ScaredSacred (~ Die Kräfte des Guten) ' Filminin Konusu : ScaredSacred is a movie starring Mehboob Bi, Satinath Sarangi, and Aki Ra. In a world teetering on the edge of self destruction, award-winning filmmaker Velcrow Ripper sets out on a unique pilgrimmage. Visiting the 'Ground Zeros' of...
Ödüller :
Toronto International Film Festival : "Best Canadian Feature Film - Special Jury Citation"
velcrow ripper'in yazıp yönettiği 2004 yapımı belgesel. ripper bhopal faciasının yaşandığı hindistan'a, kızıl kmerlerin çiğnediği kamboçya'ya ve diğer insanlık trajedilerinin yaşandığı hiroşima ve kabil gibi bölgelere gidiyor ve insanın yarattığı yıkımı ve bu yıkımların yaşandığı coğrafyalarda hayata tutunmaya çalışanların hikayelerini anlatıyor. yönetmen bu insanların mücadeleleri üzerinden bir kutsallık tanımlıyor. bu yaklaşım kutsallık anlayışında yeni bir aşamayı yansıtıyor diyebiliriz. kutsallığı teolojik kavramlarda aramaktan aydınlanma ile birlikte vazgeçen ve insan kavramını teolojikleştirip yeni bir kutsallık tanımlayan insan geçtiğimiz yüzyılda insanlıktan umudunu kesti ve yeni arayışlara girdi. yönetmenin kutsallığı insanlıkta değil, gündelik yaşam ölçeğinden baktığı insanlarda araması bu yeni arayışların bir yansıması. bu çerçevede film, kötülüğün kaynağı olan insanlık karşısında ayakta durmaya çalışan insanları perdeye taşıyor.kızıl kmerler tarafından 5 yaşında ele geçirilen ve mayın döşemeye zorlanan ve bugün kendisini bu mayınları toplayıp müzede sergilemeye adamış olan aki ra isimli adamın hikayesi yönetmenin trajedileri duru bir dill gündelik hayat ölçeğinde anlatabilme becerisini çok iyi yansıtıyor. adamın toprak altından yeni çıkardığı bir mayının üzerindeki toprağı temizlerken ve mayının altına üstüne pat pat vurup "şöyle vurursanız birşey olmaz, şurasına dikkat etmelisiniz" derkenki hali ölümle iç içe yaşamaklığı gözler önüne seriyor. yüreğinizi önce yerinden oynatacak, sonra da burkacak bir sahne.yönetmenin anlatmak istediği şeyi iyi yansıtan bir başka sahne afganistan'da yıkılmış bir sinema salonunda geçiyor. yönetmen yanmış filmleri gösterirken ve dramatik bir dille projektörün, projeksiyoncunun ve seyircinin kalmadığından bahsederken birden anlıyoruz ki ekrana yansıyan yanmış film parçalarını kameraya tutanlar aslında yıkıntılar içinde filmlerle oynayan çocuklar. yönetmen sanki "buralar bir takım dramların yaşandığı ve hikayesinden başka geriye hiçbir şeyin kalmadığı mekanlar değil, içinde insanların yaşadığı mekanlar" diyor. acının, yoksulluğun, trajedinin estetize edilmesine, insanlık dramının insanların önüne geçmesine ve "iki gram vicdan yapayım sonra gündelik koşturmacama dönerim" diyen tuzu kuru seyirciye meze olmasına izin vermiyor. bu tavrı çok değerli buluyorum.üstten bakmayan, patronluk taslamayan, anlatmak istediğini iyi aktarabilen bir yapım.
(antiktika - 29 Ocak 2012 17:04)
Yorum Kaynak Link : scared sacred