktu; öyle ki mücevher camiasında exceptional white (olağanüstü beyaz) olarak tanımlanan, mavi-beyaz renkteki ve 136.25 karat ağırlığındaki "queen of holland" elmasını merkezinde bulunduran bir tasarıma sahipti. gerdanlığın üzerinde bu elmas da dahil olmak üzere toplamda en az 500 karatlık pırlanta bulunduğu söyleniyor.
ne yazık ki gerdanlık bir süre sonra ortadan kaybolup bir daha da görülmemiş.

maharajanın komitesi ve gerdanlığın orijinali bugün artık mevcut olmasalar da, tasarımın ve sahibinin fotoğrafları cartier’in arşivlerinde saklanıyordu ve beyaz perdenin odak parçasını yeniden oluşturmak için tekrar gün yüzüne çıkarıldılar.
sadece film için cartier, arşivindeki referans çizimlerden ve fotoğraflardan alıntı yaparak gerdanlığı kopyaladı. modaevi, paris'teki yüksek mücevher atölyelerindeki en iyi kuyumcularını aradı ve bu 15 kişilik ekibin toplam 4200 saatlik çalışması sayesinde bu kopya sekiz haftada fevkalade şekilde tamamlandı.
gerdanlığın halihazırdaki ölçüleri bir erkeğe göre olduğundan, tasarım boyut olarak %15 ila %20 oranlarında küçültüldü ve anne hathaway'in anatomisine uygun hale getirildi.
renkli elmaslar, beyaz altın üzerine monte edilmiş doğal zirkonyum oksitlerle değiştirildi. yakın çekimler herhangi bir hatayı affetmeyeceği için, ayarların tamamlanması ve parlatma için titiz bir dikkat gösterildi.

filmin özel mücevher partnerliğini üstlenen cartier, metropolitan müzesi'ndeki soygun sahnesinin çekimleri sırasında görücüye çıktı.
art arda 5 gece boyunca, filmde cameo görünümü yapan kim kardashian, kendall jenner ve zayn malik'e, saatlerden yüksek mücevherlere kadar cartier'in koleksiyonunda yer alan birçok parça ödünç verildi.
iki gün boyunca, new york’taki cartier konağı, sergi salonundan sinema setine dönüştürüldü; tıpkı 52. caddedeki mağazanın da iki ana sahnenin setine ev sahipliği yaptığı gibi.

eğer bu gerdanlık gerçek olsaydı bugünkü değeri 100 milyon dolardan fazla olacaktı.

gerdanlığın yapım aşamaları ve cartier mağazasından kamera arkası görüntüleri

(ambiguous - 10 Temmuz 2018 04:14)

eğlencelik bir filmdir.. bir adet önemli mantık hatası barındırmaktadır:

--- spoiler ---

gerdanlık sadece özel bir mıknatısla açılabilirken nasıl olup da kadının boynundan düşmüş olabilir diye güvenlik elemanlarının sorgulamaması bence önemli bir mantık hatasıdır..

--- spoiler ---

(boba - 27 Ağustos 2018 19:05)

sandra bullock ve cate blanchett'in başrol oyunculukları irrite edici. özellikle cate bacı, bacı gibi değil de, brad pitt'in erkeği gibi hal ve tavırlar içinde, yürüyüşü bile kadın gibi değil. rihanna zaten gereksiz bir detay, sıfır oyunculuk yeteneğine sahip kendisi.

--- spoiler ---

sigorta uzmanı dayı, kamerlardaki kör noktayı bile tespit ediyor; ama güvenliklerin gözü önünde boynunda kolyeyle helaya koşan ablamızın heladan kolyesiz çıktıktan sonra, kolyenin bambaşka bir yerde bulunmasının ardından, bulan kişiyi sorguya çekmiyor.
böyle hikaye mi olur amk?
--- spoiler ---

(asi topraklarin asi cocugu - 6 Eylül 2018 08:50)