The Inner Circle (~ El círculo del poder) ' Filminin Konusu : The Inner Circle is a movie starring Tom Hulce, Lolita Davidovich, and Bob Hoskins. The true story of Ivan Sanchin, the KGB officer who was Stalin's private film projectionist from 1939 until the dictator's death. Told from...
Sibiriada(1980)(8,1-1714)
Pervyy uchitel(1966)(7,7-402)
Dyadya Vanya(1971)(7,4-509)
Istoriya Asi Klyachinoy, kotoraya lyubila, da ne vyshla zamuzh(1988)(7,4-429)
Dom durakov(2002)(7,2-2532)
Stalin(1992)(7,1-2460)
Belye nochi pochtalyona Alekseya Tryapitsyna(2015)(7,1-1410)
Ray(2017)(7,0-1257)
Shy People(1988)(6,9-1050)
Kurochka Ryaba(1995)(6,7-334)
Dvoryanskoe gnezdo(1969)(6,7-250)
Glyanets(2007)(5,5-934)
tom hulce, lolita davidovich ve bob hoskins'li kadrosuyla gönlümüzde yer etmiş, komünizm ve sovyet rusya'sının içler acısı halini etkileyici bir dille anlatmış, italyan-amerikan-rus ortak yapımı film.bir tarafa aile değerlerini, insanlığı diğer tarafa rejimi koyup tercih yapmanızı bekleyen bir yönetimle tercihini yanlış yapanlar üzerine bir ağıt da desek ayıp olmaz.
(seyuranto - 14 Temmuz 2007 13:41)
eduard artemyev tarafindan kotarilmis muhtesem bir soundtracke sahip yine bir o kadar muhtesem film.
(zarathustra - 4 Ağustos 2009 22:54)
dvd'sini bulmak için dört döndüğüm ama hiçbir yerde bulamadığım güzeller güzeli film.--- spoiler ---yetimhaneye yerleştirilen ve saçları kazınan dünya tatlısı kız çocuğunun dazlak kafasına kırmızı kurdele kondurmaya çalıştığı nefis sahne için bile tekrar tekrar izlenir.--- spoiler ---
(kirlikedi - 16 Ağustos 2010 00:02)
1991 yapimi muhtesem bir film.ivan sanchin adli sahsin gercek yasam oykusunden uyarlanan bu filmde basrolde tom hulce u goruyoruz.sanchin 1939 rusyasinda,stalin in ozel film projeksiyoncusudur.iyi bir yasama sahip olmasada,sevdigi kadinla evlenmistir.stalin onun icin bir efendidir.sanchin icin tapilasi olan yonetim sekli ve insanlar zamanla hayatinin kotuye gitmesine yol acacaktir.film the projectionist olarakta bilinir.
(mascara - 17 Mart 2003 03:28)
bi ara hakkinda sunlari yazmistim, halen yakin seyler dusunuyorum: bana kalırsa şimdiye kadar çekilmiş en etkileyici ve akilane anti-komünist filmdir bu. çok tehlikeli. zira yönetmen ad hominem tadında yaklaşmamış, reel sosyalizmin var olan bi' sorunundan, belki de en büyük sorunu olan lider fetişizminden beslenmiş.yıllar evvel lisede devrimcilik oynarken izlemiştik bu filmi cnbc-e'de. ve ertesi gün buluşup konuşmayı ihmal etmedik. filmin aynısını ben parti büromda yaşıyordum. mesela bu film adına laf açıldığında statü olarak -yüksek tecrübe?! olarak- ileride olanlarımız üstünkörü kelimeler etmeyi çok severdi. aman işte bildiğin anti-komünist film tadında konuşulurdu ekseriyetle. tabi ki büyük bir kuşatma altında yaşayan sovyet toplumunun, ''bu adam nazi ajanıdır'' diye birbirlerini ihbar eden komşuların olduğu moskova semtlerinde bu tip şeylerin olması doğal bir şey. velakin putlaştırmanın ve tek adamcılığın hardcore seviyelere ulaşması tek başına bu değil. düşman saldırıyor yoldaş bununla şimdi uğraşamayız tembelliği aslında tüm bunlar.nazi hava saldırısı esnasında boşaltılmış bir okula isabet eden bomba ile uyanır ivan ya da irkilir. alelacele giyinip okula koşar ve geri döndüğünde elinde stalin'e ait büst vardır. anastasia'nın bu da ne oluyor şimdi bakışlarına ''neyseki bunu kurtarabildim'' der. ve akabinde anastasia o malum soruyu sorar beni mi seviyorsun yoksa stalin'i mi. ivan tereddütsüz stalin der. aslında ivan saf hali ile sosyalizme inanmış bir insandır. lakin ideolojik olarak eksikli bırakılıp bir tür köleye dönüştürülmüştür icabında.ben en çok prezidyum için gösterime giden ivan'ın gösterim arasında stalin ve diğer liderlerin muhabbetine tanık olduğu sahneye bayılıyorum. merkezde duran stalin diğer tüm liderleri bir uydu gibi etrafına dizdikten sonra hasbihal etmeye başlıyor. derken laf bi ona bi buna geçiyor. e tabi kadınsız ortamın verdiği gazla anladığınız tarzda espri üstüne espri. ama işte espri yapma sırası stalin'e gelince ve stalin de bu sırayı kimselere kaptırmadan espriyi patlatınca bi on saniye herkes donuyor. bildiğin kalıyorlar ne desek ne yapsak gibisinden. stalin espri yapayım derken o kadar abuklaşıyor ki salonda soğuk yeller esiyor adeta. ama buna rağmen herkes ''espiri yaptım lan gülünsene'' bakışı olmaksızın en çok stalin'in esprisine gülmeye başlıyor o kısa süreli kalmadan sonra. hatta işi abartan ve ilahi stalin deyip enseye şaplak atanlar bile oluyor. yok bu olmuyor bunu da ben abarttım. asdasdas.
(zakir - 13 Ocak 2014 14:39)
evergrey'den yine nefis bir albüm. çizgilerini bozmadan devam etmi$ kendileri, leziz parçalar çıkarmı$, dinlerken saygımız arttı kendilerine ve planlanan konser için heycanımızı ikiye katladı. (ambassador'un giri$ine hasta oldum ilk dinlediğimde, belirtmeden edemicem.)$arkıların isimleri $öyle olmu$;1.a touch of blessing2.ambassador3.in the wake of the weary4.harmless wishes5.waking up blind6.more than ever7.the essence of conviction8.where all good sleep9.faith restored10.when the walls go down
(penny - 7 Nisan 2004 14:29)
çok çok güzel bir evergrey albümü.fakat bir in search of truth değil.yaratıcılık her albümlerindeki gibi yine üst safhada fakat bir tüelü anlayamadığım birşeyler eksik.birde a touch of blessing'de recreation day*'in ana melodisini duydum gibi geldi. bir gönderme mi var ne?bir önceki albümleri* ve bu albümü hesaba katarsak grubun en üst noktasının in search of truth olduğuna inanmaya başlıyacağım.
(tasslehoff - 30 Nisan 2004 19:50)
evergrey'in dini fanatizme ve dini amaclarina alet edenlere gecirdigi yeni konsept albumu...
(yet another image from the other side - 25 Mayıs 2004 02:26)
limited edition versiyonunda 3 adet bonus, live parça bulunan enfes evergreyalbümü.11- i'm sorry (ltd.ed. bonus - live and acoustic in france)12- recreation day (ltd.ed. bonus - live and acoustic in france)13- madness caught another victim(ltd.ed. bonus - live and acoustic in france)
(penny - 27 Haziran 2004 11:31)
sözleriyle olsun, müziğiyle olsun her zamanki gibi insana bi garip hissettiren evergrey albümü.albümü her dinleyişimde daha bir değişik hissediyorum, parçaların sözlerine dikkat ettikçe daha fazla etkiliyor. inançlarının arkasına sığınıp kafayı yeme noktasına gelen insan psikolojisine dair yazılmış sözler eşliğinde duyduğum en etkileyici melodileri barındırıyor çünkü bu albüm.örneğin başta dikkatimi çeken parçalar (melodiye her daim öncelik verdiğimden) more than ever, the essence of conviction, ambassador ve where all good sleep olmasına rağmen zamanla diğerlerini merak ettikçe, yaniwhen the walls go down'daki karanlığı ~ çaresizliği, in the wake of the weary'deki yorgunluğu, a touch of blessing'deki karmaşayı hissettikçe daha fazla yakınlık duyuyorum, daha bi benimsiyorum tüm albümü. ve bir progressive grubu beni ikinci defa bu kadar etkiliyor.ne ise,sonuç olarak farklı, garip ve her zamanki gibi tümüne adapte olabilmek için bir miktar zaman geçmesi gereken bir evergrey albümü the inner circle. fakat bu sefer daha farklı gibi, bu ne recreation day'e ne de in search for truth'a benziyor; daha derin, daha garip.
(tommyknockers - 16 Ağustos 2004 01:01)
"beni mi daha çok seviyorsun, yoldaş stalin'i mi" sorusuyla cemal süreya'nın "beni mi seviyorsun atatürkü mü?" sorusunu hatırlatan film.
(queasiness - 17 Ağustos 2004 00:26)
stalinin cenazesinde kalabalıktan 1500 kişinin öldüünü bir kez daha hatırlatan film.
(cynthia - 17 Ağustos 2004 00:32)
insanların stalin'e beckham görmüş ergen kız gibi baktığını göstererek beni dehşete düşüren filmdir.sadece bu bakışın yakalanması, bu dönemin en çarpıcı ve gerçekçi * eleştirilerinden birini ortaya koymuştur.
(darcy - 17 Ağustos 2004 01:08)
cnbc-e de gün içinde yayınlanan ama kaçırdığım için suan saat 03.00 daki yayınını beklediğim andrei konchalovsky filmi
(triensart - 17 Ağustos 2004 01:24)
filmdeki en iyi mesajlardan birisi apartmandaki buyuk babanin ivan'a stalin icin " bir ulusu iyi yonde etkileyen ve kendine a$iri bagimlilik yaratan biri olsa olsa bi $eytandir" deyi$idir. tam olarak cumlesi bu sekilde olmayabilir, ama anlatilmak istenen aynen buydu diye animsiyorum. bir digeri ise paranin ve cok deger verilen ki$ilerin aslinda mutluluk ve saadet getirmedigi zamanla kaybedilen $eylerin sonradan ne kadar degerli oldugunun daha dramatik ve trajik olarak ekrana yansimasidir. itiraf etmeliyim ki lolita davidovich in kendini astigi sahne ve sonrasinda ivan in yuz ifadesindeki uzuntunun, caresizliginin ve kaybetmi$ oldugu sevdiginin verdigi aciyla birlikte ben de agladim.
(sky - 17 Ağustos 2004 13:44)
filmde staline bağlılığı en iyi anlatan diyaloglardan biri:ivan sanshin karısı anastasia ile konuşmaktadır;anastasia:who do you love better me or komrad stalin?ivan:of course komrad stalin
(triensart - 17 Ağustos 2004 18:43)
1984'ün saf gerçekliğini gösteren film.sürekli bir propaganda,stalin'in her yerden sizi izleyen dev posterleri,gerçekte olmayan düşmanlar ve sürekli bir savaş durumu,vatan haini diyerekten komşusunu gammazlayanlar,ebeveynlerinden nefret ettirilen veletler,sinema bakanlığı gibi abik gubik devlet birimleri,kötüyü zorla değil sevdirerek kabullendirme..yoldaş stalin,seni herşeyden çok seviyoruz.
(atomunu yesile kaptirmis alelade bi ot - 18 Ağustos 2004 21:19)
sanırım bu filmi ilk defa trt2 göstermişti televizyonda. bir salı gecesi 01:00'den 03:30'a kadar sürmüştü. bu yüzden pek çok kişi filmi izleyememişti. daha sonra cnbc-e bu ağustos ayı içinde ,birkaç kere ,daha makul saatlerde filmi gösterdi. bu sayede "abi, the inner circle diye bir film var. izledin mi?" tarzı sorulara "evet, süper filmdi." yanıtı almaya ümit ediyorum.
(moldorf - 25 Ağustos 2004 19:46)
güç odaklı yönetimlerde sistematik bir şekilde bireylerin nasıl casuslaştırıldıklarını, askerleştirildiklerini ve herksten önce kendileriyle konuşmaktan uzak insanlara çevrildiklerini anlatan film.
(r7 - 29 Nisan 2006 03:11)
itiraf edeyim sırf rus aksanlı ingilizcesi için izlemeye başladığım bir film. benim gibi rusyanın o dönemleri hakkında annesinin anlattığından başka pek birşey bilmeyen karacahil bir genç hatta çocuk için inanılmaz etkileri olmuş bir film. iyi ki rastladım, izledim ve bu konuya içinden gerçekçi bir yaklaşım gördüm. teşekkürler cnbc e.
(daughtear - 17 Ağustos 2004 13:57)
Yorum Kaynak Link : the inner circle