Süre                : 1 Saat 38 dakika
Çıkış Tarihi     : 05 Kasım 2009 Perşembe, Yapım Yılı : 2009
Türü                : Gizemli,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Taglar             : Filmi bulundu,yabancı,Alaska,baykuş,Kaçırma
Ülke                : ABD,İngiltere
Yapımcı          :  Universal Pictures , Gold Circle Films , Chambara Pictures
Yönetmen       : Olatunde Osunsanmi (IMDB)
Senarist          : Olatunde Osunsanmi (IMDB),Olatunde Osunsanmi (IMDB),Terry Robbins (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Milla Jovovich (IMDB)(ekşi), Will Patton (IMDB), Hakeem Kae-Kazim (IMDB), Corey Johnson (IMDB)(ekşi), Enzo Cilenti (IMDB)(ekşi), Elias Koteas (IMDB)(ekşi), Eric Loren (IMDB), Mia McKenna-Bruce (IMDB)(ekşi), Raphaël Coleman (IMDB), Daphne Alexander (IMDB), Alisha Seaton (IMDB), Tyne Rafaeli (IMDB), Paul Stefanov (IMDB), Kiera McMaster (IMDB), Sara Houghton (IMDB), Julian Vergov (IMDB), Ioan Karamfilov (IMDB), Charlotte Milchard (IMDB), Valentin Ganev (IMDB), Vladimir Kolev (IMDB), Jay Glenn Sunberg (IMDB), Sylvia Lultchev (IMDB), Olatunde Osunsanmi (IMDB), Mike Straub (IMDB), Andrew Whipp (IMDB)

The Fourth Kind (~ 4. Tür) ' Filminin Konusu :
Alaskanın Nome bölgesinde 1960lı yıllardan bu yana insanlar hiç bir iz bırakmadan kaybolmaktadır. Daha önce FBI ajanları bu bölgede araştırma yapmışsa da, insanalrın nasıl kaybolduğu gizemi çözülememiştir. Psikayatrist Dr. Abigail Tyler, hastalarının birinde oldukça ilginç bir travma durumuna rastlar ve gizemli birtakım olaylarla karşı karşıya kalır.


  • "kimi inanır kimi inanmaz hikayenin gerçekliğine fakat; gecenin bi nıfzı izlerken bana daha ikinci hipnoz seansında ışıkları açtırmış filmdir. öylesine tırstırır..."
  • "feyk manyağı filmler kategorisinde 1 numara olan film."
  • "çok iyi bir öğrenci filmi gibidir."
  • "filmde dönen olayların hatırı sayılır bir bölümünde karabasan mevzusuyla epey bir benzerlik var.lan?!"
  • "inci sözlüğün ofişıl filmi. film önce napak inanak mı kanka sorusuyla başlıyorfilm boyunca baykuş görüyor herkesfilm bilmem ki kanka napak sorusuyla bitiyor. daha ne olsun ?"




Facebook Yorumları
  • comment image

    80'lerde jack palance'ın sunduğu believe it or not'ı hatırlattı bana bu film.
    ben inanmamayı tercih ediyorum bu film için. bunca döküman varken bunu bir belgesel olarak çekmek yerine bir hollywood projesi olarak yapmak kesinlikle pazarlama ile ilgili birşey diye düşünüyorum. hele ki filmde gerçek görüntü olarak gösterilen ve doğaüstü olan olayların bir filmde kullanılmasına karşı çıkacak , üç dört harfli kısaltmaları olan birçok kuruluş olduğunu düşünüyorum.
    sonuçta bir pazarlama taktiğidir.
    ister inanın ister inanmayın...


    (plastic duck - 17 Ocak 2010 21:44)

  • comment image

    filmin zecharia sitchin ile bir ilişiği olsa gerek. şimdi entiriye böyle girdim ama aslında burada bir rahatsızlık var onu dile getireyim; bir kere ekşi sözlük'te film yorumu file hendek atlatmak gibi (çünkü o deve değil, deve olsaydı da atlayamazdı gerçi). neye hizmet edildiği belli değil. kimin umrunda buraya yapılan yorumlar? "izledik. beğenmedik. olmamış" adam böyle yazıyor, çekiliyor kenara. başka başlığa başka bir şey yazıyor. oysa filmi yapanlar aylarca, senelerce, karda kışta kafa yormuş ne için? "olmamış" için. sonra mouse'la başka yere tıklanıyor. bir mouse tıkı kadar bile değeri yok film yorumlarının. ne demiştim? sitchin demiştim. onunla bir alâkası olmalı. zira filmdeki siyahî sümerolog basit bir dilciden çok öte bir yaradılışa sahip, sitchin gibi göksel gelişleri gidişleri, antikçağ teknolojisi fikrini önemsiyor. yarım yamalak teyp kasedinden sümerceyi söküyor oluşu şaşırtmasın, muazzez ilmiye çığ hocayla birlikte o kadarını biz de yaparız. mesele "inanmak"ta yatıyor. onu duyacaksın sonra köşeye çekilmeyeceksin, inanacaksın. film sana inanmayı öğretmeye kalkıyor. başarıyor ya da başarmıyor, keyfinize göre bir "olmamış" ya da "olmuş olmuş fena hem de müthiş olmuş" serpiştirin.

    şahsım adına konuşmayı tercih ediyorum haliyle; korkutucu, tiksindirici, ürpertici, çığlık attırıcı bir yapımdan ziyade uzaylılar tarafından kaçırılma iddiasının ardında yatan psikopatolojik nedenlere ilişiyorlar mı onu merak ettim. bir allahın kulu çıkıp da bunu söylemedi filmde. zamanında bu konuda biraz kafa yorduğumdan (uzaylılar tarafından kaçırılmanın psikopatolojisi/@jimi the kewl) beklentim de kaçınılmaz bir biçimde bu yönde oldu. açıkçası ben uzaylılarla temas konusunda bu tarz bir bölümleme olduğunu da bilmiyordum. "birinci tür, ikinci tür, üçüncü tür ve dördüncü tür" bu tarz yakınlaşmaların doğasına değil de, yakınlaşılan dünya-dışı varlığın niteliğine göre bir bölümleme yapılıyor diye biliyordum. film için böyle bir şey uydurmuşlarsa ya da benim bilmediğim böyle bir temas kategorizasyonu söz konusuysa, hikâye bunu bilmeyen bana iyi bir bilgi verememiş oluyor. zira hakikî abbey tyler'ın da dediği gibi, dördüncü türden temas "en kötüsü" olsa bile bunun ne derece kötü olduğunu anlayamıyoruz. sadece "en kötüsü" deniyor. tamam da neyin en kötüsü? bir kötü skalası yok ki ortada, superlativusuna göz kırpalım.

    tipik sümer mitolojisine aşinalığım olmasa hikâyeyi de tam çözemeyecektim. baykuş varmış da, sonra büyüyormuş da, kapı açılıyormuş da, içeri birileri giriyormuş da, omuzdan iğne yapıyorlarmış da... mış oğlu mış. ne olduğunu anlamak mümkün değil. muâllâklık üzerine inşa etmişler gişe beklentisini. pazarlama taktiği olarak değerlendirebiliriz, ancak hikâyenin anlaşılması da önemli değil mi? filmden çıkanlar kitapçıya uğrarlar, sitchin kitabı alırlar vs. genel kültürde bir dalgalanma olur. hazır 2012 yaklaşmışken, bu filmi izleyenler de sümer kaynaklı bir felâket senaryosu uydurma telâşına kapılır. heyecan olur, mistiklik kokar. ama tanımıyorlar bu imkânı. ben eminim ki, bu filmden çıkanların bir kısmı exorcist tarzı bir temasın söz konusu olduğunu sanmıştır, sanacaktır. oysa mevzuu başka.

    bir kere hikâyede anlatılan ve gösterilmeyen "gökten gelenler" sümer'deki annunaki pantheonuna denk gelir. hikâyeye göre abbey'in kızını kaçırıp "onu geri vermeyeceğim... ben tanrı'yım" diyen enlil olsa gerek. bu haliyle aslında yeryüzündeki canlı yaratımı işlemini gerçekleştiren kudrettir. mitolojinin esasına bakalım. mitolojiye göre, 450000 yıl kadar önce sitchin'in 12. gezegeni olan nibiru'dan baş-tanrı enlil'in önderliğinde bir altın arama heyeti yeryüzümüze ayak bastı. yanlarında altın araştırmalarında kullanacakları devleri de getirmişlerdi. (bkz: nefilim) gel zaman git zaman çok çalıştırılan, güçleri hor kullanılan bu devler tanrılara isyan edince, tanrılar maymundan bozma insan neslini besleyip genetiğiyle oynayarak homo sapiensi meydana getirdi. hikâye bu yönüyle yunan'daki titanomakhia'yı ve zeus'un titanları yani devleri mahzende çalıştırmasını anımsatıyor. her neyse. bir şekilde filmde gelip de artislenen kudret annunaki. film bize bunu hışırtılı kayıttan sümerce çözümleme yapan siyahî biladerin dilinden çok doyurucu olmayacak ölçüde aktarıyor. baykuş meselesi de, bu tanrıların yeryüzü şartlarına uyum sağlayamadığı için mutlaka bir kamuflaj edinmeleriymiş. eski mısır lahitlerinde tanrıların mutlaka bir yeryüzü kılıfı/üniforması içinde olmasının nedeni buymuş. filmde de baykuş kıyafeti seçilmiş. gerçi şimdi düşününce başka bir şey geldi aklıma, böyle muâllâkta bırakınca seyircide konuyu araştırma arzusu da belirebilir. başta söylediğimi geri alıyorum. şüphelerim var. daha akil olanlar "filmin düşündürme ve araştırtma gibi bir misyonu yok" diyebilir. akilliklerine veriyorum. öyle akilliğin gözü kör olsun, şunu demez: "onca uzaklıktan gelecek kadar teknoloji var ama yeryüzündeki atmosfere ayak uyduramayacak kadar da aciz. baykuşa muhtaç. sen tanrı'sın! sana yakışanı yap!" akil adamlara güvenmem, amatör yorumlara bel bağlarım. dünya görüşüm bu yönde.

    tek bildiğim hiçbir şey bilmediğim değil bu konuda. şunu biliyorum ki, bu film de 2012 sendromundan dolaylı yoldan da olsa mustarip. nitekim 2012 değilse de 2013'te nibiru'nun dünyaya yaklaşacağı söyleniyor. filmdeki dördüncü türden temasları bir de bu açıdan değerlendirebiliriz. bir nevi tanrılar çalıştırmak üzere amele topluyorlar. sen bilmemkaç ışık yılı mesafesinden kalk gel, toprakta altın ara. tasarımın böylesi. sümerli yaratıcı zihin "keşke çok altınım olsaydı" demiyor da, tanrılara atfederek altını kutluyor. şimdikilerin de atalarından bir farkı yok. mcdonalds çocuk menüsüyle, gittikleri filmlerin oyuncaklarını ediniyorlar. koca koca insanlar çocuk menüsü alacak ölçüde küresel sermayenin esiri olmuş ("ha kola mı? diyet olsun" diyor), buna mukabil hâlâ ciddi ciddi 2012'de yok olacağımızı düşünenler var. neyse ki aralarında aklı çalışanlar hafiften çark etmeye başladı, "2012 yok oluş değil, dönüşümün tamamlanması" demiş durumdalar. batıda yapılmış bazı yayınlarda, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da meseleyi "insanlık olarak sevgimizi yitirdik. birbirimize seni seviyorum diyelim, çok geç olmadan" noktasına çekenler var. 2012'de çocuk menüsü satışları artacakmış; obeziteye çare bulamayanlar dünyayı kurtarma sevdasına düşmüş. yazık kere yazık.


    (jimi the kewl - 26 Ocak 2010 07:38)

  • comment image

    bu filmde gösterilen hipnoz çekimleri gerçek mi anlayamadım. eğer gerçekse sümerlere olan tüm inancım yıkılacak. (zekeriya'ya göre) onlar değil mi tanrı olup da bizi kendi suretlerinde yaratan, sonra yarattıkları hatunları beğenip onlarla birlikte olan ? e burda insanlar onları görüp tasvir bile edemiyor. o kadar korkunçlar.

    enki! enki! en favori sümer tanrım! bunu da mı yapacaktın bana?

    paranormal activity kadar tırstım ben bunda da. gerçek ya da değil, güzel olmuş.


    (pieta - 4 Şubat 2010 13:27)

  • comment image

    forumlarda da sıklıkla paranormal aktivite benzetmesi yapılmış. ancak en büyük benzerlik yaşattığı hayal kırıklığında sanırım. inanmak için oldukça kastım ancak pek başarılı olamadım. filmi beğenip beğenmemek tamamen bu inandırıcılıkla ilgili. gerçekliğine inananlar için filmde çok rahatsız edici sahneler olabilir.

    --- spoiler ---
    her şeyden önce çok iddialı bir film. çekimler, ses ve görüntü kayıtları... kameraların bozulduğu sahneler inandırıcılığın dibe vurduğu yerler oluyor. dijital kameralar olası bir manyetik alandan etkileniyor olabilirler ancak analog kamera kullanmak akıllarına neden gelmiyor? en iddialı sahneler böylece heba oluyor. zaten bu görüntüler gerçek olsa 60 yıllık gerçekleri halen saklı tutan hükümet buna izin verebilir miydi? iddialar biraz düşük tutulsa daha inandırıcı olabilirdi. zaten bunlardan sonra psikolog kadının tipi, tavırları, konuşması her şey batmaya başladı.
    ---
    spoiler ---


    (retroloverdude - 7 Şubat 2010 00:40)

  • comment image

    bu filmin şimdi yapılmasındaki temel motivasyon kaynağı paranormal activity'nin kazandığı tatlı paradır..paranormal olayları gerçekmiş gibi aksettirme fikrinin para ettiğini anlayan yapımcılar,paranormal activity'den daha komplex bir senaryoyla,daha çok harcayarak daha çok kazanma yoluna gitmişler..şu sıralar kar marjı en yüksek film türü bu olduğundan mali bakımdan başarılı da olmuşlardır..

    --- spoiler ---

    lakin filmin içinde her türlü paranormal korku öğesi olsun diye filmi çorbaya çevirmişler..uzaylılarla olan münasebetlerin the exorcist kıvamında incelenmesi filmin uzaylılarla mı yoksa şeytan,cin gibi olağan dışı varlıklarla mı alakalı olduğu konusunda afallamanıza sebep oluyor..sonunda da "biz korkuttuk işimizi yaptık,siz hangisine inanmak istiyorsanız ona inanın" diyorlar..

    zaten kutsal kaynak imdb'de de filmi şöyle özetlemiş biri;

    (bkz: it wasn't an alien movie,it was a demon movie)

    ---
    spoiler ---


    (ya birak ya - 8 Şubat 2010 12:04)

  • comment image

    kimi inanır kimi inanmaz hikayenin gerçekliğine fakat; gecenin bi nıfzı izlerken bana daha ikinci hipnoz seansında ışıkları açtırmış filmdir. öylesine tırstırır...


    (trawmatolog - 16 Şubat 2010 23:13)

  • comment image

    izle, geril, irkil ve unut. kendini fazla kasmadıktan sonra film boyunca bu olaylar gerçekmiş gibi izlenebiliyor. yani önyargı ve hata aramaktan uzak izlenirse film izleyiciyi kendisine bağlıyor. ama filmin açıklarını film sırasında ararsanız pek keyif vermez, o yüzden izlerken hakikaten öyleymiş gibi izleyin.


    (oziloz - 4 Mart 2010 10:49)

  • comment image

    abigail tyler hakkinda yada diger sahislar hakkinda pek bir sey bulunamamasinin sebebi sevgili milla'nin soylediklerinde gizli olabilir...
    "to better protect their privacy, we have changed the names and professions of many of the people involved."


    (misiu - 4 Mart 2010 12:26)

  • comment image

    --- spoiler ---

    o dr. tyler ı oynayan kadını nerden bulmuşlar her an gözü ağzı büyücek kocaman açacak gibi hissettim her gördüğümde.. ilk başta durağan gidiyor film ama sonra sonra o ipnotize edildikçe insanlar yaşanan gerginlik kat kat artıyor.. bide gerçek kayıtlar kullanılmıştır bu filmde diyor milla jojovic ablamız daha da bi korkuyorsunuz.. ben çok korktum bu filmden... rüyama giriyor her gece her gece...

    ---
    spoiler ---


    (elcielo - 5 Mart 2010 13:49)

  • comment image

    şimdi bu filmi seyrettiniz ya,geldiniz acaba ekşi sözlük'te bizim çocuklar ne yazmışlar dediniz ya,muhtemelen filmi internetten indirdiniz ya,hazır bunların hepsini yapmışken sg-1'ı da bir zahmet indiriverin.izleyiverin,10 sezonu bitirmek ne zaman nasip olur bilmem de,bu filmden daha çok şey katacağına eminim.

    ha film nasıldı derseniz,izleyin abi,sonuçta film izlemekteki amacımız vakit geçirmek,bazen mutlu olmak için,bazen eğlenmek,bazen korkmak ve ta kendisini istemek.hiçbir şey kaybedecek değilsiniz,bu sözlükte birileri gelip daha sonra yazacaktır,yarısında çıktığım film,seyrederken uyuyup kaldığım film falan diye,topunun koyun götüne izleyin.ölmezsiniz.


    (etxeberria - 11 Mart 2010 23:17)

  • comment image

    öncelikle; genel manasıyla izlenebilir bir film. öyle yok çok kötü, yok çok boktan, izlemeyin etmeyin tarzı bir film değil. izleyin korkmayın.

    --- hafif spoiler ---

    film bize bir kurguyu gerçekmiş gibi sunuyor. kurguyu oluşturan hadise dünya üzerinde bir hayli inanırı olan "alı konulma" hadisesi. film, gerçek olduğunu iddia ettiği kişi ve olayları yine gerçek olduğunu iddia ettiği video ve ses kayıtları ile bize gösteriyor. fakat ben şu linki gördükten sonra "sokarım sizin gerçekliğinize" dedim ; http://www.imdb.com/name/nm2598903/
    eğer kaçırılma olayına inanmıyorsanız büyük ihtimalle bu film sizi inandırabilme yeteneğini gösteremeyecek.

    filmi kendi özelinde değerlendirirsek ; öncelikle şunu belirteyim ben filmi, konusu hakkında hiçbir şey bilmeden izledim. zaten uzun zamandır bir filmi izlemeden önce sözlük yorumlarına bakma gafletine düşmüyorum. buradaki çoğu kişi benim gibi filmi izledikten sonra gelip rahatlama amaçlı buraya fikirlerini karalıyorlar. neyse, ilk başlarda kötü ruhlu, doğa üstü olaylı bir film sandım ben bunu. bu süre içerisinde baya gerildim, tırstım. ama filmi uzaylıya bağladığı an ben de bir kopma, bir rahatlama oldu. açık konuşayım uzaylı, zombi, vampir falan bunlar çoğu türk izleyicisini korkutmuyor. daha kökten daha bize has korku ögeleri gerekiyor. bundan ötürü izlerken "heeaa uzaylıymış mına koyim yaa" şeklinde bir cümle döküldü ağzımdan. yani cinli perili bir film beklerken uzaylılı* çıkınca filmin üzerimdeki etkisi kırıldı. allahtan uzaylıları gösterme hatasına düşmemişler.

    daha sonra gerçek video ve ses kayıtları ile gerilim düzeyi tekrar toparlanma gösterdi. bir süre "nası ya bu gerçek mi" ikileminde kalıp hafif ürpererek izledim filmi. dr. tyler ın çığlıklarını içeren ses kaydı, adamın yatakta havada durması, filmin sonunda dr. tyler ın hipnoz sahnesi (o kadının ağzına noldu lan öyle) falan baya bir dehşete kapıldığım anlar oldu. ama dediğim gibi o linki gördükten sonra bir daha bu film ve anlatmak istediği konu hakkında düşünür müyüm bilemiyorum. büyük ihtimalle düşünmem. eğer amacı para kazanmaksa başarılı, ama amacı birşeyler anlatmak ve insanlarda izler bırakmaksa başarısız bir filmdir kendileri.

    --- hafif spoiler ---


    (hell fuel - 24 Mart 2010 10:12)

  • comment image

    filmde dönen olayların hatırı sayılır bir bölümünde karabasan mevzusuyla epey bir benzerlik var.

    lan?!


    (jamsession - 25 Nisan 2010 01:00)

  • comment image

    sözde 2000 yılına ait kamera kayıtlarını gerçekliğine inanarak seyredersek korkmamak tırsmamak mümkün değil eğer o kayıtlar gerçek ise bundan sonra geceleri zor uyurum ben söyleyeyim. ama bunların gerçek olmadığı bir pazarlama taktiği olduğu çok açık ve belli neyse. benimse filmde takıldığım nokta başka

    --- spoiler ---

    güya kadının ölen kocası kadınla aynı yataktayken gece uykusunda öldürülmüş. filmin başında güya gerçek kayıtlarda hipnoz sırasında kadın olayın bıçaklanma ile olduğunu söylüyor. biri yatakta yatan kocasını bıçaklayarak öldürmüş. ben adamı kim niye öldürsün madem adamı öldürdü niye kadınıda öldürmedi. kadın olay sırasında kocasının çığlıklarını hiç mi duymadı nasıl uyanmadı diye düşünürken. filmin sonuna doğru birde ne çıksın kasabanın şerifi elinde fotoğraflar kadının karşısına çıkıyor ve bak bu kocan başında kurşun deliği bu da tabancası intihar etmiş. ohaaa ne yani madem olay buydu niye başından beri kadına söylemediniz cesedin başındaki kurşun yarasını görmek yada göstermek için niye bu kadar beklediniz. ayrıca kadının söylediği gibi o anda yatakta ise ve adam silah ile intihar ettiyse kadının bunu bilmemesi imkansızdı. bir insanın uykusu o kadar ağır olamaz herhalde. ha kadın kocasının intiharını kabullenemeyip başka şeyler uydurdu ise çocuğunun kaçırıldığına nasıl ikna olalım.

    ---
    spoiler ---

    filmi uzaylılara yada doğaüstü şeylere bağlamak yerine dr.abigail tyler ın yaşadığı bir pisikolojik bozukluğa bağlasalardı. mesela kocasını ve kızını kadın öldürmüş olsaydı. bizde bunu filmin sonunda öğrenseydik yaşanan şeyleri geriye doğru bir kurgu ile bize gösterselerdi gerçekten çok güzel efsane bir film olurmuş. böyle çok havada kalmış bir yere bağlanmamış yazık.


    (efe25 - 24 Mayıs 2010 01:16)

  • comment image

    arkadaş tavsiyesiyle şöyle bi izleyim dediğim filmdir. konusunu duyduğumda ben de hemen paranormal activity yakıştırmasında bulunmuştum. seyirciyi keklemeye çalışan bir yapım olduğundan dolayı film için dökülen emeklere saygı falan gösteremicem, dandik holivut filmidir. belirli bi film zevkim yok ne bulsam izlerim diyen bireyler için seyirlik olabilir.

    --- spoiler ---

    filmin can alıcı noktalarından biri de uzaylılar bu insanları alıkoyuyorlar da kötü bişey yapıyorlar, çok kötü, fena, kötünün de kötüsü diye ballandırıp ballandırıp durdu film ve sonunda da uzaylıların ne yaptıklarını tam olarak anlamış değilim. sanırım bi temiz sopa atıyorlar, uzaylı dayağı yiyen bünye de kendine gelip mevzuyu hatırlayamıyor tabi.

    ---
    spoiler ---

    acaba gerçek mi değil mi diye şüpheye düşen bünyeler için: dr. abbey tyler rolünü canlandıran aktris, imdb cast listesinde de isimsiz olarak yer almış. holivut ne yapacağını şaşırdı iyice.


    (cisegu - 9 Haziran 2010 00:01)

  • comment image

    uzaylı kaçırmasıydı, uzaylı tanrıydı vs. konularda kafa karıştıran film. ancak benim kafama takılan milla'dan o tipsiz veletin nasıl çıktığı, kocasını da gördük. artık sütçü müydü tüpçü mü bilemedim ama kıskandım adamı.


    (cgen - 3 Temmuz 2010 15:00)

  • comment image

    inci sözlüğün ofişıl filmi.

    --- spoiler ---

    film önce napak inanak mı kanka sorusuyla başlıyor

    film boyunca baykuş görüyor herkes

    film bilmem ki kanka napak sorusuyla bitiyor.

    ---
    spoiler ---

    daha ne olsun ?


    (thug love - 13 Aralık 2010 15:53)

Yorum Kaynak Link : the fourth kind