Midnight Cowboy (~ Geceyarisi kovboyu) ' Filminin Konusu : Texas'lı bir genç adam, büyük umutlarla New York'a gelir. Tek amacı, çok güvendiği erkekliğini kullanarak 'hanımlara hizmet sunmak' ve bu yolla köşeyi dönmektir. Ama hiçbir şeyin beklediği gibi olmadığını görür, kaldırımlara ve eşcinsel sinemalarına düşer. Bu acılı serüvende karşılaştığı veremli bir İtalyan göçmeni, onun tek gerçek dostu olacaktır.
Ödüller :
Rain Man(1988)(8,0-464693)
The Graduate(1967)(8,0-234517)
In the Heat of the Night(1967)(8,0-58894)
Patton(1970)(8,0-87774)
Bonnie and Clyde(1967)(7,9-92142)
The French Connection(1971)(7,8-97524)
Kramer vs. Kramer(1979)(7,8-116001)
Ordinary People(1981)(7,7-43709)
Terms of Endearment(1983)(7,4-56542)
Easy Rider(1969)(7,4-86718)
Driving Miss Daisy(1990)(7,4-88730)
Chariots of Fire(1981)(7,2-49130)
BAFTA Film Award-Best Film
Academy Awards - Oscar : "En İyi Yönetmen"
Golden Globes : "Golden Globe-Most Promising Newcomer - Male"
Academy Awards - Oscar : "En İyi Uyarlama Senaryo"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Best Screenplay"
Berlin Film Festivali : "OCIC Award"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Best Direction"
Academy Awards - Oscar : "En İyi Film"
iki ba$rol oyuncusunun da bu filmle "en iyi erkek oyuncu" dalinda oscar'a aday gosterildigi guzel film.ratso'yla joe new york'ta vizir vizir araba gecen bir caddede bir yandan muhabbet edip bir yandan da aheste aheste kar$idan kar$iya gecerlerken bir taxi onlara carpmamak icin frene kokleyip tam onlerinde durur.ratso da o unlu repligi soyler: "hey !.. i'm walkin' here! i'm walkin' here!.." .
(macondo - 23 Şubat 2002 16:50)
karşıdan karşıya geçiş sahnedeki sözler orjinal senaryoda yer almaz dustin hoffman tarafından doğaçlanmıştır.
(saruman - 26 Nisan 2002 02:06)
ayrıca en iyi film ödülünü almış tek x rated yapıttır. ödülü aldıktan sonra mpaa derecesini nc-17 e çekmiştir. iki oyuncusunun en iyi erkek oyuncuya aday gösterilmesinin yanı sıra sylvia miles'da 6 dakikalık rolüyle en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülüne aday olmuştur. bu akademi ödüllerine aday olan en kısa performanstır.
(saruman - 26 Nisan 2002 02:11)
meshur taksiciye gider sahnesinin dogaclama olup olmadigi, taksi frene asildiginda jon voight'un suratinin ve vucut dilinin aldigi sekillerden anlasilabilir. hoffman taksiciye siktiri cektikten sonra muhabbete devam ederken bile voight hala kendine gelememistir, az once orda noldu lan suratiyla mal mal yurumeye devam eder.
(sanborn - 11 Kasım 2009 23:10)
soundtack inde yer alan florida fantasy adlı parça bizim sezercik filmlerinde bol bol kullanılmıştır zamanında.
(flut - 13 Haziran 2003 22:00)
güneş görünce ölen çiçekli gömlekli adamın hikayesi.
(yalnux - 17 Ağustos 2012 02:11)
insanın böğrünü deşen, gırtlağına çöken, beynini parçalayan muhteşem ötesi bir film muhteşem.al pacino'nun scent of a woman'daki kör frank slade performansı ne ise dustin hoffman'ın bu filmdeki sakat/hasta adam performansı o oldu benim gözümde. hiç beklemiyordum böyle bir şey.muhteşem film, muhteşem performanslar.inanılmaz.insanın joe'ya da ratso'ya da gelin burayı be keranacılar deyip sarılası geliyor film boyunca be. sikilmiş dünyanızın daha da sikilmesini istiyorsanız hemen izlemenizi öneririm.
(paqho - 23 Ekim 2013 08:49)
meşhur karşıdan karşıya geçme sahnesinde dusti* bi taksi tarafından çiğnenmekten son anda kurtulmuştur.
(neen - 21 Ocak 2004 17:36)
bu film 22/01/2004 tarihinde cnbc-e de oyandiktan hemen sonra ki seinfeld tekrarinda georgeun jon voght in arabasini aldigi zannetmesi, jon voightin dizide bizzat 1 dakikalik bir rolde görünmesi ve kramerin kolunu isirmasi, ve dizinin sonunda kramerin burunundan kan akarken bindikleri otobuste "look buddy i am fallin apart here" seklinde midnight cowboya gönderme yapmasi beni kafadan kopardi. beni meraktan çatlatacak ve muhtemelen asla ögrenemeyecegim sey ise su: acaba seinfeldin bu bölümü oyanayacak diyemi bu filmi özellikle o güne koydular, yoksa bu film bu gün oynayacak seinfeldin ilgili bölümünü bu güne ayarlayalim diyemi kaydirma yaptilar? *
(virginkiller - 23 Ocak 2004 01:01)
--------spoilerimsi-------------bizler kentte yaşıyor, sıcak evlerimizde , rahat koltuklarımızda oturuyoruz. çalışıyor ve karşılığında alın terimizle kazandığımız parayla rahat ve güvende, karnımız tok yaşıyoruz. en zor yerinden başlamış da olsak toplumsal standardları zorluyor. sınıf atlamak için mücadele ediyoruz. joe buck, bir fahişe* olan büyük annesinin misafirleriyle aynı yatağı paylaşarak büyüdüğü küçük western kasabasından , sanrılarla sık sık geri gelen bir kabusa dönüşmüş ilk cinsel deneyiminden , bulaşıkçılıktan , patronundan ve tüm diğerlerinden tiksinircesine bıkmış yeni bir yaşam istiyor. cowboy gibi görünüyor ama ata binmiyor. ama bir yeteneği olduğuna inanıyor. ahlak kurallarını takmıyor. hatta belki bilmiyor. sadece içgüdüleriyle davranan bir canlı gibi refaha en kısa yoldan gitmek istiyor. bir otobüsün içinde, kente "callboy" olmaya geliyor. bizleri evlerimizde rahat ve güvende yaşatan değerlere bir tehdit savuran varoluşu , saflık ve cahilliğinin bileşkesiyle ondan rahatsız oluyoruz. zengin orta yaşlı kadınlara karşı başarısızlığı onu daha da ahlaksız yollara ittikçe tedirğinliğimiz artıyor.orada kendine bir yol açmak için karşısına çıkanı harcamaktan çekinmeyecek 'ratso' var. kendisinden bile daha eçiş bücüş bir ayakkabı boyacısı olan babasından utanarak şehrin pisliğinde büyümüş, acımasız bir sıçan... dibe vurmuşların dünyasında çaresizlik düşman olanları dayanışmaya sürüklüyor. ikisi birlikte küçük suçlar işleyerek geçiniyorlar.öte yandan hayaller kuruyorlar. ratzo yaza miami'de olmak istiyor. joe'nun , tek şansları olduğunu düşündükleri erkeklik yeteneği üzerine hayalleri tutmayınca birlikte daha dibe sürükleniyorlar. homoseksüel ilişkiler ve şiddet kapılarına dayanıyor.artık onlar, dünyanın soğuk ve çıplak gerçeklerine çarpıp parça parça olan nefret edilesi hayalleriyle , dişlinin çarkları arasında kurbanlara dönüşürken birbirlerine sokulan iki insandırlar.--------spoilerimsi-------------
(andrew - 26 Ocak 2004 23:44)
teksasli cocuk joe, new york'taki butun erkeklerin tutti frutti olduguna inanir.
(cekirge - 10 Şubat 2004 00:47)
sıradan insanların en basit, kolay hayallerini bile gerçekleştiremediği bir hikaye. dustin hoffman'ın ne kadar baba bir aktör olduğunu görmek için de bir fırsat. zira ilk filmi the graduate'te mükemmel canlandırdığı karakterin tam zıttını aynı mükemmellikte oynamaktadır.
(hemingway - 17 Haziran 2004 18:36)
kanımca flashbackleri çok başarısızdır bu filmin. konuyu anlamamıza yardımcı olmaz, birçok filmdekinin aksine başrolde oynayan arkadaşı yavaş yavaş çözmemize de yardım etmez. ancak işlediği konu ve senaryosu ile farklı ve güzel bir yanının olduğu muhakkaktır.
(aksamgunesi - 10 Temmuz 2004 16:26)
joe buck isimli saf ama azgin anadolu cocugu triblerindeki,kartal maltepe ekolunden boyuna kovboy elbisesi,cizmesiyle dolasan bi teksaslinin new yorkta karilar vurduruyo,ustede para veriyolar seklindeki arkadas traslarina inanip,valizi kaptigi gibin zengin kadinlara jigololuk yapmak icin yola cikmasiyla basliyo film.bizim gencligin yazin hatun dusurmek icin guneye goc etmesi gibin bi sey.sonra newyorkda bildigi tek yer olan ozgurluk heykelinin yerini sorarak,pesine takilarak kari kiz dusurmeye kasmasindan sonra,dustin amcayla tanisip tokatlanmasiyla akiyor.seyirci olarak bu olaydan sonra dustimn hofmannsener seni izlemis herhal ya da senarist turkiyeye gelmis diye dusunmeye basliyosun.cunku olay sener sen'in ilyas salman ya da kemal sunali kandirdigi yaptim ama hele bi sor niye yaptim konseptli filmler gibi gidiyor ve birden ratzo*yla joe karsilasip,kanka olmaya basladiktan sonra film bambaska bi yone gider,cikarci dustin amca cikarci,kotu uyanik ve guclu biri zannedilmesine ragmen milleti tokatlayarak yirtamamis,sakat ve boyuna oksuren,yikik dokuk bi yerde kalan bi uyanik garibandir aslinda,oguz atay tutunamayanlarda beni yazdi diye icinden bagiran cevreye aksetirmeyen biridir.ilk basta sapik diye kil olunan joe da bitik bi haldedir,42.cadde ki kil oldugu ibnelerle bile para icin takilacak hale gelmisitir.aslinda durust biri gibidir o da,akli sikinde olmasinin haricinde.bundan sonra iki tutunamayanin new yorktaki yasam mucadelesi ve dibe vurma asamasi,sehirdeki yalnizlik ve acimasizlik,acliktan surunme,bi iki dolarla gunu gecirme donemi ve joe nun gercekleri gorup biraz akillanmasi ve karekterlerin birbirini tanima ve sevme asamalari,tek yirtma sanslari olan joe nun abazaligi ve vucudu sayesinde sehirdekilerin cinsel sapkinliklarini,new york ve seks temasini,zenginlerin seksuel ve psikolojik garipliklerini gorme ve birbirlerine olan baglantinin gucunu olcme gorme zamanlari gelir.ayrica bu film citizen kane gibidir.izleyince cok siradan gelebliri belik ama o donem icin ciden tabu olan seyleri cilgin ataraktan irdelemistir.daha fazla spoiler olmadan bakalim mevlam neyler neylerse guzel eyler diyerekten bitiriyorum entryi.
(the one - 10 Temmuz 2004 20:07)
arka planında toplumsal olayların çok iyi işlendiği film. hiçbir şey söylemeden, asker savaş falan göstermeden vietnam savaşının sürdüğünü, latino göçmenlere düşmanca bakıldığını, gelir adaletsizliğinin uçurum oluşturduğunu izleyicinin gözüne sokmadan anlatılıyor. flashback'ler de aynen bunun gibi, al gözüne gözüne şeklide değil, sezdirerek olayları açıklıyor. sevgilisiyle sevişme anında yakalanıp küçük düşürüldükten sonra kızın akıl hastanesine götürülmesini kovboyumuzun ratso'ya "o kadar azgınım ki annie aklını kaçırdı" diye anlatması ufacık bir ayrıntı olsa da kocaman bir travmaydı mesela. oya gibi işlenmiş bir film yani.
(little wing - 10 Temmuz 2004 21:05)
keskin bir düzen eleştirisi taşımasına ve başarılı bir oyunculugu olmasina karşin mizansen yönetimindeki yanlişlar ve atmosfer yaratmadaki başarisizlik nedeni ile olabileceginin çok azi olabilmiş bir film. türk filmlerine benzeyen bir mizansen yönetimi var filmin, özellikle flashbackle dönülen sevişme sahneleri ve şu marjinal modern sanatçılar sahnesinde. ama jon voight’un ve dustin hoffman’in oyunculukları oldukça iyi.
(stratosfer - 4 Haziran 2005 08:36)
kovboy mitinin al asagi edildigi film.. iki "loser"in hikayesi..--- spoiler ---filmde ilk basta yabancilasma temasi islenir.. tasradan new york'a gelen kovboyumuz saskin saskin dolanmaktadir.. yerde yatan adama donup bakinmayanlarin memleketidir burasi.. sonrasinda ava giden avci konumuna duser: jigoluluk yapmaya gelmistir ama kendinden yaslica bir kadina parasini kaptirir, sonra kendisini yasli kadinlarla tanistiracak bir araci bildigini iddia eden rico'dan kazik yer.. biraz dolap beygiri'ndeki ilyas salman gibidir..sonrasinda caresizlikten erkeklerle iliskiye girer fakat yine dolandirilir.. sonrasinda kendini dolandiran rico'ya tekrar rastlar ama bu sefer aralarinda bir dostluk olusur.. cesitli olaylar gelisir.. mesela bu bakimdan da kemal sunal'in sevket altug'la oynadigi bir film hatra gelebilir.. ama burada komedi yoktur! ikisi de cesitli numaralar cevirmeye calissalar da bir turlu basarili olamazlar..filmde cesitli alegoriler de vardir.. kovboy joe'nun radyosundan duyulan ve ilk new york'a geldiginde amerikan ruyasina dair cesitli seyler duyulur.. ama isler kotulestikce, radyoyu yani amerikan ruyasini ac kalmamak ugruna satacaktir.. bunun yani sira joe bir atari salonunda oyuncak tufekle basarisiz atislar yapmaktadir.. artik ihtisamli kovboylardan eser kalmamistir.. bir de filmde ruyalar-kabuslar-geri donusler de ayri bir yer tutar.. joe ve rico'nun katildiklari parti sahnesinde kameranin olaylari, kafalari dumanli enteller -rico onlara boyle hitap etmektedir- misali dalgali ve netlikten uzak bir sekilde kaydetmesi dikkat cekicidir..filmin sonunda da, joe oldurdugu musterisinden -aslinda oldurdugunu kesinlikle soylemek mumkun degil, cunku joe gay musterisinin agzina telefonu tikiyor, dovuyor vs. ama arkasi geliyor mu belli degil- caldigi paralarla, rico'nun istedigi gibi florida'ya -tabii ki rico'yla birlikte- yola cikiyor.. velakin rico'nun hasta nedeni bu yolcugulugu tamamlamaya yetmez.. filmin son karesinde rico'nun bedeni uzerine palmiye agaclarinin -rico film boyuncu florida'dan bahsetmistir, palmiye agaclari da florida'nin bir temsilidir- yansimasi duser.. sonuc itibariyle saglam bir filmdir..--- spoiler ---
(whatdreamsmaycome - 17 Ocak 2006 12:06)
--- spoiler ---annesinin kuzusu bir gay in yediği dayak sırasında komidinin üstünde devrilen anne resmiyle çarklarının arasında ezilme efekti olarak dayak atana* teşekkürler yağdırması veya hayattındaki iki temel şeyden biri olan hindistan cevizinin ağaçları cama yansırken baş karakterlerden birinin* altını ıslatarak çarklar arasında ezilmiş bedeninin selam etmesi ya da diğer baş karakterin* sıkı sıkı içinde yaşadığı çizmelerini çöpe atarken yaptığı şeyle, bu, baş rolünden figüranına selam gönderdikleri çarka 1969 da çekilmiş bir garip oscar lı filmi izlerken birasını yudumlayıp hıçkıran benim yaptığı şey aynıdır, sağ olsunlar varolsunlar. evet ne mutlu çarkı görebilene ne acı görüp de ezilene, bira lazım bize daha bira daha da votka..--- spoiler ---
(narkissos - 28 Ocak 2006 03:50)
of mice and men'deki "büyük saf adam ve küçük kurnaz arkadaşı" formatına oturtulmuştur. asla basit bir "köyden indim şehire" uyarlaması değildir. 60larda tavan yapan temalar üzerinde döner, zamanına göre inanılmaz cesurdur. cinsel özgürlük, kent hayatı, bireysellik, yalnızlık*, uyuşturucu kullanımı, homoseksüellik ve homofobi, kovboyluk (ve o 50lerde tavan yapan kovboy imajının yıkılışı), kasaba naifliği ve kent kurnazlığını irdeler. joe'nun partide tanıştığı kadınla scribbage oynarken söylediği içten "sh-iit!" lafı, ve ratso'nun new yorklu kadınların kovboy imajını sallamadığını anlattığında joe'nun yaşadığı hayal kırıklığı görülesi noktalardır ayrıca.10 üzerinden 12 numara bir filmdir.
(ndg - 3 Eylül 2006 23:37)
filmde çulsuzluktan kıvranan ratso, devamlı kendisine rico olarak seslenilmesini ister, çünkü asıl ismi enrico'dur. ayrıca, "rico", ispanyolca, zengin demektir.
(ndg - 3 Eylül 2006 23:50)
Yorum Kaynak Link : midnight cowboy