almudena grandes'in 1989 yılında yayınlanan ve 21 dile çevrilen ayrıca yazara le sonrisa vertical erotik edebiyat ödülü kazandırmış eser.

(rasputinufuk - 16 Ocak 2009 04:01)

adındaki lulu luluk olsaymış türk izleyiciler için daha cazibeli olabilirmiş.

(muhammed kutalmis - 10 Haziran 2011 02:05)

1990 tarihli bigas luna filmi..

penelope cruz'un 15 yaşında olması sebebiyle oynayamayıp rolü francesca neri ye kaptırdığı erotik film.. bir kadının cinselliği keşfi, zevk odaklı yaşadığı tecrübelerinin ve sınırlarda yaşamasının sonuçlarının anlatıldığı orta karar bir film..
filmin süpriz ismi javier bardem izleyin şaşıracaksınız.

(mimiko - 26 Haziran 2014 19:27)

almudena grandes'in ilk kitabı. erotik roman severler için kesinlikle okunması gereken bir eserdir.
klasik hikayelerin aksine sizi sürekli şaşkınlığa uğratacak başarılı bir kitap üstelik içerisinde ispanya'nın kültürel yapısına ait izler de bulabilirsiniz. ayrıntı sevenler için de birebir olduğunu söylemeden duramam.
yalnız lütfen bir hata edip kitabın üzerine filmini seyretmeyin. sanıyorum 90'lı yılların teknolojik yetersizlikleri nedeniyle berbat bir film olmuştur, içerisinde erotizme dair bir şey bulmakta zorlanabilirsiniz. tek güzel yanı lou reed'den walk on the wild side ve javier bardem'dir.

(dilimin ucunda - 29 Haziran 2014 00:36)

(bkz: erotic drama)

(biribanasakindesin - 6 Şubat 2019 00:15)

almudena grandes'in 28 yaşında yayımladığı ilk romanı. yorum yapmak da benim 28 yaşıma tesadüf etti.

erotik edebiyat ödülü de alan bu romanı ben sanıyorum ki lise 2'deyken kabaca bir hesapla 2006 yılında okumuştum, cinselliği ilk keşfetmem de bu romanla olmuş oldu. o dönem bir erotik edebiyat furyası vardı; özellikle melisa p'nin yatmadan önce 100 fırça darbesi başlattı bunu. ama lulu bunlardan çok daha farklı bir kitaptı.

--- spoiler ---

lulu 16 yaşındayken, platonik aşk beslediği, abisi marcelo'nun en yakın arkadaşı olan 27 yaşındaki pablo'yla ilk cinsel deneyimini yaşar ve ardından pablo abd'ye gider. döndüğünde ise bir anal seks tecrübesi sonrası lulu'ya evlenme teklifi eder. lulu pablo'yla ilk deneyiminin ardından başlayan cinsellik deneyimini artan dozda, bir süre sonra pablo'dan da ayrılarak; ta ki kırılma noktasına gelene kadar devam ettirir.

lulu'nun hikayesi, ispanya'nın o dönemki hikayesiyle benzeşmektedir aslında. lulu'nun kayboluşu; o dönem franco rejiminin bitip, ispanya’da özgürlük döneminin başlangıcında yaşananlar ve belki ispanya'nın kendini bulana değin yaşadığı çalkantıların alt kümesidir.

filmini ise daha geçen gün izleyebildim. kitabı okurken lulu'yla beraber pablo'ya aşık olmamak elde değildi zaten. oscar ladoire, kitaptaki pablo'yu kitaptakinden daha iyi canlandırmış desem yeridir. kafamda canlanandan daha fazla pablo'ydu kesinlikle.

ancak bu nasıl bir film kurgusudur anlamış değilim; olaylar arasında hiçbir bağlantı yok. birbirinden ayrı kısa filmler izliyoruz sanki. tamam her kısım kendi içinde başarılı sayılabilir ama kitabı okumayan bu filmden hiçbir şey anlamaz? ayrıca lulu'nun monologlarına daha fazla yer verilebilirdi. bu durumda sadece filmi izleyen birinin lulu'yu anlaması da imkansız; yine pablo'nun lulu'yu marcelo'ya sunduğu sahnede lulu'nun o anki hislerine yer vermeden pablo'dan kopuşu nasıl anlatılabilir. gerçekten çok çok eksik.

erotik sahnelerden ise özellikle lulu'yu tıraş ettiği kısım çok iyiydi; ki bu kitabın da belki en önemli kısmıydı.

bir erotik filmden ne bekleyebilirsin denebilir; kitabı okuyanlar ve almudena grandes'i tanıyanlar beklentilerimin nedenini anlayacaktır. kendisi bir insan hakları savunucusu ve kitap lulu'nun ikayesinden çok daha fazlası aslında. örneğin lgbti bir karakter olan ely kitabın neredeyse baş karakterlerinden.

--- spoiler ---

netice olarak kitaba 7/10 dersem film maalesef ancak 4.5/10 olabilir. o da hikayenin ve oscar ladoire'nin oyunculuğunun hatrına.

(hevidar - 25 Ağustos 2019 16:04)