--- spoiler ---

“..dünyaya en zekiler, hatta belki en zalimler olduğumuz için değil, en başından beri ormandaki en deli, en katil orospu çocukları olduğumuz için hükmediyoruz..” şeklinde bir cümleyi içeren ve insanoğlunun doğası hakkında ilginç saptamalarda bulunan orta halli stephen king kitabı. (her ne kadar kara kule bağlantılı olsa da buick 8 ^* daha kötüydü zannımca) muhtemelen destiny’s child’ın üç üyesiyle empire state’in tepesinde sevişme fantezisi içeren tek stephen king kitabı ayrıca.^*

11 eylul, usame bin ladin, radikal islam ve müslüman vurgularının çok fazla olması ara sıra sinir bozuyor. bir çok stephen king kitabının aksine maine’de başlamıyor ^*, ancak maine’de bitiyor. castle rock'ın ise esamesi okunmuyor.

justitia est commodatum ıbaresının geçtiği sahne ve latince vurguları ilginç olmuş.

kuvvetle ihtimal filme uyarlanacak olan bir kitaptır.

kara kule’ye ilişkin hiçbir gönderme bulunmaması serinin bittiğini tekrar acı bir şekilde yüzümüze vurmuştur. (gerçi sonlarda bir yerde çuf çuf charlie geçiyor ama..^*)

--- spoiler ---

(seyh ul munafik - 4 Ekim 2006 15:14)

dragonball z isimli manga ve anime serisinde iki defa metamorfoz gerceklestiren bir cyborg. son goku ve arkadaslarinin düsmanidir, en nihayetinde o da öldürülür.

(jonjo - 31 Ağustos 2010 01:55)

tuğla gibi kalın olan ve sadece cell'i yani türkçe anlamıyla hücre'yi anlatan kitaptır. sanırım hücrenin her bir parçasının detaylı analizlerini ve yorumlarını içeriyor.

(en hizli adam - 29 Ekim 2010 22:59)

stephen king'in 2006 yılında çıkardığı roman. kıyameti anlatan korku romanı olarak adlandırılabilir. (bkz: apocalyptic horror novel)

roman, clayton riddell adlı çizgiroman çizerinin gözünden anlatılıyor. bir gün cep telefonundan çıkan sinyaller insanları delirtir ve şansına, clayton telefon kullanma alışkanlığına sahip değildir. ama ailesi kullanmaktadır. clayton ailesini bulmak için yola çıkar ve olaylar gelişir.

oldukça korkutucu anlatımı ve sonuyla, cell bir mahşer ^* olmasa da, stephen king sevenleri tatmin edebilecek bir kitap.

digiturk film açıklamaları gibi oldu ama neyse...

(born to be dead - 26 Aralık 2010 17:09)

dragon ball z'in en esaslı villain'lerinden biri. dr. gero'nun vücuda getirdiği en mükemmel, en görkemli android. goku, piccolo, vegeta, frieza, ve king cold'un hücrelerini bünyesinde bulunduran cell ayrıca nappa, raditz, gohan, tien shinhan, chaozu, kuririn, yamucha gibi dünyadaki en iyi dövüşçülerin bilgilerine ve tekniklerine de sahiptir.

cell, belki de tüm dragon ball ^* serilerinde en komplike hikayeye ve arkaplana sahip karakterdir. cell, başlangıçta larva formunda bir bilgisayara^* bağlı olarak yaşamaktadır. tüm bu gelişim süresi boyunca bağlı olduğu bilgisayara dünyadaki ve dünyaya diğer gezegenlerden gelen savaşçıların bilgileri, dövüş teknikleri yine dr. gero'nun yaptığı casus böcekler tarafından aktarılır. ne var ki cell larva formundan çıkıp koza formuna, ve akabinde mükemmel olmayan^* haline ulaştığında aradan 24 yıl geçmiştir. bu sırada dünya android 17 ve android 18 tarafından yaşanmaz bir hale getirilmiştir, bile. mükemmel formuna ulaşmak isteyen cell her yerde 17 ve 18'i aramaya başlar. zira mükemmel formuna ulaşabilmesi için dr. gero'nun yarattığı iki android olan 17 ve 18'i emerek^* bünyesine katması gerekmektedir. hiçbir yerde bu iki androidi bulamayan cell, mükemmel formuna ulaşmayı o kadar çok istemektedir ki sırf bu yüzden trunks'ı öldürerek, trunks'ın zaman makinesiyle geçmişe döner. belli bir güce ulaşabilmek için on binlerce insanın enerjisini emen cell vakti geldiğinde ilk olarak 17'yi bünyesine katarak yarı-mükemmel^* formuna ulaşır. ne var ki o sırada olay yerine varan vegeta'ya karşı çaresiz kalır. çünkü vegeta yaptığı çalışmaların sonucu artık super saiyan sınırlarını aşmıştır^*. tabii sisteminde saiyan hücrelerini de bulunduran cell sayian ırkının ne kadar savaş tutkunu olduğunu bildiği için kendisini rahatlıkla alt eden vegeta'ya şayet mükemmel formuna ulaşırsa daha da güçleneceğini söyler. kendisinden aşırı emin olan vegeta, cell'in bu isteğini kabul eder ve mükemmel formuna ulaşsa bile kendisine rakip olamayacağını düşündüğü için cell'in android 18'i bulmasına müsaade eder. bir süre sonra, dövüşün devam ettiği adada adroid 18'i bulan cell, birkaç ufak attraksiyondan sonra android 18'i de bünyesine katmayı başarır. cell nihayet zaman yolculuğuna çıkmayı göze alacak kadar arzuladığı mükemmelliği elde etmiştir. yarı-mükemmel formunda vegeta'ya rakip olamayan cell'in mükemmel^* formuna ulaşmasıyla birlikte vaziyet tam tersine döner. bu sefer üstünlük cell'dedir. vegeta'yı alt eden cell, tüm gücünü salarak ultra super saiyan olan trunks'ın bile rahatlıkla icabına bakar.

cell, mükemmel haline ulaşmasıyla birlikte, daha sofistike bir yapıya bürünür. artk güç elde etmek için sabırsızlanan bir cell yoktur. zira kendisi hayalgücünün çok ötesinde bir güce kavuşmuştur. cell, artık hedeflerine ulaşmak için planlar yapan ve sabırla bekleyen bir düşman olmuştur. ve mükemmel haline ulaşan cell'in yeni hedefi sahip olduğu akıllara durgunluk veren gücü test etmektir. bunun için de bir turnuva düzenlemeye karar verir: cell oyunları!^*

televizyon yayını aracılığıyla cell oyunları'ndan ve bu turnuvanın kurallarından dünyaya bahseden cell, on gün içinde turnuvanın başlayacağını söyler. turnuvanın kurallarına göre dövüş sahasının dışına çıkan, yenildiğini kabul ederek geri çekilen veya öldürülen bir dövüşçü kaybetmiş sayılarak, yerini yeni bir dövüşçü alacaktır.

on gün geçip de cell oyunları başladığında, cell ilk olarak goku ile dövüşür. en başından beri cell'e rakip olamayacağının farkında olan goku, geri çekilerek yerine oğlu gohan'ın dövüşe devam edeceğini söyler.

çeşitli olaylardan^* sonra super saiyan 2 olan gohan, cell'i kamehameha'sıyla yok ederek, hem cell'e hem de cell oyunları'na son verir.

(ali cengiz - 6 Şubat 2011 04:27)

öyle çok fazla stephen king kitapları okumadım.. bir elin parmaklarını geçmez. ancak cell^* şimdiye kadar okuduğum en iyi, sürükleyici, macera dolu stephen kingromanı. tabi bunda zombi ve benzer türde yaratıklı filmlere olan merakımın da etkisi vardır heralde.

(wangler - 21 Şubat 2011 23:40)

harika bir sunday munich parçası.

sözleri;

cold and alone
i am waiting again
for the doors
to open for me

here in my cell
i am waiting again
for another lost hour
or a wasted day

all i ever needed
is so far away
but i am waiting
just one more day
if i can make it
just one more day

standing
by the window
i am watching
the same thing

waiting
on this payphone
for an answer
that won't come

dinlemek için;

http://www.youtube.com/watch?v=okyuja52qf4

(illdan - 24 Şubat 2011 03:06)

başrolünde john cusack'ın rol alacağı açıklanan stephen king'in aynı adlı romanından uyarlanacak olan film. umarım düzgün bir yönetmen yönetir de mahvolmaz güzelim konu.

(obi wan damme - 1 Kasım 2012 23:27)

sunday munich şarkısı.

gecenin şu saati olmuş, oturmuş bunu dinliyorum.
diyaframımdan gırtlağıma kadar uyuşuyorum.
nefes almamı engelliyor, alamıyorum.
5. çalışı bu.
ama bi insan bu kadar süre nefessiz kalamaz.
düşüncelerim aynı yüklü mıknatıslar gibi birbirini itiyor.
tam bir kaos.
henüz sahip olmadığım şeyleri özlüyorum.
varlığından bile haberlerim yok.
kör bir insanın sanılanın aksine bizden çok daha özgür olduklarını düşünüyorum.
tahmin edemeyeceğiniz kadar.
birkaç farklı ses yığınının nasıl böyle bir karmaşaya neden olduğunu çözmeye çalışıyorum.
gözlerimin dalmasına engel olamıyorum.
dudaklarımdaki deriyi kopartıyorum.
zaman akıp giderken yakamdan kavrayıp beni de sürüklüyor.

gidişine engel olamıyorum.

(makrodalga - 18 Temmuz 2013 03:23)

stephen king'in adeti olmadığı halde müthiş bir aksiyonla başlayan ama giderek felsefi tartışmalarla dolu yol hikayesine dönen romanı. genelde tam tersi olurdu oysa. the stand'in minik versiyonu da olsa ben sevemedim bu romanı. ki zaten ben the green mile ile under the dome arasındaki hiçbir king romanını sevmedim. (black house ve lisey's story'yi okumadım)

(parliament night blu ray - 2 Mart 2016 13:01)

temmuz 2016'da gösterime girecek olan film. fragmanından distopik duruyor, under the dome gibi bir rezalet olmayacak en azından. beklemedeyiz.

(penguen - 30 Nisan 2016 16:07)

dün izlediğim stephen king filmi. ilk bir saati iyiydi, sonlara doğru sıçmaya başladı ve finalde tam anlamı ile sıvadı desek yeridir. böyle güzel bir senaryoya böyle bir final hiç yakışmamış bence.

(sabah ereksiyonu olmus at pipisi - 14 Haziran 2016 11:56)

yarrak gibi film afedersin. seyretmeyin vakit kaybı. ha çok meraklısıysanız atlaya atlaya izleyin sonu çok sikik olmuş o ayrı.

not: ne kadar pis ağzım var değil mi. ama hakediyor ibneler.

(illegalstar - 18 Haziran 2016 21:14)

1 saatinde uyuya kaldigim dandik film.
--- spoiler ---

zombiler tam esenyurt kekosu aq. her yere mevzu kosusuyla gidiyor, aksamlari da tenhalik bolgelerde telefondan muzik acip dinliyolar. allah belanizi versin
--- spoiler ---

(vae4victis - 22 Haziran 2016 16:39)

hey yavrum hey. yillaaar yillar once popomundodaki eşim onermisti bu kitabi okumami. ılk is gidip alip okumus, cok begenmistim.

filmi baslayali yarim saat oldu. kitabi okumamis birine, bir de yil 2016 olunca, filmin komik gelecegini dusunuyorum. yine de denemeye deger.

(deprem oldu kalk kalk - 25 Haziran 2016 18:38)

alex scheffer isimli fransız prodüktör'ün psybient, fusion ve ethno-electronic türlere girebilecek çalışmalar yaptığı projesinin ismi.

(syn - 26 Mayıs 2005 16:18)

gsm sisteminde bir bolgedeki vericinin sinyalinin olusturdugu alan.. ufak hucreler birlesip koca bir sehri gsm agi ile donatirlar..

(hudd - 19 Haziran 2005 03:11)

stephen king'in 2006 başında piyasaya çıkacak yeni romanı.

(chemical dependency - 26 Kasım 2005 15:16)

bir powerpc coreunun cevresine konuslanmis 8 adet spu(synergistic processing unit)'den olusan bir islemci. bu arkadaslarin hepsinin altivec benzeri bir setle 128 bitlik registerlarla islem yaptigini biliyoruz. genelde bahsi gectigi gibi 3 ghzde calistirilirsa bu bize teorik 216 gflops performans demek olur. coreu controller gibi kullanirsaniz 192 kalir elde. bu sayilar intel ya da turevlerinin su anki buyume hizlariyla 5-6 senede bile yanina yaklasamayacagi degerler. ki bu alem zaten piyasadaki 2.5 ghzlik g5in bile baya gerisindeler.

ps3 ile adini duyurmus olsa da islemci, su anda guc isteyen herkesin salyalarini akitmakta. cogumuz gormek icin ps3u beklemek zorundayiz dense de bazi sansli azinlik ellerine gecirmis hatta bunu kullanan sistemler bile yapmis durumda. 2007'de de cellli kartlar gorecek gibiyiz. embedded piyasasinda da hemen herkesin kullandigi powerpclerin hala getirmedigi dusunulen standartlasmayi sunmasi ise hayal gibidir. su anda embedded aleminde kullanilan powerpcler 5-10w arasinda power cekerken, 100-150w civari bir gereksinimi olan islemciyi her yere sokmak kolay olmayacaktir. ancak tflop gereksinimi olup da koca kasalar kullanmak zorunda kalan insanlari rahatlatacagi da kesindir.

(preacher - 11 Aralık 2005 17:21)

bence king'in son zamanlardaki en derin hikayesi. "onlar" paranoyası, iletişim çılgınlığı, silah fanatizmi, dış etkenlerden paranyokça korkan amerikalılar'ın bir anda kapı komşularından tırsmaya başlaması gibi ilginç detaylar var kitapta. daha ilerledikçe durum analizi yapacağımdır...

(kowalski - 22 Temmuz 2006 14:57)