yemek fişi bir nevi şirketinizin size her ay yemek yemek için verdiği bir destedir. bir aylık yemek paranız kadar içinde 5yt-2,5-2-1-0,50-0,25 ytl gibi rakamlar bulunur ve bir çok yer de geçer karnınızı doyurursunuz.

(gokhan atestepe - 23 Nisan 2008 22:37)

turp adindaki mobil cihaziyla odeme yapmanizi saglayan yemek ceki firmasi

(zamanin otesinde yazar - 25 Aralık 2010 14:25)

bayagi guzel bir film olmus. azicik bilgilendirme yapalim. paul giamatti avukat, gures kocu ve aile babasi mike'i canlandiriyor. amy ryan, mike'in esi. bobby cannavale, mike'in iyi arkadasini canlandiriyor. jeffrey tambor da diger spor kocu. burt young da yasli, dementia hastasi bir adam, mike da kendisinin avukatligini yapiyor. filmin baslarinda, dugum noktasinin ne olacagi asagi yukari belli oluyor olsa da, yeteri kadar eglenceli ve duygusal bir film olmus. ozellikle cannavale'nin canlandirdigi terry karakteri bayagi bir eglence katiyor filme. alex shaffer'in canlandirdigi guresci cocuk kyle ve ailesinin genel umarsiz, duygudan yoksun surat ifadeleri bile kimi zaman guldurmeye yetiyor.
mike ve kyle'in aralarinda gelisen ve aslinda bir yalana bagli iliskinin gelisimini, acgozlulugun insan iliskilerine etkilerini izliyoruz filmde.

(finishim - 2 Mayıs 2011 17:49)

thomas mccarthy'nin son başyapıtı.

(burock87 - 25 Temmuz 2011 23:38)

bisi dicem. tamam anladik bu tom mccarthy'nin olayini. hep ayni seyi soyluyo zaten. aralarinda kan bagi olmasa da insanlar biraraya gelip guzel bir aile olusturabilir. ama sanki biraz kendisini tekrar etmeye basladi gibi geldi bana. hatta bobby cannavale denilen oyuncu bu filmde the station agent'taki karakterinin aynisinin biraz yaslanmis halini canlandiriyo yemin ederim. iste o kadar tekrar etmis kendini tom. bilmem anlatabildim mi?

(bedsitter - 16 Ağustos 2011 09:19)

kazananlar kulübü olarak çevrilmiş. ne büyük bir çakallıktır bu.

(duzeni duzen duzensiz kisi - 20 Ağustos 2011 23:20)

satış müdürlerinin diline pelesenk olmuş laf öbeği.

(baadermolothoff - 20 Ağustos 2011 23:27)

daha önce the blind side'ı izleyenler için yeni bir şey vaad etmeyen ama paul giamatti, bobby cannavale, jeffrey tambor ve burt young'lu kadrosuyla göz dolduran durağan eğlence.

içinde bolca spor, insanlık ve aile ilişkisi var. canınız sıkıldığında araya sıkıştırabilirsiniz!

(seyuranto - 3 Ekim 2011 00:03)

sandra bullock'un da bir adet oscar heykelciği olsun diye çekilmiş izlenimi veren the blind side filminin bağımsızlar cenahındaki versiyonu. win win bağımsız amerikan sinemasının bir örneği olduğundan, paul giamatti'nin her zamanki gibi döktürdüğü ana karakterin, sorunlu bir genci evine alıp ona yardımseverlik gösterişinin ardında başka gerçeklerin, başka niyetlerin olduğu açık açık dile getirilebiliyor. the blind side'ın yapamadığını yapan win win'de ikiyüzlü ve açgözlü batılılar sert bir dille eleştirilmiş oluyorlar böylece. yine de, thomas mccarthy'nin bu son filmini, önceki filmleri the station agent ve the visitor kadar sevemedim. belli bir noktadan sonra, her seferinde karşımıza çıkan bir zirveye ulaşma öyküsüne dönüşüyor win win ve birçok sahnesiyle de pek eğlenceli gelmiyor. filmin türkçe adı olarak layık görülen "kazananlar kulübü" ile de, bu şekilde izleyici çekmek hedeflenmiş belli ki.

(sera - 29 Kasım 2011 12:14)

istisnasız her toplantıda, istisnasız birinin, istisnasız söylediği, türkçe karşılıklı fayda sağlamak manasına gelen kazan kazan ifadesinin ingilizcesi. toplantılar türkiye'de, muhataplar türk ama win win.. at the end of the day, you win we win.

(illuminate - 23 Aralık 2011 10:11)

türkçesi için (bkz: alan memnun satan memnun)

(underdose - 10 Mayıs 2012 15:03)

hoşlanılan hatunu eve yemeğe çağırmak tam bir win win dir.

yemeğe para vermezsiniz
hatun zaten eve gelmiştir.

amerikanın kapitalizmi varsa bizim de testesteronumuz (oha lan yazarken bir an charlize teron yazıyorum hissine kapıldım) var.

(dirtyoxygen - 13 Haziran 2012 21:49)

iki ucu boklu değnekdeyiminin tam tersidir.

(ismiyokobirajan - 4 Temmuz 2012 00:31)

iyi film. her türlü izlenmesi tavsiyemdir. ayrıca denildiği gibi müzikleri de çok başarılıdır.

--- spoiler ---

filmde küçük kızın kyle dediği ve peşine annesinin gülüşü, çok iyidir, tekrar tekrar izlenir, müthiş doğal bir sahne olmuş çekenin ellerine sağlık olsun
--- spoiler ---

(0 3 kalem ucu - 20 Ekim 2012 20:18)

insana kendini gerçekten iyi hissettiren bir film. hani nasıl ki subway'in 3-5 arası açlara bedava yemek dağıttığını duyunca kendini iyi hissediyorsun işte bu film de ona benzer bir etki bırakıyor. gerçekçi veya değil ama sıcacık bir film. 7,5/10

(en cirkini guzellerin - 20 Nisan 2013 01:23)

amerikanın ahmet mümtaz taylan'ı paul giamatti'nin başrolünde oynadığı, ağır ilerleyen, hiç bir duygunun abartılmadığı, olduğu gibi yansıtıldığı film, bu bağlamda klasik hollywood yapımlarından farklıdır.
filmi izlerken, ne kahkalarla güler, ne oturduğunuz yerden kalkacak kadar heyecanlanır nede ağlayacak kadar üzülürsünüz ama sevimli filmdir, izlersiniz...
(bkz: ahmet mümtaz taylan)

(ucan hancerler birligi - 26 Haziran 2013 09:24)

evinizde ayakkabı kutusunun önemli bir işlevi yoksa bu filmi izlerken kendinize ait buruk duygularınızı hissederek izleyebilirsiniz.

(personal reflection - 15 Ocak 2014 22:54)

(bkz: fuck buddy)

(high heels - 19 Eylül 2014 23:58)

hikayesi amerika'da gectigi icin gayet inandirici olan bi film... misal mike'in en buyuk destekcisi ve gayet saglam bi arkadasi olan terry, gorundugu kadariyla epey zengin olmasina ragmen, bi kere bile maddi yardim onermiyor, mike da zaten oyle bi sey beklemiyor... bizde boyle bi durumu hayal etsenize... mumkun degil...

olay orgusunu bu sefer isleri kotu giden bi avukat ve dislanmis ama cengaver bi guresci cocuk ustune kurmus yonetmen... epey tanidik bi formul: pek hesaplamadan bi iyilik yapiyorsun, isler yari yolda sarpa sariyor ama sonunda her sey yoluna giriyor, sen ve tum cevren ihya oluyor... spoiler koymaya bile gerek yok...

(levenspiel - 1 Ekim 2014 06:30)

(bkz: kazan kazan)

(kenny - 10 Kasım 2005 01:52)