La peau douce (~ Yumusak ten) ' Filminin Konusu : Pierre Lachenay, başarılı bir edebiyatçı ve yayıncıdır. Lizbon'a bir konferans için giderken Nicole isminde bir hostesle tanışır. Evli ve bir çocuk babası olmasına rağmen Nicole'a karşı duygularını engelleyemeyen Pierre, tüm varlığını kasıp kavuran bir aşkın içine düşer. Son derece dengesiz bir yapısı olan karısı Franca'dan durumu saklamaya çalışsa da duyguları, artık Nicole'dan ayrı yaşamaya dayanamayacak boyuttadır. Karısından ayrılmaya karar verir ama bu ayrılık herkes için son derece trajik bir sonla noktalanacaktır.
La nuit américaine(1973)(8,1-17499)
Jules et Jim(1962)(7,9-32694)
Baisers volés(1968)(7,8-10143)
L'argent de poche(1976)(7,7-4788)
Domicile conjugal(1970)(7,6-6924)
Tirez sur le pianiste(1960)(7,6-15207)
Les deux Anglaises et le continent(1971)(7,5-4175)
La femme d'à côté(1981)(7,4-6049)
Vivement dimanche!(1983)(7,3-4901)
La mariée était en noir(1968)(7,3-7559)
L'amour en fuite(1979)(7,1-5187)
Une belle fille comme moi(1972)(6,6-1919)
françois truffaut'nun yönetip jean-louis richard'la birlikte, senaryosunu bir gazete haberinden esinlenerek yazdığı 1964 yapımı fransız filmi. françoise dorléac (nicole), jean desailly (pierre lachenay) ve nelly benedetti (franca) başrol oyuncuları.fransızca "yumuşak cilt" gibi bi anlama gelmektedir ayrıca, ingilizceye de "the soft skin" şeklinde çevrilmiştir.
(cisterna - 1 Mart 2003 23:20)
insan olmanın halleri. aşkın kafa karışıklığı. evliliğin rutini. bir hostesin bizi rutin, sıkıcı, burjuva yaşantımızdan çekip, bize farklı diyarlarda hizmet edeceği hayali, umudu. akabinde gelen gerçek ve çıkmaz sokaklarda insanın kendisine yeni yollar arayışı.hostes, ontolojik olarak ‘uçar’ yani belirli bir yere/insana ait değildir, istese de olamaz. belirsizliği sevmeyen burjuva kadını, elde edemediğini yok eden ufak bir şımarık kız çocuğudur. entellektüel yazar, bir otel odasının dış kapısında, paspasın üstündeki yarı tükenmiş kahvaltı tepsisi üzerinde dolaşan bir kedidir. bıçağın yüzeyiyle makyajını inceleye kadına güvenemezsin.fazla düşünmek gibi fazla duyumsamak da bir hatadır ama biz insanız ve truffaut’un sineması da insana dair bir sinema.la peau douce, hümanist bir iş. bir aşk üçgeninde ne aldatılan kadını yeriyor, ne aldatan erkeğe hak veriyor/vermiyor ne de diğer kadını yuva yıkıcı olarak gösteriyor. film, tüm karakterlerine anlayış ile yaklaşıyor ve bu anlayışlı tutumunu da baştan sona kadar kararlılıkla gösteriyor. truffaut, gösterişsiz bir hikayeyi yalın ama ufak ve değerli ayrıntılar ile kurarak seyirciye hafifliği, güveni hissettiriyor.la peau douce, truffaut’un filmlerinin benim için neden her zaman ‘sinemanın güvenli sığınağı’ konumunda olduğunun cevaplarını barındırıyor.- senden ne istiyor?- işte benden istediği! (çift kişilik, dağınık ve boş bir yatağı gösterir.)
(buak - 26 Temmuz 2012 16:52)
(bkz: françois truffaut)
(medusa5 - 2 Ağustos 2005 18:10)
sinemalarda gösterime girdiğinde truffaut'nun ilk büyük başarısızlığı olmuştur bu film. halbuki güzeldir. jules et jim'in hemen ardından hitchcock ile beraber o meşhur röportaj kitabını tamamlamış, zannediyorum onun etkisiyle bir aldatma hikayesi olan la peau douce'ü oldukça hitchcockyen bir tavırla (yani eskisine oranla daha fonksiyonel, hikaye anlatmaya yönelik bir tavırla) çekmiş, temponun hızlandığı kimi noktalar dışında yeni dalga üslubundan uzaklaşmıştır. hikaye dönemine göre oldukça yeni bir şekilde, eşini aldatan bir adamı anlatırken, aşk üçgenünün her elemanına eşit davranmış, kimseyi kötü kılmamayı (yuva yıkıcı, şirret kadın, sorumsuz erkek, frijit eş.. bu klişelerin hiçbiri yok), suçlu kılmamayı becermiş turufo.
(caponsever - 18 Eylül 2005 17:43)
Yorum Kaynak Link : la peau douce