Fan (~ Fanul) ' Filminin Konusu : Gaurav Chadana, Bollywood'un en büyük starlarından bir tanesi olan aktör Aryan Khanna'nın takıntı derecesinde fanatik bir hayranıdır. Aryan'ı taparcasına sevmesinin yanı sıra, ona fiziksel olarak da çok benzemektedir. Yaşadığı şehir olan Delhi'deki bir yetenek yarışmasını Aryan'ın taklidini başarıyla yaparak kazanır. Bu başarısını idolüyle paylaşmak ve ayrıca da yaklaşan doğumgününü bizzat kutlamak için Aryan Khanna'nın yaşadığı Mumbai'ye gider. Ancak burada işler hiç istediği gibi gitmez, başına olmadık şeyler gelir. Artık Aryan'dan nefret eden Gaurav'ın hayattaki tek amacı, Aryan'ın şöhretini alaşağı etmek olacaktır. Bollywood'un en iyi aktörlerinden biri olan Shahrukh Khan, bu filmde iki karaktere birden hayat veriyor.
Dilwale Dulhania Le Jayenge(1995)(8,2-57688)
My Name Is Khan(2010)(8,0-89187)
Devdas(2002)(7,6-34664)
Rab Ne Bana Di Jodi(2008)(7,2-45646)
Don(2006)(7,2-31312)
Don 2(2011)(7,1-46375)
Raees(2017)(6,9-36014)
Om Shanti Om(2007)(6,7-35129)
Chennai Express(2013)(6,0-44043)
Jab Harry Met Sejal(2017)(5,4-16360)
Dilwale(2015)(5,2-28439)
Happy New Year(2014)(5,1-31452)
yeni yeni tahtini devretmeye hazirlanan gurultu makinesi. periyodik temizliklerde elektrik supurgesi kullanmak sarttir.
(amiga 500 - 31 Ekim 2006 01:52)
bilgisayar yelpazesi
(gudubeth - 26 Mayıs 2008 13:59)
ingilizce'sinin okunuşu "fen"dir ancak bizimkiler "fan" diye okuyarak aslında eğlence manasına gelen "fun" demektedirler. "fanklab" diyerek, "hayran kulübü" demek isteyen arkadaşlar ingilizce konuşmanın verdiği müthiş gurur ve onurla "eğlence kulübü" dediklerinden bihaberdirler. tabi samimi bir şekilde "fan" diye bir kelimeyi türkçe'mize kazandırdığını(!) düşünenler de yok değildir. böyle de bir garipliğin timsali sözcüktür.
(haci murat - 19 Şubat 2009 12:27)
eğer laptopun fanı bozulursa bilgisiyarda kıytırık videolar bile izlenemiyormuş. öğrendik. işimiz var, yazacaklarımız var. lakin laptop serin sulardan kızgın kumlara geçiş yaptı.
(saatli maarif takvimi - 25 Temmuz 2010 21:16)
unlulere uflemeye yarayan, (bkz: vantilator) anlamina gelen, sahne onune dizilen ve ordan uflemeye devam eden insan topluluguna denir.
(go - 9 Ağustos 2010 15:28)
http://farm5.static.flickr.com/…1716_ec9a5d2d4b.jpg
(mademli bagnum - 25 Nisan 2012 16:49)
(bkz: facebook audience network)
(guru - 1 Mayıs 2014 05:06)
ingilizce'de hayran anlaminda da kullanilir (bkz: fan club)
(cyrus - 23 Temmuz 2001 19:15)
sonucunda ne çıkacağını bilmiyoruz, ne kadar başarılı bir iş olup olmayacağını da ama konsept olarak tam anlamıyla oha etkisi yaratan filmdir. shahrukh khan kendi kendisinin fanı olark arz-ı endam etmekte.teaser 2edit: vize günlerinde teaserını dönüp dönüp izlediğim film. bana 'ulan sömestr ne zamana denk geliyo, uçak bileti ne kadar eder' gibi şeyler düşündürtmeyi başarabilmiştir ayrıca.bi de sanırım shahrukh trakya şivesi yapmış bildiğin. bir an için 'je'len ayvan' demesini bekledim.
(raavann - 1 Kasım 2015 23:12)
yayınlanan fragmanıyla eminim ki herkesi ters köşe etmiş olan, merakımdan kudurduğum, yiyecek tırnak bırakmadığımm upcoming shahrukh khan filmi. ilk defa bir filmi yalnızca oyuncusuna atfederek tanımlıyorum zira son derece basic kurgu ve devamlılık hatalarını dahi filmde en az iki, üç kere yapan maneesh sharma'nın yönettiği ikinci film olacak. tabi filmin konusu ve genç starları dolayısıyla iyi iş yapması bu tarz şeylerin gözden kaçmasına ön ayak oldu yine de band baaja baarat'taki imajını düzeltmesi dileğiyle izleyeceğim. fikrini son derece cesur ve zekice bulduğum senaryoyu yazanın habib faisal olmasından dolayı o haneden de kredi veremiyorum maalesef. ayrıca shahrukh khan yine filmin bel kemiği, omuriliği, ayakları, kolları, her bir şeyi olmuş.dın dın dınhere we gosözlük beni hindistan'a gönder, yeter artık. o kadar herkese ilik, anartika bileti her bir şeyi buldunuz. beni de şu film için iki güncüğüne postalayın yav ne olacak? :/
(raavann - 29 Şubat 2016 23:12)
trailerı ile beni mest eden film. jabra fan ile gönlümü çoktan fethetmişti ama fragmanı tüylerim diken diken izledim. shahrukh'un kariyerinin mihenk taşlarından olacağına inandığım, son birkaç yılki filmlerinden sonra ruhuma serin sular serpen, elim böğrümde heyecanla bekleyeceğim nefis bir şey olmuş. ba-yıl-dım!
(leylaninmecnunu - 29 Şubat 2016 23:19)
bu nasıl bir trailer sorarım eyy bollywood? e be srk madem böyle de oluyor neden diğer garip şeylerle vakit kaybediyorsun ? tek kelimeyle bayıldım !! uzun bir süredir izlediğim en iyi trailer olabilir ama umarım bu sadece yetenekli birinin hazırlamış olmasından kaynaklanmıyordur. film çok iyi gözüküyor inşallah da öyledir. hemen nazar değdirmeyelim. *
(queen of the nile - 1 Mart 2016 21:01)
shahrukh'un masala filmlerinden ziyade anjaam darr ve baazigar gibi obsesif antagonist karakterlerde olduğu filmlerini sevdiğimden ilk defa merakla beklediğim filmi.
(aspirinforte - 14 Nisan 2016 01:34)
öncelikle şunu belirtmeliyim ki süper bir film. filmi izlerken shahrukh'un tarafını tutarım ben yea diye düşünüyorsanız yanılırsınız. ben resmen gaurav'ın tarafını tuttum. kotu şeyler yapmış olsada kızamadım. saplantılı bir tipti evet ama çok şey de istemedi ya. sonunu beğendim. başka bir son olmazdı zaten. buradan shahrukh'a seslenmek istiyorum. yeteneksiz yeni yetmeleri filmlerinden uzak tut. sen her zaman jönsün. yedeklerine ihtiyaç yok. ve lütfen eline böyle güzel senaryolar geçerse kaçırma. her filmde aşk olacak diye bir şey yok.*
(onuyazmabunuyazma - 22 Nisan 2016 22:53)
duygusu ve mesajlarıyla çok güzel film. çifte shahrukh khan etkileyiciliği vaat ediyor.
(queen of the nile - 18 Haziran 2016 23:32)
ilk önce şunu belirtmek istiyorum; khan üçlüsü, yani aamir khan, shahrukh khan ve salman khan içinde en az sevdiğim bollywood ünlüsü, shahrukh khan'dır. severim ama o kadar çok sevmem. bana hep bir yapmacık, biraz da olsa itici gelmiştir.bu filmin fragmanını izlemiştim ama çok bir beklenti içine girmemiştim açıkcası. nete düşünce de hemen izledim. beğendim, hatta beklediğimden daha iyi çıktı.sanırım bu yazacağım spoiler değildir, zira filmdeki iki karakteri de srk'nin oynadığı bilinen bir gerçek. fakat bana deselerdi ki gaurav karakterini başkası oynamış, inanırdım. zira shahrukh khan gerçekten çok iyi bir oyunculuk yaparak iki farklı kişi hissiyatını sonuna kadar veriyor. gerçi bir kaç yerde işin içine vfx girdiğini belli eden sahneler var, çünkü o sahnelerde gaurav karakteri arasında bir takım farklılıklar göze batıyor ama olsun.hazır yeri gelmişken, shahrukh khan'ın nasıl gaurav olduğunun videosunu yayınlamış adamlar: https://www.youtube.com/watch?v=g5jmorx_qymdiğer yandan filmin konusuna girmeden de şunu demek istiyorum; filmde kimin tarafını tutup, kim haklı şimdi? sorularına tam cevap veremiyorsunuz. aslında veriyorsunuz gibi de %100 mantık %100 duygu ile veremiyorsunuz.bir bollywood filmine (ne kadar avrupayi/hollywood kafası ile çekmeye çalışsalarda) oranla dans sahnesinin az olması ve süresinin standart film süresinde olması da artı güzelliği bu filmin.izleyin bence, hoşunuza gidecektir.aslında bunlar da spoiler sayılmaz ama filmde önemli sahnelerden olduğu için uyarıyım dedim. zira bu sahneler benim ekstra hoşuma gitti;--- spoiler ---gaurav'un taher shabbir'in canlandırdığı, diğer ünlü oyuncuyu tehdit edip yazdığı metni okumasını istediği sahnede 'bu hintçe, ben hintçe okuyamıyorum" demesi üzerine "hindistan'da bir hint oyuncusun, hint filmi yapıyorsun ama hintçe bilmiyorsun!" tepkisi güzeldir. sanırım birilerine sağlam gönderme yapmışlar. diğer sahne de londra'daki madame tussauds'da çok fazla olmasa da salman khan'ın da heykelini göstermeleriydi. güzel bir jest olmuş. lakin isterdik ki aamir khan'da olsaydı.edit: araştırmalarım sonucu öğrendim ki madame tussauds'da aamir khan'ın heykeli yokmuş. çok enteresan. katrina kaif'in var, hrithik roshan'ın var ama aamir'in yok.--- spoiler ---
(potter harry - 21 Haziran 2016 10:24)
son dönem izlediğim en kötü hint filmi. --- spoiler ---yani film ilk bir saat öyle başladı ki eleman resimleri yakana kadar dedim "auuuv adamlar yapmış" harika bir ikinci saat beni bekliyor ama nerdeee. yahu film sırf uzasın diye 3 tane uzun kovalamaca sahnesi çekmişler ki seyret seyret bitmiyor. neyse genel olarak film burda beklentilerin üstüne çıkmış ama benim için çokta öyle olmadı. düşünsenize eleman hayranı olduğu kişi ile görüşebilmek için yıllarca götünü yırtıyor ve adam gibi görüşemiyor bile sadece karakolda. çocuğun adam gibi ibr bağlantısı yok, fakir bir ailenin normal çocuğu ama intikam olayına girince hırvatistanda sahte kimlik çıkartıp bi müzik organizasyonunun içine girecek kadar çok ajanlık bilgisi katıyor kendine bir anda. delhi'ye gitmek için ailesi ile bir sürü münakaşa ederken birden londradan dubrovnike hızlı tren seferlerine rahat rahat katılıyor. cidden anlaşılmaz, evine girdiği yüksek güvenlikli starın evinden elini kolunu sallaya sallaya çıkabiliyor. kadında bir kere demiyor "lan bu bizim evi bastı yetişin nöbetttçiiileerrrr" diye. hele çatı katında son konuşma vardı ya, yıkılıyor eleman, sonra sağa dönüyorlar, sonra uzanıyorlar, birbirlerine sarılıyorlar, tekrar uzanıyorlar (dedim allahım bu sekans hiç bitmeyecek) ve sürekli öğüt veriyor eleman.--- spoiler --- cık olmamış, 'my name is khan' filmini oturup açıp ikinci defa izleyin daha iyi derim
(tuvaletten yazan yazar - 7 Ağustos 2016 19:46)
az önce izlediğim ve içimde tuhaf bir tat bırakan film. tat baya acı öncelikle onu söyleyeyim.srk'in dönüştüğü karakter inanılmaz. yani adam iki rolde de başka biri gibi gayet iyi oynadı. bazı yerlerde bu aryan dediğim hep gaurav çıktı. o kadar görüntü yanıltması olsun bi zahmet ki zaten istenilen bu. oradaki insanlar da onu aryan zannettiklerinden seyirciye de bir yanıltma vermiş. bunları hata olarak görmek saçma olur.--- spoiler ---bir fanın histerik bir şekilde nasıl duygularını bastıramadığını izliyoruz. ailesine bağlı bu içinde naif olan oğlan ''bir anda ajana dönüştü ve gözüme battı'' denmesi de yersiz bana göre. neden yersiz ? ruh sağlığı kaybolmuş bir çocuktan bahsediyoruz. o bir fan değil artık, o bir hasta. yani herşeyi yapabilecek kıvama gelmiş biri. istediği intikam da değil aslında. daha yoğun daha karmaşık. ''boşver, sen de anlayamazsın'' sözü işte tam burada devreye giriyor. fanlık sınırlarını bu şekilde çizmemiş biz normal insanların çözümleyebileceği bir şey değil bu. aklın bu şekilde bir bağlantıyı, sevgiyi daha doğrusu saplantıyı algılayamaz zaten.dünyada böyle insanlar yok mu. gayet de var. bunun sadece bir ünlü olması lazım değil. başarılı yan komşusuna kafayı takmış, hayatını onun gibi yapmaya çalışan ona benzeyen biri de olabilir bu histerik. yani konu inanılmaz olağan ama sinema için yepyeni bir açılım olmuş. birkaç yıla buna benzer hikayeler görürsem şaşırmam. ek olarak filmdeki müzikler çok hoş yine her bollywood yapımında olduğu gibi. bu adamlar notaları güzel diziyorlar. ek olarak klasik müzik altyapısı da inceden bir yann tiersen havası katmış. amelia filminden bir şarkı seçseler bu filme de cuk otururmuş gibi geldi bana. film güzel, tek bir şey eksik. bir özür. çocuğun düşüş sahnesine kadar herşey mükemmel. adını onunkinin yanına koyarak gitmesi çok sağlam bir fikir olmuş. ama bunca şey yaşandıktan sonra görüntüde bir ''sorry'' kelimesini görmek istiyor insan. fanlar arasında görünen gaurav halisünasyonu, adamın ne kadar etkilendiğini ortaya koymuş eyv da insan orada sessiz de olsa inceden bi dudak oynatarak özür dilerim der. karşında gaurav olmasa bile bizim yüreğimize su serperdin ulan. bu arada kim haklı düşüncesine şöyle bir cevapla dalıcam.fan çocuk histerik. sid kapooru bağlayıp özür dilettikten sonra aryanın dehşete düşmesiyle çocuğu araması bir oldu. ayrım tam olarak burada başlıyor. çocuğa kıyamayıp polise vermiyorsun ama onu iki gün hapiste tutup dövdürtüyorsun. üstüne gelip sana tapan birine ''sen kimsin ki sana iki dakikamı ayırayım'' minvalinde sıçıyorsun. ayırmak zorunda değilsin de böyle mi denir. sonra akıllan diyorsun. saplantılı bir fana. hah ! ulan deli olduğunu madem anladın çocukla mis konuş tedavi görmen gerek de bu böyle olmaz de. akıllan ne lan. şimdi burası senaryo saçmalığı gibi geliyor ama senaryonun saçmalığından değil. buradaki kötü net şekilde aslında aryan. problemi çözecekken histerik bir fanın tüm hayatı boyunca koruduğu sevgisini bir anda yerle bir etti. resmen ona savaş açtı. ''o bir psikopat...'' diyen yardımcısına ''ben neyim !'' diye çıkışması, o küçücük cümle olayın özeti işte. asla özür dilemem, nolcaksa olsun diyor. çocuğun ölümüne resmen zemin hazırladı bu durumda. işte bu yüzden en sonda bir özür bekledim. çocuk sonunda diyor ya, ''herşeyi söyledin, bir tek özür dilemedin...''--- spoiler ---belki de içimizde o burukluğu bilerek bırakmışlardır. bakın o da olabilir cidden.
(freddie yasasaydi diyor insan - 17 Eylül 2016 05:52)
bu film belki de bir insanın eline geçebilecek, hayatının dönüm noktası olabilecek nitelikte bir fırsatı kaçırmasına benziyor. çok kıymetli fakat kaçırılmış, değerlendirilememiş bir fırsat gibi.film beklendik bir şekilde gişede battı. neden beklendik? bir kere zaten ziyadesiyle experimental bir film. bir heroine ı yok. neden heroine'ının olması bir neden? çünkü shahrukh khan romansları sayesinde, romansları olmasa bile, her genre'da daima ortaya çıkacak olan ikili ilişkilerdeki flörtöz bakışlarıyla seyirciyi tavlamayı başarmış, çapkın bakışlarını oradan oraya fırlatmaya her daim 1 adet güzel dudaklı, güzel gülüşlü kadına ihtiyaç duyan bir oyuncu. hiç esas kadın olmadan olmaz mı? olur. ama seyircinin hassasiyetlerine oynaması gerekir, milliyetçilik, ülkenin onuru, ülkeyi sevmek gibi meseleler mesela. böyle başarılı filmler yapmışlığı da var. ikinci bir neden ararsak müzikleri yok. neden bu bir neden? bollywood güzel müziklerin güzel/yakışıklı veya bir şekilde, bir özelliğiyle etkileyici insanların lip sync'inin uzun metraja vurdurulmuş halidir bir yerde. en önemli elemanlarından değil bildiğin endüstrinin var oluş nedenidir müzik. insanlar filmi merak ediyorsa en az yüzde elli fragmanındaki, teaser'ındaki müziklerin etkisiyle gider be filme . aashiqui 2 gibi b sınıfı sayılabilecek filmlerin müzikleri sayesinde box office'de çılgın attığı, genç oyuncu çiftinin kariyerlerinde sıçrayış yapmışlığı vardır. bir başka neden ararsak festival gibi önemli bir tarihte gösterime girmemiş oluşunu da sayabiliriz. zira bütün filmler ailelerin, insanların toplaşıp sinema aktivitesine girişeceği kıymetli bir zaman diliminde release edilir. hatta ona göre trailer'da ayar verilir; ''this diwali... yürekleriniz yerinden hoplayacak....'', ''this holi, ortalığın mna koyacaz...'' minvalinde bold bold cümleler serpiştirilir sonlara doğru.bunları benim tespitlerim sanıyorsunuz değil mi. evet kafa siken yorumlaması bana ait olsa da, bizzat filmin baş rol oyuncusu shahrukh khan'ın fikirleri bunlar. ''ıt felt awful. between adi (aditya chopra, producer), maneesh (maneesh sharma, director) and me, we knew it wouldn't make money; we are not stupid. the film didn't have any heroine, didn't have any songs. plus, we released it on a non-festive weekend. but fan is still the closest to my heart. having said that, ı think we made a fundamental mistake with it.''bense filmin başarısızlığını yine shahrukh khan'ın aşağıdaki hikayesine bağlayacağım;we reduced the guy's (gaurav chandna) passion for his icon (aryan khanna) by asking for a very small thing in return for the destruction of his life. he asked him for a 'sorry'; he should have asked him for his life. he should have said, "you killed the fan in me, ı want to kill the star in you." 'sorry' wasn't strong enough a plot point to base the whole film on as gaurav's character was destroyed. or maybe the film just wasn't good enough. ıt became purposeless. and it got rejected.bence film iki yukarıda bahsetmiş olduğu stratejik eksikliklerinden ziyade, olay örgüsünün özensizliğinden, senaryonun eksikliğinden dolayı bu şekilde patladı. neticede seyirciyi kör, aptal diy farzetmenin gereği yok. seyirci son derece akıllı, son derece makul. seyirci yeri geldiğinde son derece ortalama standartlarda prodüksiyonu olan, star based olmayan kahaani gibi oldukça iyi yazılmış crime, gizem filmlerini de izleyen, hakkını teslim eden bir seyirci. şunu görmemek imkansız ki, filmin yaratıcı ''parlak'' fikrin parlaklığına, ışığına kapılıp en önemli şeyi olan omuriliğini, plot'unu oluşturmak o kadar geri planda bırakılmış ki, ikna etme kabiliyetini yitirmiş. bir kere karakter asla hakkı verilecek düzeyde establish edilmiyor. üstelik hikaye tamamen bu karakterin hastalıklı; obsesif hatta şizoid yapısına dayanarak üretilmiş bir hikayeyken bu es geçiliyor. bir starın fanına ''sorry'' dememesi sonucunda bu fanın son derece psikopat bir insana dönüşmesi gerekli koşullar ve motivasyonlar sağlandığınde elbette yeterli bir çatışma nedeni olabilir. eğer sen bu karakterin background'unu, sosyapatlık potansiyelini yeterince iyi ve ikna edici bir şekilde bize sunabilirsen neden olmasın? film bu abicim kendine has bir gerçekliği var, sen filmi inandırıcı olması hususundaki kurallarına göre inşaa ettikten sonra biz onun gerçekliğini sorgulamaya ihtiyaç duymayız ki. burada bu tartıştığım durum o kadar eksik, o kadar oturmamış bir şekilde gerçekleşmiş ki, mevzu 'karakterin problemli ruh halinin sebep olduğu hikayeler zinciri' değil, 'bir olay sonrasında değişen ruh halinin sebep olduğu hikayeler zinciri' olmuş.*** bu kadar büyük, planlı bir intikam, çatışma hikayesini justify edebilecek tek şey aşamalı olarak verilen ruh hali bozuk bir adamdır. birden bire bir olay neticesinde neredeyse 180 derece dönerek değişen bir insan asla bu durumu justify edemez.fakat senaryodaki bu çok temel eksikliği geride bırakırsak ben filmi yine de beğendim. evet beklediğimi karşılamadı, evet eksiklikleri vardı, evet bazı şeyler oturmadı. fakat yine de bende bir iz bıraktı. ki ben filmlerin en büyük gücünün bıraktığı tesirde, sürüklediği ruh halleri, bıraktığı sorularda, şüphelerde buluyorum. bu film bunu başarmıştı. pek çok senaryosu başarılı bir şekilde inşa edilmiş filmlerin de gerçekleştiremediği bir durumdur bu. brace yourself, spoiler is coming. üstelik finali, aklında çok benzeri bir düşüş sahnesi olan bir sinema öğrencisi için, filmin içerisindeki olası sembolik anlamlarıyla da bir duble olup çok başka şeyler düşündürmüş, çok başka şeyler hissettirmiştir. ve bu aklımdakine çok yakın olan sahne, sanki dilekleri kabul olmuş gibi hissettirmiştir beni. o yüzden tartıştığım senaryo mevzusu dışında bu filmin izlenmesini yine de isterim. çok farklı bir kumaşı ve kimyası vardı. her şeye rağmen sevdim, her şeye rağmen benimsedim.
(raavann - 31 Ekim 2016 02:03)
bılgısayar kasası içinde soğutma işlevinden sorumlu pervaneler olup, dönen cisimler arasında en uyuz olduğum zımbırtıdır kendileri. ısrarla ''ben emekli oldum, verme voltajı elektriği'' diyen ve takındığı durumu desteklercesine öküz gibi ses çıkaran, tekleyen, zırlayan bi zamazingodur bu. sürekli mızıkçılık yapar...edit : bünyesi içine tornavida sokunca ''tzzzzong!!'' edip, dağıldığı tespit edilmiştir. ayrıca sert plastik mamulden uretılmıştır...
(ayanux - 22 Ekim 2005 05:36)
Yorum Kaynak Link : fan