hippi bir aktivist kadının, politik görüşlerine karşı olduğu muhafazakarlarla yatarak onların politik görüşlerini değiştirmeye çalışmasını konu alan komedi filmi.

geçtiğimiz gün verilen 36. cesar ödüllerinde en iyi kadın oyuncu ödülü alan sara forestier başrolde, michel leclerc ise yönetmeni. henüz izleme olanağı bulamadım, sonrasında ek bilgiler ve spoilerlar gelecek.

film sonrası edit: filmde ilk belirttiğim konu başta öne çıksa da, sonrasında arap babası olan kadın kahramanla, ikinci dünya savaşı'nda ailesini kaybeden yahudi annesi olan erkek kahramanın ilişkisi, modern fransız toplumunun geçmişle ilişkisi, kimlik politikalarının etkisi, kadın-erkek ilişkile üzerine mesajlar veren başarılı bir komedi.

bu arada

--- spoiler ---

eski fransız başbakanı ve sosyalist lider lionel jospin filmde bir sahnede başroldeki jospin hayranı sevgilisine sürpriz yapan kadın kahraman tarafından eve davet ediliyor. çok keyifli bir sahneydi, fazla yapay da durmuyordu. jospin'in kadına yaptığı espri de filmi izleyeceklere kalsın.

--- spoiler ---

(mondialisation - 27 Şubat 2011 11:15)

ingilizceye the names of love adi ile cevrilmis, 2010, fransiz yapimi, kesinlikle izledigim en eglenceli filmlerden biri. politika, gocmenlik, kulturel farkliliklar gibi pek cok derin konu hakkinda mesajlar veren ama bunu mizahi bir sekilde yapmayi basarmis bir filmdir de ayni zamanda.

http://www.imdb.com/title/tt1646974/

basroldeki kadin oyuncu filme cok seyler katiyor, karakterin dogalligini, rahatligini o kadar iyi yansitiyor ki izlerken hayran kaliyorsunuz..

(bkz:sara forestier )

(ilk goz agrisi - 9 Haziran 2011 16:29)

(bkz: aşkın halleri)

kiminle izleyeceğinize dikkat etmeniz gereken film. aile, sevgili adayı vs. ile gidilmemesinde fayda var derim. 2-3 dakika kadar sıkıntı yaratabilir.

--- erotik spoiler ---

başroldeki hatunu bir müddet çırılçıplak izliyoruz. göğüs, kalça, vajinal bölgedeki tüyler vs. ile 10 numara bir hatun.

--- erotik spoiler ---

(4goz - 15 Temmuz 2011 19:49)

çok keyifli bir romantik komedi.
hafif, kolay, eğlenceli. politika da var içinde aşk da, her şey var hemen hemen. bayağı da bir eğlendiriyor. ben annemle gittim ve ikimiz de çok eğlendik.
romantik komedinin her türlüsü güzeldir bana göre de, böylesi daha da güzel oluyor.

özellikle aşka dair anların eski görünmesi klişesi çok güzeldi.

bu filmdeki adamdan bulsam bir tane, o öyle dursa ben manyasam manyasam manyasam isteği.. klasik romantik komedi kafası işte. erkekler ejderhalı, orta dünyalı ya da uzaylı filmleriyle gideriyorlar bilim kurgu isteğini, kadınlar romantik komedilerle..

(pati - 18 Temmuz 2011 13:47)

eğlenerek izlediğim, 'romantik komedi' den öte bir film.
kültür farklılıkları, 'yabancı olmak', politika, göçmenlik, cinsel istismar, soykırım bahsi geçen konulardan. tabi bunları komedi ile süsleyip çok da incitmeden aktarmayı başarmakta film.

--- spoiler ---

karakterlerin, ailelerinin geçmişini anlattığı sırada, adamın babasını genç hayal edememesi süperdi.

bence filmde aktarılmak istenen ana fikir; herkesin melez olduğu bir dünyada böyle sorunların kalmayacak olmasıdır.

--- spoiler ---

(sake maki - 1 Ağustos 2011 17:47)

fransız sineması takipçilerinin bayılacağı yeni prodüksiyon.

sıkı aktivist hippi bir anne ve ailesi işgalde katledilmiş cezayirli bir babanın kızı sara forestier ile auchwitz mağduru yunan kökenli yahudi bir anne ve dinsiz bir babanın oğlu jacques gamblin in komik ve duygusal öyküsü. geniş bir perspektifle başlıyor film, ailelerin eğlenceli tanışma ve evlilik öyküleri aktarılıyor. film ilerledikçe bu iki öykü ana karakterler üzerinde kesişip fransız sinemasının kendine has üslubu ile devam ediyor. esas kadın sağcılarla yatarak onları solcu yapmaya çalışan eğlenceli bir hippi, esas adam ise hayvan otopsileri yapan sıkıcı bir veteriner. basit bir aşk öyküsü gibi görünen filmin genelinde ise içiçe birçok öykü yer alıyor: ilişki ile birbirlerinin hayatında ortaya çıkan gelişmeler, karmaşık etnik kökenlerinin eğlenceli sonuçları, fransız siyasetine iğneli göndermeler, kuşaklar arası sosyal değişim ve ırkçılara dincilere faşistlere selam çakan sıcacık aşk.

en güzel ve naif söz filmin içinden, "biz melezler çoğalmalıyız ki savaşlar dursun".

(aliutku - 9 Ağustos 2011 14:57)

bu filmin ismini the names of love şeklinde ingilizce'ye, aşkın halleri şeklinde de türkçe'ye çevirenlerin neyin kafasında olduğunu sorgulatan film. siz siz olun ve bu çeviri isimlerden birini görüp salak bir aşk filmidir deyip vazgeçmeyin, kaldı ki gens aşk demek değil, kaldı ki filmin ana teması bu hiç değil. filme dönersek hippi, özgürlüğün dibine vurmuş, şımarık kızımız ve yaşını başını almış, olgun abimizin üzerinden ilerleyen bol bol sosyal mesaj veren bir film, ha kötü mü olmuş, pek güzel olmuş bence. inanılmaz eğlenceli, akıcı bir anlatımı var zaten sizi ırkçılık kötüdür, kahrolsun faşizm şeklinde depresif moda sokmadan bir şeyleri anlatmayı başarıyor. başroldeki kızımız da pek hoş, pek eğlenceli, çok iyi oynamış. fransızca olması da bir artısı diyelim, keyifle izleyebilirsiniz.

(swanqueen - 6 Kasım 2011 18:43)

damdan düşen damdan düşenin halini bilir mottolu eğlenceli mi eğlenceli politika, göçmenlik gibi önemli konuları başarılı bir şekilde harmanlamış aşk filmi .

(siamese gn - 7 Kasım 2011 16:56)

herkesçe bilinmeyen taş gibi filmler listesi yapsaydik herhalde kafaya oynayan filmlerden biri olurdu bu film. çok eğlenceli; hiçbir beklentiniz olmadan başina oturduysaniz buyuk bir keyif alarak bitireceginiz bir film olacaktir kendileri.

--- spoiler ---

filmin son sahnelerinden birinde, hastanede guzeller guzeli baya doğum yaparken tv ekraninda sarkozy'nin bir troll gibi belirmesi, adeta suratinin bir küfür duvarini andirmasi ne komikti allaammm.

--- spoiler ---

(linguist - 13 Kasım 2011 07:58)

bu hafta izmir'de desem sinemasında gösterilecek olan merakla izlemek istediğim film.
(bkz: http://web.deu.edu.tr/desem/n_guncelfilmler.php)

(haydi bakalim - 26 Kasım 2011 00:03)

çok sevdiğim bir insan, yaşlı bir teyzeyle olan sohbetini anlatırken "sağcı bir kadınla yatmam." demişti. film boyunca onu hatırladım ve metro kapılarına yetişemeyen yaşlılar söz konusu olduğunda yalnız olmadığımı görüp, sevindim.

--- spoiler ---

bir insan gençken neden sağcı olur?

--- spoiler ---
--- spoiler ---

- acele et, hareket etmiyorlar. onlar ölmemeli. ıstakozlar için üzgünüm. fakat bir ıstakozun hayatı bir yengeçinkiyle aynı değerdedir. ıstakozun hayatının daha değerli olduğunu söyleyen doğa değil, kapitalizmdir. 3 ıstakoz yerine 7 yengeçi kurtarmak daha iyidir. değil mi? acaba kaç tane karideri kurtarabilirdik?
+ seninle çok mutlu olduğumu biliyorsun, değil mi?

--- spoiler ---

(elephant woman - 17 Aralık 2011 22:24)

ismi (çeviri ismi) kesinlikle film hakkında bir şey söylemiyor.
film çok şey söylüyor ve çok fazla şey hatırlatıyor. izlensin. sevimli ve politik.. evet melezlik kurtaracak bizi ve herşeyin melezi güzel ama film elbette alabildiğine fransız.
çünkü epilasyon politik bir sorundur.

(cay - 18 Aralık 2011 00:41)

yerinden edilme, etnisiti, faşizm, cinsel istismar, soykırım, bilince çağrıl(a)mayan geçmiş..

oldukça sade ve ağdasız bir film. belki biraz daha yormasını beklerdim ama bayıla bayıla da izledim o ayrı.

--- spoiler ---

“melezlerden başka kimsenin kalmadığı gün dünyaya barış gelecek!”

--- spoiler ---

(bkz: hibrit yaşam)

işte benim cevabımda bu: başlarım memleketine, kökenine!

bu filmde bile ağlayacak sahneler bulmuş olsam da hayır, bir romantik komedi değil.

ayrıca da cüneyt özdemir bu filmi twitterda önerdiğinde “bize porno film mi öneriyorsun?” diye soranlara da (bkz: akıl fikir)

(frln was here - 20 Aralık 2011 22:19)

- on s'en fout des origines:
(bkz: chong martin benmahmoud)

(pallaspandiras - 22 Aralık 2011 22:07)

şu pazar günümü hem neşelendirmiş hem de beni düşündürmüş film. ismine aldanıp basit bir film sandım çerez niyetine izleyim dedim ama hiç de öyle değilmiş kendisi. gizli sandığımdaki filmlere eklendi. ha unutmadan; sara forestier çok tatlısın.

(washe - 25 Aralık 2011 14:51)

filmin esas kızı ortalama bir ekşi sözlük yazarı olup fransa'da yaşamaktadır. oy verirken doğru pusulayı seçecek kadar aklı ve dikkati yokken kulaktan dolma bilgilerle sık sık faşist diyerek kendini demokrat veya solcu sanmaktadır.

filmdeki en güzel yer esas kızın, melezlerin dünya barışı getireceğine ilişkin sözleridir.

peşinen edit: ben de böyle yazdım diye faşist olurum ya işte n'apıcan osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur. benimle sevişerek beni düzeltecek bağyanlar varsa özelden mesaj atabilir.

(yorganadam - 27 Aralık 2011 20:49)

filmin kaba hikayesi sağ/sol politika ve cinsellik gibi tipik geyik fransız filmi havası yaratsa da, senaryosunun derinliklerinde çok dokunaklı katmanlar barındıran film.
yanlış hatırlamıyorsam senaryosu ödül de almıştı sezarlarda.

senaryonun tek problemi, derin konuları ve güncel matraklıklar arasında gidip gelirken, ciddi konuları zaplayarak geçer gibi omasıdır.
yani biraz fazla parça barındırır. ama bunu bile çokrahatsız etmede yapmayı becermişler.

sonuç: çok umutlu olmamama rağmen, filmi beğendim.

(dikakana bey - 30 Aralık 2011 02:25)

anlaşılan vicky cristina barcelona'yı barselona barselona diye çeviren çevirmen arkadaş uluslararası platformda da etkin ki bu film de hem ingilizce'de hem türkçe'de yamuk bir isimle gösterime girmiş... evlaaadım, yavrım, çoocuum, biricik dangalak sinema sektörü çalışanım, niçin 'insanların^* isimleri' diye bir film 'aşkın isimleri' diye çevriliyor, ne içtin de işe gittin? pretty woman ayarında romantik komedi mi sandın bunu ? bir kadınla bir erkek sarılırken arkada deniz var ve bu iki şaşkın döne döne dönüp dünya umurlarında değilmiş gibi davranıyorlarsa bir sahnede o film illa ki romantik komedi olmuyor. düşününce aslında hak veriyor insan, çünkü filmin yönetmeni filan da korkmuş belli ki ya film yeterince izleyici bulamazsa diye; böyleyken böyle demiş ve kimlik bunalımlarını aşk hikayesinin ardına gizlemiş belli bir yerden sonra. öte yandan sinemayı biznıs olarak görenler de haklı, "sansürlü kafalar izlemesin bu filmi" diye yazı geçseler hazırladıkları fragmanda, kim gelir izler? hele de birlik ve beraberliğe her şeyden çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde.cık cık cık hatta cıks.
o yüzden delightful! crowd-pleaser! muhteşem! inanılmaz! böylesi çekilmedi!sıcak samimi bir hikaye! şeklinde reklam yapmalı.

neyse işte, sansürlü kafaların katlanamayacağı filmlerden biri bu da. sapına kadar sağcı veya sapına kadar solcu filan gibi ibareleriniz varsa da izlemeyin anacım. sapınız düşebilür.

(giove - 2 Ocak 2012 00:22)

--- spoiler ---

my parents aren't interested in people but in new technology.

--- spoiler ---

(giove - 2 Ocak 2012 00:27)

sıkıcı, saçma bir film olacağını düşünerek, yani tamamen beklentisiz bir şekilde izlemeye başladığım ve her anında çokça eğlendiğim, oldukça hoş bir fransız filmi. başrol kız karakter kesinlikle pozitif bir hava veriyor hem filme hem izleyene, gülüşü tatlı ender kızlardan diyebiliriz kendisine ^*. film bittikten sonra "aynı bu film tadında başka filmler izlemek istiyorum." diyerek fellek fellek fransız filmleri arattırdı bana. romantik komedi denemez, çok daha ötesi.

(usuyorum - 11 Ocak 2012 16:05)