king crimson'un 73'te yaptigi lark's tongues in aspic'i de bir dinlemek lazim.
evet dinlenmesi zor,
evet anlamasi zor,
evet zevk almasi zor,
zaten bu adamlari da bu kadar "inconsumable" (tuketilemez) yapan da bu.
kolayca dinleneceki, kolayca anlasilacak, kolayca tuketilebilecek ve tabii ki kolayca unutulabilecek bir muzik yapmamislar.

king crimson'un biraz daha rafine hali icin pink floyd onerilebilir belki.
yok bu beni bozar diyenlere led zeppelin de gider...

yazik ki, devri coktan sona ermis olsa da bu abilerimiz, bir donem bir yerlere adlarini yazdirmislar. bir sekilde kategorize edilemeyecek, bir sekilde baska birseylere birilerine benzetilemeyecek, siniflandirilamayacak, kendine munasir...

bugun bile 1969'da kayda alinmis "in the court of the crimson king" albumunden soz ediyorsak ve soz ederken "nostalji" havalarindan dem vurmadan hala ilgi cekici buluyorsak ne kadar basarili olduklarini coktan ispatlamislar demektir.

(bkz: yigidi oldur hakkini ver)

(coyote - 27 Haziran 2008 17:17)

yaklasik 4 sene once progressive rock diye bir muzik turu oldugunu ogrenmeme ve baska birsey dinleyemez hale gelmeme neden olan king crimson bestesi

(pneuma - 2 Aralık 2002 14:13)

bu albümün yapılmasıyla beraber^* insanoğlu aya gidiyor ve arpanet'i çalıştırıyor. daha da bir şey demiyorum.

(boshi - 12 Mart 2011 03:37)

(bkz: başucu albümü)

(sersailles - 14 Ekim 2011 01:16)

başbakan basın açıklaması yaparken cebimden çıkararak bu albümü dinleyin demek ve polis tarafından götürülmek istiyorum...

(doc dr stein - 29 Ocak 2012 02:02)

özellikle ingiliz'lerin kendi tüm zamanların en iyi albümleri türü listelerinde kendine pek yer bulamayan müziğin geleceğine yön veren kendi janrını oluşturacak kadar eşsiz başyapıt.

ama tabi michael jackson'ın thriller'ının en iyi albümler arasına kendine yer bulabildiği bir dünyada pet sounds'tan hatta never mind the bollocks çöplüğünden falan bile kendisine sıra gelmez. öyle kenarda köşede sessizce durup rüzgarla konuşur. ilerde de stres altındayken kendini tekrarlayacaktır zaten boşverin.

(ch32vs1 - 13 Mart 2013 20:49)

progressive olduğu doğrudur fakat bu albümün tarzı için senfonik progressive rock diye belirtmemenin albümde çalmış olan tüm grup elemanlarına ayıp olacağını düşünüyor, bu albümün progresif müzik için nasıl bir fenomen olduğunun heyecanını gerçekten anlayabilmek için ancak 1969 ingilteresinde yaşayıp her şeye yerinde ve zamanında şahit olmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

(goddard - 5 Ekim 2003 21:53)

önümde duran kitapta kendisi hakkında ilginç bir fikir ile karşılaşmış bulunmaktayım.

king crimson bildiğiniz üzere devil'ın ve satan'ın, türkçesi ile şeytanın bir diğer isimlendirmelerinden. albüm kapağı itibari ile de bu isimlendirme ilişki göstermekte.

velhasıl, önümdeki yoruma göre belki de bu albümün setting denen unsurunun daha "içsel" olarak algılanması gerektiği yönünde. yani, albümün kapağında yer alan şeytanımsı figürün aslında ırak bir varlık ya da nesne olarak algılanmaması gerektiğini, aksine bu şeytani varlığın belki de asıl toplumun içinde bulunan bir benlik taşıdğını belirtmekte.

bu nedenle de bu albüm kapağındaki ya da içeriğindeki şeytani figürü john milton'ın paradise lost adlı eserindeki satan figürüne benzetmektedir.

bana da malum olmuş gibi kısa bir zaman önce bundan bahsetmiştim, satan'ın nasıl bir parlamento bir nevi albüm ismindeki gibi court kurduğundan.

#35146009

(kedu - 28 Temmuz 2013 23:05)

king crimson'ın en grotesk şarkılarından. tüm dünyayı omuzlarınızda taşıyorsunuz izlenimi vermesiyle beraber, insana gökyüzüne yükselip bir daha geri dönmeyecekmiş hissi vermekte.

bir de high hopes böyle yapar adamı.

(blacksunshine - 15 Mayıs 2005 15:15)

albümdeki şarkılar
1- 21st century schizoid man
2- i talk to the wind
3- epitaph
4- moonchild
5- the court of the crimson king
bu albümdeki şarkılar birbiriyle içiçe geçmiş gibidir. epitaph en bilindik şarkı olmasına karşın albümdeki tüm şarkılar en az onun kadar ve hatta ondan daha güzel şarkılardır.
buraya kapağını harflerle oluşturasım geldi ama sözlük konseptine uymaz sanırım.

(ummagumma - 18 Ocak 2002 19:50)