yine favori filmlerine bilet bulamayacağım festival.

(hayaletin garip huylari - 23 Şubat 2015 01:48)

tarihler açıklandı, 18-28 şubat tarihleri arasında festival seyircisiyle buluşacak.

(mimiko - 28 Ağustos 2015 23:45)

festival programı da açıklanmış: http://ifistanbul.com/takvim.asp

(ssnmss - 28 Ocak 2016 11:39)

tanıtım reklamı pek şükela olan film festivali.

birleşin!

(nowyouhavegotsomethingtodiefor - 28 Ocak 2016 13:19)

tanıtım reklamı müthiş olmuş. görüntüler, müzik, dış ses hepsi harika. birleşerek bekliyoruz efendim.

(tempo tempra - 28 Ocak 2016 17:44)

festival kapsamındaki tüm filmleri içeren imdb listesi : imdb

(the man from another earth - 28 Ocak 2016 21:33)

biletlerinin her sene olduğu gibi yine pahalı olacağı, yine elitist, godaman kim varsa biletlerin beleş dağıtılacağı, çok da "bağımsız" olmayan aksine kar-sermaye odaklı olan festivaldir. biz garibanlar olarak biletix'in önünde sabah saat 9'da dikilecek ve beş dakika sonra "biletlerimiz tükenmiştir beyefendi" cevabını alacağız. neyse ki torrent diye bir icat var şu hayatta. heyecanla bekliyoruz filmleri.

(atari salonundaki yanci cocuk - 29 Ocak 2016 02:42)

hiç bilinmeyen iki tane harika filmi yıllar sonra perde'de gösterecek festival. biri japon sürrealitesi (bkz: bara no sôretsu) -izledikten sonra çok kült başka bir filme ilham oldugu görülecektir- digeri ise merlin ecer'in 85 yılında çektigi ve underrated ötesi harika bir film, (bkz: tekerleme) youtube'dan izlemiştim perde'de eminim çok daha keyifli olacaktır.

bunun yanı sıra dikkatimi çeken bir nokta oldu, bir dolu türk yönetmen çok enteresan filmler çekmiş. ve ilginçtir ki beklentim var birkaçından. biri (bkz: ceset) çok heyecan verdi bana konusu ve trailer'ı. digeri ise, finlandiya dogumlu türk bir kadın yönetmenin çektigi fince film, (bkz: daddy's girl) son olarak yine türk bir yönetmenin çektigi (bkz: the dog) bunları muhakkak izleyecegim.

diger muhakkak izlenecek filmlerim, (bkz: green room)
(bkz: queen of earth)
(bkz: anomalisa)
(bkz: nie yin niang)
(bkz: dreamcatcher)
(bkz: krisha)
(bkz: the apostate)
(bkz: boris sans béatrice)
(bkz: call me marianna)
(bkz: gokudou daisensou)

daha bir dolu izlemek istedigim film var da, malum para sıçmıyorum.

(love me to my death - 30 Ocak 2016 16:03)

bir film festivalinin nispeten zevkli ve daha çok "ya bu filmi neden hep sabah seanslarına koymuşlar"lı kısmı olan program oluşturma aşaması sonlandı. and the nominees are;

(bkz: kill your friends)
(bkz: yallah! underground)
(bkz: sparrows)
(bkz: naciye)
(bkz: mænd & høns)
(bkz: four portraits of john berger)
(bkz: the wolfpack)
(bkz: green room)
(bkz: el apóstata)
(bkz: nie yin niang)
(bkz: liza, a rókatündér)
(bkz: der bunker)
(bkz: ma dar behesht)

şimdi sırada cuma günü biletix ile yapacağım akıl almaz mücadele var.

(nowyouhavegotsomethingtodiefor - 2 Şubat 2016 14:06)

listem şöyle:

mapplethorpe^*
ni le ciel ni la terre
desire will set you free
this changes everything
the seasons in quincy^*
sparrows
gokushiteki erosu^*
janis^*
listen to me marlon
the man who fell to earth
mon roi
into the forest
bara no sôretsu
nie yin niang
james white
the diary of a teenage girl

(mimiko - 5 Şubat 2016 03:15)

10.00'dan beri bekliyorum ekran başında. ve 10.07 itibariyle biletler satışta değildi. ( acaba neden? ) bir, bir buçuk dakika sonra baktığımdaysa örneğin a big splash'in biletleri tükenmiş görünüyordu. nasıl iştir bu anlamadım.

edit: 11.00'de diye açıklama yapmışlar yeni. 21gramslighter'a ve nowyouhavesomethingtodiefor'a teşekkürler.

(shat - 5 Şubat 2016 10:15)

sırtını dayadığı yerlere bakarsak artık bağımsız olmayan ve misyonunu çoktan tamamlamış festival
suya sabuna dokunmamak adına 2016 tanıtım filmi adı altında bir garabete imza atmışlar.
alkışlıyoruz.

(porn star - 5 Şubat 2016 10:31)

bu sene beyoğlu fitaş salonu hariç sadece cinemaximum salonlarında gösterimleri yapılacak olan festival. biletleri bugün itibariyle biletixten satışa çıkmış ancak kendi kişisel kararım doğrultunda bu sene hiç bir bilet almayacağım.

son bir kaç yıldır istemeye istemeye, gösterilen filmlerin hatırına bilet alıyordum, bu sene onu da yapmayacağım. bağımsız film festivali adını kullanıp, biletleri biletixten fahiş fiyatlara satılan (daha doğrusu biletixin beceriksizliği nedeniyle bir türlü satın alınamayan), filmleri avm sinemalarında 20 tl lik patlamış mısırlar eşiliğinde gösterilen, hedef kitlesi sinemaya gönül vermiş insanlar yerine biletin fotoğrafını instagrama yükleyip festival keyfi yapacak insanlar olan bu etkinliğe daha fazla katılmak istemiyorum.

(bkz: sinema ölümsüzdür) ilkesini benimsemiş biri olarak sinemanın bu şekilde sadece kar amacıyla peşkeş çekilebilecek bir olgu haline gelmemesi gerektiğine inanıyorum.

festivale bilet almış/alacak olanlara iyi eğlenceler dilerim ki programdaki filmlere bakılırsa eğleneceklerdir. ama filmleri izlerken şunu da hatırlayın isterim, izleyeceğiniz o güzel filmler normal bir zamanda o salonlarda gösterime girme fırsatı bile bulamazdı. sadece festival etiketi yapıştırılıp fahiş fiyatlara bileti alıcı bulabildiği için filmler gösteriliyor.

(bkz: sinema ölümsüzdür)
(bkz: bağımsız sinema)

(mesudiyeli mesut - 5 Şubat 2016 13:29)

biletix'deki fahiş fiyatlar derken ne kastedildiğini merak ettiğim festival. bu festival dışında cinemaximum'da asla film izlemem, bir bilete 25 lira vermeye hiç meraklı değilim. yıllardır da takip ettiğim kadarıyla hiçbir if bileti 25 liraya satılmıyor. ayrıca normal zamanlarda o salonlarda gösterime giremeyecek olan bağımsız filmleri, o salonlarda gösterime sokabildiği için festival adı altında yapılan bu etkinliği çok yararlı buluyorum.

(kankusupkolaictimderim - 5 Şubat 2016 15:36)

adam curtis'in bitter lake (acı göl) belgesel filminin bilet fiyatları 8 tl gibi komik bir rakama satışa çıkmış. bu adam politik belgesel filmler konusunda büyük bir üne sahiptir. adamın nasıl bir olayı var çözemedim ama en travmatik gerçekleri size büyük bir sinema keyfi vererek sunabiliyor ama en büyük olayı anlattığı konuya çok hakim olsanız bile insana acayip bir perspektif katması. mini reklamımı if istanbul tanıtımının ilk cümlesi ile bitireyim.

“savaşın bu unutulmaz tasviri haberler ve onları nasıl tükettiğimiz hakkındaki algınızı kökünden değiştirebilir.” –boing boing

if istanbul tanıtım linki: http://www.ifistanbul.com/film/bitter-lake/5733/

(cihandark - 5 Şubat 2016 19:28)

if 2016 mutlaka gidilecekler listesini şu şekilde yaptım. bu kez filmleri pek araştırmaya gönüllü değildim aslında, biraz da sürpriz olsun istedim. taş çatlasa 90 dakikamı neye ayırmıyorum ki hem? listeye yalnızca özet kısmından ilgimi çekenleri ekledim, 15 adet filmden tarih, mekan kriterlerine göre eleyince bunlar kaldı elimde.

the wolfpack
the bunker
into the forest
the man who fell to earth
boris without beatrice
i smile back
the invitation

isteyip de gidemediklerim,

naciye
anomalisa
demolition
creative control
bakemono no ko
tangerine
crumbs
just jim

ek olarak bilet fiyatlarını pahalı bulanlar için maximum veya maximiles kartı olanlar 50% indirimden yararlanabiliyor 4 ila 20 arası bilet alımlarında. bu şekilde tanesi 9 lira gibi bir şey oluyor, belirteyim dedim.

(givemesomesubstance - 9 Şubat 2016 11:30)

cuma, cumartesi ve pazar birer filme giderek şahane bir haftasonu geçirmemi sağlayan festival. kill your friends, the wolfpack ve green room'u izledim. sekiz filme bilet almıştım, izleyeceğim beş film daha var yani. hepsi de çok ilgimi çeken filmler olduğu için heyecan zirvede...

yalnız şöyle de bir eleştirim var ki, ben bu festivali sanırım beş ya da altı yıldır takip ediyorum, hiç bu kadar kötü altyazıyla karşılaşmamıştım. iki ayrı salonda izlediğim üç filmde de rezaletti. yani salondan ve filmden bağımsız olarak tüm filmler için bir beceriksizlik söz konusu. alt yazıların hem çevirileri, hem imlaları, hem de senkronizasyonları hatalı; yani daha kötü olamazdı, filmi takip etmeyi gerçekten çok zorlaştırıyor. böyle bir ekibin bu kadar üstün körü iş yapmasına anlam veremedim doğrusu. hadi çeviri boktan, imla ondan da kötü, buraya kadar anladık diyelim; yahu görüntüyle altyazı asenkronken filmi yayınlamayı nasıl başarıyosunuz? insan fark edip de bi müdahale etmez mi! sanki torrent'ten film indirmişim de altyazı ayarlıyomuşum gibi hissettim kendimi. filmin ortasında kontrolüm dışında "altyazı izi eşitleme" sekmesine gidip, altyazıyı hızlandırmaya çalışırken yakaladım ellerimi.

yapmayın oğlum böyle şeyler, ne güzel program hazırlıyosunuz, türkiye'de hiçbir zaman vizyona girme imkanı bulamayacak filmleri önümüze getiriyosunuz, şahane reklam ajansları ve grafik tasarımcılarla çalışıyosunuz da altyazıyı neden önemsemiyosunuz? ben yerinizde olsam, filmlerin sonunda "karmaşık film" ismiyle çıkan tercümanlık bürosu/çeviri ajansı veya adı her ne ise onunla yollarımı ayırırdım. bunca emek ancak bu kadar sabote edilebilirdi.

edit: mon roi ve anomalisa'da farklı bi çevirmenin imzası vardı ve çeviriler gayet başarılıydı.
edit2: farklı mecralardan çok sayıda şikayet gelmiş olsa gerek ki, sparrows, the diary of a teenage girl ve demolition'da da farklı çevirmenlerin ismi geçti ve hem çevirinin kendisi, hem imlası, hem de senkronizasyonu kusursuzdu. sonradan mı apar topar değiştirildi çeviriler; yoksa izlediğim ilk üç film tamamen şans eseri mi aynı çevirmenin elinden çıkmış biçimde üst üste denk geldi anlamadım ama, neticede doğrusuyla yanlışıyla bir festivalin daha sonuna geldik gün itibariyle. sadece çeviri için değil; film konusunda da kötü filmler kadar şahane filmler de izledik. güzel bir hafta oldu, emeği geçen herkesin eline sağlık.

(kivikocan - 22 Şubat 2016 10:25)

if istanbul'da izlediğim filmler ve verilen ödüller ile ilgili notlarım şu iki linkte okunabilir.

http://www.cekmekaset.com/…tanbul-gunlukleri-1.html

http://www.cekmekaset.com/…tanbul-gunlukleri-2.html

(edved - 4 Mart 2016 13:28)

kırk yılın başında ben istanbul'dayken gerçekleşen festival. tam çok sevinmiştim izlemek istediğim filmlere bilet yok. mesela bu anomalisa filmine bilet yok, nasıl olur çok saçma buldum. çok üzgünüm.

(tali fahima - 19 Şubat 2016 00:09)

şimdiye dek biri city's'de, diğer ikisi beyoğlu fitaş'ta olmak üzere üç filme gittim. city's'de herşey normaldi ancak beyoğlu fitaş'taki salon 4'te altyazıları takip eden görevli kesinlikle değiştirilmeli. her iki filmi^*de aynı salonda izledim ve altyazılar inanılmaz uyumsuzdu. hiçbir şekilde takibini sağlayamıyor kimse artık o. hayır lisanları bilsek de altta yazı olduğu için ister istemez göz kayıyor. aşırı sinir bozucuydu.

bunun dışında çeviriler rezalet. en basitinden "tu vois?" sorusu "anlıyor musun?" yerine "görüyor musun?" şekilde çevrilmişti. iyi ki çok isabetli bir kararla sadece dört filme bilet almışım. doğru dürüst izleyemediğim filmlere bir ton para harcamamanın verdiği mutluluk müthiş.

(brujeria - 20 Şubat 2016 00:42)