filmin ilk birkaç sahnesinde bmx bisiklet ve bahçe içerisinde sıralı evler gördüğüm zaman, galiba yine pazar akşamları show tv'de yayınlanan dandik amerikan filmlerinden biri diye düşündüm.fakat ilerleyen yirmi dakikada senaryonun sağlam olduğunu gördüm.küçük arkadaşımızın sosyal bilgiler dersi için hazırladığı proje ve sosyal bilgiler öğretmeni için düşündüğü iyilik kendisinden beklenmeyecek kadar büyük. filmde öğretmenle annenin aşk serüveni esas hikeyeyi gölgeleyebilecek kadar uzun zira filmin başında gömlek ütüleyen öğretmeni filmin sonlarına doğru tekrar gömlek ütülerken görmek üzücü. bekarlık metaforu olarak erkeğin gömlek ütülemesi ne kadar da oturmuş filme. filmin sonunda ki bu benim 4 defa yanılmama sebep oldu, çocuğun doğumgününde kapıya gelen kişinin öğretmen olduğunu düşündüm değilmiş, gazetecinin röportajı ardında anne ve öğretmenin sarılıp koklaşıp çocuğuda alıp gideceklerini düşündüm değilmiş, çocuk kavgadan arkadaşını kurtaracak projesini gerçekleştirmiş olacak diye düşündüm değilmiş, çocuk ölmeyecek diye düşündüm değilmiş, akşam haberlerinde son bir kere haber olup yitecek diye düşündüm değilmiş, meğersem tüm ahali küçük kardeşimizin dileğinin yerine gelebilmesi için mumları söndürmemeye yeminliymiş.

(belengaz - 22 Mart 2008 01:37)

hadi her şey tamam diyelim:

--- spoiler ---

uyuşturucu bağımlısı adamla köprüden atlayacak bayan kahve içtiler mi oturup?

--- spoiler ---

filme bi 15 dakka daha ile ediverseydinde, daha iyi bir son ve akıldaki soru işaretlerini giderseydin be hacı.ha?

(zanozan - 12 Kasım 2009 01:56)

--- spoiler ---

çocuğun ölmesine gerçekten gerek yoktu. sırf daha dramatik olsun diye bok yoluna gitti öldü çocuk.

--- spoiler ---

(esenboga - 4 Eylül 2010 23:04)

vizyonda kaçırmıştım, tv'de denk geldim, birşey sanıyordum, bildiğin en koyusundan arabesk bi filmmiş yahu. türkiye'de çeksek adamı döverler vallahi, ama helen'ı, kevin'i bi de sixth sense'deki ağlak bebeyi koyup dramı basınca "sosyal içerikli süfer film" kondurmuş elin adamı.

--- alayı spoiler ---
şimdi meğersem hisli sosyal bilgiler hocasını da babası yakmamış mı? yakmııış?!benim makaraları koyverdiğim sahne orası oldu. zaten babası onu yakmamış olsaydı sakalı yoktu ki sözü dinlensin. üstüne bir de çocuk ölünce dedik "pes! hollywood gibi allah sizi davul etsin". eli yüzü düzgün bir senaryo için biraz fazla tesadüf ve ağdalı bir dram içermiyor muydu bu film? şahane oyuncuların oynadığı b.ktan filmler listesine eklendi.

--- alayı spoiler ---

(falan fesmekan - 14 Eylül 2010 14:00)

harika bir konusu olan, çok iyi başlayan ama sonlara doğru absürd bir hal alan film.

iyilik bul iyilik yap hareketine çok az değinilmiş aslında. olaylar çok kopuk. keşke üzerinde durulan bir film olsaydı. yine de izleyip izletilebilir.

(41 - 3 Nisan 2011 18:46)

tamam çok çok güzel bir film değil. ama işin içinde iyilik varsa neden kötü olsun ki?

bir okul projesinin "iyilik yaptım, iyilik buldun. sen de bana değil üç başka kişiye iyilik yap." diyerek saadet zinciri tadında nereleri nereleri saracağını minicik bir çocuğun hayal dünyası içinde tatlı tatlı anlatırken, size "olamaz mı? olabilir." diye düşündürerek

--- spoiler ---

böyle bir sona ne gerek vardı şimdi? neden neden neden? çığlıklarıyla

--- spoiler ---

sonlanır.

(bezdim - 24 Haziran 2011 22:18)

bir borçlunun, borcunu, borçlu olduğu kişiye değil, (çoğu zaman alacaklı kişinin de rızasıyla) bir başkasına ödemesi durumudur.

bunun, zaman açısından tersi durumları da vardır. yani kişi önce bir başkasına iyilikte bulunur, sonra da karşılığını bir başkasından alır: (bkz: kefen parası/@derinsular)

tema:
(bkz: ingilizce/@derinsular)

(derinsular - 29 Eylül 2011 23:28)

kadroya bakıldığında süpermiş gibi görünen, sonlarına doğru da iyice yeşilçam'a yaklaşmasıyla, iyice fiyaskoya bağlayan filmdir..

özellikle kadro ve senaryo olarak oldukça üstlerde yer alabilecek bir film, kesinlikle.. helen hunt'ın 2005'teki rol alacağı empire falls tarzındaki bir role 5 yıl önceden evet demesi de oldukça önemli.. kevin spacey'nin the usual suspect'ten sonra, hemen hemen benzer, içe kapanık ama dışarıya söyleyeceği şeyleri biriktirdikçe dolan bir karakter olarak oldukça başarılı olduğunu da kimse yalanlayamaz sanırım.. haley joel osment'ın the sixth sense'ten sonraki ilk ciddi oyunculuk sınavından oldukça iyi bir notla, yüzünün akıyla çıkması da takdire şayan ayrıca..

bütün bunların haricinde, filmin 2000 yılında olması, "iyilik yap iyilik bul"dan daha çok "iyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir" yoluna daha çok sapması ve bizim ülkece çokça bilinen "saadet zinciri" olayına, maddiyat harici, gönderme yapması da oldukça çarpıcıydı.. ama gene de o iyilik yapıp, karşılık göremeyince ortaya çıkan boşluk duygusu çok iyi ortaya konmuş.. filmin sonları da buna en büyük şahittir..

gene de söylediğim gibi; sonlarına doğru aksayan ve en sonunda da tıkanan senaryo örgüsü ve özellikle jon bon jovi'nin canlandırdığı ricky mckinney karakterinin, sahne aldığı ilk andan sonuna kadar - ki oldukça kısa bir süreyi içeriyor bu - ne olacağı belli bir karakter yapılanmasında olması ile oldukça vasat bir yapıma dönüşmüş durumda.. şöyle de teselli bulunabilinir tabii; eğer ki aynı senaryo bizim ülkeden çıksaydı, daha da kötü sonuçlar doğurabilirdi..

sonuç olarak, çeşitli festivallerde 1 ödül ve 3 adaylık kazanarak silinme yoluna giden, kadrosuyla ve filmin genelinde - senaryo örgüsüne bağlı kalmadan - oldukça başarılı olan filmin, son 15-20 dakikasıyla çöpe atmak da mümkün.. ama benim için gene de "iyilik" temasıyla oldukça içten ve sonlarında da - her ne kadar gerçekçilikten olabildiğine yoksun olsa da - ölümüne damar olmasıyla, kendi kişisel listemde üstlere oynayabilecek filmdir.. izletilmeye çalışılmamalı, özlendikçe büyük hataları ve boşlukları es geçilerek izlenmelidir kendi başına..

ayrıca helen hunt'un büyük hayranı olmak için ideal bir başlangıç filmdir..

edit: link; http://www.imdb.com/media/rm1417844992/tt0223897

(lake of the hell - 16 Ekim 2011 02:19)

filmin ana temasinin tanimadigin uc kisiye yardim edip,onlarin da bu yardima karsilik hayatlarinda karsilasabilecekleri diger uc kisiye yardim etmesi dogrultusunda dunyanin daha guzele dogru degisebilecegi oldugunu herkesin anlamasini istedigim izledigim en guzel filmlerden biri.

(gmgsoul - 30 Ekim 2012 00:55)

türkce ismi iyilik bul iyilik yap

(ultraviolent - 18 Mart 2001 21:05)

an itibari ile cnbc-e'de yardiran guzel film.

(hakeme kirmizi kart gosteren futbolcu - 14 Mayıs 2013 22:43)

kucukken izlendiginde kiside 'hayata inatla umutla bakan' bir vizyon olusmasina neden olan film.^*

(french vanilla - 14 Mayıs 2013 22:57)

gayet başarılı bir film olup, jon bon jovi'nin filmde ne bok yediğini anlayamamaktayımdır halen ne kadar gereksiz..

(insensitive - 21 Mart 2001 14:47)

izlemesine izledim ama çok klişe geldi onun yerine my name is earl konuyu çok daha iyi anlatıyordu.

benim dikkatimi çeken tavırlar. şirretleşen veli, kafa tutan öğretmen,evsizlerle yaşayan anneanne figürlerinin filmde arzı endam etmesi idi.

bizim alıştığımız figürlere o kadar ters ki anneanneler sokakta yaşamaz. veli çirkef çirkef hocaya kafa tutamaz. öğretmen çirkef bir veli ile karşılaşınca tırsar.

başrol oyuncusu bebe osment başarılıydı. başarılıydı deyince yaratılıştan yüz ifadesi ezilmiş ağlak çocuğa uygun olduğu için role cuk oturuyordu.kendisini 6. his ve ai den tanıdığımızdan bizde kredisi bol bir çocuktur.

(nogaf - 2 Ağustos 2013 12:42)

sinemada 90'lar ekolünün son temsilcilerinden, güzel şeyler anlatmaya çalışmış güzel bir film..

hulasası şu kısacık videoda gömülüdür:

http://www.youtube.com/watch?v=cpfjhtw-mr8

(sahlanankoc - 2 Ağustos 2013 15:05)

denizyıldızı hikayesini akla getiren film. adamın biri sahile vurmuş denizyıldızlarını toplayıp denize atmaktadır. oradan geçen biri ona hayretle bakar: "sahil boyunca milyarlaca denizyıldızı var, birkaç tanesini denize atman neyi değiştirir ki?" adam, bir denizyıldızını daha denize atarak der ki: "bak onun için çok şey değişti." işte bu duyguyu veren hafif didaktik bir film.

daha önce yazıldığı gibi son derece damar hatta düpedüz arabesk ancak günümüz insanına unuttuğu bir şeyi hatırlatıyor: minik iyilikler yapmanın yarattığı hazzı, bu duygunun insan olmakla olan bağlantısını...

--- spoiler ---

iyilik eden iyilik bulur tadında başlayan filmin ana düşüncesi filmin sonuna doğru merhametten maraz doğar anlayışına evriliyor.

ilgimi çeken bir detay:

traver'ın annesiyle öğretmenini bir araya getirmekteki amacı sadece onlara iyilik yapmak değildir. traver, bu sayede korkutucu bir figür olan babasının hayatlarından tamamen çıkmasını sağlayıp huzura kavuşacaktır.
--- spoiler ---

(kafkaesk komedi - 17 Şubat 2014 23:00)

türkçe çevrisi: iyilik bul iyilik yap. jon bon jovi'yi de gördükten sonra gözlerin kibariyeyi aradığı film..

(issue - 4 Temmuz 2001 21:35)

trajik sonuyla beni aglatmis, yonetmene "e yuh, gitti suratimdaki manasiz gulumseme, kulagimdaki we are the world, we are the children nagmeleri!" dememe sebep olmus filmdir. agladim, evet, yaslaniyorum!

(kacin kurbagasi - 5 Ocak 2005 01:14)

küçük velet odasına kapanır, sinirlidir, asidir, babasına^* kızmıştır... açar müzüün volümünü (papa roach / last resort) bizim rakçı jon bon jovi bey de kapının ardından velete (hey kapa şu lanet olası müzii) diyerek dokundurma sanatının nasılda bir şampiyonu olduğunu gösterir hal bu filmde..

(issue - 17 Ekim 2001 23:24)

şahane bir girişle başlayan film. genel olarak da güzel bir film ama başındaki etkiyi sürdürmüyor. yine de pek sevdik.

(hooker with a penis - 23 Ocak 2006 00:50)