Al-massir (~ El maseer) ' Filminin Konusu : Mısırlı ünlü yönetmen Yusuf Şahin'in büyük felsefeci İbn-i Rüşd'ün yaşamından kesitler anlattığı filmi "Kader", Endülüs'teki geleneksel ve baskıcı kültüre karşı mücadele veren İbn-i Rüşd'ün yaşamı günümüze de göndermelerle dolu. Baskı, dışlama ve sindirmelerin 12. yüzyıldan beri değişmeyen tarihi gözler önüne seriliyor. Amiens Uluslararası Film Festivali ve Kahire Film Festivali’nden ödüllerle dönen film, ayrıca 1997 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday gösterilmişti.
Kit Kat(1991)(8,2-1476)
Al-ard(1971)(8,2-1031)
El Naser Salah el Dine(1975)(7,8-1796)
Bab el hadid(1962)(7,8-2497)
Siraa Fil-Wadi(1960)(7,6-727)
Awdat al ibn al dal(1978)(7,4-384)
Iskanderija... lih?(1980)(7,3-1044)
Hadduta misrija(1983)(7,3-745)
Heya fawda(2007)(7,1-1350)
Al-mohager(1994)(6,7-721)
El Akhar(1999)(6,0-772)
Alexandrie... New York(2004)(5,6-465)
mısır yapımı 12. yy endülüsüne ibn rüşd odaklı bakan filmdir. 1997 yılında gösterime girmiştir. yönetmeni youssef chahine'dir. le destin, the destiny adlarıyla da bilinmektedir. film genel hatlarıyla ortaçağ avrupası'ndan başlamak üzere, endülüs , o dönem islam düşünürleri arasındaki temel tartışmalar, endülüs'ün siyasi yapısı, felsefe-din tartışması gibi bir çok konuya değinmektedir. zaman zaman şarkılarıyla coştursa da bir çok film de gördüğümüz hastalık olan sınırlı bir sürede bir çok konuya birden değinme hastalığına bu film de yakalanmıştır. fakat sırf kostümleri, yaratılan mekan ve harcanılan emek için izlenilesi bir filmdir. bir dip not olarak filme destek verenlere değinmeden geçinemeyeceğim. film için küçük bir birleşmiş milletler oluşturulmuş adeta. film libya, suriye, mısır ve fransa'dan çeşitli bakanlıkların desteğiyle çekilmiştir. merak edenler için imdb link'i aşağıdaki şekildedir ;http://www.imdb.com/title/tt0119629/
(otomatik patlican - 26 Aralık 2008 21:37)
muvahhidler dönemi endülüs'üne giris babindan izlenebilecek harika film. endülüs'e olan özel ilgimin beni etkilemedigini varsayarak yapiyorum bu yorumu. harika sahneleri, sarkilari, muhtesem replikleriyle kesinlikle "olmus" bu film.--- spoiler ---filmin, pek cok noktaya degindigi, dönemin belli basli mevzularina göndermeler yaptigi dogrudur. ancak zerre miktari rahatsizlik duymadim bundan. bilakis endülüs'ün en azindan mansur dönemindeki olaylarina genis aciyla bakabilmek icin elzemdi bence.o kadar sahne var ki üzerinde konusulabilecek, uzun cümlelerle anlatilabilecek ama ben sadece bir kacina deginmek istiyorum;filmin basinda, halife mansur'un raksa düskün, siire merakli, devlet islerine uzak kücük oglu abdullah'in, dönemin yobazlarinca nasil kandirilip beyninin yikandigina sahit oluyoruz. bu yönüyle o kisimlar tamamen girdap filmini hatirlatti bana. özellikle ilerleyen sahnelerde ibn rüsd'le bir konusmasi var ki buraya aktarmadan edemeyecegim;---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ibn rüsd: en yüce olmayi mi arzuluyorsun? fakat nefretinden dolayi baskalarini küfürle itham etmek sapikliktir.abdullah: allah'in kelimelerini yaymak istiyorum.ibn rüsd: (hiddetlenir) ben kiminkini yayiyorum? seytaninkini mi? sen? allah'in kelamini mi yayiyorsun? cok iddiali. bu kadar bos olursan baskalarinin sana söylediklerini tekrar eder durursun. bir kac ayet ve siir ögrenmekle kendini alim ve sair mi saniyorsun? tip, astronomi, matematik, kimya hakkinda ne biliyorsun? ya felsefe? ask, dogruluk, adalet hakkinda yeterince sey biliyor musun da, allah'in kelamini yayabilecegini iddia ediyorsun?----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ibn rüsd'ün, dönemin ileri gelen muhaliflerinden burhan ile cami avlusunda talebelerin önünde yaptigi tartisma ise kafamizda o döneme ait olan ilmi atismalar hakkindaki resmin sekillenmesine yardimci oluyor. akilcilik'i savunan ibn rüsd'e karsi akli reddederek sadece kat'i imani ileri süren burhan, filmde bir nevi gazali ekolünü canlandiriyor.-------------------------------------------------------------------ibn rüsd: "de ki; rabbim ilmimi artir"burhan: ilim mi? peki ya iman?ibn rüsd: rabbe itiraz mi ediyorsun?-------------------------------------------------------------------ibn rüsd'ün kitaplarinin yakilmasini izlerken ki hali, dudagini büküsü, icten ice kahrolusu izleyeni de kahrediyor hakikaten. cok sükür ki, halife'nin diger oglu nasir'in kitaplarinin bir kopyasini misir'a, fahreddin razi'ye emanet edildigi haberini aliyor da cocuklar gibi seviniyor. fransa'dan gelip ibn rüsd'e talebe olan ve daha sonra kitaplarini fransa'ya tasiyan josef, terennümleriyle ask'i, sevgiyi haykiran ve en sonunda öldürülen mervan, onun cesur hayat arkadasi manuela, ibn rüsd'ün hikmetli ellere, tatli bir dile sahip esi zeyneb'e de deginmezsek olmaz.film'de mervan'in söyledigi sarkilara raks ederek karsilik veren abdullah ve manuela'yi izlerken yahya kemal'in zil, şal ve gül. bu bahçede raksın bütün hızı,şevk akşamında endülüs üç def'a kırmızı,aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.ispanya neşesiyle bu akşam bu zildedir. dizeleri akliniza geliyor ister istemez.--- spoiler ---ve son olarak;"fikirlerin kanatlari vardir. kimse insanlara ulasmasina engel olamaz.
(ismilo - 16 Mayıs 2010 03:04)
muhteşem filmi kader ile cannes’da altın palmiyeye aday olan yönetmen youssef chahine, günümüze dair ciddi göndermeleri olan içten, coşkulu bir tarihi öykü anlatıyor.12.yy müslüman endülüsü’nde, hıristiyan avrupası’nda averroes olarak bilinen büyük felsefeci ibn rüşd, çeşitli dinlerden pek çok gence klasik yunan felsefesi okumaları için ilham vermektedir. öte yandan başkaları da bu tür entelektüel araştırmaları dinsel geleneğe bir saldırı olduğu gerekçesiyle lanetlemektedir. ibn rüşt'e karşı halifeyi de kendi tarafına çekmek isteyen yobaz grup baskılarını arttırmakta, rüşt’ün fikirlerini ve düşüncelerini yok etmeye çalışmaktadır…film engizisyon tarafından katolik kilisesini eleştiren bir yazarın kitabını çeviren bir çevirmenin yakılmasıyla başlıyor ve filmin adı ekranda beliriyor “kader”… gerçekten bu kadar güzel bir arap filmi izleyeceğimi tahmin etmemiştim. müzikleriyle, danslarıyla mistik havasıyla tarihi dokusuyla eğlencesiyle tam bir şölene dönüştü film… ibn rüşd’ün 9 yy. önce bile günümüz insanlarından ne kadar ilerde bir düşünsel yapıya sahip olduğunu film boyunca izliyorsunuz…filmde geçen şu diyalogla filmi size özetleyeyim;“…. kuranın emirlerini yorumluyorum (o sırada ibn rüşd devreye girer ve sorar) ne ile, kendini ne kadar geliştirdin matematik, felsefe, astroloji biliyor musun… ne kadar eğittin kendini, kuranın her bir ayetini yorumlamak için derin bir birikimin olması lazım yoksa bu yobazlardan farkın olmaz… kuran senin bu kadar basit yorumlayacağın kadar az derinliği olan bir kitap değil… “tüm film bu cümlelerin ışığında seyirciye yol gösteriyor. düşündürtüyor günümüzle kıyaslandığında benzerlikler şaşırtıyor… aynı tartışmaların baskıların yok saymanın dışlamanın korkutmaların sindirmelerin 9 y.y. sonra bile aynı şiddette devam etmesi ne yazık …
(mimiko - 12 Aralık 2012 01:39)
din, aşk, paganizm, yobazlık, bilim, savaş, ölüm, müzik, romantizm, doğa gibi belli başlı temalar etrafında müzikal yönü ağır basan bir film. işitsel ve görsel (bilhassa dekor ve kostümler harika) açılardan şahane olsa da filmin "ahhh nerede o hakiki islâm" tarzında oryantalist ögeleri fazlasıyla barındırması biraz can sıkıcı.
(lairocse - 15 Haziran 2014 01:33)
Yorum Kaynak Link : al massir